Her bir mitingin devlete maliyeti 2 milyon TL

Her bir mitingin devlete maliyeti 2 milyon TL

Türkiye ekonomik krizle boğuşurken, ‘evet’çiler devlet parasıyla mitingler düzenlemeye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın her mitingi devlete yaklaşık 2 milyon liraya mâl olacak

Her bir mitingin devlete maliyeti 2 milyon TL
16px
24px
16.02.2017 08:34
ABONE OLgoogle

16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için “hayır”cılar düzenleyeceği kampanyaya para bulmaya çalışırken, “evet”çiler devlet olanaklarını kullanacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ayrı, Başbakan Yıldırım ayrı kampanya yürütmeye hazırlanırken, ikili bazı büyük illerde birlikte kürsüye çıkmaya hazırlanıyor.

Aydınlık Gazetesi'nde yer alan habere göre Türkiye ciddi bir ekonomik krizle boğuşurken, halk oylaması için devlet kasasından yapılacak harcamaların ciddi boyutlara ulaşması bekleniyor. AKP ve Saray’ın halk oylamasını ölüm kalım meselesi olarak görmesi nedeniyle hiçbir masraftan kaçınılmaması için gerekli talimatlar verilmiş durumda. Masraflar kamu kuruluşlarına ve AKP’li belediyelere paylaştırılırken, birçok gider doğrudan bütçeden karşılanacak. Cumhurbaşkanı ve Başbakan için ayrılan örtülü ödenek de kampanya için devrede.

MİTİNGLER DEVLET KASASINDAN

Aydınlık bir mitingin kaça malolduğunu araştırdı. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın daha önceki mitinglerini organize eden şirketlerden edinilen bilgilerle maliyeti belirledik. Normal bir mitingin maliyeti ana hatlarıyla şöyle:

Tanıtım ve reklam giderleri: 300 bin lira

Sahne ses düzeni ve miting alanının düzenlemesi: 250 bin lira

Uçak, araç giderleri: 100 bin lira

Çevre il ve ilçelerden otobüslerle taşıma: 500 bin lira

Güvenliğin sağlanması için yapılan harcamalar. (Çevre illerden gelecek polislerin taşınması, araçları, konaklamaları, görevlendirme ücretleri): 200 bin lira

Halka kumanya dağıtımı: 500 bin lira.

Reklamdan sonra devam ediyor 

 Görülmeyen harcamalar: 150 bin lira.

GÜNLÜK MALİYET

Uzmanlar daha önceki kampanyalarda sadece bir kişinin miting yaptığını, ancak şimdi bu sayının ikiye çıktığını hatırlatarak şunları söylediler: “Eskiden bu işi sadece Tayyip Erdoğan yapardı. Şimdi bir taraftan Erdoğan, diğer taraftan Başbakan Binali Yıldırım devreye girecek. Buna bir de Devlet Bahçeli’yi ekleyin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altında bir uçak, Başbakanın altında bir başka devlet uçağı bir günde birkaç il gezecekler. Böyle düşünülürse halk oylamasının maliyeti daha da artacak. Her mitingin yaklaşık 2 milyona malolduğu düşünülürse günlük maliyet bazen 10 milyon liraya kadar çıkabilecek. ‘Evet’ kampanyası daha çok kamu ve belediye olanakları ile yürütüleceği için bu yük vatandaşın sırtına binecek.”

ŞİŞİRME FATURALAR

Daha önce AKP’nin seçim kampanyasını yürüten bir şirkette görev almış bir yetkili de halk oylaması kampanyası ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:

“Miting başına 2 milyon mütevazi bir rakam. Belki bu rakam gerçekçi olabilir ama faturalar bundan çok daha yüksek olacağı kesin. Bu tür mitingler için önceden illere ekipler gider. Gerekli talimatlar verildiği için belediyelere istenilen her şey yaptırılır. Daha doğrusu iş yapılır belediyelere fatura verilir. Bu faturaların çoğu şişirmedir. Miting bir de iyi gitmişse kimse sorgulamaz.”

ALTERNATİF MALİYETLER

Bu arada mitinglerin alternatif maliyetleri de var. İle Cumhurbaşkanı veya başbakan geleceği için valisinden il müdürlerine herkes teyakkuz halindedir. Hazırlıklar için devletin yaptığı harcamaların çoğu miting maliyetlerine dahil değil. Daha önceki mitinglerde olduğu gibi bazı valilerin kendilerini beğendirmek için devletin olanaklarını sonuna kadar kullanmaları da hesaplanırsa maliyetin daha da büyüyeceği ifade ediliyor.

‘YÜKSEK SEÇİM KURULU MÜDAHALE ETMELİ’

CHP’nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “evet” kampanyası için kamu kaynaklarının kullanılacağının işaretlerinin geldiğini hatırlatarak, “Halen yürürlükte olan anayasaya göre Cumhurbaşkanı tarafsızdır. Bu nedenle Erdoğan halk oylamasında tarafsız olmakla yükümlüdür. Ama fiili durum yaratmaktadır. Makamında bulunan salonu bile ‘evet’ kampanyası için kullanmaktadır” dedi.

Tezcan şunları söyledi: “Halk oylamasında devlet olanaklarının kullanılması anayasaya da yasalara da aykırıdır. Suçtur. Unu yapanlar zimmet suçu işlemektedirler. Sorumlulara zimmet çıkarılması gerekir. Bu işin bir yanı. Asıl bir başka konu da şu: Bir taraf devlet olanakları ile kampanya yürütürse bu halk oylaması eşitlik ilkesine göre yapılmamış olur. Seçim yasalarına da aykırıdır. Seçimlerin eşit koşullarda adil bir şekilde yapılmasının sorumluluğu anayasaya göre Yüksek Seçim Kurulu’na verilmiştir. Daha önceki seçimlerde bu konuda Yüksek Seçim Kurulu’na başvurduk. Seyirci kalmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğini yakından ilgilendiren bir halk oylamasına gidiyoruz. Yüksek Seçim Kurulu devlet olanakları ile “Evet” kampanyası yürütülmesine müdahale etmeli ve engellemelidir. Görevini yapmalıdır.”

Aydınlık

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde