Gül, kot işçileri ve dayanışma heyetini kabul etti

Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen kabulün ardından heyette yer alan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dadı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, yazar İclal Aydın ile silikozis hastası Abdulhalim Demir görüşmeye ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Kılıçaslan, sosyal güvencesi olmayan silikozis hastası kot işçilerine sosyal güvenlik haklarının tanınmasını istediklerini söyledi. Torba Yasa Tasarısı'nda Özürlüler Yasası'na bir madde eklenmesinin soruna bir çözüm getirmeyeceğini vurgulayan Kılıçaslan, "Bu arkadaşlarımız özürlü değiller. Bu arkadaşlarımız meslek hastalığına yakalanmış işçiler. Dolayısıyla bunlara ayrımcılık istemiyoruz. Biz tüm SSK'lı işçiler gibi 5510 yasaya tabi olarak, bu yasadan faydalanmalarını istiyoruz.
Cumhurbaşkanımıza bunları aktardık" dedi.

Kılıçaslan, bu hastalığın hiçbir şekilde istismarının mümkün olmadığına işaret ederek, "Çünkü silikozis hastalığı zaten meslek dışında hiçbir şekilde oluşan bir hastalık değildir. Bunun çözülmesi 5510 sayılı yasaya konulacak çok küçük bir cümleyle halledilebilir" diye konuştu.

Yazar İclal Aydın da, Torba Yasa Tasarısı'na girmiş olan bir madde konusundaki endişelerini Cumhurbaşkanı'na ilettiklerini belirterek, "Cumhurbaşkanımız talebimizi büyük bir ilgiyle dinledi. Şimdi bizde olumlu bir bekleme sürecindeyiz. İnşallah arkadaşlarımıza iyi bir haber vereceğiz" şeklinde konuştu.

Bu hastalıktan ölenlerin sayısının 47'ye yükseldiği az önce öğrendiklerini bildiren Aydın, mevcut düzenlemenin çözüm getirmeyeceğini dile getirerek, "Yüzde 40 iş görememezlik demek silikozis hastalarında birçoğunda yaşamın sonuna gelindi demektir. Dolayısıyla yüzde 10 çok önemli bir aşamadır. Ayrıca hastalık evresi yüzde 40 olmadan da özürlüler kapsamına giremiyor" dedi.

"CUMHURBAŞKANI 'ELİNDEN GELENİ YAPACAĞINI' SÖYLEDİ"

Bir gazetecinin, 'Cumhurbaşkanı bu sorundan ne kadar haberdardı?' sorusuna Prof. Dr. Kılıçaslan, "Çok haberdardı. Bildiğini ifade edecek çok güzel cümleler kurdu. Konuyu okumuş, danışmanları kendisine aktarmış. Meslek hastalığı olarak konuyu biliyor ve ölümlere yol açtığını biliyordu. Tabii biz daha geniş anlattık" karşılığını verdi.

Yazar İclal Aydın da, 'Cumhurbaşkanı'nın düzenlemeyi eksik bulduğunu dair bir ifadesi oldu mu?' sorusu üzerine, "Kendisinin bir yorumu olmadı ama bizim yasa tasarısına ilişkin açıklamalarımızın ardından bunun düzeltilmesi konusunda elinden geleni yapacağını söyledi" dedi.

Prof. Dr. Kılıçaslan ise, Cumhurbaşkanı Gül'ün bu konuda bakanlıkla temasa geçeceğini ve bu konunun çözümüne katkı sağlayacağını söylediğini bildirdi. Kılıçaslan, yasa tasarısının Meclis'ten geçmesinin ardından Köşk'e gelmesi ve veto edilmesi gibi ayrıntıları konuşmadıklarını belirtti.
Aydın, Cumhurbaşkanı Gül'den 'bu konunun güçlü bir şekilde takip edileceği konusunda iyi bir güvence aldıklarını' vurguladı.

"CUMHURBAŞKANI'NIN SÖZÜ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR SLOGAN"

Silikozis hastası kot işçisi Abdulhalim Demir ise, Cumhurbaşkanı Gül'e çalışma konuşlarını anlattığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kendisi daha önce Cidde'de bulunmuş. Kendisi de kumla yaşadığı sorunları anlattı. Hatta mutfağında, buzdolabında toz olduğunu söyledi. Ben de bu işin koşullarını anlattım. Çok ilgiliydi. Gerekli yerlerle konuşup, gerekli düzenlemenin yapılması için çaba harcayacağını söyledi. Hasta olduğumu söyledim. Bu hastalık gelişen bir hastalık. Biz işçiyiz. Çalıştığımız için bu hastalığa yakalandık. 5510 sayılı yasaya dahil olmak istiyoruz."

Aydın, Prof. Dr. Kılıçaslan'ın silikozis hastalığında tozun ciğerlere ne yaptığını anlatırken, Cumhurbaşkanı Gül'ün de Cidde'de yaşadığı yıllardan bahsettiğini ifade ederek, "Kendisi, 'Bir tozun ne ettiği bilirim. Bir insan ciğerine de nasıl hasar verdiğini tahmin ederim' dedi. Tepkileri gerçekten çok sıcak, ilgisi çok yakın, çok samimiydi" şeklinde konuştu.

Aydın, Gül'ün bu sözünün kendileri için önemli bir slogan olduğunu sözlerine ekledi.