İşte Nimet Abla'nın sahibi: O da 'Ya bana çıkarsa' diye bilet alıyormuş

Mustafa Emre Selek'in röportajı

İngiltere'deki yüksek lisans eğitimini yarıda bırakıp Türkiye'ye gelen Nimet Özden 40 yıldır işletmelerin başında bulunuyor.

1931’in yılbaşında sattığı biletlerden 100 bin lira büyük ikramiye kazanılması onun uğruna inananların sayısını her geçen gün daha da artırdı. Küçük yaştan itibaren güçlü, kararlı kişiliğiyle dikkat çeken Melek Nimet Özden ticarete eşi İsmail Özden ile birlikte Eminönü'ndeki tütüncü dükkanında başladı.

Eşi İsmail Beyin 1928 yılında Eminönü Yeni Cami önündeki meydanda tütüncü ve sarraflık dükkanında müşterilerine Türk Tayyare Cemiyetinin çıkardığı piyango biletlerini satmaya başlamasıyla Nimet Abla'nın ilk biletçilik temelleri atılmış oldu. Uzun yıllar bu işi sürdüren Nimet Abla'nın vasiyeti üzerine vefatından sonra bu işi yeğeni Nimet Özden üstlendi.

Avusturya Lisesi mezunu olan Nimet Özden aslında Bankacılık sektöründe kariyer yapmak isteyen, İngiltere’de eğitim almış bir kişi. Öğrencilik zamanlarında tatillerde bile Nimet Abla yardıma çağırdığında “Dersim var” diyerek piyango bayiine gitmeyen Özden, halası vefat ettikten sonra işleri üstlenmek durumunda kalıyor.  Nimet Abla adına bir vakıfta kuran Özden, teknolojiye de uyum sağlayarak yurtdışından ve şehir dışından gelen talepleri karşılamak için 2010’da “nimetabla.com”u kuruyor. 

Nimet Abla ebedi aleme göçtükten sonra da onun uğurlu eli hala Bahçekapı Eminönü Meydanı, Bakırköy İstanbul Caddesi ve Sirkeci Ankara Caddesindeki gişelerinde umut dağıtmaya devam ediyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ve Avrupa’nın muhtelif yerlerinde yaşayan insanlarımız Nimet Abla’dan bilet alma geleneğini halen canlı tutuyorlar.

Hacı Nimet Vakfı’nın Hikayesi

1963’ün Ağustos’unda Esentepe’te kendi adını verdiği bir cami inşaatına başlayan Nimet Abla, ihtiyaç sahipleri için bir gelir kaynağı olması için başlattığı bu projeyi 1970’de hizmete açıyor. Bunu gerçekleştirmek için boğazdaki villasını satarak Hacı Nimet Vakfını kurup geriye kalan tüm gayrimenkullerini vakfa bağışlıyor. Bugün bu vakıfta irad geliriyle 200 kadar çocuk çeşitli okullarda eğitim görüyor.

Halen bu tarihi biletçinin işletmeciliğini keyifle sürdüren Nimet Özden ile, nam-i diğer Nimet Abi ile ilginç hayat hikayesini konuştuk.

İşin başına geçiş hikayenizle başlayalım isterseniz…

Nimet Abla benim babamın büyük ablası, yani halam. Ben doğduğumda aile büyüğü olarak kendi ismini koymuş bana. Çocuğu olmadığı için isminin sürmesini istemiş sanırım. Avusturya Lisesi’nde okurken boşta kalan vakitlerimde halam kendisine yardımcı olmamı isterdi ama dersim var diyerek işe gelmezdim. Yıllar sonra İngiltere’de ekonomi eğitimimi istemeyerek bıraktım ve Türkiye’ye gelerek işin başına geçtim. Aslında eğitimime devam etmek istiyordum ama halamın vefatı sebebiyle işlere yardım etmek için geldim, süreç içinde bırakıp gidemedim ve burada kaldım. Halamla, nam-ı diğer Nimet Abla ile oldukça iyi anlaşırdık, beni çok severdi. Vefatından önce benim işin başına geçeceğimi bilmiyordu. İsimlerimizin aynı olup piyango bayiini yönetmemiz ve Nimet Abla – Nimet Abi olarak kalmamız tevafuktan öteye geçmez. İsim olarak zaten onun önüne geçmem mümkün değil, markamızı Nimet Abla olarak korumaya devam edeceğiz. 

Bir milli piyango bayii işletmecisinden oldukça farklı bir profiliniz var. Kendinizden bahseder misiniz?

Avusturya Lisesi mezunuyum. Lise bittikten sonra İngiltere’ye ekonomi eğitimi almak için gittim. Ekonomi eğitimi aldığım için bankacılık ve finansman sektöründe çalışmak istiyordum ancak kısmet olmadı. Almanca, İngilizce ve Rusça biliyorum. Bu iş ailemizde henüz çok eski kuşaklara dayanmasa da netice itibariyle işletmemiz 90 yıllık bir müessese. 3 oğlum var, çocuklarımın da benden sonra bu işi yapmasını isterim ancak yaparlar mı bilemiyorum.

Satışlar hangi dönemlerde artıyor? Yoğunluk yılbaşına özel bir durum mu?

Genelde yılın her günü bir yoğunluk yaşıyoruz ama yılbaşının bir özelliği var tabi. Büyük ikramiye mevzu bahis olduğu zaman talep artıyor. Buraya ilgi gösteren müşterilerimiz Nimet Abla’nın uğruna çok inanıyorlar. Bu yoğunluğun sebebi genel olarak bu. Sadece İstanbul’dan değil Türkiye’nin her yerinden bilet almak için gelen müşterilerimiz var. Müşterilerimizi İstanbul’a kadar yormamak ve Nimet Abla’nın şansını bütün dünyadaki vatandaşlarımıza yaymak için nimetabla.com’u kurduk. Bu site vasıtasıyla biletlerimizi online ortamdan da satıyoruz. Geçen sene yaptığımız satışların yüzde 20’si internet üzerinden gerçekleşti. Ama gişenin uğruna inan bir kesim de yok değil. Bu sene için bir değerlendirme yapmak henüz erken olur ama geçtiğimiz sene satışlarımız bir önceki seneye göre yüzde 15 oranında arttı. 

İnsanların şans oyunlarına ilgisinin artmasının temelinde ne var sizce?

Bu kadar yüksek meblağları insanların hayatları boyunca çalışarak kazanmaları çok zor, dolayısıyla tek seferde bu paranın elde edilebilme ihtimali insanları heyecanlandırıyor. Aslında insanların çoğu “Yahu bana çıkmaz” diyerek alıyorlar bileti, benim gözlemlediğim kadarıyla asıl amaç para kazanmak değil, heyecan yaşamak. Almayıp pişman olmaktansa alıp heyecan yaşamayı, az da olsa umut etmeyi istiyorlar. 41 yıldır Nimet Abla gişelerini işletiyorum, her sene şans oyunlarına talep bir önceki yıla göre artıyor. Yılda satılan bilet sayısı 1 milyonun üstündedir.

Çalışma saatleriniz nasıl? Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz?

30 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Bakırköy’de ve Sirkeci’de şubelerimiz var. Merkezimiz Eminönü’ndeki gişemiz. Yılbaşlarında 12 kişilik bir güvenlik ekibiyle de çalışmak durumunda kalıyoruz çünkü bilet kuyruklarımız kilometreleri bulabiliyor. Yine yılbaşlarında gişelerimizi sabah 7 de açıyoruz, gece 11’e kadar satışlarımız devam ediyor. Genellikle Eminönü’ndeki gişede duruyorum, ara ara şubelerimizi teftişe gidiyorum. Tabi en yoğun olduğumuz zamanlar yılbaşı zamanları olduğu için bu süreçlerde, özellikle Kasım’dan itibaren günde 3-4 saat uyuyarak çalışmak zorunda kalıyoruz. Bundan mutluyuz tabi, bir şikayetimiz yok.

Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?

Ankara ve İzmir’de bu sene içinde şubeler açarak ilk defa İstanbul dışına çıkmış olacağız. Aslında buna mecbur kaldık diyebilirim çünkü özellikle büyükşehirlerde bizim sahte kaşelerimizi basarak bilet satılıyordu. Şubelerimizle bunun önüne geçebileceğimizi düşünüyoruz. Milli Piyango idaresi de buna bir çare bulamadı ve bu tip sahtekarlıkların önüne geçmek için başka şehirlerde de şube açmamızı tavsiye etti. Eminönü’ndeki gişemiz Bakırköy’deki ve Sirkeci’deki şubelerimize göre daha fazla ilgi görüyor. Burası 90 yıllık bir yer, alıştıkları yerden başka yere gitmek istemiyorlar.

Ününüzün gün geçtikçe artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

İkramiyeler çıktıkça ünümüz artıyor. Yurtdışından gazeteciler röportaj yapmak için geliyorlar. Bahsettiğim üzere nimetabla.com’u kurduk. Bu da bilnirliğimizi artırdı. Her sene yılbaşında düzenli olarak ben de bilet alıyorum. Ama nimetabla.com’dan online almayı tercih ediyorum çünkü piyango çekildikten sonra buradan hızlıca kontrol edebilme şansım oluyor.

İlginç hatıralarınızdan bahsedebilir misiniz?

Yılını tam hatırlamıyorum ama büyük ikramiyeyi bizden aldığı biletle kazanan bir talihli gişemizin önüne bir kamyon sebze-meyve ile gelmişti. Zaman zaman ikramiye kazanan talihlilerden hediye babında para teklifleri alıyoruz. Öte yandan, 3 ve 7 rakamlarına ikramiyenin çok çıktığıyla ilgili asılsız haberler dolaşıyor. Eğer şansınız varsa, Nimet Abla’nın şansı yanınızdaysa gişemizden aldığınız bilete ikramiye isabet edecektir. Bir de mektup olayı var.Her sene binlerce mektup geliyor, Türkiye’nin ve Dünya’nın farklı yerlerinden ücretsiz bilet isteyen vatandaşlarımız oluyor.

Para Dergisi