Fatih Altaylı, 12.5 milyon dolandırmakla suçladı, Ünal Aysal ne cevap verdi?

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesinde, "Hangi kulüp başkanı dolandırıcı diye savcılığa verildi" başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Altaylı, Galatasaray'ın eski başkanlarından Ünal Aysal hakkında çok kritik bir iddia ortaya attı.

Altaylı, Ünal'ın Türkiye'de elinde bulundurduğu Ghazal Resort Thalasso adlı otelin satışını aynı andan birden fazla kişiye gerçekleştirdiğini belirtti. 

Altaylı, satış için, "İkisiyle de farklı tarihlerde protokol yapmış ve birinden 7.5 milyon dolar, diğerinden de 5 milyon dolar avans almış" derken, bu dolandırıcılığın bir süre sonra ortaya çıktığını ve dolandırılanların önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER), sonra da Turizm Bakanlığı'na şikayette bulunduğunu ifade etti. 

Dolandırılanların son olarak Aysal’ı dolandırıcılık suçlamasıyla mahkemeye verdiklerini ifade eden Altaylı, "Galatasaray başkanlığı yapmış birine, Sülün Osmanvari bu tavrın hiç yakışmadığı aşikar" dedi.

ÜNAL AYSAL'DAN İDDİALARA AÇIKLAMA

KAMUOYUNA DUYURULUR!

20 Mart 2019 tarihli Haberturk internet sitesinde, Fatih Altaylı’nın 20 Mart 2019 tarihinde tamamen gerçek dışı bilgiler içeren ve ticari bir ihtilaftan başka bir husus içermeyen yazısında belirtilen konunun Ünal Aysal ile herhangi bir ilişiği yoktur. Sözkonusu yazının, Fatih Altaylı’nın, Ünal Aysal’a yönelik senelerdir sürdürdüğü ve kamuoyunca da bilinen husumetinin son halkası olarak yazıldığı açıktır. Bu husus, sözkonusu yazıda Fatih Altaylı tarafından da açıkça belirtilmiştir. Tamamen gerçek dışı yazıya ilişkin gerek Fatih Altaylı, gerekse diğer ilgililer hakkında her türlü cezai ve hukuki yollara başvurulacaktır.

Ünal Aysal’ın toplum tarafından bilinen bir iş adamı olması nedeniyle konu hakkında aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür:

            “Grup şirketlerimizden birine ait hisselerin devri konusunda önce bir başka yatırımcı firma ile bir ön protokol yapılmış olmasına karşın şirketimizin inisiyatifi ve kontrolü  dışında tamamen resmi formaliteler nedeniyle protokol şartları zamanında yerine getirilememiş ve bu nedenle tarafların mutabakatı ile bu protokol sonlanmıştır.   

            Daha sonra Mehmet Kılıçoğlu isimli bir başka alıcı da sözkonusu hisselerin kendisine satılması konusunda şirketimize yeni bir teklifte bulunmuş ve bu teklif şirketimizce kabul edildikten sonra Mehmet Kılıçoğlu ile ön protokol yapılmıştır. Mehmet Kılıçoğlu, bahse konu protokolde belirlenmiş şartların ikmali halinde hisseleri devir alacağını beyan etmiştir.

            Bilahere kendisi ile şirket hisselerinin devri için düzenlediğimiz toplantıda Mehmet Kılıçoğlu,  piyasa şartlarının değişmesini gerekçe göstererek, satış bedelinden ciddi bir indirim talep etmiş, bu talebin tarafımızdan kabul edilmemesi üzerine hisseleri almaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir.”

Yukarıda açıklandığı üzere her iki alıcı adayı ile sadece bir ön protokol imzalanmış olup nihai satışa ilişkin bir sözleşme gerçekleşmemiştir. Yine yukarıda açıklandığı üzere, Fatih Altaylı’nın yazısında  belirtildiği gibi şirket hisselerinin aynı anda iki ayrı firmaya satışı da sözkonusu değildir. Bununla birlikte, her iki ön protokolde de alıcıların haklarını korumak adına teminat senetleri de verilmiştir. Ayrıca, her ikisinde de bahse konu ön protokollerin üçüncü kişi ve/veya kurumlara verilmeyeceğine dair gizlilik hükmü vardır.

Sonuç olarak, tamamen ticari ihtilafa konu olan bir işlemin  yargı yerine basının önüne getirilmiş olması manidar ve medya desteği ile haksız çıkar sağlama gayretine yönelik olduğu açıktır.

Ünal Aysal ve UNİT Grubu kurulduğu günden bu yana özellikle yurtdışından sağladığı yatırımlarla ve ülkemize katma değer sağlayan projelerle yurtiçi ve yurtdışında bayrağımızı gururla temsil etmektedir.

Aslı olmayan karalama kampanyalarını üzülerek ve hayretle izlemekteyiz.Objektif yayıncılığa inanan bizlerin; konunun aydınlatılması hususunda sizlerin kayıtsız kalmayacağınıza olan güvenimiz  tamdır.

Kamuoyuna Saygıyla

ALTAYLI NELER YAZDI?

Fatih Altaylı'nın yazısı şu şekilde:

"Benim Aysal'la ilgili yazılarımın tek nedeni Aysal'ın iş adamlığındaki etik sorunlardı.

Neyse, aradan epey zaman geçti.

Son zamanlarda Aysal'ın Türkiye'deki bazı şirketlerinin bir süreden beri ekonomik sıkıntılar yaşadığı, bankalar ile arasında sorunlar olduğu, borçlarını ödemeye yanaşmadığı konuşuluyordu.  Aysal, Hotel Les Ottomans için kaç milyar istiyor?

Düşene vurulmaz diye konuyla ilgili bir şey yazmadım.

Ancak Aysal işi öyle bir noktaya getirmiş ki, artık yazmamak olmaz.

Ünal Aysal'ın Türkiye'de birkaç otel yatırımı var.

Bir süredir bunları elden çıkarmaya çalıştığı biliniyordu.

Meğer Ünal Aysal orada da yapacağını yapmış.

Aysal'ın Göynük'te Ghazal Resort Thalasso adında bir oteli var. 

 

Aysal bu oteli satmış.

Diyeceksiniz ki, ne var bunda?

Şu var.

Aynen dolandırıcı müteahhitler gibi aynı anda birden fazla kişiye.

Önce Kemal Kükrer şirketlerinin sahibi Sabri Gülel'e, sonra da Ankaralı işadamı ve Ankara Park Otel'in sahibi Mehmet Kılıçoğlu'na.

İkisiyle de farklı tarihlerde protokol yapmış ve birinden 7.5 milyon dolar, diğerinden de 5 milyon dolar avans almış.   Ünal Aysal'ın şirketi de kredi yapılandırmasına gidiyor

Ancak bu dolandırıcılık bir süre sonra ortaya çıkmış.

Rezalet patlayınca Aysal her ikisine de "Paranızı geri ödeyeceğim" diye noterden bir yazı göndermiş.

Ancak ne para geri ödenmiş ne Aysal'a toplam 12.5 milyon dolar yani yaklaşık 70 milyon TL kaptıran iki alıcı da Ünal Aysal'a ulaşamaz olmuş.

Dolandırılan alıcılar konuyu önce Cimer'e, sonra Turizm Bakanlığı'na şikayet ederek sonuç almaya çalışmışlar.

Ve en sonunda Aysal'ı dolandırıcılık suçlamasıyla mahkemeye vermişler.

Bu arada benzer şekilde para kaptırmış başka alıcılar da olduğu rivayet ediliyor ama onlar mahkemeye başvurmadığı için kesin bir şey söylemek mümkün değil.

Galatasaray başkanlığı yapmış birine, Sülün Osmanvari bu tavrın hiç yakışmadığı aşikar."