Devlet Bahçeli erken seçim tarihini açıkladı

Devlet Bahçeli erken seçim tarihini açıkladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yaptı.

Devlet Bahçeli erken seçim tarihini açıkladı
16px
24px
17.04.2018 08:21
ABONE OLgoogle

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu.

Erken seçim çağrısı yapan Bahçeli, "Türkiye'nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019'a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. Ülkenin, sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım'a ulaşması istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır." dedi. Bahçeli, "26 Ağustos 2018'de erken seçim yapalım" diye konuştu.

Bahçeli'nin erken seçim teklifine hükümetten ilk tepki

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçim teklifine Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'dan yanıt geldi. Bozdağ, "Yetkili organlarda değerlendirilir" dedi.

Devlet Bahçeli'nin konuşmalarının satırbaşları şöyle:

"Kabulü olmayan barbarlığa insanlık haklı tepki göstermiştir. Başta ABD ve İngiltere Esad'ın yaptığını söylemiş. Rusya beklendiği üzere bunu düşünmemiştir. Suriye'de masumlar hayatlarını kaybederken, Suriye'deki güç mücadelelerine nüfuz edilmiştir. Şayet füzeler atılırsa Rusya rejimi savunacağını ilan etmiştir. ABD başkanı yeni yetme ergen gibi Rusya'ya meydan okudu. Gerilim bununla da kalmadı. Rusya Doğu Akdeniz'de tatbikat yapılacağını ve Suriye'ye 50 KM'den fazla yaklaşanı vuracağını söyledi.

Ekonomik tetikçiler boş durmamıştır. Döviz fiyatları fren tutmayarak yükselmiştir. Suriye emperyalizmin şiddetli hesaplaşmalarına hedef olmuştur. ABD, İngiltere, Fransa 100 füze atarak harekat yapmıştır. Küçük çaplı bu harekat mesaj yollamıştır. İran bu harekata tepki göstermiştir. Rusya'nın karşılık vermeyerek eleştirmesi ABD ile gizli kapaklı hesapların olduğunu göstermekterdir. Rusya ile ABD arasındaki tartışmanın sakinleşmesi için Türkiye'nin tavrı tartışmasız yerindedir.

ESAD CEZALANDIRILMALIDIR

Harekatın bundan sonraki etapları giderek gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. 7 yıldır süren savaşta ABD başta olmak üzere çok sayıda ülke kimyasal silah kullanımını kırmızı çizgi belirlemişti. Ancak geçen sürede önleyici bir adım atılmamıştır. Zalim Esad hala koltuğundadır. Masumların canı üzerinden pazarlık yapılıyorsa, tek suçlu despot Esad ve terör örgütleri değildir. İnsan haklarına kıyan tüm ülkeler apaçık ortadadır. Esad cezalandırılmalıdır, buna diyecek yoktur. Suriye'nin toprak bütünlüğüne Suriyeliler karar vermelidir. Cinayet ve cehaletin bedeli terör örgütleri ile birlikte ödetilmelidir. Tarihin ibretlik yıkımlarından birisi bu ülkede görülmüştür. Bütün bunlara ses çıkarmayarak, varını yoğunu IŞİD'le mücadeleye adayanlar, bunlar insanlık dramı değildi de şimdi mi çığlıklar duyulur olmuştur?

AKILLARI NEREDEYDİ?

Kimyasal silah kullanmak elbette ki insanlık suçudur ancak, kimyasal silahlardan daha çok ölüme sebep olan gelişmeler yaşanırken ABD, İngiltere, Fransa'nın aklı neredeydi? BM ne yapıyordu? Asıl niyetler başkadır. Burada rejimi cezalandırma adı altında başka emeller bulunmuştur. Asıl gaye küresel emperyalist hesaplardır. Fransa Cumhurbaşkanının, Türkiye ile ilgili sözleri ganimet avcılığıdır ve hükümsüzdür. MÜmbiç konusunda ayak direten ve yeni şartlar oluşturmaya çalışan ABD yeni oyunlar peşindedir. Aynı ülkeler Duma'daki kimyasal saldırılarından önce PYD kontrolündeki bölgelere asker göndermeye başlamıştı. Fransa sarayda ağırladığı PYD'li teröristlere destek sözü vermişti. ABD Dışişleri Bakanı'nın Zeytin Dalı ile ilgili açıklamaları marazi ve manidardır."

YENİKAPI'YA SADIĞIZ

16 Nisan referandumuna tüm siyasi partiler saygı göstermelidir. Dün Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin kabulünün birinci yılını geride bıraktık. Yasama, yürütme ve yargı daha kuvvetli bir yapıya kavuşmuştur. Geride kalan bir yılda sistemin ruhuna uygun olarak siyasi partilerin yasal ittifakının zemini de hazırlanmış, alt yapı tesis edilmiştir. Milli duruşu sulandırmak, gafil inançları diri tutmaya çalışılması farkedilmektedir. Parlamenter sisteme dönüş ifadelerini tasvip etmiyoruz. CHP ve yardakçılarını Adem'e mecbur bırakıyoruz. Bizim yeminimiz bu devletin bekasını korumaktır. Yenikapı 'ya sadığız. Türk Milleti'nin bekasına herkes sadık kalmalıdır. Bu itibarla CHP, HDP, İP havanda su dövmektedir. Bozgunculuk kimseye bir şey kazandrmadı, kazandırmayacaktır.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNDEN DÖNÜŞ YOKTUR

Cumhurbaşkanlığı Sistemi tamamı ile meşrudur. CHP saygı görmek istiyorsa, millete saygı göstermeyi öğrenmelidir. CHP'li güdümlü yöneticiler kirli ağızlarını yıkamalı, zehirli dillerini tedavi ettirmelidir. Milletin iradesini tanımayanı millet tanımaz. Aziz milletimizin tanımadığını biz de tanımayız, takmayız. CHP'nin oturma eylemi fikren sakattır. Yürüdüler olmadı şimdi de oturmaya başladılar. Bunlar oturdumu kalkmayı bilmezler. CHP isterse amuda kalksın, ister parende atsın çabaları beyhudedir. İpe çıkıp cambazlık yapsın sonuç yoktur. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nden dönüş yoktur. CHP'nin kıvranıp durması nafiledir. Cumhurun kararı tam bağımsız Türkiye'dir. CHP muhattap bulursa derdini Cibali karakoluna anlatsın.

CHP PENSİLVANYA'YA EL SALLIYOR

Biz siyaseti milletimizin çıkarları için yaparız. Yeri gelirse eleştirileri muhataplarına söyleriz. Kimseden korkmayız. CHP gibi olamayız, çürük ipten tutamayız. Terörün siyasi şubesine hoş bakamayız. Katranı kaynatmakla olmaz şeker, insanın cinsi neyse ona çeker. Bizim kalbimiz Türk'lük için çarpar. Varsın CHP'li yöneticiler Edirne Cezaevi'nin etrafında dolansın, Pensilvanya'ya el sallasın. Zeytin Dalı'na karşı güçbirliği yaptılar, FETÖ'ye umut bağlamışlardı. HDP, CHP, İP mutabakatı vardır. Tencere yuvarlana yuvarlana, patırtı kütürtü ile kapağını bulmuştur.

28 ŞUBAT MÜEBBETLERİNE DESTEK

28 Şubat'ta yaşanan 'post modern' müdahale denilen darbenin zanlılarının hapse mahkum edilmesi önemlidir. 28 Şubat ile ilgili karar 18 Nisan 2018'de açıklanmıştır. Mahkeme müebbbet hapis verdiği zanlılara yaş göz önünde bulundurunca tutukluluk kararının sürdürülmesinin üstünde durmamıştır. Demokrasi elbette milletle anlamlıdır. Milletsiz demokrasi fostur. Türk Milleti kendi geleceğine kendi yön verecek akla haizdir.

3 KASIM'I BEKLEMEYELİM

Hiçbir dış telkin, iç dayatma işe yaramamış, milletin iradesine ipotek koyamamıştır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Cumhurun namusuna emanettir. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne Kasım 2019 seçimlerinden sonra geçilecektir. Yürürlüğe giren 3 ayağı olmuştur. Cumhurbaşkanının partili olmasıdır. Erdoğan'ın kongre ile genel başkanlığa seçilmesi ile olmuştur. Kanunun yürürlüğe girdiği, askeri mahkemelerin kaldırılmasıdır. Bu da icra edilmiştir.

Türkiye'nin bu ağırlığın altında daha fazla kalması, 3 Kasım 2019'a kadar sabırla dayanması mümkün değildir. Ülkenin, sistem tartışmalarıyla boğulmak istendiği bugünkü şartlar altında 3 Kasım'a ulaşması istikrar ve dengeyle ulaşması zorlaşmaktadır."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde