Kars'ta kaz yetiştirelim

MARİFED'in proje meydanında yer alan bazı çalışmaları da değerlendiren Ahmet Ciğer, şöyle konuştu: "Proje meydanında yer alan Tuncer Vayni'nin interneti bedavaya getirecek projesi özellikle toplu konutlarda internet erişimini parasız kılacak. Projede bir bölgede kablolama yapılarak network ağı kurulması ve tüm abonelerin bir server bilgisayar üzerinden internete bağlanması projelendiriliyor. Böylelikle abonelerin internet bağlantısı için bedel ödememeleri öngörülüyor. Sistemin alt yapı maliyeti ve aylık sabit giderlerinin ise alınacak reklam gelirleri ile finanse edileceği belirtiliyor."
 
Tıbbi bitki cenneti Türkiye
 
Bitkisel ilaçların da yapılacak yenilikçi çalışmalarla Türkiye'ye milyarlarca dolar getiri sağlanabileceğini anlatan Ciğer, "Coğrafi özellikleri ve bitki çeşitliliğimizden dolayı dünyanın ülkemize imrendiği bilinmekte. Bu zenginliğe sahip çıkılmalı. Tıbbi bitkiler Almanya 'da doktorlar tarafından ilaç olarak verilebilmekte. Türkiye' de ise kocakarı ilacı diye önemsenmemekte. Bu işe inanmış ülkeler bitkileri toplar, doğru şekilde kurutarak bitkisel ilaçlar haline getirir, klinik çalışmalardan geçirildikten sonra piyasaya sürer. Bu işten de milyarca dolar gelir elde eder. Marifed'in İş Geliştirme Platformu kapsamında oluşturduğu proje meydanına 'tıbbi bitki üretimi' projesi sunan Arzu Yakut'un çalışmaları da çok konuşulucak."
 
Kars'ta kaz yetiştirelim
 
MARİFED İş Geliştirme Platformu'na projesini Kars'tan gönderen Hüseyin Polat'da bu sektörün avantajlarını gözler önüne serecek. Kaz yetiştiriciliğinin diğer kanatlı türleri yetiştiriciliğine göre avantajlarını sıralayan Polat, şöyle konuştu: "Kazlar, yüksek ham selüloz içeren bitkileri tüketir, uysal davranışları nedeni ile kolaylıkla sevk ve idare edilebilirler, et üretimi için yetiştiriciliği yapılan kanatlılar içerisinde en yüksek büyüme oranına sahip hayvanlardır.

Ardahan ve Kars illerinde ortalama 400 bin adet kaz yetiştirilmekte olup, bunların ortalama 350 bin adedi kışlık tüketim olarak kesilirken 50 bin adedi ise bir sonraki yıl için anaç sürüyü oluşturmak amacıyla tutulmaktadır. Kesimi yapılan kazlar değişik şekillerde (tuzlama, dondurma ve kurutma) muhafaza edilerek kış mevsimi boyunca tüketilmektedir. Endüstriyel olarak ülkemizde yakın zamana kadar kullanılmayan kaz tüyü ise yavaş yavaş ticari bir değer hüviyeti kazanmaya başlamış bulunmakta. Yatırım projesinin uygulama safhasında ise işletme için 60 dekarlık arazi gerekiyor, yavru üretimi ve besi için, yurt dışından ithal yumurtalardan üretim yapılması lazım. Bu iş için yumurta, et ve tüy kalitesi en yüksek olan Fransız beyazı (INRA) kazlar tercih edilmeli." 
 
Arıtma tesislerini birleştirelim
 
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik bölümünden Erdinç İkizoğlu projesi ise doğaya verilen atık zararın telafi edilmesi yönünde. Zeytinyağı üretim tesislerinden (pres veya kontinü) kaynaklanan atık suyun (zeytin bitkisel suyu) merkezi olarak arıtılması ve değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen İkizoğlu, "1 ton zeytin yağının çıkarılması için 1200 litreye varan atıksu çıkıyor. Bölgesel olarak en az 10 zeytinyağı tesisinin atık suyunun merkezi bir tesiste toplanıp, katma değeri yüksek ürünler üretilerek değerlendirme ve arıtmanın gerçekleştirilmesi mümkün. Böyle bir tesiste 12 kişi istihdam edilerek günlük 40 bin YTL gelir elde ediliyor ayrıca zeytin bitkisel suyunda kalan yağ, enzimatik ve mekanik yöntemle kazanılarak, katı madde ve polifenoller minerallerde tutularak, hem hayvan yemi katkısı ve/veya organik gübre olarak değerlendiriliyor hem de ön arıtım sağlanıyor " dedi.

Türkiye'nin güneşini ekonomiye kazandıracak Spirulina

 Türkiye'nin bir enerji üretim merkezi olması gerektiğinin altını çizen Zakir Turan, projesini şöyle özetledi: "Türkiye bir güneş ülkesi su ve güneş iki hayat kaynağı. Spirulina ise bu iki hayat kaynağından elde edilen mavi-yeşil bir yosun çeşidi. Ticari ve ekonomik değeri çok yüksek bir su ürünü. Üretimi su ve güneş gibi iki doğal faktöre dayanan organik bir bitkisel su ürünü. Halen Türkiye'de bir profesyonel üreticisi bulunan spirulina'nın dünya öncüsü A.B.D sonra da Uzak Doğu ülkeleri. Ürünün en büyük müşterisi güneş fakiri Avrupa ülkeleri ile Rusya. Avrupa ülkeleri kurutulmuş Spirulina yosununu A.B.D'den alıp çeşitli kullanım amaçlarına göre dünyaya pazarlıyor.

Türkiye'nin üretimi ölçülmeyecek kadar düşük. 1-1.5 ton/yıl. Halen dünyada 3 bin ton üretilen spirulinanın 2010 yılında 8 bin tona çıkacağını ve 1 milyar $'lık bir pazar payına ulaşacak. Proje ile Türkiye'nin Güney Doğu başta olmak üzere Akdeniz ve Ege Bölgelerinde güneş potansiyelinin ekonomiye dönüştürülmesi ve 2010 yılında 1 milyar $'lık pazar payında Türkiye'nin de yıllık asgari 150 tonluk bir üretimle yerini alması gerekiyor."