Erdoğan'dan Deniz Çakır, Yılmaz Özdil ve Rutkay Aziz'e tepki: Bunun adı faşizm

Erdoğan'dan Deniz Çakır, Yılmaz Özdil ve Rutkay Aziz'e tepki: Bunun adı faşizm

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Yılmaz Özdil ile oyuncular Deniz Çakır ve Rutkaz Aziz'e yönelik olarak 'faşizm' suçlamasında bulundu. Erdoğan, "Ne derseniz deyin, bu ülkede insanların yaşam biçimiyle uğraşan CHP zihniyetidir" ifadesini kullandı.

Erdoğan'dan Deniz Çakır, Yılmaz Özdil ve Rutkay Aziz'e tepki: Bunun adı faşizm
16px
24px
08.01.2019 12:49
ABONE OLgoogle
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuşuyor.  

Deniz Çakır'ın gittiği bir mekanda başörtülü kadınları sözle taciz ettiği iddiasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da tepki gösterdi.

Erdoğan, Çakır'ın yalanladığı iddiaya ilişkin olarak "Adı da sanatçıymış, peh. Bu ülkenin başörtülü hanımlarına 'Suudi Arabistan'a gidin' demek, faşistliğin dik alasıdır. Bu CHP zihniyetidir" ifadesini kullandı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi için "Tayyip Erdoğan bir tane bira içmiş olsaydı bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu" diyen gazeteci Yılmaz Özdil ve "Cumhurbaşkanı bir Mozart bir Beethoven dinlesin. Belki iyi gelir" ifadesini kullanan sanatçı Rutkaz Aziz'i de eleştirdi. Erdoğan, "Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanı'nı bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır" diye konuştu.

'HER YERDE OLDUĞU GİBİ MECLİS'TE DE SAFLAR NETLEŞTİ'

Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

— 31 Mart seçimleri öncesinde TBMM'yi yine yoğun bir gündem bekliyor. Kanunların çıkarılması konusunda sizlere çok önemli görevler düşüyor. Meclisimizin itibarı da yaptığı işlere bağlı. Milletimizin beklentilerine cevap verecek bir Meclis, milli iradenin temsilciliği unvanını hakkedebilir.

— Her yerde olduğu gibi Meclis'te de saflar netleşmiştir. Ana muhalefet partisi ve onunla aynı yol yürüyen bölücü örgütün güdümündeki parti ve benzeri yapılar vardır. Biz ülkemizde yerli, milli siyasetin karşılığının yüzde 100 olduğuna inanıyoruz. Oy alamadığımız seçmenleri, kendilerine ulaşamadığımız vatandaşlarımız için 31 Mart sürecinde, kimin hangi partiye oy verdiğine bakmaksızın, kendimizi ifade etmeliyiz. Şu ana kadar açıklamadığımız sadece 6 adayımız kaldı. Büyükşehirlerin bir kısmını bizzat biz açıklayacağız. Bugün MKYK'da arkadaşlarımıza görev dağılımlarını anlatacağız, yarından itibaren arkadaşlarımız da illerinde bu çalışmaları yürütecek ve adaylarımızın tanıtımını yapacak.

'KİMSE BU BAĞLARI ZAYIFLATMASIN'

— Cumhur İttifakı çatısı altında yapacağımız işbirliğinin hayırlı neticeler almasını temenni ediyorum. Tarihimizde ilk defa gizli kapaklı değil, şeffaf bir ittifak yapılmış oluyor. Yapmış olduğumuz bu ittifak konusunda her şeyden önce tüm teşkilat mensuplarımızın MKYK'mızın, MYK'nın aldığı kararlara ve istişareler neticesinde verdiğimiz kararlara saygı duyulmasını rica ediyorum. Herhalde bizler bu yürüyüş esnasında kaybetmeyi değil, kazanmaya karar vermiş bir davayız. Aramızdaki bu bağları kimse zayıflatma yoluna gitmesin. Burada ben yok, biz var. Aday tanıtım toplantılarında destekleyeceğimiz MHP adaylarına da kendi adaylarımızla birlikte sahnede yer veriyoruz.

'CHP MARJİNAL ÖRGÜT GİBİ DAVRANIYOR'

— Cumhur İttifakı 31 Mart akşamı inşallah zaferle bu yoldan çıkacaktır. İllet ittifakına karşı zaferimizi ilan edeceğiz. İktidarıyla yereliyle omuz omuza bir yürüyüş… Bugün Türk siyasetinin en önemli sorunu ana muhalefettir. Daha doğrusu iktidara talip bir siyasi organizasyon gibi değil de marjinal bir örgüt gibi davranıyor olmasıdır. Yerli ve milli duruş sahibi CHP'lileri tenzih ediyorum, CHP'lilerin tarihimizle, kültürümüzle ilgisi olmayan bir zihniyetin eline geçmiştir. CHP adına konuşan, ahkam kesen bir takım isimlere baktığımızda kimi zaman öfkeleniyor, üzülüyoruz.

— Sıkıntının ana kaynağı bu partinin başındaki zattır. Bu zat, sorsanız demokratlığı kimseye bırakmaz. Ama kendisi genel başkanlık koltuğunda 9 yılda 9 seçim kaybetmesine rağmen yerinden kımıldamaz. Koltuğunu riske atmamak için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmaya da cesaret edemedi. Bu süreçte dikkatimizi çeken başka husus da CHP'nin başındaki zatın ve diğerlerinin Bizans aşkı oldu. Öve öve bitiremediği Gezi olaylarında, duvarlara zulüm 1453'te başladı sloganı yazılmıştı. Geçtiğimiz hafta CHP'li Edirne Belediye Başkanı'nın astığı afişler konuşuldu. Bizans ismiyle hazırlanan afişler CHP'nin Bizans tezahüründen başka bir şey değildir. Bunların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının yaptırdığı heykel de aynı hastalıklı zihnin eseridir. Biz yurtta sulhu sloganla değil, demokrasimizi ve ekonomimizi güçlendirerek sağlayabileceğimizi biliyoruz.

'MİLYONLARCA İNSAN SANDALLA KARŞIYA GEÇECEKTİ'

— Uzunca bir süredir Türkiye'de ülkenin hayrına yapılan hangi iş varsa CHP hepsinin karşısında yer almıştır. Tüm hizmetleri engellemek için var gücüyle çalışmıştır. Demiryolu hamlesini Gazi'nin ölümüyle durduran yine CHP olmuştur. Boğaz'daki 3 köprünün inşasına, Marmaray ve Avrasya Tüneli'ne yine bunlar en büyük muhalefeti yaptı. CHP kafasına kalsak onlarca milyon insan sandalla karşıdan karşıya geçecekti.

'BU FAŞİST CHP ZİHNİYETİNE AİT'

— Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanını bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. En son 2-3 gün önce bir konserden çıkan başı açık başörtülü kızlarımıza bu şekilde sataşıp, Suudi Arabistan'a gidin, burada ne işiniz var diyenleri düşünün. Adı da sanatçıymış. Dert başka… Ne derseniz deyin, bu ülkede insanların yaşam biçimiyle uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti tam aksine yaşam çeşitlerini garanti altına alan bir zihniyettir. Bu milleti bidon kafalı, makarnacı, kömürcü diyerek aşağılayanların faşistliği lime lime üzerlerinden dökülmektedir. Türkiye sadece bu faşistler insanları içki içenler içmeyenler, sakallılar sakalsızlar diye ayırır. Yaşam tarzı dayatması sadece bu faşist CHP zihniyetine aittir. Asırlardır, farklılığı içinde yaşatan Anadolu insanı bu durumu zenginlik kaynağı olarak görür. Bu CHP zihniyeti hak ettiği dersi bir kez daha alacaktır.

— Her yeni gösterge, gelişme finansal saldırıların etkisinin ortadan kalkmaya başladığını gösteriyor. Bir taraftan tüm göstergelerde pozitif gelişmeler sağlanırken, her güzel gelişmeyi müjde olarak yansıtacağız. Bir dizi müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. Düzenli sosyal yardım alan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın aylık 150 kw/saat elektrik tüketimini devlet olarak biz üstleniyoruz. Bu kapsamda 2,5 milyon üzeri hanede 80 liralık elektrik faturasını devlet karşıyalayacak.

— Bunu kabullenmemiz mümkün değil, isterse Kürtlerin içinden çıkmış olsun, eğer teröristse haklarından geliriz. Bolton ciddi bir yanlış yaptı

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde