Hacı Sabancı: Şarkıcı olmak isterdim

Hacı Sabancı: Şarkıcı olmak isterdim

DenSA Holding Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı, magazin basınında ‘playboy’ olarak yansıtılmasına isyan ediyor ve “Ben öyle biri değilim, haksızlık” diyor.

Hacı Sabancı: Şarkıcı olmak isterdim
16px
24px
09.12.2014 12:32
ABONE OLgoogle
Bir yalancı tevazu vardır bir de çok sahici olanı. 27 yaşındaki DenSA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hacı Sabancı ikinci guruba giriyor. İş yaşamında da özel yaşamında da babası Ömer Sabancı’yı örnek alıyor. Bir diğer idolü de 11 yaşındayken kaybettiği ve adını taşıdığı dedesi. Gerisini bu genç adamın ağzından dinleyelim.

Dedeniz idollerinizden biri. Neden?

*Dedemi çok iyi hatırlayamıyorum ve birlikte çalışamadık ben çok küçük olduğum için ama onun hakkında hep çok iyi şeyler duyarak büyüdüm. Ailesine ve Türk halkına çok düşkün, iyi kalpli ve hep hayır işleri yapıyor. Vefatına kadar Sabancı Vakfı’nın başında… Çok yoğun çalışır, geç gelir ama asla eve iş getirmezmiş. Aile içi sevgiyi çok önemsemiş. Onun gibi olurum inşallah. Bir de hayatını okuyunca Steve Jobs’tan çok etkilenmiştim.

ŞARKICI OLMAK İSTERDİM

Bir bakımdan 4’üncü kuşak, başka bir bakımdan ikinci kuşaksınız ama her halükarda Sabancı’sınız. Başka şartlarda doğsaydınız ne olurdunuz?

*On binlerce kişiye konser veren bir şarkıcı olmayı isterdim ki sanırım herkes ister ama hiç yeteneğim yok bu konuda. Bu ailenin bir mensubu olmasaydım herhalde finans işiyle uğraşmak isterdim. Bir de otel genel müdürlerine imrenerek bakarım. Ama şehir oteli değil, resort otel!

DenSA Holding’de en çok hangi alanlarla ilgileniyorsunuz?

*Denizcilik alanıyla ilgileniyorum. Densa Denizcilik, babam Ömer Sabancı ve halam Demet Sabancı Çetindoğan’ın ortak yatırımı. Biz 1 milyar dolarlık yatırım yaptık ve 22’nci gemimiz Ocak 2015’te geliyor. Bir miktar da tekstil işiyle ilgileniyorum. Zamanımın geri kalanını yeni iş ve yatırımlara ayırıyorum.

HACI’YI TAKMA İSİM SANIYORLAR

Sabancı olmak hayata önde başlamak demek. Hiçbir dezavantajı yok mu bu aile adının?
*Sabancı olmaktan dolayı çok mutluyum ve çok gururluyum. Negatif bir tarafını hiç görmedim. Bu soyadı hep belli sorumluluklar getirdi. Bunu daha çocuk yaşta fark ettik ve ailem de böyle yetiştirdi açıkçası. Sabancı isminin getirdiği ekstra sorumluluklara göre yaşadık. Çok saygı görüyor ve halk seviyor; neyinden şikayet edebilirim? Halkın sevgisi de zenginlikten değil, yarattığı iş olanaklarından, ödediği vergiden, yarattığı katma değerden ve yaptığı hayır işlerinden. İnşallah ben de babam, dedem ve Sakıp amcam gibi ülkesine ve milletine katkı yapan bir insan olacağım.

Hacı ismini seviyor musunuz?

*Hem de çok. Her şeyden önce dedemin ismini taşımaktan gurur duyuyorum. Ve bir kere çok orijinal; hiç yaygın değil. Bana hep başka bir adım daha var mı, diye sorarlar. Bazıları da bunun takma isim olduğunu zannediyor.

ANNEMLE YARIŞMAK HADDİME Mİ

Sizin Instagram’da 29 bin annenizin 109 bin takipçisi var. Bir rekabet yaşanıyor mu aranızda?

*Ne haddime! Annemin daha fazla takipçisi olması normal. Çok daha iyi paylaşımları var çünkü. Fotoğraf işini de çok geliştirdi. Benim en keyif alarak takip ettiğim hesap Arzu Sabancı’nınki. Annem diye söylemiyorum.

Size gelmeden bir taksi şoförüyle konuştum. “Hacı Sabancı’yı nasıl bilirsiniz” dedim. Playboy karşılığını verdi. Bu yakıştırmaya ne diyorsunuz?

*Haksızlık. Böyle bir algı var. Ben 27 yaşındaki normal bir erkeğin yaşayabileceği hayattan çok daha dikkatlisini yaşıyorum. Üzerimdeki sorumluluk gereği çok dikkatliyim, çok özenliyim. Böyle bir etiket yapıştırdılar üzerime ama ben öyle biri değilim. Haksızlık gerçekten. Magazin basınında çok yer alıyorum ama bunun nedeni ben değilim. İlişkimden dolayı böyle oluyor ama çapkınlık, hovardalık peşindeki bir playboy değilim ve olmayacağım da. Kafalardaki belli klişelerle insanları anmak doğru değil. O klişeyi koyuyor ve sonra seni ona uydurmaya çalışıyor. Yanlış.

BAŞARININ SIRRI

*Yaşım 27. Henüz bir şey başarmadım. Bu soruyu 10 sene sonra tekrar sor lütfen. Bir gün bana devredilecek olan bayrağı daha ileriye taşımak ve benden sonrakine teslim etmek isterim.

*İş yaşamında başarılı olmak için önce dürüstlükten şaşmamak ve adil olmak lazım. Bu prensipler özel yaşamınız için de geçerli. Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapmayacaksın. Detaylara önem vermeli ve düzenli çalışmalı. Erken kalmak, işe erken başlamak iyidir. Resmen babam Ömer Sabancı’yı anlatıyorum.

HOBİ

*İlk sırada futbol ve haliyle Beşiktaş var. Maçlara giderim veya TV’den izlerim. Yeni stadımızın bitmesini heyecanla bekliyorum.
*Film izlemeyi severim. Sinemaya giderim ama asıl hobim DVD koleksiyonu. 2000’in üzerinde DVD’ye sahibim.
*Seyahat etmekten keyif alırım. Daha çok gördüğüm yerleri tekrar görmeyi severim. Yeni bir yer keşfetmek pek bana göre değil sanırım. İstanbul’dan sonra favori şehirlerim Paris ve New York.

İŞ HAYAT DENGESİ

*İş ve özel hayat arasındaki farkı ben hiç göremedim. Benim jenerasyonumun da göreceğini zannetmiyorum. 24 saat iş var bizim için. Akıllı telefonlar sayesinde uyanık olduğumuz her an çalışıyoruz.
*Hele denizcilik işinde… Gemimizin biri Çin’de yüklenirken, diğeri ABD’de yük boşaltıyor, bir diğeri Ümit Burnu’nu dönüyor.

YETENEK AVI

*Ben henüz çok gencim. Bu konuda ahkam kesmem yakışık almaz.
*Senin röportajlarında o tecrübeli isimlerin bu konuda söylediklerini dikkatle okuyorum. Bu konuda bir şeyler söyleyebilmek için insanın yaşla ve zamanla edindiği pek çok tecrübesi olmalı.

SOSYAL SORUMLULUK

* Annem Arzu Sabancı, Mika-Der’in kurucularından ve başkan yardımcısı. Maddi-manevi ben de Mika-Der’e katkı yapıyorum.
*Fatih’te Hacı Sabancı ve Mika-Der Çocuk Evi’nin açılışını beraber yaptık ocak ayında.

SOSYAL MEDYA

*Aktif kullanıyorum. Instagram, twitter, Facebook hesaplarım ve toplamda 50 binin üstünde takipçim var. Instagram’ı çok severek kullanıyorum. Hayatımın bir parçası oldu. Telefon sürekli elimde ve sürekli bir resim çekme durumundayım. Zamanla daha güzel resimler çekmeye de başladım.
*Twitter güncel kalabilmek için çok önemli. Türkiye’de ve dünyada neler oluyor takip ediyorum.
*Bazı dezavantajları da var. Bazı paylaşımlara çok ağır tepkiler gelebiliyor ve üzüyor. Özellikle twitter’da ne paylaştığıma çok dikkat ediyorum.

PİŞMANLIK

*Saint Benoit Fransız Lisesi mezunuyum. Lise yıllarında Fransızcama çok ağırlık vermeyerek hata ettim. Daha sonra üniversiteye ABD’de gidince Fransızca’yı unutmaya başladım.
*Ancak tatillerde Fransa’ya gidince pratik yapma şansım oluyor, o da sınırlı. Fransızcam kötü değil ama zamanında üstüne gitseydim bugün çok daha iyi olabilirdi.

ŞANS

Şans ve nazara inanırım. Şans değişkendir, kimi zaman yanınızdadır kimi zaman değildir. Şanslıyken fazla havaya girmemek lazım, çünkü bir yerde o şans dönecektir. Bunu hatırlamak gerekir.
*Şanssızken de kendini karamsarlığa itmemek lazım. O şanssızlık da bir gün elbet dönecektir.

KULAĞA KÜPE

*Gençliğin verdiği bir heyecan ve hırs var tabii ki. Bir şeyler yapmak, birilerine bir şeyler kanıtlamak gibi. Heyecanla veya tam tersi öfkeyle verilen kararlar yanlış kararlar olabiliyor. Buna dikkat etmek lazım.
*Önemli bir karar almadan mutlaka bir gece üstüne yatar ve düşünür, ertesi gün kararımı veririm. Bu şekilde daha sağlıklı olduğuna inanıyorum.

DALKAVUKLARLA MÜCADELE

*Hiç sevmem ama ne yazık ki hayatımın bir parçası. Kibar bir insanım bu hareketlerini yüzlerine vurmam ama hiçbir zaman çok yakınımda tutmam bu insanları.
*Çok fazla ve gereksiz yerde övgü sinirlerimi oynatıyor. Neyin ne olduğunu bilen bir insanım ve zekama hakaret olarak algılıyorum, haliyle de sinirleniyorum.

Demet Cengiz/Sözcü
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde