Gözaltına alınmasıyla ilgili iddaa'yı suçladı

Rıdvan Dilmen, Almanya'daki şike skandalına adı karıştığı iddialarına dün "90 Dakika" programında yanıt verdi

Rıdvan Dilmen, dün “90 Dakika” programından önce Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü “yasa dışı bahis ve şike” soruşturmasına adının karıştığı haberleriyle ilgili bir açıklama yaparak “Bugün saat 11.00’de savcılığa giderek suç duyurusunda bulunacağım. ’Suçluysam beni tutuklayın’ diyeceğin. Ama göreceksiniz bir suçum yok...” dedi

Eski milli futbolcu Tanju Çolak’ı dinlettiği iddiasıyla gözaltına alınan gözaltına alınanan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Rıdvan Dilmen, bu kez de adının Almanya’da Bochum Savcılığı’nın yürüttüğü “Yasa dışı bahis ve şike” skandalına karıştığı iddiaları üzerine “Ben suçsuzum, göreceksiniz” dedi. NTV’de dün canlı yayınlanan “90 Dakika” programı başlamadan sunucu Güntekin Onay ve izleyicilerden özür dileyen Dilmen “özel bir konu”yla ilgili açıklama yapacağını söyledi. Oldukça üzgün olduğu dikkat çeken Dilmen şöyle konuştu:

“Bugün gazetede bir haber çıktı. Hayatımda en nefret ettiğim, şike olayıyla ilgili. Almanya’dan Bochum’un yürüttüğü bir soruşturma varmış, Futbol Federasyonu ve savcıların da burada yürüttüğü bir dosya varmış. Bana 1 haftadır söylüyorlar. 4-5 sayfalık bir kağıt varmış benimle ilgili. Bu kağıtta diyormuş ki, Rıdvan Dilmen pisliğe bulaşmışım. Şike skandalında bahis oynamış. Vesaire.. İşte yazıyor gazeteler. Bu yaşıma kadar haram yemedim. Bugüne kadar namusumla geldim. Sporculuk ahlakımla geldim. Nedense birileri rahatsız olmuş. Sonra bu mevzuyu çıkardılar. Ben de rahatsız oldum.

Savcı beni aramadı

Telefon konuşmaları filan varmış. Bochum savcısı benim dosyamı yetkililere vermiş yazıyor gazete bugün. Televizyonlarda da söylüyor. Yakalamışlar Rıdvan’ı. Hukuki durum farklı. Hukuki yönden zaten bütün haklarımı ne var ne yok bütün gücümü hukuken kullanacağım. Nereye gidecekse ama bu yolun sonu. Ama beni devletimizin polisi, devletimizin savcısı aramadı. Bu soruşturmayı Sarıyer Savcılığı yürütüyormuş. Ben de bu kağıdı alacağım, bu gazeteyi de alacağım, savcıya gideceğim. Saat 11.00’de. Sizin elinizde benimle ilgili, sadece bununla ilgili de değil. Ne var ne yok Sarıyer Savcılığı’na gelin 11.00’de. Varsa benim suçum, savcımız zaten bizim ifademizi alır. Benim suçum çıkarsa bir daha bırak televizyonu, futbolun f harfini konuşmayacağım. Ben ekmeğimi buradan kazanıyorum. Ben yemeyeceğim. Ama siz ne yapacaksınız ben suçsuz çıkarsam? Yapacak mısınız aynısını? Benim çocuklarım okula gidemiyor, ayıp. Seversin, sevmezsin. İftira atmayın. Ha size göre iftira da olmayabilir. O zaman da ben çıkarım TC’ye suratıma tükürün ben yorumculuk falan yapmıyorum derim, geçerim. Sizler ne yapacaksınız ben bunu merak ediyorum.

Kendimi ihbar ediyorum

Pazartesi hepinizi elinizdeki belgelerle savcılığa gelin. Ben kendi kendimi ihbar ediyorum. Pisliğe bulaştıysam savcım beni tutuklayın. Neyse benim pisliğim. Ama çoluğumu çocuğumu ailemi rahat bırakın. Beni de rahat bırakın. Annemi üzmeyin. Beni üzmeyin. Hayatımda kimsenin parasında gözüm olmadı. Hiç haram yemedim. Yediğimi ispatlayanlar da pazartesi 11.00’de randevu veriyorum, savcı beye gelsinler. Bu belgelerin hepsiyle gelsinler. Burada 1 tane var. 50-60 tane varmış sizde. Hepsiyle gelin. Neyiniz var

Beni uyardılar

Ben İnteltek’in Müdür Yardımcısı Burak Bey tarafından arandım. Lütfen hocam ’iddaa futbolun düşmanıdır’ demeyin dedi. Ben diyorum. ‘Dünyada futbolun düşmanı iddaa’dır dedim. Bununla ilgili uyarı aldım. Haksız da değillerdi. Resmi yönden uyardı beni. Uyarması doğaldı. Ben hatayımda 2 kere gördüğüm Rizespor başkanına o adamla manipüle etmişler filan, garip garip senaryolar. Nereden çıkıyor bu işler? Bu devlet çağırır beni, kardeşim gel ifadeni alacağım der. Savcı bey de çağırır. Yetkililer daha çağırmadı. Çağırmadan ben gideyim dedim. O yüzden pazartesiyi iple çekiyorum. Varsa benimle ilgili bir suçlama, varsa suçum ki, yok. Göreceksiniz. Görevimim başındayım.

Vatan