Gözaltılar iş dünyasında deprem etkisi yarattı

Türkiye tarihine postmodern darbe olarak yazılan 28 Şubat'la ilgili başlatılan soruşturma o dönemin tanığı olan iş dünyasında deprem yarattı. Kimse yorum yapmıyor

Türkiye tarihindeki en büyük lekelerden biri olan 28 Şubat'la hesaplaşıyor. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin başlattığı soruşturma iş dünyasında da bomba etkisi yarattı. REFAHYOL hükümetinin istifasıyla sonuçlanan 28 Şubat sürecinde basın yoluyla 'Kâr değil, laiklik', 'Patronlardan Refah Partisi'ne açık tavır', 'Refahyol sorunları çözemez', 'Türkiye Cezayir olabilir', 'İrticayı korumak utanç verir', 'İrtica tehdittir', 'Hükümet çekilsin' açıklamaları yapıp, işçileri 'Türkiye'ye sahip çıkın' diyerek sokağa dökerek postmodern darbe öncesinde askerlerin medya üzerinden siyaseti ve toplumu dizayn etme çabasına katılan iş dünyası soruşturmayla ilgili yorum yapmaktan kaçınıyor.

"5'Lİ ÇETE" SESSİZ

28 Şubat'ın en önemli tanıkları arasında yer alan, hükümetin istifa etmesi için ortak deklarasyon yayınlayan ve kamuoyunda sonradan 5'li çete olarak adlandırılan TOBB, TİSK, TESK, DİSK ve Türk-İş'in başkanları sessiz. Dönemin TİSK Başkanı Refik Baydur, 28 Şubat soruşturmasını "Değerlendirmek gereğini duymuyorum. Gelmiş geçmiş bir olaydır" diye yorumlarken, darbe sürecinde Türk-İş'in başkanlık koltuğunda oturan Bayram Meral değerlendirme yapmaktan kaçındı. Meral, sorularımızı "Şu anda konuşma fırsatım yok" diye yanıtladı. Dönemin TOBB Başkanı Fuat Miras da konuşmak istemediğini ve rahatsız olduğunu belirterek, telefonu kapattı. Esnaf örgütü TESK'in o dönemki başkanı Derviş Günday da rahatsız olduğu için telefona çıkmadı.

Ne olmuştu?

28 Şubat'ta Milli Güvenlik Kurulu toplantısıyla başlayan süreç sonunda Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in oluşturduğu REFAHYOL hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştı. 28 Şubat süreci Türkiye'de sadece kişisel hak ve özgürlükleri baltalamamış, aynı zamanda vatandaşa ağır bir bedel ödetirken 2001 krizine zemin hazırlamıştı.

Haberim yok çiftlikteydim

O dönemin tanıkları arasında yer alan bir başka isim de Patronlar Kulübü TÜSİAD'ın başkanı olan Muharrem Kayhan. REFAHYOL hükümeti döneminde anketler yaptırarak 1997 yılını ekonomik açıdan kayıp yıl ilan eden, Genelkurmay Başkanlığı'na ekonomi brifingleri veren, siyasi istikrarın olmadığını söyleyip hükümetin çekilmesini isteyen ve Milli Güvenlik Kurulu bildirisini savunan açıklamalarıyla dikkat çeken TÜSİAD'ın Başkanı Muharrem Kayhan da 28 Şubat soruşturmasından haberdar olmadığını söyledi. Kayhan, "Hiç haberim yok çiftlikteydim. Hiç düşünmedim bu konuda bir şey söylemek istemiyorum bakayım ondan sonra" demekle yetindi.

Babam gözaltına alınmadı

Dün sabah saatlerinde başlayan 28 Şubat soruşturması Doğan Grubu'nun hisselerine darbe vurdu. Bazı internet siteleri soruşturmada Aydın Doğan'ın da adının geçtiğini yazınca borsada şirketin hisseleri değer kaybetti.

Aynı saatlerde grubun faaliyetleriyle ilgili basın toplantısı düzenleyen Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. "Babam gözaltında değil" diyen Faralyalı, "Bu tür asılsız haberler hisselerimizde dalgalanmalara yol açıyor. Bir diğer söylenti ise babamın hasta olduğu ile ilgili. Babamın sağlığı çok şükür iyi" dedi. Faralyalı'nın açıklaması da borsadaki değer kaybını önleyemedi. Doğan Holding yüzde 14.12 kayıpla 0.73 liradan, Doğan Yayın Holding ise yüzde 10.53 değer kaybıyla 0.68 liradan günü tamamladı. Öte yandan, holding geçen yılı 757 milyon lira dönem zararıyla kapattı.

REFAHYOL 1 yıl iktidarda kalabildi

Türkiye'nin 54'üncü hükümeti olarak da bilinen REFAHYOL hükümeti 28 Haziran 1996-30 Haziran 1997 arasında görev yapmıştı.

Dilek Güngör/Sabah