Eski SPK Başkanı Cansızlar: Makul şüpheyle öteki gruplara da operasyon yapacaklar
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, G-20 toplantılarının yapılacağı bir ortamda böylesi bir operasyonun uluslararası camiada hayretle karşılandığını söyledi
03.09.2015 07:29
ABONE OL
Koza İpek Holding'e ve bünyesinde barındırdığı medya şirketlerine yapılan operasyona her alandan tepkiler devam ediyor.
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, G-20 toplantılarının yapılacağı bir ortamda böylesi bir operasyonun uluslararası camiada hayretle karşılandığını söyledi.
Makul şüphe yasasıyla bu tür operasyonlara zemin hazırlandığının altını çizen Cansızlar, “Bunun böyle kalacağını ben tahmin etmiyorum. Şu dönemde daha da fazla başka alanlara da gideceklerini tahmin ediyorum. Benzer gruplara da yönelecekler.” dedi. Ülke yatırımcısına suçlu muamelesi yapmanın yanlış olduğuna vurgu yapan eski Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve MHP Milletvekili Erhan Usta, “Bu şekilde muamele yapılmamalı.” yorumunda bulundu.
Yapılanların aklıselim sahibi insanların düşünebileceği şeyler olmadığını ve kasıt arandığını belirten eski SPK Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, “Normal bir ülkede bu tür işlemler yapılmaz. Hukuka aykırı bir şey varsa, bunun incelemeleri sessiz sedasız yapılmalı. İncelemelerinizi bitirirsiniz, yargıya teslim edersiniz. Ama kalkıp da cümbür cemaat, koskoca gruplarla sansasyonel şekilde baskınlar yapmak hem yatırımcıları üzer hem dünyada itibarımızı yerle yeksan eder.” dedi.
Konunun temelinde, 2014'ün Aralık ayında çıkarılan ‘makul şüphe' yasasının yattığını belirten Prof. Dr. Doğan Cansızlar, o günden bugüne ilerleyen süreci anlattı. Şu anda da aynı yöntemin izlendiğini belirten Cansızlar, “Yine 2014 Aralık ayında aynı anda yapılan değişiklikle arama neticesinde makul şüpheler varsa eğer mal varlıklarına el koyma hususunu da getirdiler yeni düzenlemelerle. Çünkü devletin aleyhine, hükümetin aleyhine çalışmalar yapıldığı gibi, bu bazda böyle gidilirse bu mal varlıklarına el koymaya kadar gider. Nitekim de bu zemin hazırlanıyor. Ben Bank Asya zamanında da söylemiştim, bunun devamı gelir diye. Çünkü bu yasa çıktıktan sonra bu zemin oluştu. Maalesef şimdi görüyorum ki kapsamlı bir şekilde bu operasyonu yapıyorlar artık. Bunun böyle kalacağını ben tahmin etmiyorum. Şu dönemde daha da fazla başka alanlara da gideceklerini tahmin ediyorum. Benzer gruplara da yönelecekler.” dedi.
İşadamlarına yapılan bu tür operasyonların piyasaları olumsuz etkilediğini belirten SPK Başkanı Cansızlar, bu durumu ne içeride ne de dışarıdaki yatırımcılara izah etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin itibarı bu hale mi gelecekti?
Ekonomide ve sosyal hayatta yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin yurtdışındaki itibarına zarar verdiğini belirten Cansızlar, “Yurtdışına çıktığınız zaman Ortadoğu'nun parçası halinde görülen bir ülke haline geldik. Hukukun üstünlüğü yerlerde sürünüyor. Basın özgürlüğü, gazetecilerin haber verme özgürlüğü tamamen kısıtlanmış vaziyette.” dedi. Eski Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve MHP Milletvekili Erhan Usta ise, “Piyasadaki büyük, küçük olsun bir firmaya karşı yanlı, o günkü siyasi iktidarla çeşitli nedenlerle bir şekilde anlaşamamasından kaynaklanan bir nedenle operasyon yapılıyor algısının olması başlı başına yanlış.” dedi.
‘Keyfî uygulamalar Türkiye ekonomisini çökertecek'
Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı ve HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, Türkiye'nin en çok vergi ödeyen 3. sanayi kuruluşu olan İpek Grubu'na makul şüphe üzerine yapılan operasyonun ekonomik barışa yapılmış bir operasyon olduğunu söyledi.
Taş, “Keyfi müsadere uygulamaları nasıl dün Osmanlı ekonomisinin çökmesine yol açtı ise bugünkü keyfi müsadere uygulamaları da Türkiye ekonomisinin çökmesine yol açacaktır. Çünkü keyfi müsadere demek özel mülkiyet hakkını torpillemek demektir, güven, istikrar ve yatırım ortamını torpillemek demektir, bütün ekonomik faaliyetleri torpillemek demektir.” ifadelerini kullandı. Taş, makul şüphe düzenlemesinin her vatandaşın, girişimcinin, şirketin yatırım, büyüme ve heyecanını kaybetmesine yol açtığını kaydetti.
Zaman
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, G-20 toplantılarının yapılacağı bir ortamda böylesi bir operasyonun uluslararası camiada hayretle karşılandığını söyledi.
Makul şüphe yasasıyla bu tür operasyonlara zemin hazırlandığının altını çizen Cansızlar, “Bunun böyle kalacağını ben tahmin etmiyorum. Şu dönemde daha da fazla başka alanlara da gideceklerini tahmin ediyorum. Benzer gruplara da yönelecekler.” dedi. Ülke yatırımcısına suçlu muamelesi yapmanın yanlış olduğuna vurgu yapan eski Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve MHP Milletvekili Erhan Usta, “Bu şekilde muamele yapılmamalı.” yorumunda bulundu.
Yapılanların aklıselim sahibi insanların düşünebileceği şeyler olmadığını ve kasıt arandığını belirten eski SPK Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar, “Normal bir ülkede bu tür işlemler yapılmaz. Hukuka aykırı bir şey varsa, bunun incelemeleri sessiz sedasız yapılmalı. İncelemelerinizi bitirirsiniz, yargıya teslim edersiniz. Ama kalkıp da cümbür cemaat, koskoca gruplarla sansasyonel şekilde baskınlar yapmak hem yatırımcıları üzer hem dünyada itibarımızı yerle yeksan eder.” dedi.
Konunun temelinde, 2014'ün Aralık ayında çıkarılan ‘makul şüphe' yasasının yattığını belirten Prof. Dr. Doğan Cansızlar, o günden bugüne ilerleyen süreci anlattı. Şu anda da aynı yöntemin izlendiğini belirten Cansızlar, “Yine 2014 Aralık ayında aynı anda yapılan değişiklikle arama neticesinde makul şüpheler varsa eğer mal varlıklarına el koyma hususunu da getirdiler yeni düzenlemelerle. Çünkü devletin aleyhine, hükümetin aleyhine çalışmalar yapıldığı gibi, bu bazda böyle gidilirse bu mal varlıklarına el koymaya kadar gider. Nitekim de bu zemin hazırlanıyor. Ben Bank Asya zamanında da söylemiştim, bunun devamı gelir diye. Çünkü bu yasa çıktıktan sonra bu zemin oluştu. Maalesef şimdi görüyorum ki kapsamlı bir şekilde bu operasyonu yapıyorlar artık. Bunun böyle kalacağını ben tahmin etmiyorum. Şu dönemde daha da fazla başka alanlara da gideceklerini tahmin ediyorum. Benzer gruplara da yönelecekler.” dedi.
İşadamlarına yapılan bu tür operasyonların piyasaları olumsuz etkilediğini belirten SPK Başkanı Cansızlar, bu durumu ne içeride ne de dışarıdaki yatırımcılara izah etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin itibarı bu hale mi gelecekti?
Ekonomide ve sosyal hayatta yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin yurtdışındaki itibarına zarar verdiğini belirten Cansızlar, “Yurtdışına çıktığınız zaman Ortadoğu'nun parçası halinde görülen bir ülke haline geldik. Hukukun üstünlüğü yerlerde sürünüyor. Basın özgürlüğü, gazetecilerin haber verme özgürlüğü tamamen kısıtlanmış vaziyette.” dedi. Eski Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve MHP Milletvekili Erhan Usta ise, “Piyasadaki büyük, küçük olsun bir firmaya karşı yanlı, o günkü siyasi iktidarla çeşitli nedenlerle bir şekilde anlaşamamasından kaynaklanan bir nedenle operasyon yapılıyor algısının olması başlı başına yanlış.” dedi.
‘Keyfî uygulamalar Türkiye ekonomisini çökertecek'
Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı ve HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, Türkiye'nin en çok vergi ödeyen 3. sanayi kuruluşu olan İpek Grubu'na makul şüphe üzerine yapılan operasyonun ekonomik barışa yapılmış bir operasyon olduğunu söyledi.
Taş, “Keyfi müsadere uygulamaları nasıl dün Osmanlı ekonomisinin çökmesine yol açtı ise bugünkü keyfi müsadere uygulamaları da Türkiye ekonomisinin çökmesine yol açacaktır. Çünkü keyfi müsadere demek özel mülkiyet hakkını torpillemek demektir, güven, istikrar ve yatırım ortamını torpillemek demektir, bütün ekonomik faaliyetleri torpillemek demektir.” ifadelerini kullandı. Taş, makul şüphe düzenlemesinin her vatandaşın, girişimcinin, şirketin yatırım, büyüme ve heyecanını kaybetmesine yol açtığını kaydetti.
Zaman
