Güler Sabancı’yı ağlatan konuşmacı

Güler Sabancı’yı ağlatan konuşmacı

Rahmetli İhsan Sabancı, Güler Sabancı’nın erken yaşta kaybettiği babası. Duygusal bir an! Güler Sabancı’nın gözlerinden yaşlar iniyor.

Güler Sabancı’yı ağlatan konuşmacı
16px
24px
27.10.2014 06:31
ABONE OLgoogle
Sabancı Vakfı’nın 40’ıncı yılı. Son 3 yıldır vakfın desteklediği projelerin sonuçlarını paylaştığı Ekim Zamanı’nı dinliyorum.

Güler Sabancı, açış konuşmasında ekonomik gelişmenin toplumsal gelişmeye yansımadığına değiniyor. “İyi haberlere ihtiyacımız var. Başarılı örnekler artmalı.” diyerek aslında toplumsal bir çağrıda bulunuyor. Bu yıl Ekim Zamanı’nda moderatörlüğünü Şirin Payzın’ın yaptığı kadın, engelli ve çocuklara fırsat eşitliği sunan başarılı çalışmalara yer veren 3 panel tasarlanmış.

İlk panelde Karabiga ve Ödemiş Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifleriyle çocuk gelin sorununa odaklanan Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği konuşuyor. Ödemişli kadınların çalışmalarına Arakne adını veren efsane beni benden koparıyor. Proje Antik çağda bir tanrıçayla dövüşerek yenen Lidyalı yani Ödemişli cesur kadına adanmış.

2’ci panelde Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Mardin Kadın İşbirliği Derneği’nin çalışmaları anlatılıyor. Dikkatimi devlet korumasında yetişen gençlerin okulda, işte ve katıldıkları her yerde ayrımcı bir dile maruz kaldıklarına vurgu yapıyor. Kendisi de devlet korumasında yetişmiş bir genç olan Abdullah Oskay, medyaya çağrıda bulunuyor. Münferit bir olumsuzluğun tüm devlet korumasındaki yurt ve çocuklara genelleştirilmesine isyan ediyor. “Bazı kelimeler yurt ve çocukla zaten yan yana gelmemeli.” diyor. Haklı mı, haklı!

3’üncü panelde tema, engelli ve kadın. Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği, Engelli Kadın Derneği ve Kadının İnsan Hakları ve Yeni Çözümler Derneği’nin temsilcileri duyabileceğim en duru Türkçe ile sorunlarla çözümlerini anlatıyor. Bu panelde Güler Sabancı’nın yanında oturuyorum. Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut, “Bugüne kadar yanlış anlaşılmasın diyerek paylaşamadığım bir anımı aktarmak istiyorum.” diyor.

“Babam ve annem Adana’da Sabancı şirketlerinde çalışır, evimizde Sabancı ailesi anlatılırdı. Aradan 40 yıl geçmesine rağmen hâlâ o günleri anarlar.” diyor. Aile büyüğü rahmetli Sadıka Sabancı’nın çalışanlarla yemekhanede yemek yediğini, sohbet ettiğini, İhsan Sabancı’nın hayatlarına nasıl zarafetle girdiğini anılarından çıkararak paylaşıyor. “Bugün 40. yılındaki vakıf, bu köklerin üzerinde yeşerdi.” diyor.

Rahmetli İhsan Sabancı, Güler Sabancı’nın erken yaşta kaybettiği babası. Duygusal bir an! Güler Sabancı’nın gözlerinden yaşlar iniyor. Sanırım vakfın çalışmalarındaki samimiyete tanıklık edebileceğim ender anlardan biri bu. O an bana gelince, sağlam durmaya çalışıyorum. Başarıyorum da! Başarıyorum çünkü aklımda böylesine değerli projelerin başladığı gibi devam etmesi var. Yürekli insanların başlattığı, vakfın can suyu verdiği projelerde işi başlatanlar bir gerekçeyle ayrılırlarsa ne olur? Sabancı Vakfı, Sabancı Üniversitesi ile yönetişim konusunda bir ardıllık programı başlatabilir mi? Evet, sahiden bugün iyi haberlere ihtiyacımız var.

Günseli Ocakoğlu/Zaman
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde