İsmail Kartal'la bir yıl
Kanarya’da beklenen oldu ve Ersun Yanal’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna İsmail Kartal oturdu.
0
13.08.2014 07:52
ABONE OLKanarya’da beklenen oldu ve Ersun Yanal’dan boşalan teknik direktörlük koltuğuna İsmail Kartal oturdu. İlk demecinde sürekli ‘Fenerbahçem’ ifadesini kullanan tecrübeli hoca “Bu görev için çok uğraştım, çok sabrettim” derken başarılı olmak için gece gündüz demeden çalışacağını ifade etti
Fenerbahçe'de Ersun Yanal'ın istifasıyla boşalan teknik direktörlük koltuğuna İsmail Kartal oturdu. Futbolcu olarak altyapısından yetiştiği Sarı-Lacivertli kulüpte 1983-1993 yılları arasında profesyonel olarak forma giyen uzun yıllarda antrenör olarak görev yapan Kartal için Fenerbahçe yönetimi dün Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bir imza töreni düzenledi. Başkan Aziz Yıldırım, Asbaşkan Mahmut Uslu ve kulüp CEO'su Hasan Hakkı Yılmaz'ın da hazır bulunduğu törende Kartal'ın sürekli 'Fenerbahçem' ifadesini kullanması dikkat çekti.
‘SEVE SEVE KABUL ETTİM’
Başkan Yıldırım'a kendisini teknik direktörlüğe layık gördüğü için teşekür ederek sözlerine başlayan Kartal şunları söyledi: “Çok uğraştım, çok bekledim, çok sabrettim. Bir değişiklik oldu, profesyonellikte ayrılıklar olabiliyor. 18-19 yıllık antrenörüm. Teknik direktör olarak da 7 takım çalıştırdım. Fenerbahçem'de son 4 yılın 3'ünde Aykut Kocaman ve 1 yıl da Ersun Yanal ile büyük başarılar yakaladık. Tecrübemi Fenerbahçem'e yansıtarak büyük başarılar için görevi seve seve kabul ettim. “Bazılarının kafasında benimle ilgili soru işaretleri olabilir. Son 4 yıldır buradayım çalışma arkadaşları ile birlikte çok geliştirdik kendimizi. Neler lazım, neler yapılması gerekiyor bu konuların hepsine hakim olduğumu düşünüyorum.”
‘BAŞKAN İŞİMİZE HİÇ KARIŞMADI’
“Sorulmadan söyleyeyim ‘Aziz Yıldırım sürekli işlere karışıyor' gibi bir algı var. Ben futbolcuyken de antrenörken de Aziz Yıldırım'ın hiç işimize karıştığını görmedim. Aziz Yıldırım babamız gibidir. Eksiklerimiz olabilir bunları diyalog kurarak çözebiliriz. Ben bundan mutluluk ve gurur duyuyorum. Bunun haricinde İsmail Kartal takıma neler katacak, üstüne neler koyabiliecek? Ben hep sessiz kalıp işimi yapmayı düşünüyorum, sadece şampiyon olmak istiyorum. Fenerbahçem'de 2 şampiyonluk 2 kupa şampiyonluğu ve UEFA yarı finali gördüm. 3 Temmuz sürecinden sonra en önemli taşlarından birisi oldum. Bununla beraber sorumlu bir hoca olarak katkı ve yenilikler benim tecrübelerim, duruşum ve bilgi birikimim olacaktır. Gece gündüz demeden çalışacağım. Hem kendim hem camiam ve Türk futbolu için hayırlı olsun."
‘ZORLUKLAR BENİM İÇİN BİR ŞANS’
Teknik ekibi ile ilgili de bilgiler veren İsmail Kartal "Biz bir ekip olarak yardımcılar değişmiyor. Fatih ve Zeki hoca bizlere katıldı. 5 kişilik bir ekip olarak devam ediyoruz. Yurtiçi ve yurtdışından 1 veya 2 tane daha yardımcı getirmeyi düşünüyorum. Takım da çok olmasa da hazır gibi duruyor. Sezon başına kadar Allah'ın iniyle hazır hale geleceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kartal, "Zorlukları nasıl kaldıracaksınız" sorusuna ise "Ben bu camiayı çok yakından tanıyan ve içinde yaşan birisiyim. Zorlukları yaşaya yaşaya üstesinden gelmesini bildiğimiz için, içinde bulunduğumuz durum zorluk değil benim için bir şans olarak görüyorum. Karakterli bir takımız. Futbolcularla da hep seviyeli ve mesafeliydik. Bunu devam ettirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Akşam idmanında futbolcular, İsmail Kartal’ı tebrik etti. Kısa bir konuşma yapan Kartal “Bu işin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Sizlere güveniyorum” dedi.Fenerbahçe’nin tecrübeli isimlerinden Kuyt, yeni hocaları Kartal’a takım olarak güvendiklerini ve başarılı olacağına yürekten inandıklarını söyledi.
YILDIRIM: BAŞARISIZLIK BENiM
Başkan Yıldırım İsmail Kartal'ın teknik direktörlük görevini hak ettiğini söyledi. “Başarı onun, başarısızlık benim ve yönetimindir” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, İsmail Kartal için düzenlenen basın toplantısında yine sert açıklamalar yaptı. Öncelikle ‘milli futbolcu Arda Turan'ı, Diego ile ilgili olumsuz görüş bildirdiği gerekçesiyle azarladığı’ iddiasına tepki gösteren Yıldırım “Arda bana 'Çok çalışıyor ama sisteme uymadığı için hoca oynatmıyor' dedi. Ersun Yanal da Arda ile konuştu. ‘Alabiliriz, iyi olur’ dedi. Bilgi takviyesi yaptık. İşim gücüm yok da herkesi azarlamak için mi buradayım” diye konuştu.
Zico, Daum, Kocaman ve Yanal...
İsmail Kartal ile ilgili görüşlerini de paylaşan Başkan Yıldırım, "İsmail hoca, bu görevi hak etti. Öyle 'bizim çocuğumuz' edebiyatı yapmıyorum. Her şeyi planladık. İnşallah uzun yıllar bu kulübe hizmet edecektir. Ne Aykut Kocaman, ne Zico, ne Daum, ne de Ersun Yanal Türkiye’de hiçbir takımda başarılı olamamış Fenerbahçe’de olmuşlardır. Ancak başarı aslında onların değildir. Çünkü bu, bir ekip işidir. Kimse 'Ben şampiyon yaptım' demesin. Kurumsal yapı diye içimize atıyoruz, başkaları gidip içki masalarında yalan şeyler anlatıyor. Bundan sonra herkese cevap vereceğim. Artık Fenerbahçe, İsmail Kartal’a emanattir. Başarı İsmail hocanın, başarısızlık benim ve yönetimindir" ifadelerini kullandı.
Kartal, antrenörlük kariyerine Fenerbahçe altyapısında başladı. 2004-05 sezonunda Sivasspor'un başına geçti ve takımı tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkardı. Sonrasında Mardin, Altay, Malatya, Ordu, Konya Şeker, Hacettepe ve Mersin İ.Y.'de hocalık yaptı. 2010-11 sezonunundan bu yana Fenerbahçe'de yardımcı antrenör olarak görev yapıyordu.
GÜNÜN POLEMİĞİ: Teknik direktörlerin katkısı ne kadar?
Fenerbahçe'de Başkan Aziz Yıldırım'ın istifa ederek görevinden ayrılan teknik direktör Ersun Yanal ile ilgili zehir zemberek açıklamaları gündemin ilk sırasına oturdu. Yanal'ı sert sözlerle eleştiren Yıldırım, tecrübeli teknik adamın şampiyonlukta payı olmadığını iddia ederek "Bu takımı Ersun Yanal değil, aslan yürekli futbolcularımız şampiyon yaptı" dedi.
Yıldırım'ın sözleri camiada deprem etkisine neden olurken bir yandan da "Teknik adamların futbol takımlarının elde ettiği başarılardaki katkıları ne düzeydedir” sorusunu akla getirdi. Biz de konuyla ilgili olarak Türk futbolunun önde gelen teknik adamlarının bilgisine başvurduk. İşte brbirinden çarpıcı görüşler:
ZİYA DOĞAN
Eskiden yüzde 60’tı. Şimdi yüzde 30’larda
Türkiye’de 5 yıl öncesine kadar hemen hemen hiçbir takımımız sistem üzerine kurgulanmış değildi. Eldeki malzemeye göre çıkar oynarlardı. Bu dönemlerde teknik adamların takım üstündeki etkinliği yüzde 60’tı. Şimdi ise tıpkı Avrupa’daki gibi yüzde 30’lar düzeyinde. Sisteme dayalı futbol oturmaya başladıkça hocaların etkisi de azalır. Ancak Türkiye’deki teknik adam kıyımının altında kulüp yöneticilerinin egoları vardır. Tabii bizim içimizde de istikrarlı kişilik çizmeyenler var. Yönetimler emir eri istiyor. Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’ye çok daha güçlü gelmesi lazımdı. Ama bir an önce görevi almak için çaba sarf ediyordu. Ersun hocayı hor görmüyorum ama ben yapmazdım. Masaya güçlü oturup, kişiliğini kabul ettirdiğin zaman sorun olmaz. Ama seni yönetmeye çalışıyorlarsa o masadan kalkmalısın.
GİRAY BULAK
Profesyonellik şart
Normalde teknik adamların takımlara katkısının çok olması gerekir. Ancak maalesef birçok şeye karışmak isteyen insanlar var. Yönetimlerin başkanların rapor alma, bilgi edinme ya da kendi bilgilerini aktarma hakları tabii ki vardır. Ancak fazla müdahale futbolun rengini değiştiriyor. Her geleni bilmiyor gibi kabul edersek bileni çıkmaz bu işin. Yöneticilerin biraz daha profesyonellere yer açması gerekir.
ÜMİT KAYIHAN
Şartlar sağlanırsa yüzde 51
Teknik adamlar doğal olarak istikrarsızlıktan dolayı katkı yapamıyorlar. Tüm başkanlar artık teknik direktörleri de tanıyorlar ve teknik adama göre değil kendi kafalarına göre bir düzen istiyorlar. Sezon başlamadan 2 hoca değiştiren kulüpler var Türkiye’de. Avrupa’da çoğu teknik adam uzun vadeli kontratlarla göreve geliyor. Biz de bu mümkün olamıyor ama buna federasyon çözüm getirebilir. Bir hoca sezon içinde en fazla bir takım çalıştırsın. Kulüpler de en fazla iki teknik adamla çalışabilse belki sıkıntı çözülür. Ben sağlıklı sartlarda göreve getirildiği ve güvenildiği takdirde hocaların katkısının yüzde 51 olduğunu düşünüyorum.
YÜCEL İLDİZ
Önemli olan süre
Kendisini geliştiren teknik adamların takımlara katkısı her zaman olur ancak yönetimlerin istikrarsızlığı bunun önüne geçiyor. Ben ne zaman uzun vadeli çalışma imkanı bulduysam aldığımız sonuçlar daha istikrarlı oldu. Avrupa'ya bakarsak teknik adamlar uzun vadeli ve sağlam anlaşmalar yaptıkları için daha etkinler. Bizde teknik adamlar görevde kalabilmek için yöneticilerle aralarını iyi tutmak durumunda kalıyorlar.
Fenerbahçe'de Ersun Yanal'ın istifasıyla boşalan teknik direktörlük koltuğuna İsmail Kartal oturdu. Futbolcu olarak altyapısından yetiştiği Sarı-Lacivertli kulüpte 1983-1993 yılları arasında profesyonel olarak forma giyen uzun yıllarda antrenör olarak görev yapan Kartal için Fenerbahçe yönetimi dün Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bir imza töreni düzenledi. Başkan Aziz Yıldırım, Asbaşkan Mahmut Uslu ve kulüp CEO'su Hasan Hakkı Yılmaz'ın da hazır bulunduğu törende Kartal'ın sürekli 'Fenerbahçem' ifadesini kullanması dikkat çekti.
‘SEVE SEVE KABUL ETTİM’
Başkan Yıldırım'a kendisini teknik direktörlüğe layık gördüğü için teşekür ederek sözlerine başlayan Kartal şunları söyledi: “Çok uğraştım, çok bekledim, çok sabrettim. Bir değişiklik oldu, profesyonellikte ayrılıklar olabiliyor. 18-19 yıllık antrenörüm. Teknik direktör olarak da 7 takım çalıştırdım. Fenerbahçem'de son 4 yılın 3'ünde Aykut Kocaman ve 1 yıl da Ersun Yanal ile büyük başarılar yakaladık. Tecrübemi Fenerbahçem'e yansıtarak büyük başarılar için görevi seve seve kabul ettim. “Bazılarının kafasında benimle ilgili soru işaretleri olabilir. Son 4 yıldır buradayım çalışma arkadaşları ile birlikte çok geliştirdik kendimizi. Neler lazım, neler yapılması gerekiyor bu konuların hepsine hakim olduğumu düşünüyorum.”
‘BAŞKAN İŞİMİZE HİÇ KARIŞMADI’
“Sorulmadan söyleyeyim ‘Aziz Yıldırım sürekli işlere karışıyor' gibi bir algı var. Ben futbolcuyken de antrenörken de Aziz Yıldırım'ın hiç işimize karıştığını görmedim. Aziz Yıldırım babamız gibidir. Eksiklerimiz olabilir bunları diyalog kurarak çözebiliriz. Ben bundan mutluluk ve gurur duyuyorum. Bunun haricinde İsmail Kartal takıma neler katacak, üstüne neler koyabiliecek? Ben hep sessiz kalıp işimi yapmayı düşünüyorum, sadece şampiyon olmak istiyorum. Fenerbahçem'de 2 şampiyonluk 2 kupa şampiyonluğu ve UEFA yarı finali gördüm. 3 Temmuz sürecinden sonra en önemli taşlarından birisi oldum. Bununla beraber sorumlu bir hoca olarak katkı ve yenilikler benim tecrübelerim, duruşum ve bilgi birikimim olacaktır. Gece gündüz demeden çalışacağım. Hem kendim hem camiam ve Türk futbolu için hayırlı olsun."
‘ZORLUKLAR BENİM İÇİN BİR ŞANS’
Teknik ekibi ile ilgili de bilgiler veren İsmail Kartal "Biz bir ekip olarak yardımcılar değişmiyor. Fatih ve Zeki hoca bizlere katıldı. 5 kişilik bir ekip olarak devam ediyoruz. Yurtiçi ve yurtdışından 1 veya 2 tane daha yardımcı getirmeyi düşünüyorum. Takım da çok olmasa da hazır gibi duruyor. Sezon başına kadar Allah'ın iniyle hazır hale geleceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kartal, "Zorlukları nasıl kaldıracaksınız" sorusuna ise "Ben bu camiayı çok yakından tanıyan ve içinde yaşan birisiyim. Zorlukları yaşaya yaşaya üstesinden gelmesini bildiğimiz için, içinde bulunduğumuz durum zorluk değil benim için bir şans olarak görüyorum. Karakterli bir takımız. Futbolcularla da hep seviyeli ve mesafeliydik. Bunu devam ettirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Akşam idmanında futbolcular, İsmail Kartal’ı tebrik etti. Kısa bir konuşma yapan Kartal “Bu işin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Sizlere güveniyorum” dedi.Fenerbahçe’nin tecrübeli isimlerinden Kuyt, yeni hocaları Kartal’a takım olarak güvendiklerini ve başarılı olacağına yürekten inandıklarını söyledi.
YILDIRIM: BAŞARISIZLIK BENiM
Başkan Yıldırım İsmail Kartal'ın teknik direktörlük görevini hak ettiğini söyledi. “Başarı onun, başarısızlık benim ve yönetimindir” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, İsmail Kartal için düzenlenen basın toplantısında yine sert açıklamalar yaptı. Öncelikle ‘milli futbolcu Arda Turan'ı, Diego ile ilgili olumsuz görüş bildirdiği gerekçesiyle azarladığı’ iddiasına tepki gösteren Yıldırım “Arda bana 'Çok çalışıyor ama sisteme uymadığı için hoca oynatmıyor' dedi. Ersun Yanal da Arda ile konuştu. ‘Alabiliriz, iyi olur’ dedi. Bilgi takviyesi yaptık. İşim gücüm yok da herkesi azarlamak için mi buradayım” diye konuştu.
Zico, Daum, Kocaman ve Yanal...
İsmail Kartal ile ilgili görüşlerini de paylaşan Başkan Yıldırım, "İsmail hoca, bu görevi hak etti. Öyle 'bizim çocuğumuz' edebiyatı yapmıyorum. Her şeyi planladık. İnşallah uzun yıllar bu kulübe hizmet edecektir. Ne Aykut Kocaman, ne Zico, ne Daum, ne de Ersun Yanal Türkiye’de hiçbir takımda başarılı olamamış Fenerbahçe’de olmuşlardır. Ancak başarı aslında onların değildir. Çünkü bu, bir ekip işidir. Kimse 'Ben şampiyon yaptım' demesin. Kurumsal yapı diye içimize atıyoruz, başkaları gidip içki masalarında yalan şeyler anlatıyor. Bundan sonra herkese cevap vereceğim. Artık Fenerbahçe, İsmail Kartal’a emanattir. Başarı İsmail hocanın, başarısızlık benim ve yönetimindir" ifadelerini kullandı.
Kartal, antrenörlük kariyerine Fenerbahçe altyapısında başladı. 2004-05 sezonunda Sivasspor'un başına geçti ve takımı tarihinde ilk kez Süper Lig'e çıkardı. Sonrasında Mardin, Altay, Malatya, Ordu, Konya Şeker, Hacettepe ve Mersin İ.Y.'de hocalık yaptı. 2010-11 sezonunundan bu yana Fenerbahçe'de yardımcı antrenör olarak görev yapıyordu.
GÜNÜN POLEMİĞİ: Teknik direktörlerin katkısı ne kadar?
Fenerbahçe'de Başkan Aziz Yıldırım'ın istifa ederek görevinden ayrılan teknik direktör Ersun Yanal ile ilgili zehir zemberek açıklamaları gündemin ilk sırasına oturdu. Yanal'ı sert sözlerle eleştiren Yıldırım, tecrübeli teknik adamın şampiyonlukta payı olmadığını iddia ederek "Bu takımı Ersun Yanal değil, aslan yürekli futbolcularımız şampiyon yaptı" dedi.
Yıldırım'ın sözleri camiada deprem etkisine neden olurken bir yandan da "Teknik adamların futbol takımlarının elde ettiği başarılardaki katkıları ne düzeydedir” sorusunu akla getirdi. Biz de konuyla ilgili olarak Türk futbolunun önde gelen teknik adamlarının bilgisine başvurduk. İşte brbirinden çarpıcı görüşler:
ZİYA DOĞAN
Eskiden yüzde 60’tı. Şimdi yüzde 30’larda
Türkiye’de 5 yıl öncesine kadar hemen hemen hiçbir takımımız sistem üzerine kurgulanmış değildi. Eldeki malzemeye göre çıkar oynarlardı. Bu dönemlerde teknik adamların takım üstündeki etkinliği yüzde 60’tı. Şimdi ise tıpkı Avrupa’daki gibi yüzde 30’lar düzeyinde. Sisteme dayalı futbol oturmaya başladıkça hocaların etkisi de azalır. Ancak Türkiye’deki teknik adam kıyımının altında kulüp yöneticilerinin egoları vardır. Tabii bizim içimizde de istikrarlı kişilik çizmeyenler var. Yönetimler emir eri istiyor. Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’ye çok daha güçlü gelmesi lazımdı. Ama bir an önce görevi almak için çaba sarf ediyordu. Ersun hocayı hor görmüyorum ama ben yapmazdım. Masaya güçlü oturup, kişiliğini kabul ettirdiğin zaman sorun olmaz. Ama seni yönetmeye çalışıyorlarsa o masadan kalkmalısın.
GİRAY BULAK
Profesyonellik şart
Normalde teknik adamların takımlara katkısının çok olması gerekir. Ancak maalesef birçok şeye karışmak isteyen insanlar var. Yönetimlerin başkanların rapor alma, bilgi edinme ya da kendi bilgilerini aktarma hakları tabii ki vardır. Ancak fazla müdahale futbolun rengini değiştiriyor. Her geleni bilmiyor gibi kabul edersek bileni çıkmaz bu işin. Yöneticilerin biraz daha profesyonellere yer açması gerekir.
ÜMİT KAYIHAN
Şartlar sağlanırsa yüzde 51
Teknik adamlar doğal olarak istikrarsızlıktan dolayı katkı yapamıyorlar. Tüm başkanlar artık teknik direktörleri de tanıyorlar ve teknik adama göre değil kendi kafalarına göre bir düzen istiyorlar. Sezon başlamadan 2 hoca değiştiren kulüpler var Türkiye’de. Avrupa’da çoğu teknik adam uzun vadeli kontratlarla göreve geliyor. Biz de bu mümkün olamıyor ama buna federasyon çözüm getirebilir. Bir hoca sezon içinde en fazla bir takım çalıştırsın. Kulüpler de en fazla iki teknik adamla çalışabilse belki sıkıntı çözülür. Ben sağlıklı sartlarda göreve getirildiği ve güvenildiği takdirde hocaların katkısının yüzde 51 olduğunu düşünüyorum.
YÜCEL İLDİZ
Önemli olan süre
Kendisini geliştiren teknik adamların takımlara katkısı her zaman olur ancak yönetimlerin istikrarsızlığı bunun önüne geçiyor. Ben ne zaman uzun vadeli çalışma imkanı bulduysam aldığımız sonuçlar daha istikrarlı oldu. Avrupa'ya bakarsak teknik adamlar uzun vadeli ve sağlam anlaşmalar yaptıkları için daha etkinler. Bizde teknik adamlar görevde kalabilmek için yöneticilerle aralarını iyi tutmak durumunda kalıyorlar.