Erdoğan'dan ABD'ye sert mesaj: Size muhtaç değiliz

"BAĞIMSIZLIĞIMIZA LEKE SÜRDÜRMEME KARARLILIĞIMIZ RAHATSIZ EDİYOR"

Ülkemiz bir süredir tarihinin en kritik sürecini yaşamaktadır. Türkiye içerden ve dışardan kuşatılmaya çalışılıyor. Bizim alan el değil de veren el durumuna gelmemiz birilerinin kabusudur. Türkiye'nin bağımsızlığına leke sürdürmeme kararlılığı birilerini rahatsız ediyor.

SIRBİSTAN YAKINLAŞMAMIZ ALT ÜST ETTİ

AB Sırbistan'ı arka kapısı olarak gördüğü için Türkiye buralara uzandı. Olmaz öyle şey diyorlar. Tedbir geliştirme anlayışındalar. Bizi Sırbistan'da Cumhurbaşkanının kabinesiyle karşılaması, Noyi Pazar'a birlikte gidişimiz birilerini tabii ki alt üst etti. Konforlarını bozdu. Türkiye kendine geldikçe, gücünün farkına vardıkça, baskılara eyvallah etmedikçe birileri emin olun ne yapacaklarını şaşırıyor.

BU YÜKSELİŞİ ENGELLEMEK İÇİN ÇOK YÖNLÜ PLAN DEVREDE

Çünkü emin olun güçlü Türkiye gemek mazlumlara sahip çıkmak demektir. Hepsinden önemlisi böyle bir Türkiye diğer ülkelere emsal ve umut olan bir ülke demektir. Bu yükselişimizi engellemek için çok yönlü, çok aktörlü kirli bir plan uyguluyorlar. Bu planın içinde ekonomik tetikçilik var. Millet iradesini tank ve topla esir almak var. Mezhep ve etnik temelli kışkırtmalar var. Terör örgütlerine sahip çıkma var.

BURASI KABİLE DEVLETİ DEĞİL! SİZE MUHTAÇ DEĞİLİZ

İşte Amerika ile olan vize gerilimi bunun en somut göstergesidir. Bu olayı ortaya çıkaran bir büyükelçidir. ABD'nin asırlık ilişkilerimizi buna feda etmesi ise kabul edilemez. Biz bir kabile devleti değiliz. Ve talimatı verdim Onların metni netyse aynısını yaptık ve uyguladık. Biz size muhtaç değiliz ya! Bunlar bizi görmez zannediyor. Öyle alışmışlar çünkü.

Bizi durdurmak için bir plan uyguluyorlar. Bu planın içinde ekonomik tetikçilik var. Terör örgütlerine destek var. Diplomatik teamüllerin ayaklar altına alınması var.

Vize gerginliği bunun en güzel ifadesidir. Bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika'nın Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Biz size muhtaç değiliz. Biz sizden paramızla silah istediğimiz zaman Kongre diyorsun. Ama terör örgütlerine bedava silah veriyorsun, niye Türkiye'yi güneyden kuşatalım diye. Suriye'ye 3 bin 500 TIR silah girdi. Başkan Trump'a sordum bunu. Seri numaralarını alıyoruz, geri alacağız diyorlar. Aynı şeyleri Bush döneminde de yaşadık. Bunlar bizi görmez, sağır zannediyorlar herhalde. 

Güney sınırımız boyunca oluşturulan terör koridorunun DEAŞ ile mücadele için olduğunu kim iddia edebilir. Amaç Türkiye'yi kuşatmaktır.

Sig Sauer diye bir silah bizim polis teşkilatımız kullanmamalı. Artık kendi ülkemizin silahlarını kullanmak suretiyle adım atacağız. Biz kendi ürettiklerimizle kendi ülkemizde üretilenlerle bunu yapalım.

"Kavgaya girdiğinizde atılan yumruğun sayısı sayılmaz"

Vize krizinin kaybı 50 milyar dolar diyorlar. Bu hesabı neye göre yapıyorlar. ABD ile ticaret hacmimiz zaten 15-16 milyar dolar, bu da ağırlıklı olarak onlardan aldığımız savunma sanayi ürünleri. Kavgaya girdiğiniz zaman atılan yumruğun sayısı sayılmaz.

Yarım asırdan bu yana söz verildiği halde üye yapılmayan ama buna rağmen AB üyeliği hedefinden vazgeçmeyen başka ülke var mı? 

DEAŞ ile en büyük mücadeleyi yürüten, ama DEAŞ'a destek vermekle suçlanan başka ülke var mı?

Koskoca ABD'yi Ankara'daki büyükelçi yönetiyorsa yazıklar olsun. Emin olun çifte standartlar karşısında bizim gösterdiğimiz sabrı başka bir devlet gösteremez.

Başkentlerinin meydanlarını terör örgütlerine tahsis edenler bize hukuk dersi veremez. Bakanlarımızı kendi konsolosluklarımıza almayanlar bize diplomasi anlatamaz.

ABD'nin İstanbul'daki misyonunda yerel personel olarak çalışan diplomatik dokunulmazlığı olmayan şahısla ilgili işlemler yasaldır.

Merkez valiliği benim gözümde valilik değildir. Çünkü valilik hizmet makamıdır. Bulunduğunuz bölgelerde yoksulun ihtiyaçlarını karşılamak zorundasınız. Eğer yapmıyorsanız, size ben hakkımı helal etmem. Çünkü sizi oraya vatandaşa hizmet edin diye atadık.

Son zamanlarda asayişte bir gevşeme mi, işin ucunu kaçırmak mı? Bekçilik sistemini getirdik. Uyuşturucu ile mücadele çok önemli. Emniyet teşkilatını yöneten sizsiniz. Bazı yerlerde emniyet müdürleri ve valiler arasında sıkıntılar var. Burada kimin doğru, kimin eğri olduğunu en iyi vatandaşımız bilir. Vatandaşımızın görüşü de nihayetinde bize ulaşır.