Dünya sanayide 4.0'a geçti, Türkiye dışında kalamaz

Dünya sanayide 4.0'a geçti, Türkiye dışında kalamaz

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Seçimler ülkemizde daha parlak bir gelecek inşasına başlangıç olmalı" diyerek sanayide çok önemli uyarılardu bulundu....

Dünya sanayide 4.0'a geçti, Türkiye dışında kalamaz
16px
24px
04.05.2015 11:22
ABONE OLgoogle
Seçimlere 1 ay kala Başbakan Davutoğlu ve ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu TOBB’da karşı karşıya geldi                                

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın katılımıyla gerçekleşti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Seçimler ülkemizde daha parlak bir gelecek inşasına başlangıç olmalı. Ülkemizin yıldızını yeniden parlatmalı, reel sektörümüze yeniden heyecan vermeliyiz. Türkiye’nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı var” dedi. 

Hisarcıklıoğlu, seçimden sonra kurulacak yeni hükümetten ve parlamentodan beklentilerini açıkladı. 

Sanayimizde yapısal dönüşüm ihtiyaç olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Zira ürettiklerimiz çoğunlukla orta teknolojili ürünlerden oluşuyor. İleri teknoloji içeren ürünlerin payıysa bir türlü artmıyor.

Şimdi Almanya başta olmak üzere dünya, “sanayi 4.0”a geçişi, yani 4. nesil sanayiyi konuşuyor. Yeni bir dönemin ayak sesleri duyuluyor. Makineler arası iletişim ve karar alma dönemi başlıyor. 

Bu yeni dönemde daha az insan müdahalesi, daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma, daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçleri gelecek. 

Dördüncü Sanayi devrimi; parçalar, makineler ve insanlar arasındaki bağlantıyı artıracak, üretim sistemlerini hızlandıracak. Verimliliği yükseltecek. Gelir düzeyini, istihdamı ve yatırımları hızla artıracak. 

Öyle ki, bu sürece geçmeyi başaran ülkeler, her yıl, diğer ülkelere, 5 yıl fark atar hale gelecek. Türkiye’nin bu büyük değişimin dışında kalmaması gerekiyor. 
Kişi başına 10 bin dolar gelirden 25 bin dolar gelire sıçramanın yolu da buradan geçiyor. Bu çerçevede “inovasyon’un önemi” konusunda hem fikiriz. Artık “nasıl inovasyon yapacağımıza” odaklanmamız lazım.

Devletimizle birlikte, biyoteknoloji başta olmak üzere Türkiye’nin güçlü olabileceği alanları belirleyip, bir strateji çerçevesinde, el birliği ile çalışırsak, orta gelir tuzağını da aşarız. 

Ülkemizdeki kısıtlı kaynakların, daha az katma değerli alanlar yerine, sanayi yatırımına yönelmesini sağlamalıyız. 

Yüksek katma değerli sanayi faaliyetleri özel programlarla desteklenmeli. Sanayicimizin ihracat taşımalarına navlun ve akaryakıt desteği sağlanmalı. OSB’lerin demiryolu bağlantıları artırılmalı.

Döviz kurlarındaki aşırı oynaklık, şirketlerimizin yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkiliyor. Buna karşı mutlaka önlemler geliştirilmeli.

Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya yaptığımız ihracatta, ulaşım hatlarında sıkıntılar yaşıyoruz.

Bu pazarlara ulaşabilmemiz ve bu piyasalardaki hâkimiyetimizi koruyabilmemiz için ulaşım yollarının açık tutulmasına ve alternatif güzergâhların açılmasına ihtiyaç var. 
Bankalar her fırsatını bulduklarında, üzerimize maliyet yüklüyorlar. Eskiden sadece kredi faizleri ile oynarlardı. Şimdi bir de işlem ücreti belası çıktı.

Kamu otoritesi ne kadar sınırlandırmaya çalışsa da bir yolunu buluyorlar. Bankalar! Unutmayın! KOBİ’ler varsa, siz varsınız! Artık bu vicdansızlığı, bu “hep bana”, “hep bana” anlayışını bırakın. 

Bu noktada çuvaldızı biraz da kendimize batıralım. KOBİ’lere de buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kısa vadeli günlük rutine sıkışıp kalınca insanlar gibi, şirketler de büyük resmi kaçırıyor. 

Yeni dönemin risklerini yönetip, fırsatlarını değerlendirebilmek için, KOBİ’lerimizin ölçeklerini, sürekli büyütmeleri gerekiyor. Bunun için tek yol birleşmek ve ortaklık kültürünü öğrenmektir. Yoksa çok şey kaybedeceğiz" dedi.

SEÇİMLER MİLAT

2015 seçimleri Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için milat olması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Haziran’dan sonra önümüzde seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz. 

Bu dönem sert tartışmaların geride kaldığı, güçlü reformların dönemi olmalı. Daha özgür ve daha zengin Türkiye için adımlarımızı hızlandırmalıyız.  

Öte yandan Yeni Meclisimiz AB üyelik sürecini canlandırmaya da odaklanmalı. AB üyeliği için gerekli olan iktisadi, siyasi ve sosyal kriterleri yakalamak, hepimizin ortak amacı olmalı. 

İhtiyaç duyulan reformlar, tüm partilerinin katılımı ve uzlaşmasıyla süratle tamamlanmalı. 
AB üyesi bazı ülke liderlerinin vizyonsuz, haksız, kabul edilemez tavırlarına rağmen, kendimiz için bunu başarmalıyız. Zira Türk halkı AB standartlarında yaşamaya layıktır. Biz buna inanıyoruz. Bunu da başaracağız.

Her şeyin temelinde, özgürlük var, demokrasi var. O yüzden demokrasiye sahip çıkacağız. Güçlendireceğiz" diye konuştu.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde