Hem başkan hem hoca

Hem başkan hem hoca

Zor günler geçiren F.Bahçe’de bütün olup biteni Kocaman takip ediyor

Hem başkan hem hoca
16px
24px
24.11.2011 08:51
ABONE OLgoogle

O hem başkan hem teknik direktör hem ağabey hem de iyi bir motivasyoncu. Bu isim tartışmasız Aykut Kocaman’dır. Başkan Aziz Yıldırım’ın cezaevine girmesiyle yaşamındaki belki de en zor günlerinin startını vermişti Aykut Hoca. Kolay mı böyle bir durumda futbolcularla tek tek uğraşmak? Kiminin gözü yaşlı, kimi gitmek istiyor, kimilerinin idman yapmak içinden gelmiyor.

Kocaman bir ara bırakmayı bile düşündü, gecelerini uykusuz geçirdiği oldu. Ardından kararını verdi, devam edecekti, aynanın karşısına geçti, baktı ki saçları ağırmaya başlamış ama ne olursa olsun “Benim burada olmam gerekiyor” dedi.

Tesislerde futbolcuları topladı, konuştu. Kaptanlar Emre, Volkan ve Alex’in desteğini aldı, bu birliktelik diğerlerine de yansıdı. Zaman zaman Metris’in yolunu tuttular, başkanlarıyla konuştular, yalnız olmadığını söylediler, taraftar desteğini arttırdı, kulübe yardım kampanyaları başladı. Önemli gelirler sağlandı, örnek bir kenetlenmeydi bu. Hatta rakiplerin bazı yöneticileri “Biz böyle bir durumda olsak işin altından kalkamazdık” deyip F.Bahçe’den övgüyle söz etti. Sarı - Lacivertli yönetim sessizdi. Yöneticilerin tek yaptıkları iş; kulübe birlikte gidip gelmekti. Kulüple ilgili konuşan tek bir kişi vardı; o da Aykut Kocaman.

Bütün yükler Aykut’un üzerinde. O şimdi yalnız teknik direktör değil aynı zamanda başkan gibi çalışıyor. Helal olsun Kocaman’a. Bugüne kadar ikinci bir Aykut gelmedi F.Bahçe’ye. Futbola hizmetlerini de unutmayalım. Sizler de iyi bilirsiniz ki 1996’da deplasmanda Trabzonspor’u 2-1 yenip şampiyon oldukları maç sonrasında Kocaman’ın “Rakip takımdaki arkadaşlarıma üzüldüm” ifadesini kullanması, dönemin başkanı Ali Şen’i rahatsız etmiş olacak Aykut’u kulüpten göndermişti. Hatta Şen, sadece Aykut’la kalmamış, Oğuz Çetin’i, Bülent Uygun’u da uzaklaştırmıştı. Aykut, F.Bahçe’nin çocuğudur.

Maçlarda tribünlerden yükselen “Aykut, Aykut...” tezahüratı dik duruşunun karşılığıdır. F.Bahçe şu sıralar lige başladığı gibi değil. Unutulmamalı ki bu oyuncular bugüne kadar nelerle karşılaştı, bunu da atlatır. Kafaları halen rahat olmayan futbolcuların olduğunu biliyorum, sezon sonunu düşünüyorlar. Son iki maçtaki yorgunluk belirtileri bir yerlere çekilmemeli. Evet, F.Bahçe’de bir forvete ihtiyaç var. Aykut Hoca da her defasında dile getiriyor. Ancak şu ortamda biraz zor. Öyle değil mi?

VOLKAN: HUZURSUZLUK YOK

 F.Bahçeli Volkan, FB TV’ye “Milli takımı bırakmam. Hırvatistan maçındaki taraftarlarla gerginlikten sonra G.Saraylı yönetici arkadaşım Sedat Doğan, üzüldüğünü ve bunların yaşanmasını istemediğini bir Türk evladı olarak belirtti.

Bunu yapmak büyüklüktür. Türk bayrağının olduğu her yerde hizmet ederim. F.Bahçe’de düştüğüm anda futbolu bırakırım. Takım içinde huzursuzluk yok. Biz başarı için kavga da ederiz, yeri gelince soyunma odasında tekme tokat birbirimize de gireriz. Başka bir takım aynı süreci yaşasaydı, bütün camia dağılabilirdi” açıklamasını yaptı. Bu arada F.Bahçeli yönetici Ömer Temelli, sezon başında PSG’ye giden Lugano’nun Fransa’da mutsuz olduğunu ve devre arasında Sarı - Lacivertlilere dönebileceğini söyledi.

Hilmi Türkay/Cumhuriyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde