Ethem Sancak: Aydın Doğan hükümetle krizde aracılık etmemi istedi

Ethem Sancak: Aydın Doğan hükümetle krizde aracılık etmemi istedi

ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, "Aydın Bey, iktidarlarla girdiği çekişme nedeniyle aracılık etmemi istedi" diye açıklamalarda bulundu...

Ethem Sancak: Aydın Doğan hükümetle krizde aracılık etmemi istedi
16px
24px
28.08.2015 08:12
ABONE OLgoogle
24 TV’de Ersoy Dede’ye konuk olan ES Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, sahip olduğu medya grubuna yönelik saldırıları ve atılan iftiraların perde arkasını anlattı.

Bombalama ve suikast girişimlerinden, karalama kampanyalarına kadar kendilerine yönelik saldırıların nedenlerini bir bir anlatan Sancak çarpıcı açıklamalarla sis perdesini araladı.

Star Medya Grubu’na yönelik menfur saldırıları hatırlatan Sancak, önce Star Medya Grubu binasına konan bombayla çalışanların hedef alındığını, ardından Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak’a 22 kurşun sıkılarak suikast düzenlendiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“Peki bu saldırıların sebebi neydi? Görünen köy kılavuz istemez. Aslında sebebi herkes biliyor. Nitekim konuyla ilgili açıklama yapan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan veciz şekilde durumu izah ettiler. Bizi destekleyen bu açıklamalarıyla daha da cesaretlendik. Nitekim bu sözler devlet ve milletin başı olan Cumhurbaşkanı tarafından söylendi. Aslında saldırılar uç veren tehditlerle başladı. Hayli zamandır örtülü-açık, İsimsiz mektuplar ve telefonlarla tehditler geliyordu. Güvenlik birimlerimiz, devletimizin güvenlik kaynaklarıyla bu bilgileri paylaşıyordu. Terör örgütlerinin yanısıra bazı medya organları da, bel altı vuruşlarla aleyhimizde yayınlar yapıyorlar. Bu şer odaklarının İki önemli hedefi var. Birincisi milli birliğimizi simgeleyen Sayın Cumhurbaşkanımız, ikincisi milli duruş sergileyen yayın grubumuz. Milli-Gayri Milli kavgasında Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği fikriyatın parçası oldukça, bize yönelik saldırılar uç vermeye başladı.”

Ülkemiz için 2 sektöre girdik 

Sancak sözlerini şöyle sürdürdü: “Günahımız milli duruş sergilememizdir. Medya sektörüne giriş nedenimizi açıklarken bu duruşumuzun altını çizmiştik. O günkü açıklamalarımızda, ‘biz 30-40 yıldır icra ettiğimiz, para kazandığımız işleri, varlık ve varidat oluşturduğumuz kaynakları bu ülkenin geleceğine katkı sunmak için satıyoruz ve Türkiye’nin geleceği için savunma ve medya sektörüne giriyoruz’ demiştik. Bu iki sektör ülkenin gelecekte dik durabilmesi, oluşacak fırtınalara karşı dayanabilmesi için kritik sektörlerdir. Dolayısıyla savunma ve medya sektörlerinin milli olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışanlar yıllardır bu sektörler üzerinden yol aldılar. Savunma sanayisini geliştirmeyen, milli medyası zayıf Türkiye saldırılara açık demektir.”

Siyasi liderler hedef gösterdi

Star Medya Grubu’nun hedef gösterildiğini anımsatan Sancak “Tehditler öyle bir noktaya ulaştı ki, siyasi parti lideri kameraların önünde, miting meydanında grubumuza bağlı gazetelerden Star’ı elinde sallayarak açıkça hedef gösterdi” dedi.

‘Merkez Medya’ gayrı milli olamaz

Kendini ‘Merkez Medya’ olarak gören grupların, hızla milli olmaktan uzaklaştığını görünce harekete geçtiklerini belirten Sancak, “Merkez Medya’da büyük boşluk oluştuğunu görünce Star Medya Grubu’nu yeniden satın alarak “bu kavgada biz de varız” dedik. Merkez Medya’nın milli olması adına attığımız bu adımın sonrasında, bazı medya gruplarıyla geçmişte yakın dostluklar içerisinde olmamıza rağmen, bize cephe alındığını ve kurumlarımıza karşı yıpratma kampanyaları başlatıldığını gördük. Milli duruş sergilediğimiz için itibarsızlaştırma suikastlarına uğradık” dedi.

İki yayın ilkemiz var

Sancak, “iki yayın ilkemiz var. Birincisi milletin yanında durmak ve milli olmak, diğeri ise milletin değerlerini simgeleyen kurumların arkasında saf tutmak. Bunun dışında her fikir, tüm renkler medya organlarımızda seslendirilebilir, bu konuda özgürüzdür” ifadesini kullandı.

Mumcu, Emeç ve İpekçi...

Murat Sancak’a suikast olayını borç-alacak-verecek davası gibi göstermeye çalışıp basitleştirenlere tepki gösteren Ethem Sancak, silahlı saldırı için mizansen iması yapanların art niyetli olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: ‘Polis bunu niye bulmuyor, bunun altında bir neden mi var’ dediler. Bunu söylerken Türkiye’de sayısız cinayetin faillerinin bulunamadığını unuttular. Rahmetli Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Abdi İpekçi gibi faili meçhulleri görmezden geldiler. Hem kendine 5 metre mesafeden 22 kurşun sıktıracak bir baba yiğit var mı dünyada? Bu iddialarda bulunanlar da aslında söylediklerinin tutarsız olduğunu biliyorlar. Ama önemli olan itibarsızlaştırmak, sıradanlaştırmak ve bu işlere meşruiyet kazandırmaktır. Niyet bu olunca kolaylıkla iftiralarda bulunuyorlar. Star’a bombayı da, bizim koyduğumuzu söylemişlerdi ancak MLKP terör örgütü bomba olayını üstlenince iftiraları ortaya çıktı. Bunlar PKK’yı aklama girişimleridir. Kurşunlanmadan 3 hafta önce, istihbarat beni uyararak, “KCK halk ayaklanması çağrısıyla beraber, kendilerine engel gördüğü Ethem Sancak’ı da hedefe koymuş, dikkat edin” dediler. Sonrasında suikast oldu. Allah korusun ama bir Murat yok olsa, binlerce Murat var. Biz böyle bir kökten geliyoruz.”

Özgür basına teşekkür

Suikastın ardından yayınlarıyla destek veren Turkuaz Grubu’ndan Akit’e, Yeni Şafak’tan TV NET’e, Habertürk’ten NTV’ye kadar herkese teşekkür eden Sancak, “Milletten yana tutum alıp, basın özgürlüğüne sahip çıkanlar destekleriyle bize moral verdiler. Paralel Medya, Sözcü ve Doğan Grubu’nun dışında hiçbir medya kuruluşu çirkinliğe tevessül etmedi ve olayın basını susturmaya yönelik suikast olduğunu yayınladılar” dedi. 

Milli duruş nedir?

Millilik, ayak bastığımız bu topraklarda kalmak ve ülkenin çıkarlarını ne pahasına olursa olsun savunmaktır. Millilik, Pervari dağlarında şehit olan askerin duruşu ya da Kurtuluş Savaşı’nda İzmir’e çıkan düşmana karşı Hasan Tahsin’in duruşudur. Millilik ırk veya etnik yapıyı savunmak değildir. Millilik, bu coğrafyadaki tüm mazlumların safında yer almaktır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART

Türkiye’nin mevcut sistemle sorunlarını çözemeyeceğini dile getiren Sancak, Başkanlık sisteminin önemine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: “Ben bu görüşü AK Parti kurulmadan önce savunuyordum. Şu anda öyle bir yapı var ki, Başbakan’ı Meclis üzerinden halk seçiyor, Cumhurbaşkanı’nı da halk seçiyor, ikisi de yürütmenin başı. Hangisi baş? 82 Anayasasıyla yola devam edemeyiz. Bu yapıyla ne etnik sorunları, ne de bölgesel sorunları çözemeyiz. Bölgede müdahil olabilecek güce ulaşan ülke olamayız. Bu sistem bizi içimize kapatan, daraltan, küçülten ve milleti siyasal sahnenin dışına atan bir sistemdir. Bu millet şuna karar vermek zorunda. Ya modern anlamda çoğulcu parlamenter yapı inşa edilecek, yani Cumhurbaşkanının tamamen yetkileri budanacak, Meclis tarafından tamamen sembolik amaçlarla seçilecek, bütün yetkiler tekrar parlamentoya verilecek ve güçlü bir başbakan olacak. Ve bu rejim üzerindeki bütün vesayet kurumları, Anayasa Mahkemesi dahil, hepsi lağvedilecek. Üst yargıyı da parlamento belirleyecek. Ya da bunun karşıtı olan Başkanlık sistemine geçeceğiz.

Erdoğan zaten başkan

Bazıları, ‘Erdoğan’ı Başkan yaptırtmayız’ diyor. Oysa Erdoğan zaten Başkan’dan öte yetkilere sahip ve şahsıyla ilgili sorun yok. O’nun derdi milletin geleceğidir.”

Geleceğimiz kardeşlikte

Cumhurbaşkanının, Kürt meselesinde, “Bedenimi de koyuyorum, her türlü riski göze alarak bu meselenin çözülmesini istiyorum” dediğini hatırlatan Sancak, “çünkü milletin geleceği Türk ve Kürt kardeşliğinden geçiyor. Bin yıl boyunca Türkler ve Kürtler kardeşlikle muzaffer olmuşlar, yanlarına Arapları da almışlar ama bu kavimler birbirlerine düştüklerinde başkalarına yem olmuşlar. Cumhurbaşkanımız 80 yıldan beri ilk kez böyle bir hareket başlatırken, CHP, MHP ve Paralel Yapı bu çağrıyı dinamitlemeye çalıştılar” dedi.

AYDIN DOĞAN ARACILIK ETMEMİ İSTEDİ

İş dünyasında 30 yıldır girişimci kimliğiyle ekonomiye katkı sunduğunun altını çizen Sancak, “Sağlık sektöründeki işletmelerim Türkiye’de ciroda 17., vergide 12. sırada. Anadolu’dan gelmiş iki girişimci olarak Aydın Doğan ile dostluğumuz vardı, ailecek görüşürdük. Hatta Aydın Bey, iktidarlarla girdiği çekişme nedeniyle aracılık etmemi istedi. Gezi olaylarından önce teklifini ‘memleket yararına olur’ diye kabul ettim. Neticede Sayın Cumhurbaşkanı’na götürdüm Aydın Bey’i. Sonradan Gezi kalkışması oldu. Orada saflarını belli ettiler. O günden sonra hiçbir diyalogumuz olmadı” açıklamasında bulundu.

Doğan kendiyle çelişiyor

Sancak şöyle konuştu: “Doğan’ın kalemşörleri bizim için, “satmayan, okunmayan, itibarsız medya grubu” diye yazıyor. Peki o zaman niye ciddiye alıyorsunuz? Satmıyorsa, itibarsızsa, okunmuyorsa neden birinci amacın ve uğraşın ES Medya Grubu oluyor? Belli ki yayınlarımızın etkinliği fazla, bundan rahatsızlık duyuyorlar.

 PKK ve Paralelin avukatları

Terör örgütü PKK’yı teşhir ediyoruz, cevap Doğan Grubu’ndan geliyor! Paralel Yapı’yı deşifre ederek FETÖ’nün Türkiye üzerine karasaban gibi çöktüğünü yazıyoruz, Paralel’in mali işler sorumlusunun Kıbrıs’taki kumarda bir gecede 1 milyon dolar kaybettiğini yazıyoruz, cevap yine Doğan Grubu’ndan geliyor.”

Patron icazetiyle saldırıyorlar

Son zamanlarda Ahmet Hakan’ın kendisiyle ilgili çirkin yazılar yazdığını dile getiren Sancak, “Ahmet’le geçmişte Malatya’ya gittik. CNN programında konuşmacıydım. Orada benim yaşam tarzıma, entelektüel birikimime hayranlığını ifade ediyordu. Fakat birden bire, nereden talimat aldıysa kanlı bıçaklısı olduk. Belden aşağı, ağza alınmayacak yazılar yazıyor. Ciddiye almıyorum ve biliyorum ki, arkasında patronu var. Çünkü icazet almasalardı, ne Ertuğrul, ne Ahmet, ne de Mehmet Yılmaz bana bu derece küstahça saldırma cesaretinde bulunamazlardı” görüşüne yer verdi.

Kaynaklarımızı açıklayalım

Türkiye’nin en şeffaf girişimcilerinden biri olduğunu söyleyen Sancak Aydın Doğan’a şöyle seslendi: “Doğan 24’e gelmez. Ben de CNN’e gitmem. Gelsin Habertürk’te Fatih Altaylı ya da NTV’de Oğuz Haksever’in moderatörlüğünde programa çıkalım. İkimiz de servetimizin kaynağını ve medyaya ne kadar harcama yaparak sahip olduğumuz açıklayalım. Millet herşeyi öğrensin. Milliyet ve Hürriyet nasıl el değiştirdi? diye sorayım, O da Türk Medya’yı nasıl aldın diye sorsun? Ben Çukurova’yı temsilen Osman Berkmen’i çağırayım anlatsın. Aydın Bey de Erol Simavi’yi veya Karacan ailesini çağırsın. Bu medya kuruluşları nasıl el değiştirdi herkes öğrensin. Şeffaflıksa hodri meydan.”

Asyatik medya gücü hedefliyoruz

Türk milletinin ayağa kalktığında beraberinde tüm İslam dünyasını ayağa kaldırdığını söyleyen Sancak sözlerine şöyle devam etti: “Bu güç birliğini yeniden kurmak için öncelikle 500 yıldır bizi mengene gibi sıkan batılı medyanın tesirini kırmamız lazım. Biz bu işe soyunduk. Buna ömrümüz yeter mi bilmiyorum ama topal karıncanın İbrahim Ethem’e söylediği gibi, biz bu yolda yürüyeceğiz. Amacımız, çok sesli, çok kültürlü ve haberi eğmeden bükmeden Asyatik bakış açısıyla veren bir medya ortaya koymak. Asyatik bakış açısı, Asya milletlerinin çıkarlarını temsil eden bakış açısıdır. Bütün Asya’ya liderlik edecek bir Müslüman ve Asyalı kuşak hedefliyoruz. Türkiye’nin rolü bu. Erdoğan da bunu yapıyor. Bizim de vizyonumuz bu.”
Star
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde