Erdoğan’dan TÜSİAD Başkanı’na açık tehdit
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes’i artan enflasyonun Türkiye’deki güven ortamını bozduğuna dair sözlerini bir kez daha eleştirirken doğrudan hedef aldı.
15.04.2015 07:28
ABONE OL
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes’i artan enflasyonun Türkiye’deki güven ortamını bozduğuna dair sözlerini bir kez daha eleştirirken doğrudan hedef aldı. Erdoğan, “Geçmişte Türkiye’ye ne gibi bedeller ödettiğini gayet iyi bilirim” dedi.
Başaran-Symes geçen hafta, “Artan enflasyonu, aynı dönemlere denk gelen, bozulan güven ortamının, itibarı zedelenmiş Türkiye hikayesinin bir sonucu olarak da görmek mümkün” demişti.
Bu sözleri ertesi gün eleştiren Erdoğan, “Bunlar haddini bilmiyor, çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri bu dönemde beşe katlandı. Onun şımarıklığı içinde bunları yapıyorlar” demişti.
Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabulünde o eleştiriyi yeniden dile getirirken TÜSİAD başkanını bu kez ‘kişisel olarak’ hedef aldı.
Erdoğan toplantıdaki konuşmasında, TÜSİAD başkanının yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan bir tavır içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu üslup yanlış” diyerek TÜSİAD gibi kurumun başında olanların ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerektiğini belirtti.
Erdoğan, “Enflasyon ölçülerini göremeyecek kadar kör. Ben TÜSİAD başkanının geçmişte Türkiye’ye ne gibi bedeller ödettiğini gayet iyi bilirim” ifadelerini kullandı.
Neyi kastetti?
TÜSİAD’ üçüncü kadın başkanı Başaran-Symes, Nisan 2013’e kadar uluslararası denetim şirketi Price Waterhouse Cooper’da çalışıyordu.
Başaran-Symes, Mart 2014 itibariyle Allianz Sigorta A.Ş. ve Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine atanmıştı.
Erdoğan eleştirilerini şöyle dile getirdi:
“Şimdi Türkiye’de gerek ihracat noktasında, gerek ekonomiyle ilgili konularda, en hassas olması gereken kurumların içinde TÜSİAD geliyor. Ancak TÜSİAD başkanı yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan, iş dünyasını tedirgin eden bir tavır içinde bulunuyor. En azından iş dünyasının hassasiyetlerine vakıf olması gereken TÜSİAD’ın başkanına ne oluyor? Bu üslup yanlış. Enflasyonun düştüğünü fark edecek kadar maalesef enflasyon ölçüleri göremiyor. Cari açıktaki olumlu görüşleri göremeyecek kadar maalesef gözler bu işlerde ama. Türkiye’de istikrarsızlıktan bahsetmek kadar istikrarsız.
TÜSİAD’ın mensuplarını yatırın masaya, hepsi güçlerini beşe katladılar. Bire beş katlıyorsun, hala istikrarsızlıktan bahsediyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede istikrarsızlık olursa, bunu ödeyecek olan TÜSİAD’ın başkanı değil, tüm Türkiye’dir. Ağızlarından çıkanın kulaklarının duyması gerekir.”
Cumhurbaşkanı daha sonra eleştirilerini kişiselleştirdi:
“Şunu da çok açık söyleyeyim. Ben bazı konularda çok hassasımdır. Her şeyi belki somut olarak ortaya koymam ama kendisinin düşünmesi lazım. TÜSİAD başkanının geçmişte Türkiye’ye ne tür bedeller ödettiğini gayet iyi bilen birisiyim. Değerli arkadaşlarımın inceleyip ortaya çıkması mümkündür. Hangi işle iştigal etmişse, yaptıkları ve ödettikleri bedeller ortadadır. Hangi denetim kurumunda ne gibi görevler yaptılar, oralardan ne tür bedeller ödettiler bunun üzerine iyi durulması lazım. Bundan sonra bu tür yeni bedellere biz fırsat vermeyeceğim. Sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeyen bunun hesabını verir.”
Başaran-Symes geçen hafta, “Artan enflasyonu, aynı dönemlere denk gelen, bozulan güven ortamının, itibarı zedelenmiş Türkiye hikayesinin bir sonucu olarak da görmek mümkün” demişti.
Bu sözleri ertesi gün eleştiren Erdoğan, “Bunlar haddini bilmiyor, çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri bu dönemde beşe katlandı. Onun şımarıklığı içinde bunları yapıyorlar” demişti.
Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve beraberindeki heyeti Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabulünde o eleştiriyi yeniden dile getirirken TÜSİAD başkanını bu kez ‘kişisel olarak’ hedef aldı.
Erdoğan toplantıdaki konuşmasında, TÜSİAD başkanının yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan bir tavır içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu üslup yanlış” diyerek TÜSİAD gibi kurumun başında olanların ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerektiğini belirtti.
Erdoğan, “Enflasyon ölçülerini göremeyecek kadar kör. Ben TÜSİAD başkanının geçmişte Türkiye’ye ne gibi bedeller ödettiğini gayet iyi bilirim” ifadelerini kullandı.
Neyi kastetti?
TÜSİAD’ üçüncü kadın başkanı Başaran-Symes, Nisan 2013’e kadar uluslararası denetim şirketi Price Waterhouse Cooper’da çalışıyordu.
Başaran-Symes, Mart 2014 itibariyle Allianz Sigorta A.Ş. ve Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine atanmıştı.
Erdoğan eleştirilerini şöyle dile getirdi:
“Şimdi Türkiye’de gerek ihracat noktasında, gerek ekonomiyle ilgili konularda, en hassas olması gereken kurumların içinde TÜSİAD geliyor. Ancak TÜSİAD başkanı yaptığı açıklamalarla adeta istikrar ve güveni baltalamaya çalışan, iş dünyasını tedirgin eden bir tavır içinde bulunuyor. En azından iş dünyasının hassasiyetlerine vakıf olması gereken TÜSİAD’ın başkanına ne oluyor? Bu üslup yanlış. Enflasyonun düştüğünü fark edecek kadar maalesef enflasyon ölçüleri göremiyor. Cari açıktaki olumlu görüşleri göremeyecek kadar maalesef gözler bu işlerde ama. Türkiye’de istikrarsızlıktan bahsetmek kadar istikrarsız.
TÜSİAD’ın mensuplarını yatırın masaya, hepsi güçlerini beşe katladılar. Bire beş katlıyorsun, hala istikrarsızlıktan bahsediyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkede istikrarsızlık olursa, bunu ödeyecek olan TÜSİAD’ın başkanı değil, tüm Türkiye’dir. Ağızlarından çıkanın kulaklarının duyması gerekir.”
Cumhurbaşkanı daha sonra eleştirilerini kişiselleştirdi:
“Şunu da çok açık söyleyeyim. Ben bazı konularda çok hassasımdır. Her şeyi belki somut olarak ortaya koymam ama kendisinin düşünmesi lazım. TÜSİAD başkanının geçmişte Türkiye’ye ne tür bedeller ödettiğini gayet iyi bilen birisiyim. Değerli arkadaşlarımın inceleyip ortaya çıkması mümkündür. Hangi işle iştigal etmişse, yaptıkları ve ödettikleri bedeller ortadadır. Hangi denetim kurumunda ne gibi görevler yaptılar, oralardan ne tür bedeller ödettiler bunun üzerine iyi durulması lazım. Bundan sonra bu tür yeni bedellere biz fırsat vermeyeceğim. Sorumluluğunun bilinciyle hareket etmeyen bunun hesabını verir.”
