Güler Sabancı'nın vazgeçemediği taşevi

Güler Sabancı'nın vazgeçemediği taşevi

Kimileri için tatil mutlak bir sessizlik demek. Kimileri ise tatili dostlarıyla kalabalık geçirmeyi seviyor. Güler Sabancı onlardan birisi..

Güler Sabancı'nın vazgeçemediği taşevi
16px
24px
17.07.2013 07:22
ABONE OLgoogle

Güler Sabancı, Marmara’nın Ege’ye dönük yüzü Ayvalık’a tutkun iş insanlarının başında geliyor. Sabancı önemli yabancı misafirlerini, yerel mimarla çalışarak restore ettirdiği taş evinde ağırlıyor

Türkiye turizminin sembol ilçelerinden Ayvalık’a tutkun pek çok iş insanı var. Güler Sabancı, Halis Komili, Sevil Sabancı, Şerif Kaynak bunların başında geliyor. Cem Boyner ise zaten eş durumundan Ayvalıklı... Ayvalık, taş kahvesi, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü, sualtı güzellikleri, deniz ürünleri, tostu, zeytini, zeytinyağı ile ünlü. Ayvalık aynı zamanda çevresi yanarken tatlı tatlı esen rüzgarıyla bilinir... Eşsiz maviliğin ortasında demirlemiş teknenin güvertesinde saçlarını rüzgara bırakmış. İyot kokusunu içine çekiyor. Gözlerini kapıyor. Tekneye çarpan küçük dalgalar ve rüzgardan başka ses yok. Ama sanki... Çok uzaklardan belli belirsiz gelen bu ses... Lir sesi mi yoksa!

Apollon’un liri çağırdı!

Evet Apollon’un liri bu... Ayvalık’ta, Yalancı Boğaz’da çünkü... İki yanında Apollon Adaları... Müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı Apollon... Hem kahindir Apollon hem de kehanetini insanlara aktarır... Teknede saçlarını rüzgara bırakan da kehanetten payını almaya gelmiş belli ki... Kim mi o? Bir Ayvalık tutkunu... Belki Güler Sabancı, belki Ümit Boyner, belki de Sevil Sabancı...Marmara’nın Ege’ye dönük yüzü Ayvalık’a aşık onlarca iş insanı var zira...

Doğum günü Ayvalık’ta...

 Kimileri için tatil mutlak bir sessizlik demek. Kimileri ise tatili dostlarıyla kalabalık geçirmeyi seviyor. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı onlardan birisi. Sohbetlerinin derinliğini, uluslararası ortamlarda öğrendiği yenilikleri dostlarıyla paylaşma çabasını göz önüne alınca tatilde yakınında bulunanların ne kadar şanslı olduğunu anlayabilirsiniz. Ege aşığı...

Yaptığı kısa tatillerde özellikle lokal mimarla çalışarak köy evi şeklinde restore ettirdiği Ayvalık’taki taş evinde kalıyor. Önemli yabancı misafirlerini de bu evde ağırlıyor.

Eğitime adanmış bir hayat

 Güler Hanım zaman zaman da tekneyle Ege ve Akdeniz sahillerine açılıyor... Ayvalık’ın özellikle yabancıların tercih ettiği bir destinasyon olması için büyük bir çaba harcıyor. Yurtdışında, Türkiye’den bahsederken mutlaka Ayvalık adı geçiyor sohbetlerinde... Güler Sabancı doğum gününü de geçenlerde dostlarıyla birlikte burada kutladı.
Güler Sabancı’yı tanıyanlar bilirler. Yaşam hobisi üniversite... Gençlerin, özellikle kızların eğitimiyle yakından ilgili...

Özellikle Sabancı Vakfı tarafından yürütülen projelere ve çocuk gelinler konusunda büyük mesai harcıyor. Bulduğu her fırsatta üniversitede öğrencilerle biraraya geliyor. Öğrencilerle mezuniyetlerinden sonra da bağını koparmıyor.

 Üniversitede yapılan bilimsel çalışmalar da Güler Hanım’ın odaklandığı konulardan. Hong Kong Polytechnic Üniversitesi’nin yakın zamanda Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı olarak Sabancı’ya Fahri Doktora ünvanı vermesi büyük anlam taşıyor.

Çağdaş sanatın izinde

 Güler Hanım’ın antika merakı olduğunu biliyorduk. New York, Londra başta olmak üzere buralardaki yüzyıllık antikacıları gezerdi. Son yıllarda ise kendini çağdaş sanata verdi. New York, Londra başta olmak üzere zorlu iş seyahatleri için gittiği her şehirde galerileri mutlaka geziyor.

 Basel başta olmak üzere sanatsal etkinlikleri kaçırmamaya çalışıyor. Gözünü eğitiyor, sanat üzerine okumalar yapıyor. 

Deniz ve kültür turizminin vazgeçilmez adresi

 Ayvalık başta Şeytan Sofrası olmak üzere eşsiz doğal güzelliklere sahip. Deniz tatilinden hoşlananların adresi. Ancak özellikle eski Rum evleri ve yapılarına dayanan sokakları kültür turizmi arayanlar için de ilçeyi emsalsiz kılıyor. Agia Paraskevi Manastırı, Saatli Camisi, Taksiyarhis Kilisesi, Hamidiye Camisi, Ayazma Kilisesi görülmesi gereken mekânlardan.

İKON SERGİLERİN ARKASINDA O VARDI

 Güler Sabancı’nın çağdaş Türk sanatçılarına verdiği destek biliniyor. Yurtdışından sanatseverlerin büyük ilgi gösterdiği, ziyaretçi sayılarıyla rekor kıran Picasso, Rodin, Rembrandt, Monet Sergileri’nin Türkiye’ye gelmesi için çok uğraştı.

Güler Sabancı, Türkiye’nin tanıtımı için yurtdışı sanatsal etkinliklere de ayrı bir önem verdi hep. Sakıp Sabancı Hat Koleksiyonu’nun yurtdışındaki sanatseverlere ulaşması için büyük çaba gösterdi. Onun çabalarıyla müzenin resim koleksiyonundan bir seçki de Lizbon’daki Gulbenkian Vakfı Müzesi’nde Avrupalı sanatseverlerin ziyaretine açıldı.

MARDİN’İN KADERİ DEĞİŞTİ

Güler Sabancı’nın yurtdışı bağlantılarında öne çıkan, yabancı dostlarıyla paylaştığı diğer bir şehir de Mardin. Mardin’in dünyada daha çok tanınması için çabalayan Güler Sabancı, Sakıp Sabancı Müzesi’nin Uluslararası Danışma Kurulu Üyeleri yıllık toplantısını “Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’nin” bulunduğu kentte yaptı. Paris Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü Henry-Claude Cousseau, Sir Norman Rosenthal, New York Metropolitan Sanat Müzesi Uluslararası İlişkiler Eski Yöneticisi Mahroukh Tarapor, New York Modern Sanat Müzesi (MoMA) Direktörü Dr. Glenn Lowry’ın da aralarında bulunduğu dünya sanat  camiasının önde gelen 20 ismini Mardin’de ağırladı.

Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi, Mardin’in kentsel oluşumunu, yaşam kültürünü sergilemeyi ve tanıtmayı amaçlıyor. Güler Hanım’ın ajandasında değişmeyen tarihlerden biri de 27 Mart; Dünya Tiyatrolar Günü’nde yapılan, Sabancı Vakfı desteğiyle gerçekleşen Sabancı Uluslarası Adana Tiyatro Festivali’nin açılışı.
Bir kaç yıl önce Güler Hanım’ın önerisiyle açılış performansı Adana’nın tarihi Taş Köprüsü’nün üzerine taşınmış ve tüm Adanalılar’ın katılabileceği bir etkinliğe dönüşmüştü.

Songül Hatısaru/Milliyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde