Kârlılığı düşenler ne yapmalı?

Kârlılığı düşenler ne yapmalı?

Peki, artan maliyetler karşısında kârlılığı düşen şirketler ne yapmalı?

Kârlılığı düşenler ne yapmalı?
16px
24px
07.11.2008 15:39
ABONE OLgoogle

Nilüfer Gözütok'un haberi 

Enerjiden gıdaya emtia fiyatları son yılların en büyük artışını yaşıyor. Yakın vadede bir düşüş beklentisi de yok. Bu durum da dünya genelinde tüm sektörlerde üretim maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Pazar payı kaybetme korkusuyla aynı oranda artışı ürün fiyatlarına yansıtamayanlar, kârlılıkta ciddi bir sorunla karşı karşıya. Birçok şirket bazı kalemlerde yüzde 100'leri aşan maliyet artışını nasıl telafi edeceğini düşünürken, kârlılık konusunda hayati bir sınav veriyor.

“Artan enerji fiyatları yüzünden birçok işletme iflasın eşiğine geldi. Üretimin yüksek enerji sarfiyatını gerektirdiği sanayilerde, elektrik ve doğalgaz giderlerinin toplam üretim maliyeti içindeki payı hızla artıyor. Ticarette de durum farklı değil. Ulaşım ve nakliyat petrol fiyatındaki astronomik artış yüzünden kriz geçiriyor. Petrol hissedilir şekilde ucuzlamadığı takdirde enerji faturamız daha da kabaracak. Enerji maliyetinin üretim maliyetine bindirilmesi 1 ila 2 yıl sürüyor. Bu da enflasyon oranının önümüzdeki yıl daha da artacağını gösteriyor.”

Dünya Ekonomisi Araştırma Enstitüsü'nden Michael Braeuninger, dünyanın en güçlü ekonomilerinden Almanya'daki genel görünümü bu sözlerle aktarıyor. Türkiye'de de manzara aynı. Bu yılın ilk 8 ayında elektrik fiyatlarına yüzde 45, doğalgaza ise yüzde 49 oranında zam yapıldı. Bu zamlar şirketlerin üretim maliyetlerini doğrudan yükseltti. Girdi maliyetlerindeki artışlar bununla da sınırlı kalmadı, pamuktan, buğdaya birçok kalemde son yılların en büyük fiyat artışı yaşandı.

Maliyet artışını ürünlerine yansıtamayan şirketlerin kârlılıklarında ciddi düşüşler gözleniyor. İnşaattan, turizme, gıdadan, havayolu taşımacılığına tüm sektörlerin en önemli gündem maddesi de bu durum. Herkes bazı kalemlerde yüzde 100'lerin bile üzerine çıkan maliyet problemini nasıl aşacağını düşünürken, kârlılık konusunda ciddi bir sınav veriyor.

Kârlılığı Düşenler Ne Yapmalı?
Yakın vadede maliyet artışının durması beklenmiyor. Hatta global krizin derinleşmeye başlamasıyla belirsiz bir döneme girildiğini düşünenler de var. Peki, artan maliyetler karşısında kârlılığı düşen şirketler ne yapmalı? Bu tablo karşısında uzmanlar maliyetlerin düşüşünü beklemek yerine tüm şirketleri harekete geçmeye çağırıyor.

Emory Üniversitesi işletme profesörlerinden Dr. Jagdish Sheth, maliyetler yüzünden kârlılık problemi yaşayan şirketler için en önemli çıkış yollarından birinin outsourcing, yani dış kaynak kullanımı olduğunu söylüyor. Üretimi fasoncular aracılığıyla gerçekleştirmenin maliyetleri düşüreceğini savunan Sheth, şirketlere birleşmeler yoluyla da satın alma güçlerini artırmalarını tavsiye ediyor.

Koç Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Alp Bayülken'in şirketlere önerisi ise üretilen tüm ürünlerin detaylı maliyetlerini çıkararak, zarar eden ürünlerin üretimini kesmek. Verimlilik uygulamalarının da kârlılığı artıracağını belirten Bayülken, yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Teknolojiye önem vererek maliyet düşürülebilir. En azından maaş bordroları ve teknoloji alanındaki bazı işleri outsource etmek personel maliyetini aşağıya çeker.”

Birçok şirketin kârlılık takibi ve yönetimini istedikleri şekilde yapamadıklarına değinen Deloitte Türkiye Danışmanlık Ortağı Cem Sezgin ise şirketlerin stratejilerini tepeden tırnağa gözden geçirmeleri gerektiğini söylüyor. “Kaynaklarını daha kârlı, geleceği daha parlak alanlara yönlendirmeliler. Organizasyon, süreç ve bilgi sistemlerine yönelik yeniden yapılanmalar oldukça faydalı. İş süreçlerini basitleştirmek, standardizasyonu sağlamak da geri dönüşü hızlı bir yöntem” diyor.

Gıdada Kurtuluş İnovasyonda
Maliyet artışı karşısında sektör ve şirketlerin kârlılıkta hangi noktada olduğuna gelince…

Küresel ısınma nedeniyle düşen tarımsal üretim, rekabet ve daha pek çok neden yüzünden gıda sektörü son yılların en büyük fiyat yükselişine sahne oldu. Bu durum da birçok kategoride gıda şirketlerini etkiledi. Çikolata sektöründe özellikle kakao yağı, süt tozu, peynir suyu altı ve buğday gibi önemli hammaddelerin maliyeti yüzde 100'ün üzerinde arttı. Bu artış ortalamada maliyetleri yüzde 30-40 oranında yükseltti.

Şölen Çikolata Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çoban, her ne kadar fiyat ayarlaması yapılıyor olsa da, yükselen hammadde fiyatlarının normal kârlılığı olumsuz etkilediğini söylüyor. Şölen Çikolata'nın ise bu durumdan yaptığı Ar-Ge yatırımları ve hızlı hareket kabiliyetiyle kurtulmaya çalıştığını belirtiyor. Çoban, “Sektörümüzde yenilikçi olmadığımız takdirde büyük kârlar elde etmek mümkün değil. Bu sebeple, Ar-Ge'ye yatırım ve inovatif düşünce yapısı kârı artırmanın kapılarını açan en önemli etkenler” diye konuşuyor.

Geçtiğimiz bir yıl içinde sadece ham yağdaki fiyat artışı da yüzde 218 oranında gerçekleşti. Bu yılın ilk 8 ayında teneke ve etiket gibi diğer kalemlerde ortalama fiyat artışı yüzde 14'lerde seyretti. Tek başına ham yağın toplam maliyetlerinin yüzde 85'ini oluşturduğunu belirten Aymar Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Özyurt, “Ham yağdaki yüzde 218'lik fiyat artışı, maliyetimizi 2'ye katladı” diye konuşuyor. Sektörün kâr marjının da son 6 ayda yarıdan fazla düştüğüne dikkat çeken Özyurt, artık giderlerini gözden geçirirken daha titiz olduklarını söylüyor. Kârlılığı daha fazla noktaya satış yaparak yakalamaya çalışacaklarını ifade ediyor.

Hazır Giyimin Önlem Paketi
hed

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hazır giyim sektörü de gıdada olduğu gibi maliyet artışını en yoğun yaşayan sektörler arasında ön sıralarda geliyor. Son bir yıl içinde hazır giyim perakendeciliğinde hammadde fiyatlarında yüzde 20, kirada yüzde 15, satış ve pazarlama giderlerinde yüzde 26'lık artışlar yaşandı. Bu zamlar toplam maliyetlerin ortalama yüzde 20 artmasına neden oldu.

Hazır giyim sektörünün duayenlerinden Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, bu tabloya karşın piyasadaki rekabet ortamından dolayı ürün satış fiyatlarını artıramadıklarını belirtiyor. Sonuç olarak da kârlılıklarının yüzde 10'luk düşüş yaşadığını kaydediyor. Fiyatlarını artıramayan ve eskisi gibi kâr edemeyen Kiğılı'nın çözümü ise bugünlerde maliyetlerini etkileyen giderleri yeniden gözden geçirmek. Bu kapsamda yaptıklarını ve aldığı önlemleri de şöyle sıralıyor: “Kalitemizi bozmayacak şekilde giderlerimizde düzenlemeler yapmaya başladık. Tedarikçilerimizden alım miktarımızı yükselterek fiyat indirimi sağlamaya çalışıyoruz. Lojistiği dikkatli ve hızlı yaparak avantaj yakalama peşindeyiz. Satış noktalarımızda kira giderlerimizi karşılıklı anlaşmalarla indirime giderek uygun seviyelere getirmek de almaya başladığımız önlemler arasında.” 

Bundan 5 yıl öncesine kadar kârlılık oranlarının çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Abdullah Kiğılı, son 5 yıldır kâr marjlarının düştüğünü, artık başa baş noktasına yaklaştıklarını ifade ediyor. Kiğılı'nın önümüzdeki yıla dair beklentisi ise çok olumlu değil. Bu durumun gelecek yıl da aynı şekilde devam edeceğini düşünüyor.

Turizm Yüzde 15 Kâra Alışacak
Turizm sektöründe maliyet artışı birçok kalemde birden gerçekleşti. Elektrik, doğalgaz, su, yiyecek ve içecek kalemlerindeki tüm artışlar sektörü doğrudan etkiledi. Yiyecek ve içecekte yüzde 25'lere varan artışlar olurken, personel maliyetleri de yükselişe geçti. Bu kalemlerin toplam maliyetlerinin yüzde 34'ünü oluşturduğunu belirten Kaya Hotels&Resorts CEO'su Sami Türkay'ın, “Son zamanlarda yaşadığımız maliyet artışı kârlılığımızı yüzde 10 oranında etkiledi” diyor. 

Bu durum karşısında birçok turizm şirketi kârlılığa ulaşmak için maliyetlerini kısıyor. Kaya Grubu da bu yönde çalışmalar gerçekleştiriyor ama maliyet düşürmekten çok insan kaynaklarına, satış ve pazarlamaya odaklanıyor. Türkay bu konuda şöyle konuşuyor: “Ana hedefimiz satışlarımızı ve satış fiyatlarımızı artırmak, pazar payımızı geliştirmek. Elbette buna paralel maliyet düşürme çalışmalarımız da devam ediyor.”

Kaya Grubu'nun önümüzdeki dönemde kârlılığın seyrine yönelik tahminleri olumsuz. Bundan 5 yıl öncesine kadar sektördeki kâr oranlarının yüzde 30-40 seviyelerinde olduğunu hatırlatan Türkay, şimdi bu oranın yüzde 25'lere düştüğünü ifade ediyor. Ardından da şöyle devam ediyor: “Uluslararası otelcilik literatüründe kâr marjı yüzde 15. Zaman içinde sektör bu oranlara ulaşacak ve bu oranlarda yaşamaya alışacak. Bu da sadece turizm ile uğraşan grupların yola devam etmesine, bunu ek iş olarak gören grupların da sektörden kopmalarına neden olacak.”

Yakıt Yüzde 71 Artınca İkram Kalktı
Petrol fiyatlarındaki artıştan doğrudan etkilenen sektörlerin başında havayolu taşımacılığı geliyor. Yakıt fiyatlarında son bir yılda gerçekleşen yüzde 71 oranındaki zam, toplam maliyetlerinin yüzde 55'ini yakıtın oluşturduğu sektörü zor durumda bıraktı. Özel havayolu taşımacılığında pazar lideri olan Onur Air ise çözüm için acil önlemler aldı. Şirket bu kapsamda yakıt maliyetlerini düşürmek için uçaktaki gereksiz ağırlıkları gözden geçirdi. Hosteslerin taşıdığı çantalara bile limit getirdi. Yolcunun serbest bagaj hakkı olan 15 kilo konusunda sıkı önlemler aldı, bu sınırı geçen yolculara uygulanan bagaj ücretini artırdı. Uçak içi ikramlar da paralı hale getirilerek ikram masraflarından kaçınıldı. Seferler tek tek incelenerek verimliliği düşük olanlar durduruldu. Fiyatlama düzeni daha ayrıntılı ve dikkatli yapılmaya başlandı.

Sonuç olarak 2007'de yüzde 11 kârlılık yakalayan şirket, bu yıl artan yakıt fiyatları nedeniyle zarar edecekken, bu ek tedbirlerle yüzde 3'lük kârlılık bekliyor.

Onur Air Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu, “Ancak yakıt fiyatlarının daha da artması durumunda yılsonunu başa baş kapatmamız da mümkün. Sektörde bayrak taşıyıcı şirketlerde kârlılık yüzde 5, düşük fiyatlı taşıma sistemiyle çalışan şirketlerde yüzde 10 civarında. Yüksek yakıt fiyatları mevcut seviyelerini korursa 2008 yılını başa baş kapatabilen şirketler başarılı kabul edilebilir” diyor.

Havayolu taşımacılığı sektöründe maliyetleri etkileyen bir diğer unsur da kurlar. Ağırlıklı olarak girdilerini dolar üzerinden temin eden sektör, yılsonunda 1 doların 1 YTL ve 1 Euro'nun da 1,60 dolar olması durumunda kârlılığını artırabileceğini düşünüyor.

Jım Champy/Yönetim Uzmanı

“Maliyeti Yükselen Verimliliğe Odaklansın”

Para İlk Olarak Emtiaya Gidiyor
Emtia fiyatlarındaki hareketlilik tam olması gerektiği gibi. Çünkü talep yukarı çıkarsa fiyat da çıkar. Burada yeni olan, talebin nereden geldiği. Talep Hindistan, Çin ve Romanya gibi gelişmekte olan ülkelerden geliyor. Yeni servetler, düşük maliyetli üretimlerin yapıldığı bu bölgelerde yaratılıyor. Bu ülkelerdeki insanların harcayacakları daha çok paraları var. Bu para ilk olarak yiyecek ve enerjinin yanı sıra otomobil ve ev eşyası gibi sektörlerde kullanılan hammaddelere yani emtiaya gidiyor.

Tüm Global Ekonomi Etki Altında
Maliyet artışından global ekonominin tüm alanlarının etkileneceğini düşünüyorum. Fakat yiyecek, enerji ve metal çok büyük fiyat yükselişleri yaşayacak. Emtia fiyatları yukarı çıkarken şirketler de ürünlerin fiyatlarını yükseltmek zorunda kalacak. Hemen hemen bütün şirketler kendilerini bu pozisyonda bulacak.

Farklı Arayışlara Geçilmeli
Şirketler kârlılığın sadece düşük fiyatlı hammaddeyle geleceğine dair düşüncelerinden vazgeçmeli. Kârlılığın farklı yolları için arayışa geçmeli. Örneğin operasyonlarına dikkatli bakmalı ve kendilerine, verimliliği nasıl geliştireceklerini sormalılar. Bugün birçok şirket üretim süreçlerinin yeniden tasarlanması ve teknolojinin yenilenmesiyle kârlılığını artırabiliyor.

Verimliliği Yakalayan Kazanır
Hammadde fiyatı yükselmeye devam ederse şirketler satın alma yaptıkları tedarikçilerin sayısını azaltmayı da düşünmeli. Eğer birkaç tedarikçiyle iyi anlaşmalar yaparlarsa, operasyon maliyetleri düşebilir. Aslında bugün kârlı kalabilmenin yolu emtia fiyatlarının düşük olduğu dönemdekinden farklı değil. En verimli şirketi yaratan kârlılığı yakalar. Bir kez verimliliği yakalayan da hammadde fiyatları yükselişe geçtiğinde bile bu kârlılığı sürdürebilir. Bu nedenle maliyeti yükselen verimliliğe odaklanmalı.

Maliyete Rağmen Kârlılığını Artırdı

Şenol Şankaya/Yeşim Tekstil Genel Müdürü

Maliyeti Yüzde 9 Arttı
Son bir yılda Yeşim Tekstil'in maliyetleri ortalama yüzde 9 oranında arttı. Bu artışı getiren ise elektrikte yüzde 6, doğalgazda yüzde 19, işçilikte yüzde 7 artış yaşanması oldu. Tüm bunlar sonunda toplam maliyet döviz bazında yüzde 25 arttı. Ancak Yeşim Tekstil Genel Müdürü Şenol Şankaya, maliyetteki bu artışın kârlılıklarını çok etkilemediğini belirtiyor. Bunu da geçtiğimiz yıldan bu yana aldıkları bir takım önlemlerle başardıklarını söylüyor.

Bir Dizi Önlem Aldı
Yeşim Tekstil'in aldığı önlemlerin başında Amerika'ya yapılan üretimi azaltma ve Avrupa'ya odaklanma var. Şirket bu yöntemle son yıllarda Avrupa'daki pazar payını artırdı. Üretim modelinde değişikliğe giderek, daha katma değerli ürünlere yönelmek de şirket için önemli bir atılım oldu.

Tasarruf Gerçekleştirdi
Verimlilik çalışmalarıyla ciddi tasarruf gerçekleştirdiklerini belirten Şankaya, bu kapsamda yapılanları şöyle sıralıyor: “Süreç inovasyonu ile yalın çalışmalar gerçekleştirip, verimliliği artırdık. Enerji maliyetlerimizi düşürmek için bir dizi önlemi hayata geçirdik ve tasarruf ettik. Kurlardaki değişiklikleri sürekli takip ederek kontrol altında tuttuk. Gidişata göre üretimimizi fason üreticilere yaptırarak ve hammadde satın almalarında yıllık anlaşmaları tercih ederek maliyetlerimizi düşürdük.”

Sektörün Kârlılığı Düşecek
Yeşim Tekstil bu uygulamalarla maliyetler arttığı halde kârlılığını artırmayı başarmış. Önlem alınmasaydı kârlılıkta düşüşün kaçınılmaz olacağını kaydeden Şankaya, gidişata bakarak sektör hakkında şu yorumda bulunuyor: “Sektörümüzde kârlılık oranı dünya genelinde yüzde 6 civarında. Ancak böyle giderse özellikle Türkiye'de maliyetlerdeki artışlar bu kâr oranlarını daha da aşağılara çekebilir.”

Coşkun Yılmaz/Kayı İnşaat Kurucu Ortağı

İnşatta Kâr Marjı  Yüzde 10'dan 8'e Düştü

Demire Yüzde 100 Zam
Sadece demire son 6 ay içinde yüzde 100 zam geldi. Elektrik ciddi bir artış yaşadı. Toplam maliyetleri içinde demirin yüzde 12, elektriğin ise yüzde 10'luk pay sahibi olduğu Kayı İnşaat'ta kârlılık ciddi anlamda düşüş yaşadı. Kayı İnşaat Kurucu Ortağı Coşkun Yılmaz, hangi kalemlerin maliyetinin arttığını ve aldıkları önlemleri şöyle anlatıyor:

İnşatta Kur Etkisi
Kâr kaybında demirin etkisi yaklaşık yüzde 12, elektrik malzemelerinin etkisi yüzde 2,5 oranında oldu. İşler döviz bazında sabit fiyatlı olduğu, kur artışı yaşanmadığı ve fiyat farkı verilmediği için maliyet artışları, kârları ciddi oranda azalttı. Bu durumda yüzde 10 civarında olan kâr marjımız yüzde 8'e düştü.

Kötü Günler Bekliyor
Özellikle demir fiyatlarındaki yükselişin devam etmesi ve buna çimentodaki artışın eklenmesi durumunda, sektörü daha da kötü günler bekliyor. Bu beklentiler sektörü harekete geçirmiş durumda.

Daha Düşük Risk Alıyorlar
İnşaat şirketleri artık önlem olarak sözleşmelere fiyat farkı hükmünü koyuyor. Teklif aşamasında maliyetler titizlikle hesaplanıp minimum risk alınıyor. Maliyeti ucuzlatacak inşaat teknikleri de her zamankinden daha fazla talep görüyor.

Kârlılık 5 Yıldır Düşüşte
Son 5 yıldır inşaattaki kâr marjları yüzde 10-12'lerden yüzde 6-8'lere düştü. 2008 yılsonunda yüzde 6-8'lik kâr marjlarının korunacağını tahmin ediyorum. Önümüzdeki yıldan daha umutluyum. Alınan önlemlerle marjlarının yeniden yüzde 10-12'lere yükselmesi için çalışacaklarını kaydediyor.

Dört Şirket Maliyet Artışına Karşı Nasıl Önlem Aldı?

Uzun Süreli Anlaşmalar Yapıyor
Son bir yılda Alarko Carrier'in maliyet kalemleri içinde en fazla artışı, hammadde ve enerji fiyatları yaşadı. Yassı çelik fiyatı yüzde 115, pik demir yüzde 13, doğalgaz ve motorin yüzde 40, elektrik yüzde 25 arttı. Küçük zamlarla maliyeti dengelemeye çalışan şirket, satıcılarla uzun süreli anlaşmalar ile fiyatı sabitliyor.

Ödeme Vadelerini Uzatıyor
Batıçim'in en önemli maliyet kalemlerini oluşturan elektrik, kömür ve akaryakıta gelen zamlar, şirketin kârlılığını doğrudan etkiledi. Batıçim'in çözümü ise ödeme vadelerini uzatmak. Tasarruf amaçlı verimlilik çalışmaları yürütmek. Ancak Batıçim Genel Müdürü Tufan Ünal yine de kârlılıktaki düşüşün kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Daha Kârlı Ürünlere Yöneldi
Şeker Piliç'in maliyetleri içindeki payı yüzde 80 olan tahıl ürünlerinin fiyatında yüzde 10'luk artış oldu. Bu da şirketin maliyetini aynı oranda artırdı. Şeker Piliç de ekonomik alım koşulları sağlamak için toplu alımlara yöneldi. Bunun yanında satış artışı yaratacak ürün ve stratejiler geliştirerek cirosunu artırmaya çalışıyor.

Adetsel Satışa Ağırlık Veriyor
Oyuncak sektöründe nakliyede yüzde 10-15 maliyet artışı gerçekleşti. Kira da dahil tüm kalemlerde maliyetteki artış yüzde 15'i buldu. Net kârlılık oranları yüzde 3-5 oranında değişen sektör, bu yıl ve 2009'da marjın düşeceğini tahmin ediyor. Sektörün önemli oyuncularından Toyiki'nin önlemi ise daha çok adetsel satış yapmak ve tüm gider kalemlerinde verimli olmaya çalışmak.

Capital

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde