İşte TOBB ve YASED’in öncelikli hedefleri..

İşte TOBB ve YASED’in öncelikli hedefleri..

TOBB ve YASED'den yapılan ortak açıklamada, "Önümüzdeki dönemde hedefimiz ekonomik ve yapısal reformu gündemimize daha da odaklanarak almak olmalıdır."

İşte TOBB ve YASED’in öncelikli hedefleri..
16px
24px
13.07.2017 07:28
ABONE OLgoogle

Uluslararası Yatırımcılarla İstişare toplantısı sonrası  ortak bir açıklama yapan TOBB ve YASED, ” Önümüzdeki dönemde hedefimiz  ekonomik ve yapısal reform gündemimize daha da odaklanarak,  ülkemizin küresel rekabet gücünü artırmak ve bir yatırım cazibe merkezi  olarak konumlandırılmasını sağlamak olmalıdır. Bizler de, bu doğrultuda  üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazırız”  ifadesini  kullandı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Uluslararası  Yatırımcılar Derneği – YASED, uluslararası doğrudan yatırımcı  şirketlerin tepe yöneticilerinin katılımıyla, 12 Temmuz’da Ankara’da  İstişare Toplantısı düzenledi. Toplantı sonrasında TOBB ve YASED  tarafından ortak yazılı açıklama yapıldı.

'Biz OHAL'i işdünyası daha rahat çalışsın diye yapıyoruz'..

Açıklamada şöyle denildi;

“15 Temmuz’un yıldönümünde, Türkiye’nin istikrarına, ekonomisine ve  hukuk devletine yönelik hain darbe girişimini bir kez daha kınıyor ve benzeri girişimlerin bir daha tekrarlanmamasını diliyoruz. Hukuk  devletini ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik her türlü müdahalenin karşısındayız.

Bugüne kadar Hükümetimizin, hızla aldığı tedbirler, uygulamaya  koyduğu yasal-yönetsel düzenlemeler ve teşvikler, darbe girişiminin  yarattığı olumsuz etkiyi sınırlayarak iş ve yatırım ortamının sağlıklı  şekilde devamına önemli katkı sağlamıştır.

Ülkemizin kalkınması, küresel rekabet ortamında hak ettiği konuma gelmesi ve katma değerli sürdürülebilir yatırımların devamı hedefi  doğrultusunda  demokrasi, hukukun üstünlüğü, öngörülebilir yasal ve  yönetsel düzenlemeler ile şeffaf ve rekabetçi bir serbest piyasa  ekonomisinin mevcudiyeti zaruridir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Hükümetimizin kararlılığı  ile bu yönde kat edilecek mesafe, uluslararası doğrudan yatırımcıların  Türkiye’ye olan güvenini daha da artıracaktır.

Önümüzdeki dönemde hedefimiz ekonomik ve yapısal reform  gündemimize daha da odaklanarak, ülkemizin küresel rekabet gücünü  artırmak ve bir yatırım cazibe merkezi olarak konumlandırılmasını  sağlamak olmalıdır. Bizler de, bu doğrultuda üzerimize düşen her türlü  görevi yerine getirmeye hazırız.

Uluslararası yatırımcılar olarak, Türkiye’nin geleceğine ve potansiyeline inanıyor ve bu inancımızı uzun vadeli yatırım  perspektifimizi koruyarak göstermeyi sürdürüyoruz. Bizler, Türkiye’deki yatırım ortamının yurtdışında tanıtımında ve algımızın güçlendirilmesinde “elçi” olarak sorumluluk almaktayız.

Türkiye ekonomisine yönelik yatırımcı ilgisinin artması, mevcut yatırımların verimliliğinin yükselmesi ve böylece ülkemizdeki refah  artışının desteklenmesi amacıyla, iş dünyası olarak, tüm taraflarla yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.

Bu süreçte temel beklentimiz  demokratik hukuk devletinin tüm kurumlarıyla daha da güçlendirilmesi, ülkemizin bugüne kadar olduğu gibi küresel değerlere bağlı şekilde gelişmiş dünyayla entegrasyonunu arttırarak kalkınma sürecini devam ettirmesi ve yatırım ortamını iyileştirecek reformların kesintiye uğramadan sürdürülmesidir.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi süreklilik arz eden bir hedeftir. Yapısal reformların devamı, yatırım ve iş yapma şartlarımızda sürdürülebilir bir iyileştirme sağlanması uluslararası rekabette bir adım öne geçmemizde önemli rol oynayacaktır.

Bu çerçevede öncelikle;

*Ülkemizin bölgesel bir merkez olarak konumlandırılması,

*Tasarruf oranının artırılması ile birlikte finansman imkânlarının genişletilmesi,

*KOBİ’lerin küresel değer zincirine entegrasyonunun sağlanması,

*Türkiye’nin kalifiye insan kaynağının artırılmasına yönelik eğitim çalışmalarına önem vermesi,
*Üretim odaklı bir ekonomi politikasının gerektirdiği kapsamlı bir istihdam stratejisi geliştirmesi,

*Sanayide dijital dönüşümün hızlandırılması,

*İş yapış süreçlerinin kolaylaştırılması ve bürokrasinin azaltılması,

*Vergi mevzuatının uluslararası mevzuatla uyumlu hale getirilerek, verimlilikleri ve rekabet gücünü olumsuz etkileyen yüksek vergi oranlarının düşürülmesi ve teşvik sisteminin günün ihtiyaç doğrultusunda sürekli olarak güncellenmesi,

*Yüksek katma değerli rekabetçi ürünleri ülkemizde üreten ve ihraç eden, bu doğrultuda küresel bir pazarı hedefleyen bir üretim kapasitesinin oluşturulması,

*İthalat rejiminin ve korunma önlemlerinin bu doğrultuda gözden geçirilmesi ve bu kapsamdaki uygulamaların özellikle haksız rekabete yol açmayacak ve iş/yatırım ortamının öngörülebilirliğine olumsuz etki etmeyecek şekilde yürütülmesi uluslararası rekabette bizi bir adım öne geçirecektir.

Türkiye’nin AB’ye üyelik perspektifi doğrultusunda kısa vadede Gümrük Birliği Anlaşması’nın günümüzün ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmesi büyük önem arz etmektedir.

Gümrük Birliği’nin, Türkiye’nin AB dışındaki üçüncü taraflarla serbest ticaret anlaşmaları imzalamasına imkan verecek şekilde yeniden düzenlenmesi, ihracat pazarlarımızı genişletmemize katkı sağlayacaktır.

Yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik olarak Türkiye’nin “Uluslararası Yatırım Stratejik Planı” hazırlanmasının da faydalı  olacağını düşünüyoruz. Bu konuda da uluslararası doğrudan yatırımcılar olarak üzerimize düşecek görevi yerine getirmeye hazırız. ”

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde