Espadril kadını Akdenizli, Stiletto kadını şehirlidir

Espadril kadını Akdenizli, Stiletto kadını şehirlidir

Stiletto ve erkek arkadaşı arasında seçim yapmaya zorlanan kadın, seçimini stilettodan yana kullanır.

Espadril kadını Akdenizli, Stiletto kadını şehirlidir
16px
24px
24.07.2010 21:57
ABONE OLgoogle

Kadının ruh halini, sahip olduğu ayakkabı sayısından anlayabilir miyiz? Bir kadının sahip olduğu ayakkabı sayısı kadar ruh hali var mıdır? Yoksa kadının ruh hali ayakkabının sayısından çok ayakkabının türü ile mi ilgilidir? Kadın, en sevdiği ayakkabısını giymek için nelerden vazgeçebilir? Bir stiletto giymek için örneğin; rahatlığından, duruşundan, kişiliğinden, dans etmekten hatta kısa boylu erkek arkadaşından vazgeçer mi kadın?

Stiletto ve erkek arkadaşı arasında seçim yapmaya zorlanan kadın, seçimini stilettodan yana kullanır. Kadın, stiletto uğruna sevgilisinden vazgeçebilir.

Stiletto kadını şehirlidir

Stiletto kadını şehirlidir, asidir, başına buyruktur, isyankârdır. Esrarengiz ve kibirli bir ruh haline sahiptir stiletto kadını. Cazibeli olduğunun fevkalade farkındadır. Espadril kadını genelde İspanyol, özünde Esmeralda'dır. Akdenizlidir. Yakıcı Akdeniz havasını taşır ama hep gölgededir. Onu seven gözlere itibar eder. Kırmızı halıda yürüyen stilettolu şehirli güzelden çok, hasırı sever. Saçları her daim fönsüz, hasır şapkası ve hasır espadrilleriyle hasırın gölgesinde oturur. Akdeniz'den gelen sıcak rüzgârı ruhunda taşır espadril kadını. Parfümden çok, yasemin ve deniz kokar. Umursamazdır.

Babet kadını Fransızdır. Carla Bruni'dir. Sophia Loren'den, Monica Belluci'ye tüm ateşli ve yakıcı İtalyan kadınlarının aksine, stilettonun rol çalmasına izin vermez. Belki de dünyanın en zarif kadınıdır ama ne ayakkabısının, ne de bedeninin hatları İtalyan kadınları gibi dolgun ve belirgindir. Babetleri ile Paris sokaklarını arşınlar durur. Yürür ama asla koşmaz. Babetli adımlarını ağır atar, tıpkı şarap ve yemekte olduğu gibi. Babeti, şarabı ve parfümü ile bir bütündür. Biri diğerinin önüne asla geçmez.
 
Savaş baltaları çıkınca

Gladyatör sandaletlerini giyen kadın ise savaş baltalarını çıkarmıştır. Ruhu esaret altındadır, tutsaktır. Özgürlüğünü kazanmak için savaşır. Bu savaşı kazanana kadar yanına hiçbir erkek yaklaşamaz.
Binici çizmeli kadının atı dörtnala doludizgin gider. Beyaz atlı prensi gelene kadar kendisi dahil atını hiç kimse dizginleyemez. Binici çizmeli kadın ehlileşmemiş, vahşi bir ruh halindedir. Kadın ruhunun en doğal, en yontulmamış halidir. Ruhunu usta bir heykeltıraş inceliğiyle yontacak Rodin, bir yerlerde karşısına çıkana kadar bu böyle sürüp gider.

Parmak arası terlik kadını Amerikalıdır. İlişki dahil hayatının her alanında rahatlık ön plandadır. Ruhunu yoracak maço bir Latin/Akdeniz erkeğinden çok, huzura ereceği bir kolejli arar.
Dizüstü çizme kadını Pretty Woman'daki Julia Roberts'tır. Kadınlığını herkesin gözünün içine sokar. Eğlenceyi herkesten çok sever. Tüm kadınlar arasında en cesurudur.
Çıplak ayaklı kadın ise aşık kadındır. Aşkı uğruna tüm ayakkabılarını çıkarmış ve bir daha giyilmemek üzere gardırobuna kaldırmıştır. Ayakkabılar her ne kadar kadın ruhunu ele verir gibi olsa da aslında her biri birer maskedir. Aşık olduğu erkekle birlikte olan kadın, ruhunu gölgeleyen tüm giysilerini çıkarmıştır ve kafasından ayağına kadar çırılçıplaktır.

Kağan Gökalp/Referans

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde