‘Emre için psikolojik destek şart’

Emre Belözoğlu, hem oynadığı futbolla hem de hırçınlığıyla dikkat çekiyor. F.Bahçe hangi takımla oynarsa oynasın Emre o gün mutlaka sahada bir futbolcuyla ya tekmeleşir ya da söz dalaşına girer ancak son günlerde Emre kendi takım arkadaş-larıyla da kavga etmeye başladı. Aşırı gergin. Bu da göz-lerden hiç kaçmıyor.

Hırva-tistan’la oynanan maçta Volkan’ı sakinleştiren daha sonra tribündeki seyircilere küfreden Belözoğlu, yine bu maçta takım arkadaşı Gökhan Gönül ile tartışmıştı. Aynı Emre bu kez F.Bahçe’nin Eskişehirspor’la oynadığı maçta sahada atıştığı birkaç futbolcunun yanı sıra yine dönüp dolaşıp Gökhan Gönül’e patladı. Gökhan, Emre’ye “Abi ne yaptım?” diye sorsa da Emre, Gökhan’ın üzerine yürümeye kalkıştı. Araya Bilica ile Bekir girdi, girmeseler hoş olmayan görüntüler ortaya çıkacaktı. Bu durum önce teknik direktör Aykut Kocaman’ı sonra da tribünleri hayli rahatsız etti.

Gerginliğinin nedeni ne?

Emre iyi çocuk, hoş çocuk, oynadığı futbola hiç sözüm yok, saha dışında hele hele evinde deyim yerindeyse kuzu gibi. Peki bu gerginliğinin nedeni ne? Oynadığı başarılı futbolunu yaptığı hırçınlıklarla nasıl oluyor da eksi hale dönüştürüyor, sık sık rakiplerle kavga etmesinin altında neler yatıyor? Bunları bilinçli mi, bilinçsizce mi yapıyor. İşte bu soruların yanıtını almak için hepimizin yakından tanıdığı bir isim psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Özcan Köknel’i aradım. Hocam, sporun içinden birisidir, bizim kadar yakındır. Emre’nin durumunu sordum başladı hemen konuşmaya:

“Emre’nin agresifliği bu kişinin kişiliğinden kaynaklanmış olabilir. Benim tanıdığım Emre aşırı tepki veren biraz çabuk tepkisel olan eski bir profesyonel olduğu halde milli takımda bile duygularını, öfkesini rahatça kontrol edemeyen duruma sahip. Basından izlediğim kadarıyla sanıyorum yalnız Emre’de değil F.Bahçe Kulübü’nün içinde de huzursuzluklar var. Aşırı duyarlı aşırı duygusal olan insanlar tedirginlik yaratan bir ortam içindeyse biraz aşırı biraz gereksiz şiddette bulunabilir. Bu ve buna benzer futbolcuların psikolojik destek alması lazım. Biz buna ‘ruhsal destek’ diyoruz. İnsanların toplu olarak yaşadığı her yerde insanlar arası sağlıklı iletişim kurmak için kulüplerde bir danışmana ve psikoloğa gerek vardır. Motivasyon çok önemlidir. Bu durum çalıştırıcının dışında bir uzman tarafından verilebilir. Teknik direktörler zaman gelir, yeterli olamayabilirler. Birçok kez Fatih Terim döneminde ulusal takım kampına giderek futbolculara ders vermiştim, bu dersler futbolcular için önemlidir, onları rahatlatır. Kulüplerimiz için böyle bir uygulama olsun istedik ancak yanaşmadılar. En büyük stres bir olayı yaşamak değil bir olayın belirsizliğidir. F.Bahçeliler tarafından sevilen, sayılan, benimsenen F.Bahçe’ye çok şey kazandıran bir simgenin şu anda bulunduğu durum pek parlak değildir. Kişide bu durum ne kadar sürer? 3 ay mı 5 ay mı ya da ceza mı alır, hep kafalarda soru işaretleri oluşur. Tıp dilinde böyle bir bekleyişe ‘tedirgin bekleyiş’ adını veririz. Bir insanın kendisini değiştirme şansı yoksa kaygı, öfke yaratır. Bu da şiddetin artmasına neden olur. Emre umarım düzelir.”

Hilmi Türkay/Cumhuriyet