EPDK, organize sanayi bölgelerini peşkeş çekti

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Başkanı Nurettin Özdebir, EPDK’nın organize sanayi bölgelerini, “doğalgaz dağıtım ihalelerinde fiyatın yüksek çıkması için peşkeş çektiğini” söyledi. Elektrik için hazırlanılırken doğalgaz dağıtım özelleştirmelerinin yapıldığını söyleyen Özdebir, “İmtiyaz sözleşmesi biten bölgelerde OSB’ler ayrılmalı” dedi.

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu Yönetim Kurulu Başkanı ve ASO (Ankara Sanayi Odası) Başkanı Nurettin Özdebir, EPDK’nın Organize Sanayi Bölgelerini, “doğalgaz dağıtım ihalelerinde fiyatın yüksek çıkması için peşkeş çektiğini” söyledi. OSB’ler olarak elektrik için hazırlanırken birden bire doğalgaz dağıtım özelleştirmelerinin yapıldığını ve bölgelerin değerinin daha yüksek çıkması için OSB’lerin peşkeş çekildiğini savunan Özdebir, “OSB’ler özelleştirme bölgelerinin değerinin artırılmasında son derece kaymaklı kadayıftı” diye konuştu. Nurettin Özdebir, imtiyaz sözleşmesi biten bölgelerde OSB’lerin ayrılması gerektiğini ifade etti.

OSB Enerji Zirvesi nedeniyle bulunduğu KKTC’nin Girne şehrinde bir grup gazeteci ile sohbet eden Özdebir, elektrik piyasasında OSB’lerin lisanslandırılarak, hukuki bir aktör haline getirildiğini ve EPDK’nın tayin ettiği kural ve dağıtım bedelleriyle elektriği üyelere satabildiklerini hatırlattı. OSB’lerin elektrik dağıtımında olduğu gibi doğalgaz dağıtımında da lisans almak istediklerini belirten Özdebir, şöyle konuştu:

Gazprom fiyatı yükseltecek

“Biz elektrik için hazırlanırken birden bire doğalgaz dağıtım özelleştirmeleri yapıldı. Maalesef belki de dağıtım bölgelerinin değerinin daha yüksek çıkması için OSB’ler peşkeş çekildi. Eski EPDK Başkanı Yusuf Günay’ın bu işte OSB’lere karşı ciddi bir borcu olduğuna inanıyorum ben. Birçok yerde OSB, o ilin tamamından daha fazla doğalgaz kullanıyor. Bunlar özelleştirme bölgelerinin değerinin artırılmasında kaymaklı kadayıftı. O yerin değerinin yüksek çıkması için OSB’ler özelleştirme kapsamında satıldılar. Ankara’dan örnek vereyim. Yapracık’ta ve Sincan’da iki doğalgaz boru hattı döşendi ve parasını biz ödedik. Ondan sonra BOTAŞ’a devrettik, kendi içimizde tesisin yüzde yüzünü biz işletiyoruz. Bütün bunların hepsi özelleştirme kapsamında Ankara’yı alan şirkete verilecek, bu bir haksızlık.”

Kendi yaptıkları borudan doğalgaz iletmek için de “iletim bedeli” ödediklerini anlatan Özdebir, “Dağıtım bedeli olarak ödediğimiz rakam 1. OSB’de 50 bin dolar civarında. Yani bizim yaptığımız borudan bize doğalgaz veriyorlar. Sınırda da bir sayaç var. Gelip o sayaca bakmıyorlar bile, telefonla bizi arayarak ’ya bizim sayacı bir okur musunuz’ diyorlar. Bunun karşılığında da 50 bin dolar alıyorlar. Yani her ay yapmadıkları bir hizmet için para ödüyoruz kendilerine” diye konuştu.

Enerji maliyetleri artabilir

Nurettin Özdebir, imtiyaz sözleşmesi biten bölgelerde OSB’lerin ayrılması gerektiğini vurguladı. Elektrikte olduğu gibi doğalgaz piyasasında da bir aktör olmak istediklerini vurgulayan Özdebir, ithalattan da pay almak istediklerini, fakat Batı Hattı’ndan ithalatı şu an için düşünmediklerini söyledi. Batı Hattı’ndan yaklaşık 6 milyar metreküplük kontratın lisans devrinin yapılacağını hatırlatan Özdebir, BOTAŞ’ın birçok yerden doğalgaz aldığını ve bir paçal fiyat oluşturarak bu gazı sattığını, böylece gazın ucuza mal edildiğini kaydetti. Özdebir, “Bizim gözümüz kesmedi. Gaz ithal ettiğimiz Rus Gazprom şirketi, aynı anda Türkiye’deki dağıtım sistemine de girmek istiyor. Bu nedenle gaz satacağı şirketlerin belli bir hissesinin de kendisine tahsis edilmesini istiyor. Biz böyle bir işe giremeyiz” diye konuştu. “Gaz ithalatında gazprom fiyatı yükseltiyor. 500 dolarlar civarında olacağı söyleniyor” diyen Özdebir, Gazprom’un fiyatlarını yükselteceği söylentileri olduğunu belirterek, trend böyle devam ederse Türkiye’nin enerji maliyetlerinin ciddi olarak artabileceğine de dikkati çekti.

Erdemir’in satışı yanlıştı, şimdi sacları bile dışardan alıyoruz

TÜRKİYE’NİN enerjiden sonra en büyük ithalat kaleminin ara malı ithalatı olduğuna dikkati çeken Özdebir, bugün Türkiye’nin en önemli ihraç kalemlerinin otomotiv ve beyaz eşya olduğunu, fakat bunlarda kullanılan sacların bile yurt dışından geldiğini söyledi. Ereğli Demir-Çelik’in Oyak’a verilmesini yanlış olarak değerlendiren Özdebir, daha özel sektör denilebilecek kurumların burayı alması gerektiğini savundu. Demir-Çelik üretiminin özellikli bir iş olduğunu söyleyen Özdebir, “Bu işin içinden gelen birinin ben burayı almasını isterdim” dedi. Özelleştirme sonucu Koç Holding tarafından alınan TÜPRAŞ’ta ise ucuz üretimlerin bırakıldığını anlatan Özdebir, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye burada sentetik kauçuk ve karbon siyahı üretiyordu. Burası özelleştirilince karlı alan akaryakıt üretimi olduğu için bu tesislerin hepsini Koç kapattı. Bunların hepsini şimdi dışarıdan alıyoruz. Ve dışarıdakiler de daha önce bize 100 liraya satarlarken şimdi 200 liraya satıyorlar. Daha önce bir yerli rakip olduğu için istedikleri fiyatı dikte edemiyordu dünya üreticileri, şimdi istedikleri fiyattan satabiliyorlar.” Özdebir, “Özelleştirme sürecinde devletin, ‘ben sana bunu sattım kurtuldum’ yaklaşımıyla değil, şunları da şu kadar süre yapacaksın, diyerek belki üretim şartı getireceksin” diye konuştu.

Gülümhan Gülten/Vatan