KKTC'de ‘Maraş’ çatlağı: Akıncı ‘bostan korkuluğu değilim’ dedi

KKTC'de ‘Maraş’ çatlağı: Akıncı ‘bostan korkuluğu değilim’ dedi

"KKTC Cumhurbaşkanı bostan korkuluğu değil kardeşim. Burada halkın iradesini temsil ediyor. Halkın seçtiği ve Kıbrıs sorununun yürütülmesinden sorumlu kıldığı yetkili makamdır burası."

KKTC'de ‘Maraş’ çatlağı: Akıncı ‘bostan korkuluğu değilim’ dedi
16px
24px
22.06.2019 13:41
ABONE OLgoogle

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hem Başbakan Ersin Tatar hem de Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın ‘Maraş açılımı’na ilişkin açıklamaları ve Kıbrıs Rum kesimi ile görüşmelerinden önceden haberdar olmadığını belirterek “KKTC Cumhurbaşkanı bostan korkuluğu değildir” diyerek tepki gösterdi.   10 milyar dolarlık yatırım... Kıbrıs'ta Bakanlar Kurulu, Maraş'ın açılması kararı aldı

‘Maraş açılımı’ ve gündemdeki konularla ilgili basın toplantısı düzenleyen Akıncı, ‘Kapalı Maraş’ konusunda yapılan açılımdan haberinin olmadığını söyleyerek, “Şimdi duyuyoruz Sayın Tatar’da açıklama yapıyor ‘Türkiye ile diyalog içinde yapıyoruz ha’… Nasıl bir sonuç çıkarırsınız bundan? KKTC Cumhurbaşkanı bostan korkuluğu değil kardeşim. Burada halkın iradesini temsil ediyor. Halkın seçtiği ve Kıbrıs sorununun yürütülmesinden sorumlu kıldığı yetkili makamdır burası. Görülüyor ki Cumhurbaşkanı’nı bypass etme çabası var. Cumhurbaşkanı bostan korkuluğu değildir. Onun için her kim ki yanlış yapıyor bu konuda ondan vazgeçmesi gerekir” dedi.  Maraş açılımının detayları belli oldu

Akıncı şöyle devam etti: “Burası halkın onayı ile görev yapar. Başka birinin onayına ihtiyacı yoktur burasının. Ne Meclis’ten seçilir, ne Bakanlar Kurulu tayin eder burayı. Ama sizin Dışişleri Bakanı olarak görev yapabilmeniz için halktan yetki alıp milletvekili olursunuz, olmasanız bile milletvekili iki kişinin onayına ihtiyacınız var. Biri Başbakandır, sizi önerecek. Diğeri de burasıdır sizi atayacak. Cumhurbaşkanı imzalamazsa o görevi yapamazsınız. En azından bunun da bir gereğidir bu makama karşı gelip sorumluluğu gereği bilgi vermek, görüş almak, paylaşmak.”

Başbakan Ersin Tatar’ın, “Türkiye ile diyalog içinde Maraş açılımı yapıldı” açıklamasına atıf yapan Akıncı, “Maraş ile ilgili hükümet kararında Cumhurbaşkanlığı’nın dışlanması vahim bir durumdur” dedi.

“Maraş konusu hassasiyetle ele alınması gereken, ancak her koşulda Kıbrıs’ta çözüm hedefine katkı yapabilme potansiyeline haiz son derece önemli bir konudur” diyen Akıncı şöyle devam etti:

“Bugün gelinen noktada yukarıda da değindiğim gibi Kapalı Maraş ile ilgili olarak da tercihen Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde Rumlar’a ve ortak işletmelere açılması ve karşılığında Ercan’a doğrudan seferlerin başlatılmasını gündeme getirmek ya da bu olamıyorsa BM ile çatışmadan Kıbrıs Türk idaresi altında açmak opsiyonunu değerlendirebiliriz. Ancak her iki şıkta da BM ile uyumlu ve dolayısıyla uluslararası hukuk içinde davranmanın önemini bir kez daha vurgulamak isterim.”   Yeniden Las Vegas olacak... Rumlardan 'Maraş' tepkisi

Havadis Kıbrıs’ta yer alan habere göre, Akıncı ayrıca Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın kendisini bilgilendirmeden Rum lider Nikos Anastasiadis ile yemekte buluşmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu ve “Konu yemeğin yenmesi değil, gizlenmesidir” dedi. ‘Kamu vicdanının Kudret Bey’in bu davranışını onaylamadığını’ vurgulayan Akıncı “KKTC Cumhurbaşkanı bostan korkuluğu değildir” ifadelerini kullandı.

Akıncı, “Usulen, siyaseten, siyasi etik, devlet gelenekleri açısından ‘benim filan gün bir görüşmem olacak, amacım da budur. Bilginiz olsun, dönüşte de sizinle bu konuda bilgi vereceğim’” demesi gerektiğini söyleyerek, Kudret Özersay’ın Dışişleri Bakanı olduğu ilk dönemde İtalya temasları öncesinde ve diğer temaslarında kendisiyle bilgi ve istişare içinde olduğunu ancak daha sonra bu istişarelerin kesildiğini kaydetti.

‘Dışlanıyorum, Türkiye istişareden kaçınmıyordur ancak bir eksiklik olduğu aşikar’

Dünyanın kendisiyle istişare etmek için çabaladığına dikkat çeken Akıncı, “Türkiye’nin böyle bir istişareden kaçındığını düşünmüyorum ancak bir eksiklik olduğu da aşikar. Bırakın BM’yi, KKTC Cumhurbaşkanı’nı dahi dışlayarak Maraş’a ilişkin üstelik ne olduğunu izah edemeden bazı kararlar alındığını açıklamak, ciddiyetten uzak bir tavırdır. Kıbrıs ve dünya gerçeklerine aykırı olarak atılacak her adımın telafisi mümkün olmayan zararlara uğramamıza yol açacağı konusunda uyarı yapmayı gerekli görüyorum” dedi.

‘Türkiye ikinci gemiyi gönderdi, gerginliğin artarak sürmesi kaçınılmaz’

“Sen (Rum) kazıyorsan biz de kazmak durumundayız. Bu gidişi tersine çevirmek mümkün” diyen Akıncı şöyle devam etti: “Hidrokarbon olayında Kıbrıs Türkü’nün de hakkı var. Ama iş hep çözümden sonraya erteleniyor. Bu konuda akıl işi, konuyu konuşmakla başlar. Gerginlik ortamından ortak yarar, işbirliği ortamına adım adım ilerleyelim. Türkiye tarafından gönderilen bir gemi var, ikincisi gelmek üzere. Bu çerçevede gerginliğin artarak sürmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu gidişi tersine çevirmek mümkün.”

Türkiye’nin bölgemizdeki ilişkileri zayıflıyor, arzuladığımız bir durum değil

Türkiye’nin bölge ülkelerle ilişkilerine dikkat çeken Akıncı, “Türkiye’nin bölgemizde zayıflayan ilişkileri söz konusu. Bu bizim arzuladığımız bir durum değil. Türkiye’nin Mısır’la İsrail’le ilişkilerinde farklılıklar oldu. Temennimiz her ülke, Türkiye’nin özellikle bölge ülkeleriyle daha güçlü ilişkiye evrilmesidir. Biz Türkiye’nin çok iyi olduğu ülkelerle dahi iyi iletişim kuramadık. Azerbaycan’a bile Cumhurbaşkanı olarak gidemedik” ifadelerini kullandı.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde