İşadamları dikkat! Yurtdışında şirket kuran basılır...

İşadamları dikkat! Yurtdışında şirket kuran basılır...

Koza Altın'ın İngiltere'de yatırım yapması suç delili sayıldı. Aynı durum yurt dışında yatırım yapan Türk şirketlerinin başına da gelebilir...

İşadamları dikkat! Yurtdışında şirket kuran basılır...
16px
24px
02.09.2015 04:54
ABONE OLgoogle
Turhan Bozkurt'un yazısı

Hayalî senaryolarla el koyma planı


Medya ve sermayeye operasyon artık iddia olmaktan çıktı. MASAK'ın hayal mahsulü iddialarına istinaden İpek Medya Grubu'na operasyon düzenlendi.

Sipariş mahkemenin arama kararının gerekçesi Zaman ve Samanyolu gruplarını hedef alan 14 Aralık 2014'teki korkutma operasyonunun gerekçesi ile aynı: Makul şüphe. Dün Koza İpek Holding'i polis ordusu ile basanların esas gayesi havuza girmeyi kabul etmeyen, yolsuzlukları ve adaletsizlikleri gür sesle dile getiren medyayı, muhalif işadamlarını ve sivil toplumun tamamını susturmak.

Koza Altın'ın İngiltere'deki yatırımının her safhası Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer aldı.  Zaman açıklamaları 2 Nisan 2014 ve 24 Mart 2015'te  haberleştirdi.

Operasyonu yürüten savcılar; iki yıldır Maliye, BDDK ve SPK'dan delil bulamayınca MASAK'ın mevzuatı hiçe sayan ihbarcılığına sarılmış. TÜRGEV'e gelen 100 milyon doları sorgulamayan, Halkbank ve Vakıfbank'ın Sabah-ATV'nin satışında kullandırdığı 1,1 milyar dolar kredinin akıbetini tahkik etmeyen ve havuz medyasına aktarılan 100 milyon dolarları görmezden gelenler, şirketleri bir senede 3 defa teftişten geçtiği halde Koza'yı hedef alıyor. 3 şirketi Borsa'da işlem gören bir grubu şeffaf olmamakla, kara para ve terörün finansmanı ile itham etmek tek kelime ile insafsızlıktır. Herkes biliyor ki havuza giren işadamları gibi Akın İpek de iktidara boyun eğseydi bu baskın yapılmayacaktı.

Hukuk dışı baskının odağında yer alan MASAK, dedikodu ve iftiralardan ibaret somut tek bir delil ihtiva etmeyen bir rapor yazarak Anayasa suçu işledi. MASAK'ın ipi ile grup şirketlerinden birine dahi kayyum atanması halinde savcılar mülkiyet hakkını gasp etme suçuna ortak olurlar.

Ticari şirketlere bile bu şartlarda kayyum atanması hukuksuzluk iken, anayasanın ‘müsadere edilemez' dediği medya organlarına kayyum atayarak dolaylı el koyanlar anayasa ihlali suçunun cezasına hazır olmalı. MASAK gelen ihbarı evvela kendi elemanları vasıtası ile ön inceleme raporuna konu edip araştırmalıydı. Yasal bilgi ve belgelerini toplayıp elde ettiği anlamlı delilleri, MASAK mevzuatı mucibince tahkikat yetkisine sahip maliye müfettişi, bankalar yeminli murakıpları ve diğer yetkili denetim elemanları marifeti ile incelettirmeliydi. Mali suçlar ile alakalı bir durum tespit edilmesi halinde ise dosyayı ilgili kurumlara tevdi etmeliydi.

MASAK'ın mevzuat gereği bu prosedürleri tamamlamadan kendisine gelen harc-ı âlem bir dedikoduyu vazife ve yetkisi olmadığı halde adeta ispiyoncu gibi savcılığa aktarması bu ülkede sermayeye her an el konulabileceğinden endişe edenleri endişelerinde maalesef haklı çıkarmıştır.

Düşünün ki MASAK, İstanbul'da bütün Kapalı Çarşı esnafının Gülen cemaatine mensup olduğu yönündeki mesnetsiz iddiayı ciddiye alıp resmi yazıya konu edebiliyor. Haddi zatında bir esnafın gönül bağı kurduğu cemaat ya da dernekler suç delili olabilir mi? Yargı yanıltılmış ve meşgul edilmiştir. Esasında ‘aldırma reis' tweetinin mükâfatını MASAK Başkanlığı'na terfi ederek alan İbrahim Hakkı Polat, şimdi şu soru akıllara geliyor: Saray'a diyet borcu mu ödeniyor?

Savcılığa yolladığı yazıda yer verdiği akla ziyan iddialar ekonominin e'sinden bile anlamadığını gösterecek derecede uçuktur. MASAK Başkanı, uzman bilgisi, bilirkişi görüşü ya da ilgili oda veya bilimsel kuruluşlardan teyidi alınmamış bilgilerden hareketle suç veya suçlu çıkarmaya çalışıyor. Meçhul ihbarcıya göre güya Garanti, Akbank, Finansbank ve Bank Asya üzerinden 7,04 milyar dolar para Bahreyn, Malta ve Kıbrıs'a aktarılmış. Adama sormazlar mı, Türkiye'nin ödemeler dengesini sarsacak büyüklükte bir para transferi nasıl olur da Merkez Bankası, BDDK, MASAK ve uluslararası gözetim kurumlarının kayıtlarına yansımaz? Akın İpek bu iftirayı, “Kaynağı belirsiz bir kuruş bulsunlar, şirketleri hediye edeceğim.” diyecek kadar net bir dille tekzip etti.

Anlaşılan o ki altının cevher verimliliği, hangi sahadan kaç ton çıkacağı veya altın ticareti gibi son derece teknik konularda iftiracının masa başı kurgu bilgileri karine olarak kabul edilmiş. Altın Borsası uzmanlarından, TÜBİTAK'tan, üniversitelerden, Kuyumcular Odası'ndan, olmadı sanal ortamda herkese açık verilerden bilgilerin karşıt incelemesi çok rahatlıkla yapılabilirdi. Bergama'daki altın madeni devralındığında Koza Grubu medyada hiçbir faaliyeti yoktu.

BANKAYA DA İTİBAR ETMEMİŞLER

Kanaltürk ve Bugün gazetesinin kapısına dayanan savcıların iddiasına göre Oyak'a ait Ereğli Demir Çelik'ten Koza-İpek Eğitim Sağlık Yarım Vakfı'na 122 milyon lira transfer edildi. Oysa savcının kendisi de bu hatalı işlemin bankadan kaynaklandığının yazışmalarda yer aldığını belirtiyor. Bankanın sorumluluğunu üstlendiği hatalı EFT işleminin baskına gerekçe gösterilmesi bile yargının hal-i pür melalini ele vermeye yeter de artar. Milyarlarca EFT trafiği içerisinde yapılan bir hata, para kaçırma olarak ifade edilmiştir. Kaldı ki bir fon transferi varsa banka kayıtları haricinde her iki şirketin yevmiye ve kebir kayıtlarında gözükmesi lazım. Daha da önemlisi bu para hareketinden evvel mal/hizmet alışverişi ya da alacak-verecek ilişkisinin olması lazım. Bunu kontrol etmek bir denetim elemanın yarım saatini alır. Bilginin doğru olup olmadığını teyit etmemek, ekonomik gerçekleri dikkate almamak kasıt ve ön yargı ile hareket edildiğini gösterir. Göndericinin ve bankanın hatasından kaynaklanan ve geri alınan bir işlem için üçüncü şahsa fatura çıkar mı? Koza İpek grubu şirketleri yeminli mali müşavirler, bağımsız denetim şirketler ile bağımsız denetçilerin yanı sıra Maliye ve SGK müfettişleri başta olmak üzere bilumum kamu denetçileri tarafından sürekli bir şekilde denetim altında tutulmaktadır. Hatta 5 yılla yetinmeyip bazı Koza İpek şirketlerinin geçmişe dönük 8 yılı incelenmiş ve herhangi bir vergi ziyaına rastlanmamıştır.

İŞADAMLARI DİKKAT! YURT DIŞINDA ŞİRKET KURMAYIN

Gelelim Londra'daki şirket mevzuuna… 400 milyar dolar dış ticaret hacmimiz var. Yurt içinde 40 bin civarında yabancı yatırımcısı olan, ayrıca kârlı büyük şirketlerinin çoğu yabancı fon ve sermayelerin elinde bulunan Türkiye ekonomisinde yerli müteşebbisin yurtdışına para çıkarması, başka bir ülkede şirket kurması niye mesele olsun? Koza Grubu çıkardığı altınların büyük kısmını ihraç edip Türkiye'ye döviz kazandırıyor. Üretimden satışları İSO 500 Büyük listesinde, ödediği vergi ve SGK primleri devlette kayıtlıdır. Londra'daki şirket her halka açık şirkette olduğu gibi Rekabet Kurumu, SPK ve Borsa İstanbul'un bilgi ve tensipleri dâhilinde kuruldu. Mevzuata göre yurtdışına para çıkarmak da para getirmek de tamamen serbest. Yurtdışında şirket kurmak ne zamandan beri suç oldu?

Akın İpek, bu parayı birilerinin yaptığı gibi bavullarla tekne ve gemilerle, kısacası yasa dışı yollarla çıkarmak yerine yasal mevzuata uygun olarak uluslararası bankacılık sistemi içinde Londra'ya transfer ettiğine göre maksadınız nedir? ‘Keyfimiz öyle istedi. Hukuk rafa kalktı. Banka üzerinden başka bir ülkeye para transferini suç saydık' diyorlarsa İpek'in 60 milyon İngiliz Sterlini'ne gelinceye kadar sadece 2014'te yurt dışına çıkan 7 milyar doları sorgulasınlar? MASAK ve akıl hocalarının hukuksuzluklarına mani olunmazsa bundan böyle ithalat/ihracat yapan, yurtdışında şirket kuran her işadamı potansiyel suçlu ilan edilebilir.

Zaman

 
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde