Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye kriz uyarısı

Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye kriz uyarısı

Dünya Bankası "Türkiye'de siyasi belirsizliklerin devam etmesi sebebiyle 2015 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetin hız kaybetmesi bekleniyor" dedi

Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye kriz uyarısı
16px
24px
13.10.2015 12:46
ABONE OLgoogle
Dünya Bankası, bugün açıkladığı TÜrkiye notunda “Carİ açık halen yüksek sevİyelerde, mevcut dış ortam göz önüne alındığında reformlar yapılmadığı sürece cari açık/GSYH’nin yüzde 5.5′İn altina inmesi olası görünmüyor” dedi ve siyasi belirsizliklerin düzelmemesi halinde 2015 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetin hız kaybetmesi beklendiğini açıkladı.

Dünya Bankası’nın bugün Ankara’da açıklanan Türkiye Düzenli Ekonomik Notu’na (Ekim) göre 2015 yılının ikinci çeyreğinde, yatırımlar sürpriz bir artış göstererek büyümeyi destekledi. Haziran ayındaki genel seçimler öncesindeki belirsizliklere rağmen, yılın ikinci çeyreğinde mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) büyümenin çeyrek bazında yüzde 1,3 olarak gerçekleştiğinin belirtildiği çalışmada, “Beklendiği gibi özel sektör ve kamu tüketimleri ivme kaybetmeye devam etti.

Altın ihracatı ve ithalattaki düşüş sebebiyle ilk çeyrekte büyümeye olumlu katkıda bulunan net ihracat, ikinci çeyrekte zayıf gerçekleşen ihracat talebi sebebiyle büyümeye negative katkı yaptı. Stokların eritilmesi de büyümenin hızlandırılmasına yardımcı olamadı. Öte yandan, özel yatırımlar beklenmeyen bir şekilde yükseldi ve ikinci çeyrekteki büyümenin ana sürükleyicisi oldu. Bu durum, özel sektörün Haziran seçimleri sonrasında belirsizliklerin ortadan kalkacağı öngörüsü ile daha önce ertelenen yatırımları gerçekleştirdiğini göstermektedir” denildi.

EKONOMİK FAALİYETLER HIZ KAYBEDEBİLİR

Dünya Bankası’nın Ekonomik Notu’nda şu ayrıntılara yer verildi:  “Siyasi belirsizliklerin devam etmesi sebebiyle, 2015 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetin hız kaybetmesi bekleniyor. Tüketici güveni Ocak 2009’dan bu yana en düşük seviyeye indi ve reel sektör güven endeksi Ağustos ve Eylül aylarında kayda değer ölçüde düştü. Öte yandan, kredi artış hızı Eylül ortası itibariyle Merkez Bankası’nın yüzde 15’lik referans oranının altına indi. Kurda yeniden başlayan değer kaybının ve tek basamaklı rakamların yüksek seviyelerinde seyreden enflasyonun hanehalklarının satın alma gücünün azaltması, olasıdır. Dolayısıyla, yılın geri kalan bölümünde özel tüketimlerin hız kaybetmesini bekliyoruz. Ayrıca, devam eden siyasi belirsizlikler ve Türkiye’nin güneydoğusundaki gerginliklerin özel sektörün yılın ikinci çeyreğinde gözlenen yatırım harcamalarını sürdürmesini güçleştirmektedir. İşletmelerin ikinci çeyrekteki yatırım harcamalarını kısmaları ve yeniden istikrarlı bir siyasi denge yakalanıncaya kadar yatırım kararlarını ertelemeleri olasıdır. Dış ticarete baktığımızda, AB’de yeni başlayan toparlanmanın ihracatı desteklemesi beklenmesine rağmen, MENA bölgesinde ve Rusya’da yaşanan ekonomik güçlüklerin 2015 yılında ihracat artışını sınırlaması olasıdır. Düşen petrol fiyatlarının yılın geri kalan bölümünde cari açığı 5 milyar dolar daha azaltmasıile birlikte dış dengedeki düzeltme devam edecektir.

Yılın ikinci yarısında beklenen yavaşlamaya rağmen, 2015 yılı için büyüme tahminimizi yukarı yönlü revize ederek yüzde 3,2’ye çıkarıyoruz. İkinci çeyrekte beklenenden daha hızlı gerçekleşen büyüme sebebiyle, Temmuz ayında yayınlanan son Türkiye Düzenli Ekonomik Notundaki yüzde 3,0’lık 2015 büyüme tahminimizi yukarı yönlü revize ediyoruz. Bu kararımızda yılın ikinci yarısında büyümenin önemli ölçüde yavaşlaması beklentisi de dikkate alınıyor. Altın ve enerji etkisinden arındırılmış cari dengedeki kötüleşme göz önüne alındığında, düşen petrol fiyatlarının olumlu etkisi çok sınırlı kalacaktır. Öte yandan, zayıflayan lira sebebiyle nominal GSYH daralmakta ve oranın paydasını düşürmektedir. Bu gelişmeler ışığında, 2015 yılı için daha önce GSYH’nin yüzde 4,6’sı olarak açıkladığımız cari açık tahminimizi yüzde 5,5 olarak düzeltiyoruz.

REFORMLAR YAPILMADIĞI SÜRECE CARİ AÇIK’TA DÜŞÜŞ BEKLENMEMEKTE

Orta vadede daha hızlı ve sürdürülebilir büyüme performansı için, siyasi istikrar ve yapısal reformlarda ilerleme kaydedilmeye devam edilmesi kilit öneme sahip olacaktır. Zayıf düzeyde gerçekleşen yatırımlar ile birlikte, küresel büyümedeki zayıflıklar ve komşu ülkelerdeki jeopolitik gerginlikler 2012 yılından bu yana büyüme hızını önemli ölçüde düşürmüştür, ancak dış kırılganlıklarda sadece sınırlı düzeyde iyileşme kaydedilmiştir. Türkiye’nin cari açığı halen yüksek seviyelerdedir ve mevcut dış ortam göz önüne alındığında önemli yapısal reformlar yapılmadığı sürece yüzde 5,5’in altına inmesi olası görünmemektedir. Bu arada, Mayıs 2013’ten bu yana Türkiye’ye net finansal girişler azalmıştır. Küresel para politikalarındaki normalleşme maliyetleri arttırırken, gelişmekte olan ülkeler arasında dış kaynaklar için olan rekabeti daha da sertleştirecektir. Yatırımcı güveninin yeniden tesis edilmesi, kırılganlıkların giderilmesi ve büyümeye hız kazandırılması için, siyasi istikrara ve yapısal reformların uygulanmasına tekrar dönülmesine acil bir şekilde ihtiyaç duyulmaktadır.”
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde