Kaçağı dürüst aboneye ödetmek için Anayasa 13 kez ihlal edildi

Kaçağı dürüst aboneye ödetmek için Anayasa 13 kez ihlal edildi

Yargıtay’ın 33 milyar liralık kayıp kaçak bedelinin iadesi kararını hükümsüz kılan Enerji Piyasası Kanunu’nu muhalefet Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye hazırlanıyor.

Kaçağı dürüst aboneye ödetmek için Anayasa 13 kez ihlal edildi
16px
24px
09.06.2016 10:27
ABONE OLgoogle
Yargıtay’ın 33 milyar liralık kayıp kaçak bedelinin iadesi kararını hükümsüz kılan Enerji Piyasası Kanunu’nu muhalefet Anayasa Mahkemesi’ne götürmeye hazırlanıyor. CHP’nin tespitlerine göre düzenleme ile Anayasa 13 kez ihlal edildi.

Kaçak kullanılan elektriğin yıllık 4 milyar liralık faturasını dürüst vatandaşa yükleyen Elektrik Piyasası Kanunu’nun, Anayasa’nın 13 ayrı maddesini ihlal ettiği ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açmaya hazırlanan CHP’nin tespitlerine göre, kanun Anayasa’nın 2, 5, 9, 10, 11, 36, 38, 40, 43, 56, 90, 168 ve 172’nci maddelerine aykırılık taşıyor.

Meclis’ten geçen hafta geçen kanun, Yargıtay’ın ‘kaçak elektrik dürüst tüketiciye fatura edilemez’ hükmünü ortadan kaldırdı. Böylece elektrik dağıtım şirketleri son 10 yıldaki kayıp kaçak bedeli olan 33 milyar lirayı vatandaşlara iade etmekten kurtuldu. Kanuna göre, tüketici bundan sonra da faturadaki ‘teknik olmayan kayıplar’ başlığı altında kaçak olarak kullanılan elektriğin bedelini de ödeyecek. Bu konuda dava açılamayacak, daha önce açılan ve kazanılan davaların bedeli ise yeni faturalara yansıyacak. Elektrik faturasının yüzde 2’si ‘TRT payı’ olarak ödenmeye devam edecek. Düzenleme ayrıca, kıyı ve sahiller ile zeytinlik sahaların nükleer tesislere açılması ve çevre mevzuatına aykırı büyük yapılaşmalara 2019 yılına kadar cezadan muafiyet getirilmesini kapsıyor. Kanunu iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürecek olan CHP’nin tespitlerine göre düzenleme şu noktalarda Anayasa’ya aykırı:

– 17’nci maddede yer alan ‘hüküm tesis etmiş yargı kararlarının tüketici lehine sonuçlarını yasa yoluyla ortadan kaldırmak, abone faturalarındaki yükleri kalıcılaştırmak, kanunda tanımı yer almadığı gerekçesiyle tahsil edilemeyen tutarları tüketici aleyhine yansıtmak ve dağıtım şirketlerini kollamak’ Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 2’nci maddesinde düzenlenen ‘hukuk devleti ve sosyal devlet’ ilkelerine aykırı.

– Elektrik enerjisi üretiminde belli şirketlere tanınan haklar Anayasa’nın 10’uncu maddesinde yer alan ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz’ hükmüne aykırı.

– 15’inci maddede yer alan ‘teknik ve teknik olmayan kayıplar’ tanımı ile bugüne kadar kayıp-kaçak bedellerinin dürüst aboneye ödetilemeyeceğine dair kesinleşmiş yargı kararlarının ve tüketici hakem heyetlerinin önüne yasa yoluyla geçmek suretiyle Anayasa’nın 9’uncu maddesindeki ‘yargı yetkisine aykırılık’ hükmüne, 10’uncu maddedeki ‘Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.’ hükmüne ve 11’inci maddedeki ‘Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasa’ya aykırı olamaz.’ hükümlerine aykırı.

HAK ARAMA ENGELLENDİ

– Kanunun 10’uncu maddesinde ‘Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.’ denerek, Anayasa’nın 36’ncı maddesinde düzenlenen ‘hak arama hürriyeti’ hükümlerine aykırılık taşıyor.

ANAYASA’DAKİ ‘KAMU YARARI’ HÜKMÜ ÇİĞNENİYOR

– 2’nci maddede yer alan ‘kıyı ve sahillerin, askeri yasal bölgelerin nükleer santrallere açılması’ hükmü, Anayasa’nın 43. maddesinde düzenlenen ‘sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği’ hükmüne aykırı.

– 3’üncü maddede yer alan ‘nükleer santral sahalarında yapılacak yapılar hakkında İmar Kanunu’nun fenni mesuliyete ilişkin hükümleri uygulanmaz’ ibaresi, Anayasa’nın 56’ncı maddesinde geçen “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmüne aykırı.

– 6’ncı maddedeki ‘madenlere ilişkin ruhsatlar, rezerv kaybına sebep olmayacak şekilde, elektrik üretimine yönelik olmak üzere bakanlık onayı ile ayrı ruhsatlara bağlanabilir’ ibaresi, Anayasa’nın 168’inci maddesinde geçen ‘Tabiî servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi’ başlıklı hükme aykırılık taşıyor.

– Kanunun 6’ncı maddesindeki ‘Nükleer üretim tesislerinde, diğer mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi kaydıyla üretim lisansı alınmadan önce üretim tesisi ile doğrudan ilgili olmayan yapıların inşasına başlanabilir.’ ifadesi, Anayasanın 56’ncı maddesinde yer bulan ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.’ hükmüne aykırı.

– Kanunun 26’ncı maddesindeki ‘kesinleşmiş yargı kararlarını uygulamamak, dağıtım şirketlerince ödenmesi gereken iade tutarlarının önüne geçmek’ amaçlı hükümler, Anayasa’nın ‘hukuk devleti’ hükmünü içeren 2’nci maddesine ve ‘yargı yetkisi’ başlıklı 9’uncu maddesine aykırı.

Yarına Bakış
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde