İBB'ye 3 ayda 2 bin 500 kişi niye işe alınır?
Gazeteci Candaş Tolga Işık, İBB'deki işten çıkarmaları eleştirenlere yanıt verdi. Işık, "Bir işyerine 3 ayda 2 bin 500 kişi alınır mı? Sadece 3 ayda böyle bir şişirme yapılabilen bir kurumun halini varın siz düşünün!" ifadelerini kullandı.
Posta gazetesi yazarı Candaş Tolga Işık, İBB'deki işten çıkarmalara bugünkü yazısında değindi. "Prensip olarak hiç kimsenin işinden, ekmeğinden olmasını savunmam" diyen Işık, "ama milletin cebinden çıkan paralarla belirli kurumlara doluşturulan, liyakatten çok adamcılık esasına göre işe alınarak çalıştığı kuruma değil, o kurumu yöneten siyasi görüşe hizmet eden istihdam modelini hiç savunmam!" ifadelerini kullandı.
İşte Işık'ın "Bir işyerine 3 ayda 2 bin 500 kişi işe niye alınır?" başlıklı yazısı: 
İstanbul Valisi Yerlikaya'dan 2 bin 500 yeni istihdam açıklaması: İhtiyacı gerekli görülen personel alınmıştır
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra başlayan işten çıkarmalar özellikle iktidar cephesinde ve tabii ki medyasında yoğun bir şekilde eleştiriliyor.
Prensip olarak hiç kimsenin işinden, ekmeğinden olmasını savunmam. Ama milletin cebinden çıkan paralarla belirli kurumlara doluşturulan, liyakatten çok “adamcılık” esasına göre işe alınarak çalıştığı kuruma değil, o kurumu yöneten siyasi görüşe hizmet eden “istihdam modelini” hiç savunmam!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bugün 84 bin 500 kişi çalışıyor.
Rakamlar üzerinden konuşmaya devam edelim... Ekrem İmamoğlu 31 Mart seçimlerinin ardından 18 Nisan'da mazbatasını alıp koltuğa oturduğunda İBB’deki çalışan sayısı 82 bindi. Malum, YSK 31 Mart seçimini iptal etti, 23 Haziran’da İstanbul seçimi yeniden yapıldı. İmamoğlu bir kez daha seçildi. Sıkı durun: İmamoğlu, 3 ay sonra 24 Haziran’da yeniden göreve geldiğinde İBB çalışanı sayısı neydi biliyor musunuz? 84 bin 500!
Bir işyerine 3 ayda 2 bin 500 kişi alınır mı? Sadece 3 ayda böyle bir şişirme yapılabilen bir kurumun halini varın siz düşünün! Ekrem İmamoğlu babamızın oğlu değil.
Hiç merak etmeyin, yaptıklarını da yapmadıklarını da çok yakından takip ediyoruz. Misal, çiçeği burnunda bir belediye başkanı olarak “tatil ısrarını” en sert eleştirenlerden biri ben oldum...
Ama kimse kusura bakmasın; 200 bin kişi KHK’dan çıkarılırken aralarında hiçbir günahı olmadığı halde terör örgütleri militanlarıyla aynı torbaya konarak ekmeğinden edilen yüzlerce kişiye dair tek satır laf edemeyenler, bir tarafta gencecik öğretmenler atanamadığı için intihar ederken diğer tarafta torpille kamu kurumlarında yan gelip yatanlara çıt çıkaramayanlar bugün “işçi kıyımından” falan bahsetmesinler, komik oluyor.
Kaldı ki İmamoğlu tam da bu yüzden seçilmedi mi? Belediyede 1 kuruş bile çarçur edilmesin, edilemesin diye... Yeter ki İmamoğlu bugün İBB’den çıkardıkları yerine yarın kendi partisinin adamlarını doldurmasın.
Kamuda tasarrufa gidiyorsak eğer sadece İBB’de değil, milletin parasıyla millete hizmet etmek yerine bir siyasi ideolojiye hizmet eden, hak etmediği halde kamu kurumlarında maaş alan kim varsa temizlemek devleti yönetenlerin boynunun borcudur.
