Herkesin önlem alması lazım

YILIN ilk çeyreğindeki yüzde 11.7’lik büyümeyi değerlendiren iş dünyası, büyüme oranını moral verici bulurken, bunun rehavete neden olmaması gerektiğine de dikkat çekti. Önümüzdeki çeyreklerde de büyüme bekleyen işadamları, “Büyümeyle birlikte yeni yatırımların önü açılırsa istihdam artışı gündeme gelebilir” değerlendirmesini yaptı

OLUMLU rakamların sorunların çözüldüğü anlamına gelmediği uyarısında da bulunan işadamları, “Herşey güllük gülistanlık diyemeyiz. İthalattaki büyüme dikkatle izlenmeli, en büyük ihraç pazarımız olan Euro Bölgesi’ndeki kriz ve eurodaki düşüşün, maliyetleri TL ve dolar olan sektörlerde yaratacağı sıkıntı gözardı edilmemeli” görüşünü savundu

Doğu Avrupa’daki yatırımlar yavaş yavaş Türkiye’ye kayacak

SON 6 aydır Türkiye ile ilgili olumlu görüşlerini her fırsatta dile getirdiğini söyleyen Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, bu nedenle ilk çeyrek büyüme rakamını sürpriz olarak görmediğini vurguladı.

“Çok güzel bir tüketim güveniyle birlikte çok güzel bir büyüme oranı gerçekleşti” diyen Şahenk, Türkiye’nin yakaladığı başarıyla G20 ülkeleri aralarında çok ilginç bir yere oturduğunu kaydetti. Şahenk, “Büyüme rakamlarını çok normal karşılıyorum. Orta vadede Türkiye’nin konumu çok daha iyi olacak. BRIC memleketleri dediğimiz Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler arasında büyüme ivmesini devam ettireceğine inanıyoruz” dedi.

Büyüme rakamlarının beklenenin üzerinde olduğuna da dikkat çeken Şahenk, “İnşallah büyümede bu ivme devam eder. Krizle birlikte gelen tüketimdeki daralma da aşılmaya başlandı” dedi. İstihdamın dünyanın ortak problemi olduğuna da değinen Ferit Şahenk, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin daha fazla büyümesini sağlayacak olan ihracat pazarlarının da dikkatle takip edilmesi gerektiğini anlattı. Türkiye’de iç yatırımın hızlanması halinde istihdamda da artışın gündeme geleceğini ifade eden Şahenk, şöyle devam etti: “Avrupa’daki büyümenin ne kadar olacağı bir soru işareti... Doğu Avrupa’daki yatırımlar yavaş yavaş Türkiye’ye kayacak. Bunu iyi değerlendirmek lazım.”

FERİT Şahenk, “Türkiye zamanla istihdamda da olumlu gelişmeler kaydedecek. Hepimizin ümidi bu ve bunun için çalışıyoruz. Hepimiz Türkiye daha güçlü olsun, yatırım rakamlarıyla, istihdam rakamlarıyla dünyanın gözbebeği olsun istiyoruz” dedi.

Herkesin önlem alması lazım

ZORLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, ilk çeyrek büyüme rakamlarının kendilerine moral verdiğini ve sanayinin büyümenin lokomotifi olduğunu kanıtladığını söyledi.

Zorlu, “Küresel kriz yaşayan dünyada bu büyüme rakamlarını yakalamak çok olumlu. Sanayinin büyümenin lokomotifi oldu. Ancak ithalattaki büyüme de çok dikkat çekici ve üzerinde önemle durulmalı. Evet büyüme rakamları çok olumlu ama herşey güllük gülistanlık diyemiyoruz. Rehavete kapılmayalım” diye konuştu.

Büyümenin istihdam ve yatırımların önünü açabileceğine de dikkat çeken Ahmet Zorlu, “Ancak devletin, sanayicinin, vatandaşın yani herkesin önlemlerini alması lazım. İthalattaki artışın gözardı edilmemesi lazım. Eğer önlemlerimizi alır, üretim ve ihracatımızı artırırsak yeni yatırımların da yeni istihdamın da önü açılır” değerlendirmesini yaptı.

Terörün panzehiri büyüme ve demokrasi

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, “Son günlerde artan terör olaylarının panzehiri; ekonomide büyüme, demokraside hak ve özgürlüklerin tesisidir” dedi. Küresel krizin herkesi derinden etkilediği bir ortamda Türkiye’nin dış politika ve ekonomisinde başarılı grafik çizmeye devam ettiğini söyleyen Vardan, “Hem rekor büyüme hem de artan ihracat rakamları bizleri umutlandırıyor. Gelişmiş ülkelerdeki krizin etkisi sürerken, Türkiye performansıyla rakiplerini kıskandırıyor” dedi.

İhracat büyümeyi ateşledi

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Büyüme oranının yüzde 11.7 ile son derece yüksek çıkması çok olumlu. Türkiye, G-20 ülkeleri içinde ise Çin’den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu” dedi. İhracatın kriz sonrası dönemde tekrar büyümenin motor gücü olduğunu kaydeden Büyükekşi, şöyle devam etti: “Üretim ihracata yöneldi. İhracat büyümeyi ateşledi. İstihdamı destekledi. İhracat bize yılın ikinci çeyrek büyümesinin de yine yüksek olacağını söylüyor. Ancak yılın 3. ve 4. çeyreklerinde de büyümenin devam etmesi için ihracatın yüksek oranda artması gerekiyor. Bunun için beraber çok büyük bir gayret göstermemiz gerekir.”

Euro Bölgesi’ne dikkat

HYUNDAI Assan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kibar, ilk çeyrekteki büyümenin kriz sonrası iyileşmeyi gösterdiğini belirterek, bir veya iki çeyrek daha iyileşme olabileceğini söyledi. Kibar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu büyümelerin yanında dikkat etmemiz gereken noktalar var. Örneğin, ihraç pazarlarımız olan Euro Bölgesi’nde daha fazla dikkatli olmamız lazım. TL ve dolara endeksli maliyeti olan, düşen euro ile tahsilat yapan üretim süreçlerinde daralan marjların sıkıntı yaratma potansiyelini gözardı etmemek lazım.” İstihdamın da bir parça iyileşebileceğini kaydeden Kibar, bunun için yeni yatırımların önünün açılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Durgunluğun giderildiği açıkça ortaya çıktı

ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’de ekonomik verilerin olumlu gelişmeleri gösterdiğini belirterek, “Birinci çeyreğe ilişkin rakamları son derece sevindirici buluyoruz” dedi.

Eczacıbaşı, ilk çeyrek büyüme rakamlarının, geçen yılın aynı dönemindeki rakamlarla karşılaştırıldığında durgunluğun giderildiğinin açıkça ortaya çıktığını anlattı. Eczacıbaşı, büyüme rakamlarından sanayi üretiminin ve üretimde verimliliğin arttığının görüldüğüne işaret ederek, şunları söyledi:

“Bütçe yönetiminin başarısıyla enflasyon da geriliyor. Dış ticarette de performansımız dünya piyasalarındaki iniş çıkışlara bağlı olarak yavaş da olsa yükseliyor. Öte yandan imalat sanayisinin eskiye oranla çok daha fazla ihracata yönelik çalışması nedeniyle Türkiye’de büyümenin sürdürülebilmesi büyük ölçüde dünyadaki gelişmelere bağlı hale geldi ve durumun süreceği anlamına geliyor. O nedenle dış dünyadaki olumlu ve olumsuz gelişmeler bize de yansıyor. Yılın ikinci yarısından itibaren dünyada ivme kaybetmesi beklenen büyüme ortamından Türkiye’nin en düşük düzeyde etkilenmesi için rekabet üstünlüklerimizi geliştirmemiz gerekiyor.”