İyi Tarım iyi fırsat! Dekar başına 20 TL destek

İyi Tarım iyi fırsat! Dekar başına 20 TL destek

Tarım Bakanlığı dört yıl önce ilk başlattı. Şimdi kapsamı genişliyor. Büyük zincir marketlere ve ihracata çalışacak üreticiler hazırlığını yapmalı. İyi Tarım Uygulamaları’na erken giren üreticilere fırsatlar var.

İyi Tarım iyi fırsat! Dekar başına 20 TL destek
16px
24px
08.07.2011 14:06
ABONE OLgoogle

Tarım Bakanlığı dört yıl önce ilk başlattı. Şimdi kapsamı genişliyor. Büyük zincir marketlere ve ihracata çalışacak üreticiler hazırlığını yapmalı. İyi Tarım Uygulamaları’na erken giren üreticilere fırsatlar var.

Türkiye, yaş meyve sebzede dünyanın önemli üreticilerinden biri. Özellikle kiraz, çilek, kayısı, şeftali, domates, biber ve fındık gibi birçok üründe dünya sıralamasında ilk üçte yer alıyor. Üstelik bu ürünlere her geçen gün yenileri ekleniyor. Hedef  2023’de 50 milyar dolarlık ihracat.
Peki bu rakam çok mu uçuk? Coğrafi olarak Bursa ilinin topu topu dört katı büyüklüğündeki Hollanda’nın bugünkü ihracat rakamı 50 milyar dolar. Bu pencereden baktığımızda Türkiye’nin hedefinin ulaşılabilirliği bir tarafa az bile olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Ancak hemen belirtelim dünya ülkeleri özellikle de gelişmiş pazarlara sebze ve meyve ihraç etmek çok kolay değil. Bir süredir bu tür ülkeler sertifikalı ürün talep ediyor.  Yani bir süredir bizim de ülke olarak İyi Tarım adıyla uygulamaya başladığımız türden ürünler istiyorlar.
Bu dünyada Global Gap, Avrupa’da Euro Gap olarak uygulanan bir sertifika. Tarım Bakanlığı bu çalışmayı 2007 yılında 18 ilde 18 üretici ile başlattı. Önceleri pek önemsenmedi. Ancak bir süredir bu konuda müthiş bir hareket var. Geçen yıl işin içine perakende zincirlerini de dahil ederek kapsam genişletildi. Şu sıralar ise televizyonlarda İyi Tarım Uygulamaları ile ilgili reklamlar hız kazandı. Bu hızla bugün üretici sayısı 10 bine yaklaştı. Şimdi yeni bir hareketle üretici sayısının artırılması daha doğrusu bu rakamın ikiye katlanması hedefleniyor.

İYİ TARIM UYGULAMALARI NEDİR?

İTU (İyi Tarım Uygulamaları) yaş sebze ve meyvenin üretimden satışına kadar geçen süreci izlenebilir kılıyor. Böylece kullanılan tohum, gübre ve ilaçtan, su ve toprak analizlerine kadar her aşama izlenebilir hale geliyor. Bu sayede daha sağlıklı bir üretim zinciri oluşturulmuş oluyor. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesi artık ürünlerde bu standarda geçiyor. Yani Türk üreticisinin de önümüzdeki birkaç yıl içinde İyi tarım Uygulamaları sertifikası alması gerekiyor. Bu sertifikaya sahip olan üreticiler, hem ihracatta hem de iç piyasada rakiplerine karşı avantaj yakalamış olacak. Hem malını daha kolay pazarlayacak, hem de iyi fiyattan satabilecek. Üreticilere bu konuda uyarı da yapalım. İTU’ya  kendi rızası ile geçmeyen üreticilere önümüzdeki yıllarda sürpriz bekliyor. Tarım Bakanlığı, İTU uygulamalarını 2012 yılından itibaren mecburi hale getirecek. Böylece bütün üreticiler, sertifikalı üretime geçecek ve Avrupa standardı yakalanmış olacak.

Peki bu sertifika nasıl alınacak? İyi Tarım yapmaya karar verdikten sonra gerekli prosedürü yerine getirmek üzere yapılacak ilk iş, İTU konusunda yetkilendirilmiş kuruluşlara başvurmak ve tarımsal faaliyetleri, üretim sürecini kayıt altına alınmasını sağlamak. Üretim sırasında yapılan bütün işlemler çiftçiler tarafından kayıt altına alınmalı ve daha sonra yapılacak kontroller için saklı tutulmalı. Bu kayıtlarda; ürün çeşidi, ürünün bulunduğu coğrafi bölge, gübre uygulama zamanı, uygulama nedeni, teknik izin, kullanılan kimyasalın ticaret ismi ve miktarı, uygulama aleti, operatörün ismi ve uygulama zamanından kaç gün sonra hasat yapılması gerektiği, sulama zamanı, yöntemi ve miktarı gibi bilgiler oluyor.

Hastalık ve zararlılarla mücadele "Entegre Mücadele Teknik Talimatları" doğrultusunda ise öncelikle kültürel tedbirler, mekanik mücadele, biyolojik mücadele veya biyoteknik yöntemler uygulanması isteniyor. Son çare olarak kimyasal mücadele yapılmalı. Tarım Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından İTU için başvuran üretici denetlenerek şartlara uygunluğu tespit edilince özgü İTU sertifikası veriliyor.

MARKETLERDE RAFLAR OLACAK

İyi Tarım Uygulamaları sahada 2007 yılında başlasa da kamu oyu bu kavramla 2010 yılında karşılaştı. Tarım Bakanlığı ve perakende zinciri Migros İTU konusunda işbirliğine gitti. Bakanlığın bu işbirliği projesine daha sonraki aylarda Tansaş, Metro AG, Tesco Kipa ve yerel market zincirlerinin oluşturduğu PERDER üyeleri de dahil oldu. Şu sıralar diğer zincirlerin de İTU projesine katılma hazırlıkları yapıyor.
Migros Genel Müdürü Özgür Tort, İyi Tarım Uygulamaları’nı sosyal sorumluluk projesi olarak gördüklerini belirterek şunları söylüyor: “Migros Ticaret A.Ş tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na “Tarım Bakanlığı’nın işbirliği ile bir yandan tüketicinin ileri kalite standartlarına uygun olarak yetiştirilmiş ürünleri raflarımıza taşıdık. Bunun yanı sıra sertifikalı sisteme geçen üreticilerimiz için de iyi bir alım adresi olduk. Dolayısıyla çift yönlü kazandıran bu sistemde, taze sebze ve meyvede hem üretici hem de tüketici için çok önemli bir tercih noktası haline eldik. Taze meyve ve sebze satışlarımıza fark yaratan bu uygulama ile müşterinin güveni nispetinde olumlu yansımakta. Meyve sebze cirolarımız bu uygulamayla arttı. Ocak 2010’da yıl sonuna kadar 2 bin üreticinin sertifikalı üretime geçeceğini hedeflediğimizi söylemiştik, bu hedef aşıldı. 2 bin 700 üreticiyi ulaşmış durumdayız.”

Bu arada  İyi Tarım Uygulamaları ürünleri dünya standartlarında kaliteli ve sağlıklı olurken fiyatlar da tüketici için öyle çok fazla bir fark yok. Hatta zamanla üretim artışına paralel üreticinin verimliliğin artması ile fiyatlarda düşme dahi bekleniyor.

İyi Tarım Uygulamaları kapsamında alımlar yapan perakende zincirlerinden biri de Metro Cash &Cary. Hem Türkiye’deki marketleri hem de Almanya’daki marketleri için yaş sebze meyve alımı yapan Metro’nun tedarikçilerinin yüzde 75’i Global Gap kapsamında üretim yapıyor. Metro Cash&Cary Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “ İyi Tarım Uygulamaları aslında çevreye ve insana zarar vermeyen, kontrollü pestisit (tarım ilacı) kullanımını sağlayan ve izlenebilirliği ilke edinen bir standarttır ve bu uygulamayı Metro Kontrollü tarım projesi ile 2005 yılından beri yapmakta. Metro olarak İTU değil, kontrollü tarım, tarladan çatala izlenebilirlik  ve de tüm kendi markalı ürünlerimizde Global Gap uygulamam zorunluluğu (uluslar arası olduğu için) şeklinde meyve sebze kalite güvence çalışmalarımızı yapmaktayız.” diyor.
Tesco Kipa da İTU uygulamalarına katılan bir perakende zinciri. 3 yıldır üretici ayağında İTU uygulaması yapan Tesco Kipa, sadece meyve sebzede değil, et ve balık kategorilerinde de iyi tarım standartlarını uygulamaya hazırlanıyor. Tesco Kipa Sözcüsü Ömer Faruk Acar, “Tesco olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştireceğiz. Sebze ve meyvenin dışında öz markalı balık, et ve tavuk ürünlerimizde Türkiye de ilk olarak İTU sertifikalı ürünler satmaya başlayacağız. Proje tarım bakanlığının desteği ile yürütülüyor” diyor. İyi tarım Uygulamaları’nı desteklediklerini söyleyen Acar, “Hedefimiz müşterilerimize iyi tarım uygulamaları standartlarına uygun ürünleri sürdürebilir şekilde tedarik etmek. Anlaşmalı üreticilerimiz üzerinden alım yapıyoruz. Satın aldığımız ürünlerin yüze 40’ı İTU sertifikalı. Bu oran her yıl artacak.” diyor.

ÜRETİCİDEN ŞİKAYET VAR

Ayten Çöl, Amasya’nın önemli soğan ve patates üreticilerinden. 2 bin dönüm civarında arazisi var. Ayten Çöl, arazilerinin 250 dönümünde soğan yetiştiriyor. Bir o kadar da patates. İyi tarım Uygulamaları sertifikasıyla üretimini gerçekleştiriyor. Bu sertifikayı alabilmek için yatırım da yapmış. Ayten Hanım’ın İTU uygulamalarıyla ilgili bir serzenişi var. Ayten Çöl, “Biz sertifikalı üretim yapmak için yatırım yapıyoruz. Maliyetlerimiz artıyor. Ancak alım yapan zincir marketler bizim ürünümüzle sertifikasız ürünü aynı fiyattan alıyor. Satarken ise bizim ürünleri daha pahalıya satıyorlar. Bu durumun gözden geçirilmesi gerekir. İTU sertifikalı ürünler diğerlerinden daha iyi fiyata alınmalı ki üretici farkı görsün. Mevcut uygulamada bu farkı görmek zor” diyor.

Dekar başına 20 TL destek

Tarım Bakanlığı İTU’nun yaygınlaşması için indirimli tarımsal kredi desteği ve alan bazlı destekler veriyor.  Destekleme miktarı her yıl Bakanlar Kurulunca belirleniyor. 2010 yılında  dekar  başına 20 TL  destek verildi. Seralarda ise bu rakam 80 TL’ye çıkıyor. İTU faaliyetinde bulunan üreticilere Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullanacakları kredilerde verilen yüzde 60 indirimli kredi desteği veriliyor. Bu kapsamda verilen krediler her yıl artıyor. 2007 yılında 4.6 milyon TL olan indirimli kredi miktarı 2010 yılında 120 milyon TL’ye çıkmış.

İTU kriterleri

- İTU sertifikası sayesinde üretim tohumdan sofraya kadar tüm süreci kayıt altına alınıyor.
-  Sistem, tarım ürünlerinin en yüksek besin ve hijyenik değerde tüketiciye ulaşabilmesi için 236 farklı kriterin yerine getirilmesini öngörüyor.

-  Meyve sebzede ilaç kalıntısı, toprak ve su analizi gibi sorgu ve kayıtların zorunlu olduğu bir standart getiren ve denetleyen İTU, böylece denetimli ve kayıtlı üretimi sertifikalandırıyor. Sertifika sürecindeki rutin kontroller sayesinde meyve sebzede sağlık ve standartlara uygunsuzluk riski en aza ineceği için, meyve sebze üreticilerinin ihracat potansiyelleri de artacak.
-  Ürünlerin üretiminin yanı sıra çalışan personel için de bir dizi prosedürün yerine getirilmesi gerekiyor.
-  Çalıştırılan personelin tamamını kayıt altına alması gerekirken, rutin sağlık muayenesinden geçirilmeleri de zorunlu hale geliyor.
-  İTU standartlı ürünlerin üretim aşamasında yapılacak her işlemin, çevreye olası zararı araştırılıyor ve çevreye zarar verebilecek uygulamanın önüne geçiliyor.
-  Tarlalarda kullanılan tüm ambalaj ve kutular, atıklar, özel konteynerlarda toplanarak, etkin bir atık yönetimi sistemi ile değerlendiriliyor. Böylece toprağın verimi ve bereketi korunarak, gelecek nesiller için sağlıklı bir çevre sağlanıyor.

Ali KAVAK / Akdeniz Yaş Sebze Meyve İhracatçı Birlikleri Başkanı

“Sertifikalı ürünün Pazar şansı yüksek”
“İyi tarım Uygulamaları’nın harfiyen uygulanmasını istiyoruz. Dünyanın fikir birliği yaptığı bir konuda bizim uzak ve kopuk kalmamız mümkün değil.  İyi Tarım Uygulamaları sertifikasına sahip ürünler uluslar arası pazarda daha kolay satılıyor. Bir süre sonra bu sertifikayı almayan üreticilerin satış yapması zorlaşacak. Hem içeride hem dışarıda bu sertifika şartı aranacak. Bu sertifikayı alan üreticiler avantajlı olacak. Bu konuda kanun çıktı. Uygulama biraz esnek gidiyordu. Sanırım önümüzdeki yıllar bütün çiftçiler bu sertifikayı almak zorunda kalacak. Hem pazar şartları hem kanunlar üreticiyi zorlayacak. Çiftçilerin genel eğilimi ise bu sertifikayı alma yönünde. Bu ürünler diğerlerine göre daha yüksek fiyatla pazar şansı bulacak.

İdriz Çokal/Para

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde