Hatemoğlu krizden nasıl kurtuldu?

Hatemoğlu krizden nasıl kurtuldu?

Tarih 2001 krizinin hemen sonrası. Türkiye'de krizin en derinden hissedildiği dönem. Yılların giyim markası Hatemoğlu da yüzlerce Türk şirketi gibi krizden nasibini aldı. Peki krizi nasıl atlattı?

Hatemoğlu krizden nasıl kurtuldu?
16px
24px
16.10.2007 08:28
ABONE OLgoogle

Mehmet Gel'in haberi

Tarih 2001 krizinin hemen sonrası. Türkiye'de krizin en derinden hissedildiği dönem. Yılların giyim markası Hatemoğlu da yüzlerce Türk şirketi gibi krizden nasibini alır.

Toptancılık yapan Hatemoğlu, mal verdiği bayilerinden paralarını alamayınca zora girer. Zira yurt dışından kumaş aldığı şirketler bayileri değil Hatemoğlu'nu tanır. Ve kriz; yılların tekstilcisi Hatemoğlu'nun sahibi Kayserili tüccar Ertuğrul Saykı'ya çok kritik bir karar aldırtır. 1924'ten beri süre gelen aile şirketini düzlüğe çıkarabilmek amacıyla üretimi durdurmak zorunda kalır. Tam 10 ay üretime ara verilir.

Krizi dedesinin yoluna dönerek aştı
Baba Saykı, krizden çıkış hesaplarını düşünürken, onun gibi bu hesapları kenardan yapan biri daha vardır. Saykı'nın Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyan ve yıllardır satış noktalarında tecrübe kazanan işletme mezunu oğlu Hatem Saykı. Oğul Saykı, Boğaziçi Endüstri mezunu eşi Fusun Saykı'yla kafa kafaya verip yılların markası Hatemoğlu'nu yeniden ayağa kaldırmanın yollarını ararlar. Hatem Saykı, krizi aşmanın formülünü kafasında çoktan şekillendirmiştir bile. Bu formül; toptancılığı bırakıp, dedesinin taa Kayseri'de perakendecilikle başlattığı yola yeniden dönmektir.

Babam inandı fakat...
Hatem Saykı, toptancılıktan perakendeciliğe geçiş sırasında yaşadıkları o kritik dönemeci anlatırken bakın neler söylüyor: “Şirketin başına geçmek için tam iki yıl uğraştım. Babam direksiyonu bana teslim etmeden önce beni ciddi testlerden geçirmişti. Krizden sonra babam kendini işlerden çekti. Babamın içinde risk almama eğilimi vardı. Daha temkinli gidelim dedi. Ama benim de içimde biraz heyecanım vardı. Biraz ufak tefek didişmelerle şirketin yönetimini devraldım. Babamı o yıllar perakendeciliğe pek inandıramadığım için Boğaziçi Üniversitesi'ndeki arkadaşlarımla bir şirket kurup mağazalar açmak istedim. Eşim, ben ve Boğaziçi'den iki arkadaşımla MİB adında yüzde 50 ortaklıkla şirket kurduk.

Borçları sıfırlayıp mağazacılıkta büyüdü
Tam o sıra 2001 krizi patladı. İki arkadaşım ayrılmak istedi. Ben de tamam deyip eşimle yola devam kararı aldım. Kriz çıkınca Hatemoğlu üretimi kapattı ama MİB olarak biz satışlarımıza devam ettik. Bayi sayımızı 120'den 1-2'ye düşürerek neredeyse toptancılığı sıfırladık. Babamla 15 seneliğine bir anlaşma yaptık. Eşimle birlikte kurduğum MİB şirketi Hatemoğlu mağazalarının tek toptancısı ve pazarlamacısı oldu. Öncelikle Beyoğlu'nda iki büyük mağazamızı ve birçok mülkümüzü satıp dışarıya olan kumaş borçlarımızı tümüyle ödedik. Sonra elimizdeki stokları satıp erittik.

Bayan giyim üretiminden ve satışından tamamen çekilip erkek giyime odaklandık. Hemen bir yıl sonra 3 tane daha mağaza açtık. Sonraki sene 5 tane daha açtık. Geçen yıl 4 tane daha ekledik. MİB büyüyünce Hatemoğlu da büyüdü. Şu anda 17 mağazaya ulaştık. Ben işi devraldıktan sonra şirketi hem adetsel satışlar hem de ciro bakımından eskiye göre 2.3 kat daha iyi duruma getirdim. 450 personele ulaştık. Yıl sonunda 22 milyon dolar ciro bekliyoruz. 2024 hedefimiz ise 1000 mağazaya ulaşmak. Bunun 200'ünü yurt içinde 800'ünü de yurt dışında planlıyoruz.”

Hatem Saykı ve Html mağazaları da geliyor
Hatemoğlu mağazacılıkta büyümeye devam ederken son 1,5 yıldır Hatem Saykı ve Html adında iki ayrı koleksiyon ürünlerini de mağazalarında satıyor. Hatem Saykı, kendi adını ve İtalyan izleri taşıyan koleksiyonu önümüzdeki yıldan itibaren butik olarak zincir mağazaya taşımak istediklerini söylüyor. Html ise erkek spor giyim olarak mağaza ağı kuracak.

Fasonun 2015'ten sonrası yok!
Hatem Saykı, büyük talep olmasına rağmen yurt dışına fason üretim yapmadıklarını söylüyor. Buna gerekçe olarak da, “Türkiye'de fasonun 2015'ten sonrası yok” diyor ve devam ediyor; “Fasonculukta ne kadar verimli olursanız olun, ne kadar kaliteli yaparsanız yapın 2015'ten sonra ayakta durmanız imkansız. Çünkü karşınızda Çin, Vietnam, Brezilya var. Biz bu gerçekten yola çıktık ve kendi markamızla ihracat yapıyoruz. Amerika'ya gömlek satıyoruz. Almanya'da, Hollanda'da ise tüm koleksiyonumuz satılıyor. Kazakistan'da 6 ayrı noktadayız. Kırgızistan'da da varız. Afrika'da Malavi'ye her ay konteynırlarımız gidiyor. Kamerun, Tanzanya ve Güney Afrika'ya da bu sene başlıyoruz.”

Türkiye

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde