Kaslowski: Türkiye için kritik öncelik...

Kaslowski: Türkiye için kritik öncelik...

Kaslowski, şirketlerin sürdürülebilirliklerini devam ettirmek için  iklim bağlantılı riskleri şeffaf bir şekilde tanımlamaları ve buna yönelik  tedbirler geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.

Kaslowski: Türkiye için kritik öncelik...
16px
24px
28.03.2019 05:33
ABONE OLgoogle

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD)  Başkanı Simone Kaslowski, düşük karbonlu kalkınmanın Türkiye için kritik bir  öncelik olduğunu belirterek, "Paris Anlaşması ile çerçevesi çizilen yeni iklim  rejiminin önemi, Türk ekonomisi açısından da giderek artıyor. Sektörlerimizin dış  pazardaki rekabet gücünü korumamız, öngörülebilirliği tesis etmemiz, hem kapasite  hem de teknoloji geliştirmeye yönelik adımları hızla atmamız gerekiyor." dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2010'dan beri Türkiye  ayağını yürüttüğü, dünyanın en büyük kurumsal çevre raporlama platformu olan  CDP’nin 2018 yılı Türkiye sonuçları, "CDP Türkiye İklim Değişikliği  Konferansı"nda kamuoyuna duyuruldu.

 

Kaslowski, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, iklim  değişikliğinin ekonomik ve sektörel tartışmaların odağında olduğunu ve iklim  değişikliğine bağlı olarak değişen hava şartları, tarımsal verimlilikteki düşüş  ve kuraklığın günlük hayatın olguları haline geldiğini söyledi.

Bu yüzden sürdürülebilir politikalara geçilmesi ve düşük karbonlu  kalkınmanın teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Kaslowski, "Doğru  politikalarla, iklim değişikliğiyle bağlantılı risklerin önüne geçmezsek sadece  çevresel değil, çok ciddi sosyal ve ekonomik risklerle de karşı karşıya  kalacağız. Ülkemiz hem iklim değişikliğinden çok fazla etkilenecek bölgelerden  birinde yer alıyor hem de doğal kaynakları oldukça sınırlı. Bütün bunlar, düşük  karbonlu kalkınmanın bizim için kritik bir öncelik olduğunu gösteriyor. İş  modellerimizi değiştirmede, sektörel politika ve stratejilerimizi oluştururken bu  temel kısıtları dikkate almalıyız." diye konuştu. 

 

Kaslowski, şirketlerin sürdürülebilirliklerini devam ettirmek için  iklim bağlantılı riskleri şeffaf bir şekilde tanımlamaları ve buna yönelik  tedbirler geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.

Düşük karbonlu ekonomiye geçişte küresel düzeyde adımlar atılırken,  çevresel kaygıların yanında ekonomi politikaların da öne çıktığını kaydeden  Kaslowski, "Düşük karbonlu kalkınma bizim için kritik bir öncelik. Paris  Anlaşması ile çerçevesi çizilen yeni iklim rejiminin önemi, Türk ekonomisi  açısından da giderek artıyor. Sektörlerimizin dış pazardaki rekabet gücünü  korumamız, öngörülebilirliği tesis etmemiz, hem kapasite hem de teknoloji  geliştirmeye yönelik adımları hızla atmamız gerekiyor." değerlendirmesinde  bulundu.

Türk şirketlerin iklim ve su duyarlılığı artıyor

CDP Türkiye 2018 İklim Değişikliği Programına göre, Türkiye’den davet  alan ve BIST-100 Endeksi içinde yer alan 100 şirketin 38’i CDP’ye yanıt verdi.

Doğrudan davet almadığı halde gönüllü olarak raporlama yapan şirket  sayısı ise 10 oldu.

Şirketlerin yanıtları sonrası yapılan analiz sonuçlarına göre,  Türkiye'den CDP'ye yanıt veren şirketlerin yüzde 93'ü iklimle bağlantılı riskleri  tanımlarken, bu risklerin iş faaliyetleri üzerinde finansal ve stratejik etkiler  yaratabilecek güçte olduğunu vurguladı. Bu şirketlerin yüzde 82'si "dönüşüm" ya da "geçiş" olarak adlandırılan  risklerin iş faaliyetlerini büyük ölçüde etkileyebileceğini, yüzde 45'i ise bu  risklerin iş faaliyetlerini kısa dönemde etkileyeceğini belirtti. 

 

CDP'ye yanıt veren şirketlerin yüzde 84'ü bu risklerin etkili şekilde  yönetilmesi için yöneticilere veya yönetim kurullarına mali teşvik sunma yolunu  seçerken, yüzde 95'i iklim değişikliğinin yönetim kurulu seviyesinde ele alındığı  yönünde görüş bildirdi.

Şirketlerin yüzde 11'inin uzun dönemli iş stratejilerini desteklemek  üzere düşük karbonlu bir geçiş planı bulunurken, yüzde 16'sının da bu planı  2020'ye kadar geliştirmeyi hedeflediği tespit edildi.

CDP'ye yanıt veren şirketler arasında bu yıl CDP Global A listesine  girebilen şirket bulunmazken, Arçelik, Aselsan ve Garanti Bankası iklim  değişikliği programı çerçevesinde "A-" derecelendirme notu alarak Türkiye'de iş  dünyasının iklim değişikliği konusundaki lider şirketleri oldu.

CDP Türkiye Su Programı’nın dördüncü yılında ise şirketlerin yüzde  31'i suyla ilgili en az bir sorun yaşadıklarını bildirirken, en sık rastlanan sel  ve kuraklık sorunları 25,8 milyon dolarfinansal zarara yol açtı.

Türkiye’den yanıt veren şirketlerin yüzde 88’i suyla ilgili konuları  uzun dönemli stratejik iş planlarına entegre ettiklerini belirtti. Yanıt veren  şirketlerin yüzde 96’sı da su risklerini düzenli olarak değerlendirdiklerini  kaydetti.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde