Hazır giyimde kusursuz fırtına, kriz havalimanı saldırısıyla başladı

Hazır giyimde kusursuz fırtına, kriz havalimanı saldırısıyla başladı

İhracatta sorun var. İç piyasa sıkıntılı. Üretim maliyetleri artıyor. Alıcıların fiyat kırması yüzünden artan kurdan fayda sağlanamıyor. Sektör krizden çıkış yolu arıyor.

Hazır giyimde kusursuz fırtına, kriz havalimanı saldırısıyla başladı
16px
24px
17.01.2017 12:07
ABONE OLgoogle

Hazır giyim sektörü son dönemde birçok alandan darbe yiyor. Hem üretim hem perakende satış hem de ihracatta işler istenildiği gibi gitmiyor. Üretim son 3 aydır düşüyor. Perakende tarafında hem satışların düşmesi hem de dövize endeksli kiralar yüzünden maliyetlerin artması kârları eritiyor ya da zararın büyümesine yol açıyor. ‘Rekabetçi kur’ ile en iyi gitmesi beklenen ihracat tarafında da hayal kırıklığı var. Aralıkta hazır giyim ihracatı yüzde 3.5 geriledi. Bunda yaşanan şiddet olayları yüzünden Türkiye’ye gelmeyen alım heyetleri etkili oluyor.

Sektörde birçok firma son dönemi zarar ederek geçirdi. Bu şirketlerin bu sürece ne kadar daha dayanacağı bilinmiyor. Özellikle döviz borcu olan şirketler daha çok risk altında. Türkiye’de OHAL kapsamında temmuz ayından bu yana ifl as ertelemelere izin verilmiyor. Mevcut durumun sürmesi halinde birbirini tetikleyen bir ifl as dalgası gelmesi muhtemel. Ancak şu anda bankalar gemiyi yüzdürmeye odaklanmış durumda. Sektörde yoğun bir kredi yeniden yapılandırması var. Ancak sıkıntının uzun sürmesi kaçınılmaz sonu getirebilir. Bu durum bankacılık sektöründe de rasyoların bozulmasına ek katkıya yol açabilir ve krizin tüm sektörlere yayılmasına sebep olabilir.

Tekstil ve hazır giyimde ‘STA’ endişesi

Kriz havalimanı saldırısıyla başladı

Hazır giyim sektörü 2016 yılına çok iyi başlamıştı. Yılın ilk yarısında hem üretim hem de ihracat rakamları iyi gidiyordu. Sultanahmet, Vezneciler ve İstiklal Caddesi saldırıları güvenlik sorununu gündeme taşımasına rağmen işler bir şekilde yürümeye devam etti. Ancak 28 Haziran’da Atatürk Havalimanı’na yönelik gerçekleşen terör saldırısı işlerin bir anda değişmesine neden oldu. O tarihten bu yana uluslararası alım grupları Türkiye seyahatlerini kesti. Sonraki süreçte de güvenlik endişesinin azaldığı bir dönemin yaşanması da mümkün olmadı. Darbe girişimi ve OHAL süreci endişeleri gündemde tuttu. Geçen ay Dolmabahçe saldırısıyla başlayıp, Reina saldırısı ile biten süreç ise iplerin tamamen kopmasına yol açtı.

Biri unutulmadan diğeri yaşanıyor

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi de en büyük şanssızlığın bir önceki unutulmadan yeni terör saldırısı olması olduğunu söyledi.

Tanrıverdi, “Bu yüzden alım grupları Türkiye ile kısa vadeli çalışıyor. Uzun vadede güvenemiyorlar siparişin gönderilebileceğine. Terör olaylarının durmasını bekliyoruz. Siparişlerin böylece tekrar artabileceğini düşünüyoruz. Bizim sektörümüz olumlu ve olumsuz olayları çok hızlı tepki veriyor” diye konuştu.

Siz gidince fiyat kırıyorlar

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat, son çeyrekte yaşanan düşüşün başlıca sebebinin darbe girişimi sonrası 3. çeyrekte sipariş alınamamasından kaynaklandığını ve bu sorunun hala sürdüğünü belirtti. Sanayicilerin bu süreçte elinde bavullarla Avrupa’ya gitmek zorunda kaldığını aktaran Fayat, “Müşterinin gelmesiyle, sizin elinizde bavullar ayağına gitmeniz çok farklı. Fiyat kırma konusunda elleri güçleniyor” dedi.

Dönüşü olmayan noktaya gelebilir

Türkiye’den hazır giyim alımlarının durması Avrupa’nın hazır giyim almadığı anlamına gelmiyor. Bugün yaşanan süreç Avrupalı perakende devlerinin Kuzey Afrika, Doğu Avrupa hatta Portekiz’de ciddi kapasiteler oluşturmasının yolunu açtı. Fayat, “Bu gerçekleşmeden bizim tekrar devreye girmemiz gerekiyor. Türkiye’nin hazır giyim ihracatının yüzde 70-75 olmasına rağmen, Avrupa’nın toplam ithalatı içinde Türkiye’nin payı yalnızca yüzde 7 düzeyinde. Türkiye’den alımları yalnızca yüzde 2 azaltsalar bizim ihracatımızın yüzde 30-40’larına denk geliyor. Bu bize çok büyük darbe vurur. Bunun için de içeride yabancıların güvenle seyahat edebileceği ortamı bir an önce oluşturmamız lazım” diye konuştu.

Kazananlar da var

Her kriz gibi hazır giyimde şu an yaşanan krizin de kazananları var. Sıkıntılı dönemlerde toplam pazar daralsa da orta-alt ve alt segmentteki markalar kendi paylarını artırabiliyor. Fayat, gelişmelerle ilgili “Yurtiçinde de sıkıntı var ama modayı daha uyguna üreten firmaların bu krizlerde öne çıktığını görüyoruz. Orta-üst segmentte sıkıntı daha büyük olabilir ama uygun fiyatlar satış yapanlar bu dönemde kazançlı çıkabiliyor. Bu krizin bir iyi tarafı da saçma denilecek seviyelere gelmiş kiraların olması gereken seviyelere gelmesi olacak. Dövizle kirada belli bir yol kat ettik. Devamının da geleceğini düşünüyorum.”

Türkiye’ye gelenler 10’dan bire düştü

Büyük oranda uluslararası firmalara üretim yapan THY Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, son dönemde yaşanan süreci şöyle anlattı: “Neredeyse durdu Türkiye’ye gelişler. 10 müşteriden bire ikiye düştü. Bunun yerine biz gidiyoruz ancak bu çok yetersiz. 2-3 bavula sığan malı göstermekle, showroom’u göstermek birbirinden çok farklı. Dolayısıyla özellikle Kuzey Avrupalı müşteriler rahat hareket edebilecekleri ülkeleri seçiyorlar. Bir süredir bu durum vardı.”

Uçurumdan düşme noktasına gelebilir

Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, hazır giyimde hem iç piyasada hem de ihracatta sıkıntı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Kimseyi getiremiyoruz Türkiye’ye. Bizim gitmemizin faydası çok sınırlı. Yurtdışındaki müşteriler “eğer bu siparişi sana verirsem, sen Türkiye’deki güvenlik sorunlarına rağmen bu malı vaktinde verebilecek misin” diye soruyor. Bu durumda siparişlerini başka yerlere kaydırıyorlar. Durum şirketlerin karlarının erimesi noktasını aştı, zarar ediyorlar. Ayrıca perakende firmaları da artık eskisi kadar sipariş vermiyor. Ticarette şöyle bir kural vardır: “Kötüye gitme yavaş yavaş başlar. Bir noktaya gelindiğinde uçurumdan düşer gibi bir anda aşağı yuvarlanır.”

Yaz sezonu için işaretler negatif

Deneyimli iplik tüccarı Yavuz Kaya, piyasada bu dönemde olması beklenen iyileşmenin gerçekleşmediğini belirtti. Kaya, “Şubat- mart-nisanda genelde tekstil tarafına ilgi olur ancak bu yıl kesinlikle böyle bir şey görünmüyor. Eskiden bizimle iş yapanlar için İstanbul’a gelmek, burada gezmek işin olumlu tarafı idi. Şimdi ise tam tersi. Avrupa büyümüyor. Rusya pazarının geri dönmesi kolay görünmüyor. Hazır giyim çok kolay bir sektör. Dünyanın her yerinde üretebiliyorsunuz. Dolayısıyla sizde bir sıkıntı varsa hemen başka yerle telafi edilebiliyor” diye konuştu. İplik üreticisi Cesur Türkmen de iplik fiyatlarında son dönemde büyük fiyat artışları yaşandığını belirterek, sektörün sıkıntıda olduğunu söyledi.

BANKALAR SEKTÖRÜ AYAKTA TUTUYOR

Sektörde sorunlar artarken firmaların bilançolarının bu sürece dayanıp dayanamayacağı merak konusu. Son 6 aydır sektör genelinde ciddi zarar eden firmalar var. OHAL kapsamında izin verilmediği için ifl as ertelemeler yaşanmıyor. Krizin uzun sürmesi ifl asları kaçınılmaz hale getirebilir. Ancak bankalar kriz döneminde yapıcı davranıyor. İş Yatırım Araştırma Müdürü Bülent Şengönül’e göre sektörde yeniden yapılandırmalar hız kazanmış durumda. Şengönül, “Şu anda bankaların birinci önceliği şirketleri yüzdürmeye çalışma. Çok fazla üzerine gitmiyorlar. Krediler yeniden yapılandırılıyor. Bunun 2017 yılı boyunca da sürmesini bekliyorum. Ancak sorunun uzun sürmesi durumunda sıkıntı yaşanması da kaçınılmaz” diye konuştu. ‘Şeker Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, bu yıl bankaların sorunlu kredi oranlarında 60 baz puanlık artış beklediğini, bunun kaynağının ise farklı sektörlerden olacağını söyledi.

İHRACATÇILAR 4 MERKEZDE YER BAKIYOR

Yurtiçinde terör saldırıları olurken, uluslararası alım gruplarını Türkiye’ye getirmek mümkün görünmüyor. Bugünden sonra hiç terör saldırısı olmasa bile yaşananların unutulması zaman alacak. Sektör temsilcileri ellerinde bavullarla alıcılara gitmenin hiç yoktan iyi olduğunu ancak Türkiye’de showroom göstermenin yerini alamayacağını söylüyor. İHKİB bu kapsamda çalışmalara başladı. Hikmet Tanrıverdi, Londra, Barcelona, Düsseldorf ve Paris’te yer bakmaya başladıklarını açıkladı. Uygun yer bulunduğunda firmalar oralarda showroom açabilecek. Tanrıverdi, “Yurtdışı pazarlamaya ağırlık vermemiz lazım. Hazır giyimciler olarak tutacağımız yerlerde showroom’lar ve tasarım merkezlerimiz olacak. Böylece bavulla koleksiyon gösterme sıkıntımız biraz aşılacak. Ayrıca kamunun bu alana verdiği destekler daha etkili hala getirebilir” diye konuştu.

BİLANÇO, ÇEYREĞİN SONUNDA ANLAŞILACAK

Alacak sigortası şirketi Coface’ın Genel Müdürü Emre Özer Kasım 2016’ya kadarki dönemde kendilerine gelen başvurularda artış değil tam tersine yüzde 80’lik azalma olduğunu kaydetti. Söz konusu azalmanın 2016’nın ilk yarısında işlerin beklenenden de iyi geçmesiyle açıklanabileceği belirtiliyor. Geçen yılın ikinci yarısı itibariyle başlayan sıkıntının ödemeler üzerindeki etkisi ise önümüzdeki dönemde kendisini gösterebilir. Özer, konuyla ilgili şunları söyledi: “2015 yılında tekstil ve hazır giyim en fazla ödeme problemi yaşayan sektörler sıralamasında 4. sıradayken bugün ilk 10 sektör arasında değil. Ancak bu değerlendirmenin 2016 yılı Kasım ayına kadar olan verilerden oluştuğunu belirtmekte fayda var. Piyasalardaki dalgalanmaların etkilerini 2017 ilk çeyrek sonunda daha net görebileceğiz. Alacaklarını sigortaladığımız poliçeli müşterilerimizden şu ana kadar elde ettiğimiz geri bildirimlerde vade uzatım talepleri de yok denecek kadar az.”

Mehmet Filoğlu/Dünya

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde