Girişimciler için yep yeni iş fırsatları

Girişimciler için yep yeni iş fırsatları

Facebook ve Twitter başta olmak üzere sosyal ağlara artan ilgi, şirketleri de harekete geçirdi. Daha fazla “hayran” kapma yarışı için proje başına 100 milyon liralara varan bütçeler ayrılıyor.

Girişimciler için yep yeni iş fırsatları
16px
24px
08.07.2011 12:30
ABONE OLgoogle

Melis Tosyalı/ Tuğçe Altınsoy'un haberi/Para

Facebook ve Twitter başta olmak üzere sosyal ağlara artan ilgi, şirketleri de harekete geçirdi. Daha fazla “hayran” kapma yarışı için proje başına 100 milyon liralara varan bütçeler ayrılıyor. Son bir yılda açılan sosyal medya ajansı sayısıysa 50’yi geçti...

İÇİNDE yaşadığımız çağa bir isim verilse kuşkusuz alternatiflerden biri de “sosyal ağlar çağı” olurdu. Ne de olsa günümüzde tam anlamıyla bir sosyal ağ çılgınlığı yaşanıyor. Bunlardan en çok bilineni olan Facebook’un dünyadaki kullanıcı sayısı 750 milyona ulaşmış durumda.

Türkiye’de de durum farklı değil... Dünyada sosyal medya trendlerini en yakından takip eden ülkelerden biri olan Türkiye, Facebook’ta en çok kullanıcıya sahip ülkeler arasında dördüncü sırada yer alıyor. Ocak 2008’de Facebook’taki Türk kullanıcı sayısı 27 milyonken bugün bu rakam 28.8 milyona ulaşmış durumda. Facebook’u popülerlik sıralamasında izleyen Twitter’ın Türkçe ara yüzünün kullanıma sunulmasıyla bu mecranın da Türk üye sayısının büyük bir ivmeyle artması bekleniyor.

Tüketicilerin sosyal ağlara ilgisi, şirketleri de harekete geçirmiş durumda. Özellikle pazarlama ve iletişim sektöründe yeni kuralları sosyal ağlar oluşturuyor. Artık markalar tüketicileriyle sosyal alemlerde, bloglarda buluşuyor; bu mecralardaki online oyun, etkinlikler ve reklamlarla iletişime geçiyor. Sosyal medya, firmaların hayran topluluğunu büyüterek daha fazla kişiye ulaşabilmeleri için büyük fırsatlar yaratıyor. Öte yandan uzmanlar da sosyal medyanın, tüketicileri ve markaları birbirine daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaştırdığını iddia ediyorlar.

2011’DE 5 MİLYON TL HARCANACAK

Hal böyle olunca “sosyal medya pazarlaması”nın şirketlerin reklam ve pazarlama bütçeleri içerisinde aldığı pay da gitgide artıyor. Öyle ki dünyada şirketlerin sosyal medyada reklam harcamaları 2010’da 2.1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştı. Tahminlere göre bu rakam 2015’te 8.3 milyar dolara kadar çıkacak. ABD’de ise her 100 markanın 90’ının Facebook’ta sayfası olduğu biliniyor. Bu pazarın artık iyice olgunluğa eriştiği İngiltere’de ise sosyal medya reklam harcamaları, diğer mecralara yaklaşmış durumda.

Türkiye’de de hem büyük şirketler hem de KOBİ’ler bu gerçeği fark etmiş olacak ki, sosyal medya bütçeleri de giderek büyüyor. Üstelik bu konuda yeni iş kolları da doğuyor. 2011 için Türkiye’de Facebook reklam harcama beklentileri 5 milyon lira civarında. 2014’te ise Türkiye’de şirketlerin sosyal medya harcamalarının, toplam pazarlama bütçesinden yüzde 20 pay alması bekleniyor.
İşte büyük bir potansiyel barındırdığı görülen sosyal ağ pazarlamasında, buna bağlı olarak büyük şirketler arasındaki rekabet de giderek artıyor.

Facebook’un en çok beğenilen şirketleri arasında Avea başı çekerken Ülker’in ise Facebook’taki takipçi sayısı 1 milyonu geçmiş. Türk Hava Yolları, Turkcell, Ülker, Mavi Jeans, Garanti ve Akbank gibi yerel büyük şirketlerin yanı sıra Nike, Starbucks, Microsoft ve P&G de sosyal ağlar üzerinden tüketicilerine ulaşıyor.

KLASİK MEDYA DEĞİŞİYOR

Reklamverenlerin sosyal ağlara gelmelerindeki en önemli neden ise herkesin “orada” olması. Markalar, tüketiciler, iş ortakları, bayiler ve tabii ki rakipler... Son araştırmalara göre, tüketicilerin yüzde 68’i bir ürün veya hizmet hakkında bilgi edinmek istediğinde önce sosyal ağlar üzerinden araştırma yapıyor.
Ancak bu durum reklamverenlerin sosyal ağlara yönlenmesindeki tek etken değil elbette. Direkt hedef kitleyle buluşma, ölçümlenebilme, az maliyetle büyük geri dönüşler sağlama da sosyal medya iletişiminin diğer artıları olarak kabul ediliyor.

Takipçilerine fırsatlar sunan ve aktif olarak pazarlama yapan şirketlerin izlendiğini söyleyen Etohum kurucusu Burak Büyükdemir, “Şirketler sosyal medyada asıl olarak markaya bağlılık, yakınlık ya da direkt iletişim amacıyla takip edilmeli” diyor. Bazı öncü markaların müşterilerini dinleyerek doğrudan pazarlama amacıyla yeni medyayı kullanmaya başladıklarına değinen Büyükdemir’e göre, önümüzdeki dönemde klasik medyanın değişimine daha yakından şahit olacağız.

Ancak sosyal medya kullanımında birçok şirketin işin henüz başında olduğunu belirten Büyükdemir, “Sadece bazı platformlardan takip yaptıklarını ya da müşteri sorunlarına çözüm bulmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bazılarıysa mecrayı tamamen yanlış anlayarak sahte hesaplarla kendileri hakkında olumlu yorumlar yazdırabilmek için müthiş rakamlar harcıyorlar” diyor. Ve sosyal medyada var olmanın Facebook’ta kampanya yapmakla aynı şey olmadığının altını çiziyor.

100 BİN LİRAYA VARABİLİYOR

Sosyal medya pazarlamasının klasik pazarlama stratejilerinden en büyük farkı, sadece dev bütçeli büyük şirketlere değil, KOBİ’lere ve küçük bütçeli lokal markalara da kapılarını açıyor olması. Öyle ki lokal bir firma bile 1.000 lira gibi bir bütçeyle bile milyonları buluşturan sosyal ağlar üzerinden hedef kitlesine ulaşabiliyor.  

Ancak geleneksel reklam mecralarına kıyasla maliyetlerin düştüğü ve bariyerlerin kalktığı bu ağlarda fark edilebilmek, sanıldığı kadar kolay değil. Bu konuda reklamverenlerin imdadına, son iki-üç yılda sayıları hızla artan sosyal medya ajansları yetişiyor.

Burak Büyükdemir, şirketlerin sosyal medya bütçelerinin bin liradan başlayıp 100 binle başlayan rakamları aşabildiğini söylüyor. Büyükdemir, sosyal medya kullanıcısı haline gelen bir markanın dikkat etmesi gerekenleri şöyle özetliyor: “Sahte mesajlar, sahte yorumlar ve marka hakkında birlikte çalışılan ajans tarafından yazılan düzenli içerikler gibi olası yanlış müdahalelere izin vermemek.”

BU MECRA BAŞKA MECRA

Yalnız hemen ekleyelim; sosyal medyada klasik reklam yöntemleriyle hedef kitleye ulaşmak en doğru yöntem değil. Hatta bu mecrada reklam algısı yaratan içeriklerin birçoğu, kullanıcılar üzerinde negatif bir etki bırakabiliyor. Bu yüzden şirketler genel iletişim kampanyalarında sosyal medya dinamiğine uygun reklam yöntemleri kullanmaya çalışıyor.

SesliHarfler İnteraktif Reklam Ajansı Eş Başkanı Özgür Karaçak, reklamverenlerin artık sosyal medyayı bir medya planlama aracı olarak benimsediklerini belirtiyor. Rakamlar da Karaçak’ı doğrular nitelikte. Markaların bundan üç yıl öncesine kadar toplam iletişim bütçelerinin sadece yüzde 3 ila 5’ini sosyal ağlara aktardığını ifade eden Karaçak, bugün bu oranın yüzde 15’lere kadar çıktığını söylüyor. Ajansın yaptığı çalışmalar arasında Orkid’in “kırılan arkadaşlarını düzeltme” aplikasyonu, Ülker Dankek’in “En Güzel Kek” uygulaması, Head&Shoulders’ın “Yıldızın Parlasın” dizi filmi gibi örnekler var. Türkiye’de henüz bu anlamda Facebook ve Twitter’ın markalar tarafından keşfedilmediğini söyleyen Karaçak’a göre yakın dönemde farklı sosyal medyaların da yükselişini izleyeceğiz. Öte yandan Karaçak, Facebook’un önümüzdeki dönemde de büyük oyuncu olarak kalacağını düşünüyor.

Youth Media Yöneticisi Aslı Caner de Karaçak’la hemfikir. Caner’e göre özellikle son bir yıl içerisinde bu konuda ciddi bir büyüme söz konusu. Caner, Youth Media’nın da müşterilerine sosyal medya hesap yönetimi (Facebook, twitter, friendfeed, foursquare, Buzz), ağızdan ağza pazarlama uygulamaları, blog yönetimi, viral video çalışmaları, yarışma aplikasyonları ve advergame gibi hizmetler sunduğundan bahsediyor. Reklamverenlerin sosyal medyada daha dinamik ve hızlı stratejiler yapmak zorunda olduğunu söyleyen Caner, aynı şekilde her faaliyet sonucunda daha hızlı dönüşler alınabildiğini de hatırlatıyor. Caner’e göre bu pazarlama yönteminin en büyük avantajı ölçülebilirliği...

SOSYAL MEDYA TAKİBİ DE YAPILIYOR

Sosyal medyanın yükselişiyle birlikte oluşan yeni alanlardan biri de sosyal medya takibi. Müşterilerine sosyal medya takibini de içeren bütünleşik hizmet veren ajanslardan biri de The Netfork.
Şirketin Genel Müdürü Emre Aydoğdu’ya göre artık markalar “Sosyal medya da olsa iyi olur” söyleminden vazgeçti. Çünkü bu, bir zorunluluk halini aldı. Aydoğdu’ya göre hedef kitleniz kim olursa olsun, bu evreni görmezden gelmek artık pazarlama iletişimi açısından çok makul bir davranış değil. Reklamverenlerin “Orada olsak mı, olmasak mı?” aşamasını geçtiğini belirten Aydoğdu, şimdi markaların daha zor bir soru ile boğuştukları kanısında: “Peki ama nasıl?”

The Netfork’ün sosyal medya takibinden strateji oluşturulmasına, kurum içi danışmanlıktan sosyal medya angajmanına kadar tüm sosyal medya aksiyonunu gerçekleştirdiğini söyleyen Aydoğdu, bu süreçte sosyal medya takibinin de önemli olduğu kanısında. Aydoğdu, “Marka hakkında söylenenleri dinliyoruz. Direkt temas imkanı olan bu mecralarda tüketiciye dokunuyoruz. Verdikleri tepkileri görüyoruz. Potansiyel krizleri koklayıp, önceden haberdar ediyoruz” diyor.

Aydoğdu’ya göre bu konuda en önemli patlama yakın zamanda yaşanacak. Sosyal medyanın bir “trend” değil, önemli bir iletişim kanalına dönüşeceğini vurgulayan Aydoğdu’ya göre, “Sosyal medyada varlık göstermemek, tüketiciyi muhatap almamak anlamına gelmeye başlayacak.”

TWİTTER’IN VİRAL ELÇİLERİ

Sadece markalar değil ünlüler de kişisel marka imajlarını güçlendirmek için sosyal ağlardan faydalanıyor. Ancak onlar şirketlerden farklı olarak Facebook yerine daha çok Twitter’ı tercih ediyor. Twitter’da işin bir de diğer boyutu var; bu mecrada attıkları “twit”lerle ünlenen onlarca isim bulunuyor. Bunlar arasında PuCCaa, CeriLevis ve Pinkfreud ilk akla gelen isimler. Çoğu kullanıcı bunların gerçek adlarını bilmeseler bile yazdıklarını takip ediyor ve hatta kendi arkadaşlarıyla da paylaşıyor. Yurtdışında bu tür sosyal ağ ve blog yazarlarının şirketlerin pazarlama uygulamalarında kullanıldığını belirten yetkililer, yakın zamanda Türkiye’de de “sosyal ağlar elçileri” oluşacağını düşünüyor.
İki yıldır yazdığı twit’lerle gündem yaratan PuCCaa, sanal olmayan hayatında da bir dijital reklam ajansının sosyal medya departmanında çalışıyor. Twitter’da 27 bin 500 takipçisi var; bu rakamın birçok dev şirketin önünde olduğunu söylemeye gerek yok sanırız.

PuCCaa’nın ayrıca “PuCCa Günlük” adını taşıyan bir de blogu bulunuyor. Henüz blogundan para kazanmıyor, ama twitter üzerinden farklı markalar için yaptığı “viral seeding” (ağızdan ağza yayılım) ve sosyal medya projeleri olduğunu belirtiyor. Markaların bu projelerle çok kişiye kısa zamanda ulaşabildiğini söyleyen PuCCaa, aynı zamanda hedef kitlelerine de direkt ulaşabildiklerini ekliyor.

AKBANK
14 ayrı sosyal medya hesabı var
Sosyal medya hesaplarında yaklaşık 500 bin takipçisi bulunan Akbank; Axess, Fish ve Wings kredi kartları, exi26 müşteri segmenti, Akbank Sanat, Akbank Yatırımcı ve Akbank sayfaları dahil olmak üzere, Facebook ve Twitter üzerinde toplam 14 hesap yönetiyor. Sosyal medyada ürün ve hizmetleriyle ilgili kampanya duyuruları yapan Akbank, takipçileriyle interaktif iletişimde bulunuyor. Yine eğlendirici ve bilgilendirici pek çok uygulama ve oyun da sunuyor. Bunlar arasında, “Cirque du Soleil” gösteri bileti kazandıran bilgi yarışması, İKSV Film Festivali’ndeki filmleri tanıtan ve profillere uygun film listesi sunan “Sinebaz”, PacMan oyununun uyarlaması olan “Kırmızı’nın Peşinde” oyunu, “Evvel Zaman” soru-cevap yarışması ve “Her dakika 30 dakika konuşma süresi hediye” yarışması, Seyşeller ve Akdeniz Gemi Seyahati ödüllü “Kırmızıya Tıkla” uygulaması, “Wings Karbon Salımı” soru-cevap yarışması sayılabilir.
Akbank Alternatif Dağıtım Kanalları Bölüm Başkanı Gökay Dede, reklam videolarını televizyonla beraber sosyal medyada da sunduklarını söylüyor. Ayrıca sosyal medyaya özel ürün ve hizmetlerle ilgili demo ve teaser videoları hazırlanıyor. Akbank, bireysel internet şubesinin kullanımını artırmak amacıyla hemen her ay tatil kampanyaları düzenliyor. Örneğin 2010 sonunda yapılan bir çekilişle beş şanslı çifte Monte Carlo’daki Monaco GP’si hediye etti. Bu kampanyanın tanıtımı için de TV yerine Facebook’a yöneldi. Tanıtım videoları iki ayrı dalga halinde Facebook üzerinden yayıldı. Kampanya sonucunda, videolar 500 bin defadan fazla izlendi. Akbank, sosyal medyaya özel olarak düzenlediği kampanya ve yarışmalarda da takipçilerine çeşitli ödüller veriyor.

GARANTİ BANKASI
Blog yazarlarıyla çalışıyor
Facebook ve Twitter’ı 2009 yılından bu yana aktif olarak kullanıyor. Facebook istatistikleri yapan bağımsız yazılım şirketi Socialbakers’in raporuna göre Garanti’nin Facebook sayfası, 450 bine yakın takipçi sayısıyla dünyanın en beğenilen finans kuruluşu sayfası konumunda.
Garanti Bankası Şubesiz Bankacılık Birim Müdürü Barbaros Uygun, bankanın Facebook sayfasını beğenenlerin, ağırlıklı olarak bankacılık işlemlerini Garanti internet şubesi üzerinden yapmayı tercih eden 18-34 yaş arası kullanıcılardan oluştuğunu belirtiyor. Garanti’nin Twitter sayfasınınsa 7 bini aşkın takipçisi var.
Garanti Bankası, ürün ve hizmetleriyle ilgili duyuruları ilk olarak Facebook ve Twitter hesaplarından paylaşıyor. Garanti Bankası, internet şubesi kullanan Facebook takipçilerine sürpriz ödüller veriyor. Bunun yanında 23 Nisan ve diğer özel günlerde kullanıcılarına sürpriz hediyeler verdiği uygulamaları bulunuyor.
Müşteriler Garanti’yi Twitter’da takibe aldıklarında, kendilerine sunulan her türlü kampanya ve fırsat hakkında bilgiye anında ulaşıyorlar. Twitter’da en sık yapılan uygulama Caz Yeşili sayfasındaki sorulara doğru cevap veren takipçilere yıl boyunca yapılan tüm etkinlikler için davetiye vermek...
Garanti geçen yıl kendi sponsorluğunda düzenlenen “Uluslararası İstanbul Caz Festivali” kapsamında yapılan çalışma için iki blog yazarıyla da anlaştı. Yazarlar festival kapsamında tüm konser ve etkinliklere katılarak hem bloglarına hem de Garanti’nin sayfasına bilgi ve yorumlarını ekledi, fotoğraf ve videoları anında paylaştı, ödüllü küçük yarışmalar düzenledi. Bankanın bu yıl da Caz Festivali özelinde takipçilere sürprizleri olacak.

FİNANSBANK
Bankacılık hizmetleri de verecek
Temmuz 2010’da açılan Facebook sayfasının 130 binden, Twitter hesabınınsa 2 bin 200’den fazla takipçisi var. Facebook’ta mecraya özel oluşturulan içeriklerle sürekli canlı tutulan bir akış sunuluyor. Bu akış içinde diğer uygulamalardan farklı olarak takipçilerin şikayet ve önerilerini iletebildikleri “Sizi Dinliyoruz” uygulaması var. Finansbank, Twitter hesabı üzerinden aldığı görüş ve yorumları da Facebook’taki “Sizi Dinliyoruz” uygulamasına yönlendiriyor.
Finansbank’ın Facebook ve Twitter dışında genel müdür Temel Güzeloğlu’nun doğrudan iletişim amacıyla kullandığı ve banka içinden erişilebilen bir blogu da bulunuyor. Bu blog sayesinde bankanın tüm çalışanlarıyla iletişimi kolaylaşıyor. Temel Güzeloğlu’nun paylaştığı içerikler de tüm kullanıcılar tarafından rahatlıkla takip ediliyor.
Finansbank’ın sosyal medya profilleri, banka bünyesinde yönetmen seviyesinde oluşturulan bir ekip tarafından takip yönetiliyor. Finansbank Direkt Bankacılık Grup Yöneticisi Serhat Yıldırım, sosyal medyaya özel reklam programlarını sıklıkla kullandıklarını belirtiyor. Örnek olarak da Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu takiben yayınladıkları “CardFinans Fenerbahçe” reklamlarını gösteriyor. Yıldırım, “Bu reklamlar sayesinde Fenerbahçeli kitleye ulaşarak ürünümüzü tanıtma ve isteyen kullanıcılara başvurma olanağı sağlamış olduk” diyor.

YAPI KREDİ
Hediyeler dağıtıyor
Kredi kartı Play’in Facebook sayfasının 20 bine yakın takipçisi var. Takipçilerin yüzde 72’si söz konusu kartın hedef kitlesi olan 18-34 yaş aralığında yer alıyor.
Türkiye’de Facebook’ta kişilerin ortalama 200 arkadaşı olduğunu söyleyen Yapı Kredi Marka Yönetimi Direktörü Arda Öztaşkın, “Bu sayılardan yola çıkarsak yayınladığımız mesajlar yaklaşık 4 milyon kişi tarafından görüntülenebilecek bir ortamda yer alıyor. Sosyal medyanın geri dönüş anlamında oldukça verimli bir yatırım olduğunu söylemek yanlış olmaz” diyor.
Yapı Kredi, Facebook’ta çeşitli yarışmalar düzenleyip ödüller veriyor. Sosyal ağların bankacılık üzerinde de çok büyük etkisi olduğunu ve bu etkinin daha da artacağını ifade eden Arda Öztaşkın, şunları söylüyor:
“Önümüzdeki dönemde World ve Yapı Kredi hesaplarını açarak sosyal medyadaki varlığımızı büyütmeyi planlıyoruz. Hayran sayfaları ve mikro bloglarda yoğunlaşacak aktivitelerimizle hem mevcut müşterilerimizle daha yakın bir ilişki kurmayı hem de potansiyel müşterilerimize Yapı Kredi’nin eğlenceli yüzünü göstermeyi amaçlıyoruz.”

CITIBANK
Sosyal medyada henüz yeni
Mart ayından bu yana sosyal medya çalışmaları yürüten Citibank’ın Facebook’ta 5 bin 100, Twitter’da 350 takipçisi var. Sosyal ağlar aracılığıyla müşterilerle sürekli etkileşim halinde olduklarını belirten Citibank Alternatif Dağıtım Kanalları Müdürü Tolga Yurteri, “Müşterilerimiz kampanya ve fırsat haberlerini bu mecralardan kolaylıkla takip edebiliyor. Yakında dönemsel promosyon kampanyaları da düzenleyeceğiz” diyor.
Citibank’ta sosyal medya projelerini dijital pazarlama yöneticisi yürütüyor. Bunun dışında ilgili tüm birimlerin dahil olduğu, takipçilere kısa sürede cevap veren küçük bir grup da kurulmuş durumda. Banka bunların yanı sıra sosyal medya ajansından kreatif ve operasyonel destek de alıyor.

ÜLKER
1 milyon hayrana ulaştı
Facebook sayfasını 2009 sonunda “Mutlu Bir An” imaj iletişim kampanyası kapsamında açan Ülker, Twitter’daki iletişimine de aynı kampanyayla başladı. Facebook’ta tüm markalarıyla beraber 1 milyondan fazla beğeni toplayan Ülker’in Twitter hesabınınsa 2 bin 100 takipçisi bulunuyor.
Ülker, markaları, promosyon kampanyaları, sponsorlukları, sosyal sorumluluk projeleri gibi faaliyetleri hakkında takipçilerini soysal medyada bilgilendiriyor. Ödüllerle desteklenen kampanyalar da gerçekleştiriyor. Yıldız Holding Pazarlama Başkanı Ahad Afrid, Yıldız Holding’in gerek sosyal medya gerekse dijital alandaki çalışmalarının Dijital Pazarlama Direktörlüğü tarafından yürütüldüğünü söylüyor.
Sosyal medyada “65. yıl Mutlu Bir An” iletişimine paralel gerçekleştirilen fotoğraf yarışmasına 10 binler seviyesinde katılım sağlayan Ülker, devamında sayfa ve içerik yönetimiyle takipçilerini ödüllendirdi. Çizi’nin “Arkadaşını Tanı” uygulaması, Dido’nun “Nasıl bir öğrencisin?” testi, önemli yayılım yakaladı. Ülker, FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’na desteğini de Twitter merkezli kampanyayla paylaştı. Ayrıca, Twitter’da basketbol hakkında en çok retweet (tekrar iletilen) edilen içerik sahibine, spor portallarından birinde şampiyona hakkında yazı yazma fırsatı verdi. Yine, spor iletişiminin dijital ayağını oluşturan futbol bileti ödüllü soruları ve 1 milyon Facebook hayranı olmasını kutladığı kampanyasıyla, hem kurumsal sponsorluklarından gelen hediyeleri hem de ürünlerini sunuyor.

AVEA
En çok takipçi onda
Avea, son bir yıldır sosyal medyada yer alıyor. Facebook’ta 1.4 milyonun üzerinde takipçisiyle Türkiye’nin en kalabalık markası konumunda. Bu rakamla dünyada da Facebook’taki en büyük 3’üncü telekom operatörü olmuş. Twitter’da ise aveahaber ve aveadestek hesaplarıyla 9 binin üzerinde takipçisi bulunuyor.
Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kaplan, sosyal mecrada Avea müşterileriyle gerçek zamanlı bir iletişim kurabildikleri için ürün ve kampanyalarla ilgili tepkileri hemen alabildiklerini belirtiyor. Bunun yanında insanların da katılabildiği eğlendikleri iletişim çalışmaları da bulunuyor. Son dönemdeki Erdem Yener ve Ata Demirer’li reklamlar ise sosyal medyada adeta paylaşım rekorları kırmış. Markanın sadece sosyal ağlarda yayınlanan reklam videoları bulunuyor. Sosyal medya hayranları için düzenledikleri kampanyaların da olduğunu ifade eden Kaplan, bu kampanyalarla birlikte takipçilere dakika hediye ettiklerini belirtiyor.

TTNET
Sıcak bir dil kullanılıyor
TTNet’in Ekim 2009 tarihinden bu yana, sosyal medya için özel pazarlama stratejisi bulunuyor. Şirket, Facebook, Twitter, Friendfeed ve başlıca video sitelerinde olmak üzere toplam yedi sosyal ağda kurumsal olarak yer alıyor. Markanın Facebook’ta 1 milyonu aşkın, Twitter’da 14 bine yakın, Friendfeed’de ise 2 binden fazla takipçisi bulunuyor. Şirketin kurumsal hesaplarını sosyal medya ajansında 7, sosyal medya departmanında 5 olmak üzere toplam 12 kişilik sosyal medya ekibi hazırlıyor.
TTNet Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İlker Koçak, sosyal medyayı öncelikle müşterilerin teknik problemlerini çözmek ve onlara fayda yaratmak amacıyla kullandıklarını söylüyor. Geleneksel kanallarla ulaşamadıkları müşterilere de, sosyal medya üzerinden müşteri hizmetleri sunduklarını ekliyor. Bunun yanı sıra TTNet sosyal medyayı pazarlama iletişimi amacıyla da kullanıyor. “Sosyal medya bize gerçek zamanlı ve herkesin tepkisini anında görebildiğimiz bir iletişim ağı sağlıyor” diyen Koçak, bu durumun markalaşmaya ve kurumsal iletişime katkısının büyük olduğu kanısında.
“Neden sosyal medya?” sorusunu ise Koçak, “Kullanıcılara çok yakın ve sıcak bir mecra. Aynı zamanda oldukça interaktif. Burada kullanıcıların yorumlarını ve görüşlerini çok kısa sürede öğrenmek mümkün” diye yanıtlıyor. Ayrıca ölçümlenebilir bir mecra olması da önemli bir artı sağlıyor. Sosyal medyanın sınırları çok keskin olmadığı için TTNet burada sıcak bir dil kullanmaya özen gösteriyor.
TTNet’in sosyal medyada ses getiren pek çok uygulaması var. Mesela marka geçen yıl Tivibu’nun lansmanı süresi içerisinde Facebook/Tivibu topluluğunu oluşturarak, kişiselleştirilmiş video uygulaması geliştirmiş. Kullanıcılara, uygulama aracılığıyla sevdikleri filmlere kolayca nasıl ulaşabilecekleri anlatılmış. Bu uygulama aracılığıyla, Tivibu marka ve pazarlama mesajlarının yüzbinlerce kişiye ulaşması sağlanmış.

TURKCELL
Çok yönlü iletişim fırsatı 
Turkcell’in dijital dünyadaki tüm çalışmaları, bu konuda uzmanlaşmış ekipler tarafından yönetiliyor. Bu ekiplerde sosyal medya alanında uzman olanlar ile destek aldıkları dijital ajanslar yer alıyor.
2010’dan bu yana müşterileriyle birçok sosyal ağ üzerinden iletişime geçen şirketin Facebook’ta 1 milyon 300 bin, Twitter’da ise 70 binin üzerinde takipçisi var. Turkcell’in bir de “blog.turkcell.com.tr” adresinde yayın yapan kurumsal bloğu bulunuyor. Blogda her çalışanının uzmanlık alanlarında görüşlerini, dile getirmek istedikleri konuları internet kullanıcılarıyla paylaşabildiğini söyleyen Turkcell Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Filiz Karagül Tüzün, “Blogumuzu, bilgilerimizi ve deneyimlerimizi takipçilerimize samimi bir biçimde aktarabildiğimiz bir kanal olarak görüyoruz” diyor.
Turkcell de takipçilerini ödüllendirenlerden. Twitter ve Facebook üzerindeki takipçilere online müşteri hizmeti veriliyor. Markanın sosyal ağlarda kazandıran kampanyaları, oyunları ve yarışmaları da bulunuyor. Turkcell’in Twitter üzerinde gerçekleştirdiği “Daha fazla Tweet” yarışması, Facebook’ta ise Yıldız Cellocan kampanyası bu uygulamalardan sadece birkaçı.

NOKİA
Bu mecrada samimiyet ön planda
Nokia, 2010 yılının Aralık ayından bu yana Facebook’ta. Burada 100 bini aşkın üyesi bulunuyor. Marka, Twitter’daki yerini de kısa süre önce almış.
Nokia Dijital Pazarlama Yöneticisi Esin Özcan, Facebook’un tüketicilerin markaya olan güvenini artırmak için doğrudan iletişime olanak tanıyan etkili bir kanal olduğunu belirtiyor. Yeni kampanyaların ve ürünlerin tanıtılması için de son derece hızlı ve viral bir platform olduğu kanısında. Özcan, Facebook iletişiminde, klasik mecralardan farklı olarak samimi bir dil ve eğlenceli içerikler kullanmaya özen gösterdiklerini söylüyor.
Nokia’nın Facebook sayfasının yönetimini dijital ajans yapıyor. Buna ek olarak Nokia’nın sosyal medya yönetimi için ajans bünyesinde özel bir ekip kurulmuş. Bu ekibin oluşturduğu uygulamalar arasında özellikle “Devrede Kal” kampanyası, Nokia C7 için hazırlanan “Tarzını Konuştur” uygulaması ve Nokia N8 ile çekilen mizah dizisi “@sosyalBilgiler” çok ses getirmiş. “Tarzını konuştur” uygulamasında her hafta çekilişle belirlenen 1 takipçi, Nokia C7 kazanırken kampanya 3’üncü haftasında 30 bin kişiye ulaşmış.

MİCROSOFT TÜRKİYE
Ana mecramız olacak
Microsoft, sosyal medya ve interneti yakın zamanda ana mecra olarak konumlamayı planlayan şirketlerden. İki yıldır sosyal medyada yer alan Microsoft Türkiye’nin Facebook sayfasını 7 bin 885, Twitter hesabını ise 4 bin 709 kişi izliyor. Ayrıca markanın blog.microsoft.com.tr adresinde aktif bir blogu bulunuyor.
Microsoft Türkiye Pazarlama İletişi Müdürü Murat Yağcı, “Kullanıcılarımızın, yazılımlarımızdan ve hizmetlerimizden en fazla faydayı elde edebilmelerini sağlayacak ipuçlarından en güncel bilgilere ve etkinliklere kadar bu mecralara özel birçok içerik paylaşıyoruz” diyor.
Şirket son dönemde “Ajan W7” platformu üzerinden ürünlerin özelliklerini anlatan videolar yaymış; bu videolar aracılığıyla özel kampanyalar kurgulamış. Şirket, Windows 7 lansmanı için yapılan Deney7 projesiyle ise hem yurt içinde hem yurtdışında birçok ödül kazanmış.

PANASONİC
Takipçilere TV hediye
Panasonic, 2010 yılının Ekim ayından beri Facebook’ta. Şirketin toplamda 3 bin 200’ü aşkın takipçisi bulunuyor. Panasonic Türkiye İletişim Müdürü Özge Özcan, sosyal medyanın tüketicilerle birebir iletişim kurabildikleri, onların talep ve geri dönüşlerini ilk ağızdan alıp değerlendirebildikleri önemli bir mecra olduğunu belirtiyor.
Marka yakın dönemde, Facebook’ta “Panasonic VIERA TV Fan” sayfası üzerinden bir bilgi yarışması düzenlemeyi planlıyor. Bu yarışmada başarılı olanlara başta televizyon olmak üzere birçok Panasonic ürünü hediye edilecek.

PFIZER TÜRKİYE
200’den fazla ilan verdi
Türkiye’de sosyal mecralarda yer alan ilk ilaç şirketi Pfizer. Nisan 2010’da Facebook ve Twitter sayfalarını açan Pfizer Türkiye’nin sosyal mecralardaki takipçi sayısı 20 bine yaklaşıyor.
Facebook ve Twitter’daki Pfizer Türkiye sayfalarından şirketin faaliyet ve hizmetleri yanında en yeni proje ve haberlerine ulaşılıyor. Pfizer Kariyer sayfasındaysa açık pozisyonlar, işe alım süreçleri, eğitim ve gelişim imkanları, çalışanların sosyal aktiviteleri ve başarılarıyla ilgili bilgi yer alıyor. Kurumsal iletişim ekibi, Pfizer Türkiye’nin sosyal medyadaki sayfalarını sosyal medya ve iletişim ajanslarının desteğiyle yönetiyor.
Pfizer Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Deniz Van Basselaere, içerik üretimi için İK, medikal, pazarlama ve ilgili departmanlarla da çalışıldığını belirtiyor.
Öte yandan Facebook Pfizer Türkiye, sayfası üzerinden beş yıldır devam eden sosyal sorumluluk projesi “Gençlere Sağlık”ı daha yaygın duyurmak üzere özel bir uygulama kullandı. Harita uygulamasıyla takipçilerden Türkiye’nin yedi bölgesinden desteklemek istediklerine tıklayarak oy vermelerini istendi. 700’e yakın kişi oylamaya katıldı ya da profilinde paylaştı. Bu proje, Pfizer Türkiye’ye yeni takipçi kazanılmasını da sağladı.
Şirket son dönemde “Sen de bırakabilirsin” sloganı ile sigarayı bırakma hareketinin büyümesine Facebook kanalıyla destek olmayı ve “Migrene Son Hayata Devam” ile de hastalık bilinçlendirme kampanyasını sosyal medya üzerinden olabildiğince çok kişiye ulaştırmayı planlıyor. Pfizer Türkiye, etkinlikleri duyurmak, web sitelerinin trafiğini ve sayfa üye sayılarını artırmak için bugüne kadar 200’ün üzerinde farklı Facebook ilanı kullanmış durumda.

MAVİ JEANS
Facebook’ta ilklere imza atıyor
Son 2.5 yıldır dijital medyayı, Facebook ve Twitter hesaplarını en aktif kullanan markalardan biri... 2011’in ilk beş ayında hayata geçirdiği projelerle Facebook’ta 175 bin yeni hayran kazandı. Twitter’daki takipçi sayısınıysa yüzde 217 artırdı. Şu anda Facebook’ta 312 bin 281, Twitter’da 2 bin 504 takipçisi var.
Amerikan Stylophane şirketinin Mayıs 2011 sosyal medya raporuna göre, Mavi, hayran sayısı olarak dünyada jean markaları arasında Platinium kategorisinde sekizinci sırada, etkileşimde ise ilk sırada yer alıyor. Mavi’nin Facebook ve Twitter dışında moda ve lifestyle içeriğe sahip Uçukmavi isimli kurumsal bir blogu bulunuyor. UçukMavi’yi 15 binden fazla kişi takip ediyor.
Mavi’nin sosyal medyadaki ilginç çalışmalarıından biri, jean modeli Delidolu’ya ait... Delidolu’nun mağazalarda satışa sunulmadan önce, Facebook’ta fotoğrafının yayınlanmasından sonra aldığı “like” (beğeni) sayısının yüksekliği karşısında mağazalara siparişi artırmaları öneriliyor. Delidolu’nun satışa çıkar çıkmaz, dört günde bin adet sattığını da belirtelim.
Mavi Jeans Pazarlama Müdürü Serpil Berkan, son iki yıldır Mavi’nin reklam kampanyalarının televizyondan önce internetten yayınlandığını hatırlatıyor. Nisan ayında yayınlanan Kıvanç Tatlıtuğ’la “Modada jean rüzgarı, çok mu çok esiyoruz” kampanyası, internette yayınlandıktan bir saat sonra 30 bin, bir hafta sonra 10 milyon kişi tarafından izlendi. Yine reklamlarında oynatmak üzere Türkiye’de Facebook’tan oyuncu seçen ilk marka da Mavi oldu.

LEVI’S
Blogger’larına ürün denetiyor
2010’dan bu yana Facebook ve Twitter’da yer alıyor. Global Facebook sayfası 4 milyon 410 bin üyeyle perakende sektöründeki en başarılı sayfalardan biri... Levi’s Türkiye’nin ise Facebook’ta 20 bin, Twitter’da 580 takipçisi var.
Facebook aracılığıyla sezondaki koleksiyonun en dikkat çekici ürünlerini göz önüne çıkarıp ürünlerini giyen ünlülerden bahsediyoruz. Bazen de reklam kampanyalarına yer veriyor. Yine yarışmalar yaparak takipçilere hediyeler de veriyor. Zaman zaman blogger’ları mağazalarına davet eden Levi’s, ürünlerini deneyip deneyimlerini takipçilerine anlatmalarını istiyor. Bu arada Levi’s’ın marka elçilerini mart ayı başından beri Facebook üzerinden aradığını da belirtelim. Amaç elbette üniversite öğrencileriyle olan bağı kuvvetlendirmek... Twitter iletişimini Facebook’tan ayırmayan firma, özel projeler hariç entegre bir iletişim yapmayı tercih ediyor.
Gelelim firmanın düzenlediği kampanya ve yarışmalara... “Kendi Kaliforniya Rüyanı Yarat” kampanyasını Facebook’tan duyuran Levi’s, şanslı bir çifti Amerika tatiline gönderdi. Yine Athena grubuyla gerçekleştirdiği “Levi’s Sizi Sahneye Bekliyor” projesi kapsamında, ön grup olarak sahne almak isteyen 90 grup, ses ve video kayıtlarını Facebook’a yükledi. Amatör gruplar arasından seçilen Onikivolt, İstanbul’da Athena’nın ön grubu olarak sahne aldı.
Levi’s’ın sosyal medya çalışmalarını pazarlama ekibi yürütüyor. Firmanın proje bazında ajansla çalıştığı durumlar da oluyor. Levi’s Türkiye, Rusya ve Ortadoğu Pazarlama Direktörü Önder Hasdemir, zaman zaman jean veya aksesuar hediyeleri olsa da sosyal medyayı çok fazla promosyonel unsurlara dayandırmak istemediklerini belirtiyor.

MARKAFONİ
Hem FriendFeed’te hem YouTube’ta
2010’dan bu yana Facebook ve Twitter’da bulunuyor. Facebook’ta 320 binin üzerinde, Twitter’da 5 bin 600’den fazla takipçisi var. Ayrıca FriendFeed’te ve YouTube, Dailymotion, Vimeo, izlesene.com gibi video paylaşım sitelerinde de aktif olarak yer alıyor.
Son iki yıldır Istanbul Fashion Week’in (IWF) online fashion sponsorluğunu üstlenen Markafoni, etkinlik süresince yaşananları markafoni Blog’tan binlerce insanla anında paylaşıyor. Ayrıca son olarak Facebook takipçilerine tasarımcı Zeynep Erdoğan imzalı Markafoni tişörtleri armağan etti. Yine IWF kapsamındaki defilelere davetiye dağıttı.
Uyguladıkları reklam stratejisinin Facebook’un dünyadaki örnek vakaları yayınladığı sayfasında yer aldığını belirten Markafoni Pazarlama Direktörü Hakkı Arıkan, “Aynı Facebook’ta yaptığımız gibi, Twitter reklamları da Türkiye’ye geldiğinde onu ilk kullananlardan olacağız” diyor.
Sosyal medya sayfalarıyla, pazarlama departmanına bağlı olan online pazarlama ekibi içindeki sosyal medya uzmanı ilgileniyor. Hakkı Arıkan, müşteri hizmetlerinin 7/24 online destek vermesine rağmen bazı müşterilerin sosyal medya siteleri üzerinden kendilerine ulaşmayı tercih ettiklerini belirtiyor. Bu nedenle müşteri hizmetlerinden bir uzman da düzenli olarak sosyal medya hesaplarını takip edip müşterilerin sorularıyla ilgileniyor.

GRUPFONİ
Takipçilere özel kampanyalar hazırlıyor
Mayıs 2010’dan bu yana Facebook ve Twitter’da hesapları var. Şehirlere göre ayrı ayrı düzenlenmiş Facebook sayfalarında yaklaşık 300 bin, Twitter’da ise 3 bin takipçisi bulunuyor. Grupfoni, sosyal medyada hem kampanyalarını duyuruyor hem de fırsatlardan yararlanmak isteyenlerin sorularını doğrudan yanıtlıyor. Sosyal medya sayfalarının yönetimi, bu alanda deneyimli pazarlama departmanı sorumluluğunda yürütülüyor.
Facebook’ta düzenli olarak reklam çalışmaları gerçekleştiren Grupfoni, kampanya bazlı olanlar dışında Facebook’un “Sponsored Stories” isimli yeni reklam modelini de kullanmaya başladı.
Facebook’u önemli bir reklam mecrası olarak gördüklerini ifade eden Grupfoni kurucu ortağı ve Genel Müdürü Burak Hatipoğlu, aldıkları geri dönüşlerin tatmin edici olduğunu belirtiyor. Hatipoğlu, şu anda üzerinde çalıştıkları bazı yenilik ve projeleri de ilk olarak Facebook ve Twitter’da paylaşmaya hazırlandıklarını söylüyor. Sadece takipçilere özel kampanya ve projelerin de kısa süre içinde hayata geçeceğini belirtiyor.

TURKNET
Takipçilerimizi gönüllü elçi yapacağız
Mayıs 2010’dan bu yana sosyal ağlarda. Facebook’ta 2 bin 700’ün üzerinde, Twitter’da ise 700’ü aşkın takipçisi bulunuyor. Facebook ve Twitter takipçilerine hizmetlerle ilgili detaylı bilgi veriliyor ve en güncel haberler paylaşılıyor. Ekibin sosyal mecralarda iletişim yaparken en dikkat ettiği konu sayfanın güncelliği. Ayrıca TurkNet takipçilerini de birer marka elçisine dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu nedenle yakın dönemde karşılıklı etkileşimin daha ön planda olacağı projeler yapılması planlanıyor. Bir ürün için slogan önerisinden tutun da proje fikrine kadar tüm yenilikler, takipçilerle birlikte gerçekleştirilecek.

BİLYONER.COM
Bol ödüllü yarışmalar
2008 yılından bu yana sosyal ağlarda var olan şirketin 22 bin Facebook ve bin 400 Twitter takipçisi bulunuyor. Bilyoner.com da diğer şirketler gibi Facebook ve Twitter sayfalarının takipçilerine markayla ilgili haber akışının yanı sıra özel ödüller ve avantajlar sunuyor.
Bilyoner.com’un Pazarlama ve İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Şimşek, “O güne ait maçların sonuçlarını doğru tahmin eden katılımcılara BilyonPuan, Milli Piyango ya da maç bileti hediye ettiğimiz yarışmalarımız ilgi çekiyor” diyor. Katılımcılara, BilyonerShop.com’dan alışveriş yapmalarını sağlayacak hediye çekleri de dağıtılıyor.

DOMİNO’S
Siparişlerin yüzde 29’u internetten
Marka sadece beş aydır Facebook iletişimine başlamış olmasına rağmen 31 binin üzerinde takipçiye ulaşmış durumda. Bu artışta Facebook üzerinden oynanan farklı oyunlarla uygulamaların rolü büyük.
Domino’s Pizza Pazarlama Direktörü Mustafa Hazer, müşterilerin Facebook üzerinden hızlı bir şekilde sipariş de verebildiklerini söylüyor. Hatta Hazer, evlere servis siparişlerin yüzde 29’unun internetten geldiğini belirtiyor. Bununla birlikte Facebook’taki oyunlara katılanlar da Domino’s pizza kazanma fırsatı yakalıyor.
Markanın Facebook uygulamaları oyunlar, fiyat ve kampanyalardan ibaret değil. Hazer, yeni bir reklam filminin de öncelikle Facebook sayfasında yayınlanarak, tüketicilerin nabzının tutulduğunu ifade ediyor. Zaten Hazer’e göre, sosyal medyayı klasik mecralardan ayıran en büyük fark, iki yönlü oluşu. “Herhangi bir kampanya yaptığımızda takipçilerimizden anında geri dönüşler alıp, gerekirse manevra yapma kabiliyetine erişiyoruz” diyen Hazer, “Sosyal medya sayesinde müşterinin ne talep ettiğini çok hızlı öğrenebiliyor, stratejilerimizi buna göre geliştirebiliyoruz” diyor.


TAFT
Ajansla çalışıyor
Henkel’in sosyal medyaya bu sene dahil olan Taft markası, Facebook’ta 9 bin 800 takipçiye sahip. Bu kanalda saçla ilgili bilgiler sunan firma, takipçilerin sorularını yanıtlıyor ve önerilerde bulunuyor. Yine dönemsel olarak yarışmalar düzenleyip iPad, Taft ürün paketi ya da Anneler Günü'ne özel hediyeler de veriyor.
Firma, sosyal medya çalışmalarını Creasoup danışmanlığında yürütüyor. Henkel bünyesinde ise “saç şekillendiricisi” kategorisinden sorumlu marka müdürü ve pazarlama direktörü, ajansla sürekli iletişim halinde çalışıyor.
Firma, geçen yıl web üzerinden düzenlediği ‘You Are Very Taft’ isimli stil yarışmasını, bu yıl Facebook’a taşıdı. Katılımcılar bu yarışmaya Taft ürünleriyle şekillendirdikleri saçlarının fotoğrafını yükleyip katıldı. Her gün beş takipçi Taft hediye paketi kazandı. Bir ay süren yarışmanın sonunda birincilere iPad, ikinci, üçüncü ve kategori birincilerine Taft hediye paketleri verildi. Şu anda Stil Yarışması’nın ikinci etabının hazırlıkları yapılıyor.

CAN YAYINLARI
150 bin üye hedefliyor
2011 Mart ayında Facebook ve Twitter sayfası açtı. Facebook’ta 50 bine, Twitter’da 10 bine yakın takipçisi var. İKSV işbirliğiyle iki yıldır devam eden Ubor Metenga buluşmaları için bir blog da açmış durumda...
Can Yayınları’nda sosyal ağların takibinden satış-pazarlama departmanı sorumlu. Ancak firma, sosyal medya ajansıyla da çalışıyor. Ayrıca sosyal ağlarda takipçilerini ortak alanlarda buluşturacak temas noktaları yaratmaya çalışıyor. Örneğin, kitaplarının arasına Facebook ve Twitter adreslerinin olduğu ayraçlar koymaya başladı. Takipçilerine sürekli kitap hediye eden Can Yayınları, edebi konularda bilgi yarışmaları düzenleyerek son kitapları hemen okuma fırsatı sunuyor.
Sosyal medyada yayınevlerinden ziyade diğer sektörlerdeki güçlü şirketlerle rekabet etmeyi hedeflediklerini belirten Can Yayınları Satış ve Pazarlama Müdürü Ali Granit şunları söylüyor:
“Yıl sonunda 100 ila 150 bin üyeye ulaşmak istiyoruz ve bir-iki yıl içinde Türkiye’de sosyal medyayı en etkin kullanan ilk 10 şirket içinde yer almayı hedefliyoruz.”

NIVEA
Twitter’da henüz yok
Şubat 2011’de Facebook sayfasını açtı. Şu anda 67 binin üzerinde takipçisi var. Bu yıl cilt bakımındaki 100’üncü yılını kutlayan Nivea, Facebook takipçilerinden üçünü Mavi Gemi’deki 100’üncü yıldönümü galasına davet etti. Rihanna’nın 100’üncü yıl için hediye ettiği California King Bed şarkısının video klibini de tüm dünyayla aynı anda ilk kez sayfasında yayınladı. Yine çeşitli yarışmalarda yüzlerce takipçisine hediyeler kazandırdı. Nivea, çeşitli blogger’larla da çalışmalar yapıyor.
Facebook sayfasıyla marka yönetimi ve dijital pazarlama ekipleri ilgileniyor. Ayrıca sosyal medya ajansından sayfanın takibi konusunda destek alan Nivea, Facebook reklam formatlarını sıklıkla kullanıyor.
Şimdiye kadar iki ürün lansmanına Facebook çalışmalarıyla destek veren firma, yıl sonuna kadar devam edecek olan Pure & Natural ormanı projesini Facebook üzerinden duyuruyor. Proje kapsamında takipçileriyle birlikte 5 bin ağaç diken Nivea, sadece bir aylık sürede 2 bin 400’ün üzerinde ağaç sayısına ulaştı.

NOKTA
Proje yönetimi hizmeti veriyor
Kasım 2009’dan beri site sayfalarıyla Facebook’ta yer alıyor. Bunlar izlesene.com, sinemalar.com, blogcu.com, doviz.com, yemektarifleri.com, pasaj.com ve fotokritik.com. Toplamda 1 milyon 450 bin takipçisi var.
Facebook sayfalarını içerik editörleri yönetiyor. Nokta, Kurucu Ortak ve Platformlar Direktörü Çağatay Karabulut, kısa süre içinde bu kişilerin unvanlarını, “içerik ve sosyal medya uzmanı” olarak değiştirmeyi düşündüklerini belirtiyor ve sebebini şöyle açıklıyor:
“Artık klasik bir içerik olan ekle-çıkar modelinin yerine sosyal medya, komünite ve gündem yönetimi söz konusu. İnsani duyguların işin içine katıldığı, kişiye ya da komüniteye özel içerik paylaşımları daha büyük etkileşimlere yol açıyor.”
Nokta, Facebook üzerinde çoğunlukla anket ve ödüllü yarışma projeleri gerçekleştiriyor. Yarışmalarda bugüne kadar takipçilerine USB bellek, netbook, Oscar heykelciği, pasaj.com’dan indirim kuponları gibi farklı hediyeler dağıtan firma, sosyal medya kampanyalarında iş geliştirme, kreatif tasarım ve proje yönetimi hizmetleri de veriyor.

ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ
Duyuruları sosyal medyada yapıyor
Facebook sayfasını Ekim 2009, Twitter sayfasını ise Eylül 2010’da açtı. Haziran 2010’da Facebook üzerinden “Hayalindeki üniversiteyi kur” adında bir yarışma açan üniversite, hayran sayısını 10 binlere çıkardı. Şu anda Facebook’ta 14 bin, Twitter’da 800 takipçisi var. Sosyal medya çalışmalarını Kurumsal İletişim’de çalışan dijital iletişim uzmanı yürütüyor. Özyeğin Üniversitesi, dönemsel veya proje bazında sosyal medya ajanslarıyla da çalışıyor. Sosyal medyada, yıl içinde liseli gençler, lisansüstü programlarına katılmak isteyenler ve uluslararası öğrenciler için atölye çalışmaları veya yarışmalar düzenliyor. Bu etkinliklerin duyurularını da Facebook üzerinden yapıyor. Ayrıca okulun her türlü etkinlik, seminer ve konferans duyurusunu sosyal medya hesapları üzerinden yapıyor. Okul, tüm bunlara ek olarak zaman zaman Facebook ve Twitter hesapları üzerinden hediyeler dağıttığı yarışmalar düzenliyor.

Esra SERTOĞLU / Grupanya Genel Müdürü
“İşletmelerin sosyal medyaya açılan penceresiyiz”

Hizmet sektöründe ağırlıklı olarak orta ölçekli işletmelerle çalışıyoruz. Franchise sayısı 80’e varan işletmeler için hizmet satıyoruz. Bunlar oteller de olabiliyor, spa’lar da... Toplamda 3 bin 500 işletmeyle çalışıyoruz ve kampanyaları sosyal medyada onlar adına yönetiyoruz. Bu anlamda Grupanya işletmeler için sosyal medyaya açılan bir pencere diyebiliriz. Facebook, Twitter ve sözlüklerde (eksisozluk, vikipedi) yaptığımız çalışmalarla hem markaların tüketiciyle iletişimini güçlendiriyor hem de kampanyaların tanıtımını yapıyoruz. Facebook’ta 80 bin, Twitter’da 2 bin civarında takipçimiz var. Twitter’da markayla ilgili memnuniyet ya da şikayet tweet’lerini toplayıp işletmelere rapor çıkarıyoruz. Facebook’ta ise tanıtım ve hedefe yönelik içerik üretimi yapıyoruz. Dolayısıyla işletmelere, sosyal medyada hedef kitleyle nasıl iletişime geçilir, müşteriler nasıl memnun edilir, şikayetler nasıl çözülür ve sorular nasıl yanıtlanır gibi konularda danışmanlık veriyoruz.

Burçak PAK YILMAZ / Yenibiris.com Genel Koordinatörü
“Profillere özel reklam gösteriyoruz”

Bölgesel ve genel iş ilanlarını adaylarla buluşturmak, İşteiş Mezun Rehberi ile daha fazla sayıda adaya ulaşarak yol göstermek, eğitimler, aktiviteler ve iş dünyası haberlerini takipçilerine ulaştırmak amacıyla Facebook ortamında yer alma kararı aldık. Ayrıca samimi bir ortamda iş arama süreçlerine dair işveren ve aday taraflarını bir araya getirmek için de bu ortamdan yararlanmak istedik.

Facebook’taki sayfamızda profillere özel reklam gösterimi yapıyoruz. Tüm kullanıcıları kendilerine hitap eden reklamlarla buluşturmaya özen gösteriyoruz. Kurumsal üyelerimizin sitemiz üzerinden verdikleri ilanlardaki bazı özel pozisyonları Facebook’ta da destekliyoruz. İlana gelen tüm başvuruları değerlendirip cevaplandıran işverenleri “Örnek İşveren” olarak adlandırıyoruz. Facebook’ta farklı içeriğe sahip 7 sayfamız ve 13 bin takipçimiz var. Facebook sayfalarının hitap ettiği kitle ve içerik birbirinden farklı. “İşteiş Mezun Rehberi” sayfasında 800 üye bulunuyor. Burada rehberden içerikler paylaşılıyor, öğrencilere yönelik seminer ve eğitim bilgileri veriliyor. “Kaçan İş Büyük Olur” sayfasında 2 bin 958 üyeyle iş ilanları paylaşılıyor. Burada adaylar, sektörlere göre iş ilanlarını görüntüleyebiliyor. Bölgesel iş ilanlarının paylaşıldığı “Yenibiriş Bölgesel” sayfasındaysa 700’e yakın üye var. Burada da adaylar, kendi bölgelerinde yer alan ilanlara ulaşıyor. “Yenibiriş Dünyası” sayfasındaysa iş ve İK dergisinin içerikleri paylaşılıyor. Sayfanın üye sayısı 554. “Yenibiriş Eğitim Fırsatı” sayfası da çalışanlar, öğrenciler ve işverenlere yönelik eğitim fırsatlarını yaklaşık 559 kişilik üye profiline ulaştırıyor. “Yenibiris Molası” sayfasında Yenibiris.com’da yapılan anketlerin sonuçları, ilginç içerik ve haberler, 2 binden fazla üyeyle buluşuyor. Yenibiris, zaman zaman yayınevleriyle işbirliği yapıp Facebook’taki sayfalarına koyduğu ankete yanıt verenlere son çıkan iş kitaplarını hediye ediyor.

İşveren sosyal medyada aday arıyor

Yenibiris.com, Para dergisine özel olarak kurumsal kullanıcıları arasında sosyal medya konusunda bir anket düzenledi. 209 kişinin katıldığı ankette, şirketlerin İK uygulamalarında sosyal medyaya ne kadar yer verdikleri ve sosyal medyanın hangi amaçlarla kullanıldığı ele alındı.
Buna göre, ilaçtan turizm-otelciliğe, telekomünikasyondan yapı-inşaat ve banka-finansa kadar pek çok sektörden İK uzmanı, sosyal medyayı en çok çalışanların faaliyetlerini takip etmek (yüzde 23) için kullandığını ifade etti. Sosyal medya, uygun aday bulmak (yüzde 21), adayla ilgili bilgi toplamak (yüzde 19) ve referans araştırması yapmakta (yüzde 17) kullanılıyor olsa da şirketlerin yarısından fazlasının (yüzde 55.5) sosyal medya departmanının olmaması dikkat çekti.
Sosyal medyanın işe alım sürecini kolaylaştırdığını düşünen İK uzmanlarıysa yüzde 63’lük bir kesimi oluşturdu.

Hangi sektörde çalışıyorsunuz?
Sektör Yüzde (%)
İlaç 15
Turizm-Otelcilik 12
Telekomünikasyon 11
Diğer 10
Yapı-İnşaat 10
Banka-Finans 9
Sağlık-Tıp 6
Otomotiv 4
Gıda 4
Bilişim 4
Üretim-İmalat 3
Holding 3
Medya 2
Çağrı Merkezi 2
Eğitim 2
Banka-Finans 2
Eğitim 1

Sosyal medyayı İK süreçlerinde kullanıyor musunuz?
Evet 65.5 %
Hayır 34.5 %

İK sürecinde sosyal medyadan ne amaçla yararlanıyorsunuz?
Çalışanların faaliyetlerini takip etmekte % 23
Uygun aday bulmakta % 21
Adayla ilgili bilgi toplamakta % 19
Referans araştırması yapmakta  % 17
Hepsi  % 20

Sosyal medya işe alım sürecini kolaylaştırıyor mu?
Evet % 63
Hayır %37

Sosyal medya departmanınız var mı?
Evet % 44,5
Hayır %55,5
Kaynak: Yenibiris.com

Online profiller mercek altında!

İK uzmanları, birkaç yıl içinde Y kuşağının (1980-1999 arası doğumlular) çalışan nüfusun neredeyse yarısını oluşturacağını belirtiyor. İnternet kullanımlı bir dünyada doğan bu kuşak, anlık haberleşmeye alışkın. Yaşam biçimlerini de buna göre şekillendiriyor.

Online kariyer ve İK portalı Monster’in Türkiye’nin önde gelen 155 şirketinin İK yöneticileri ve 2 bin 100 adayla yaptığı “Online İtibar Araştırması”na göre, işverenlerin yüzde 64’ü adayları değerlendirirken online profillerini de göz önünde bulunduruyor. Buna karşın adayların yüzde 68’i online itibarlarının işe alımdaki öneminin farkında bile değil. Ankete göre katılımcıların sadece yüzde 32’si internet üzerindeki online profillerinin işverenler tarafından dikkate alındığını düşünüyor. Geri kalan yüzde 68’i ise işverenlerin online profillerine bakmadığını düşünüyor. İşverenlerin adaylar hakkında bilgi almak için inceledikleri siteler arasında Google, Facebook, Linkedin ve Twitter yer alıyor. Bu gibi sitelerde profili bulunan adayların online itibarları işe alımlarda önemli bir etki yapıyor.

Ebru ÇAPA / Monster Gelişen Pazarlar Başkan Yardımcısı
“Yeteneklere ulaşmak artık daha kolay”

Sosyal medyada yaptığımız çalışmalarla şirketlerin aradığı yeteneklere ulaşmasını sağlıyoruz. Bu kapsamda şirketlere, sosyal medyada işe alım kampanyasından Monster’in sosyal medyadaki sektörel gruplarında iş ilanının yayınlanmasına kadar pek çok hizmet sunuyoruz. Geleneksel yöntemlerin aksine, Monster’in internet üzerinden sağladığı tüm hizmetlerde ölçüm alınabiliyor, karşılaştırma yapılabiliyor, şirketler işveren markalarına yaptıkları yatırımın net sonuçlarını görebiliyor.
Sosyal medyayı müşterimizin “işveren markası yönetiminin” önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bu nedenle zengin bir içerik sağlayarak ilgiyi artırıyor ve kurduğumuz ilişkinin sürekli olması için güncelleme yapıyoruz. Müşterilerimizin Monster üzerinde verdiği ilanları da “klasik” formatların dışına taşıyor, özel sayfa tasarımları ve ilgi çekici bir ilan diliyle farklılaşmalarını sağlıyoruz. Böylece şirketler öncelikle aradıkları yeteneklere kolayca ulaşıyorlar. Yine yetenekler, bugün olmasa da gelecekte o şirkette çalışmayı düşünebiliyorlar. Y Kuşağı “paylaşımcı ve hızlı” olduğundan, deneyimini anında çevresiyle paylaşıyor. Böylece kısa zamanda en çok kişiye ulaşmak mümkün oluyor.

Bu da profesyonellerin sosyal ağı: LinkedIn

Türkiye’de şirketlerin ilgi göstermeye başladıkları bir diğer sosyal ağ da LinkedIn. Türkiye’de 600 bin kullanıcısı bulunan LinkedIn, profesyoneller arasında oluşturulmuş bir network. Site, 5 Mayıs 2003 yılında hizmete girmiş. Şu anda İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Portekizce, İspanyolca, Romence, Türkçe ve Rusça olmak üzere toplam 9 dil seçeneği ile sunuluyor. Ocak 2011 itibariyle, 2010 Fortune 500 listesindeki tüm şirketlerden yöneticilerin LinkedIn’de kayıtları bulunuyor.
Sitede Türkiye bağlantılı 1.000 grup yer alıyor. Özellikle finans, telekomünikasyon ve akademi çevresinin ilgi gösterdiği ağda, Turkcell, Mynet ve Akbank yer alıyor.

LinkedIn EMEA Bölgesi Genel Müdürü Ariel Eckstein, şirketlerin LinkedIn’den farklı şekilde faydalanabildiklerini belirtiyor. Firmalar öncelikle LinkedIn sayesinde çalışanlarının çalışma alanları ve sektörle ne kadar ilişki içinde olduğunu görebiliyor. Aynı şekilde sektördeki en son gelişmeleri ve bilgileri de takip edebiliyor. Firmaların LinkedIn’in insan kaynakları / işe alma araçlarını kullanarak sektördeki kalifiye elemanlara da ulaşabildiğini söyleyen Eckstein, LinkedIn’in markalara hedef kitlelerine ulaşma imkanı sağladığını söylüyor.

 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde