‘Kayyım düzenlemesi, devlet istediği şirketi batırır anlamına gelir’

‘Kayyım düzenlemesi, devlet istediği şirketi batırır anlamına gelir’

Atandıkları pek çok şirketin ticari hayatını sonlandırarak yollarına devam eden kayyımlara gösterilen tepkilere bir yenisi daha eklendi.

‘Kayyım düzenlemesi, devlet istediği şirketi batırır anlamına gelir’
16px
24px
23.06.2016 16:10
ABONE OLgoogle
 Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği ile Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’ndan (TÜRKONFED) sonra Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan (TEPAV) da konuyla ilgili dikkat çeken bir çıkış geldi.

TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, “Ben TBMM’deki yeni düzenlemenin en kötü tarafının, kayyumun bu sorumluluğunu kaldırması olduğu kanaatindeyim. Bir yandan kayyumun yetkilerini arttırırken diğer yandan sorumluluğunu kaldıran hüküm koymanın doğuracağı sakıncaları anlatmak bile istemiyorum, en başta da mülkiyet hakkı açısından. ‘Atanan kayyumların iş ve işlemleri için açılacak tazminat davaları Devlet aleyhine açılır’ diyerek kayyumun kişisel sorumluluğunu kaldırmanın, ‘devlet isterse tazminatını öder, istediği şirketi batırır’ demek anlamına geldiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Dünya Gazetesi’nde yayınlanan yazısına Türkiye ihracatının yıllara göre nasıl arttığını ve kompozisyonunun nasıl değiştiğini anlatarak başlayan Prof. Dr. Güven Sak, yazısının son kısmını ise kayyum düzenlemesine ayırdı. Kayyum müessesinin Türkiye’de uzun bir süredir var olduğunu belirten Sak, “Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş. Bir şirkette herhangi bir nedenle yönetim boşluğu oluşmamasını güvenceye almak için getirilmiş bir kurum kayyumluk. Esas amacı, işletmenin sürekliliğini korumak.” diye ekledi.

‘ŞİMDİYE KADAR ALDIĞI KARARLARIN SONUÇLARINDAN SORUMLUYDU’

Kayyumun görevini hakkıyla yapmasının güvencesinin kişisel sorumluluğu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sak, şimdiye kadar kayyum olarak bir şirketi yöneten kişinin aldığı kararların sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olduğunu belirtti. TBMM’deki yeni düzenlemenin en kötü tarafının, kayyumun bu sorumluluğunu kaldırması olduğu kanaatine sahip bulunduğunun altını çizen TEPAV Direktörü, “Bir yandan kayyumun yetkilerini arttırırken diğer yandan sorumluluğunu kaldıran hüküm koymanın doğuracağı sakıncaları anlatmak bile istemiyorum, en başta da mülkiyet hakkı açısından. ‘Atanan kayyumların iş ve işlemleri için açılacak tazminat davaları Devlet aleyhine açılır’ diyerek kayyumun kişisel sorumluluğunu kaldırmanın, ‘devlet isterse tazminatını öder, istediği şirketi batırır’ demek anlamına geldiğini düşünüyorum.” uyarısında bulundu.

‘DEVLETİN TİCARİ HAYATA İSTEDİĞİ ŞEKİLDE MÜDAHALESİNE YOL AÇAR’

Yazısına, “Devletin ticari hayata istediği şekilde müdahalesine yol açacak bu düzenleme, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar açısından caydırıcı olacaktır.” diyerek devam eden Sak, “Tam da bu nedenle, bu taslak, Türkiye’nin içinden küresel değer zinciri geçen bir ülke olma hedefi ile açıktan çelişiyor. Şimdiden not etmiş olayım. Burada mücbir sebep filan sayılmaz, bu düzenleme tasarısı ve bu tasarıyı zorunlu kılan son dönem kayyum uygulamaları külliyen hatalıdır. Yanlışa yanlış demek gerekir.” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE’DE İDARENİN KAFASININ ÇOK KARIŞIK OLDUĞU KANAATİNDEYİM’

Profesör Sak, yazısını şu ifadelerle noktaladı: “Peki, nasıl oluyor da bu ahir zaman kayyumlarının sorumluluğunu kaldırma düzenlemesi ile Türkiye’yi içinden küresel değer zinciri geçen bir ülke yapmayı hedefleyen çağdaş bir Sınai Mülkiyet Hakları Kanunu tasarısı aynı idare tarafından aynı Meclise getirilebiliyor? Ben, bu aralar Türkiye’de idarenin kafasının çok karışık olduğu kanaatindeyim doğrusu. Demem o ki, bu kayyum düzenlemesi ile yüksek teknolojili ihracat olmaz. Bu kayyum uygulaması ile Türkiye yeni sanayi devrimine intibak edemez.”
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde