Cumhurbaşkanı Gül'e "Rakibiniz Başbakan mı" sorusu

Cumhurbaşkanı Gül'e "Rakibiniz Başbakan mı" sorusu

Sloven bir gazeteci, Cumhurbaşkanı Gül'e "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinizde temel rakibiniz Başbakan Erdoğan mı?" diye sordu. İşte cevap..

Cumhurbaşkanı Gül'e "Rakibiniz Başbakan mı" sorusu
16px
24px
15.01.2014 15:06
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibiniz Başbakan Erdoğan mı olacak?" sorusuna "Daha çok erken. Önümüzde daha çok süre var. Günü geldiğinde bunları göreceksiniz" cevabını verdi.

Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'ye bir devlet ziyareti gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanı Gül, Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor'u Çankaya Köşkü'nde törenle karşıladı. Karşılama töreninin ardından her iki Cumhurbaşkanı baş başa görüştü, daha sonra heyetler arası toplantıya başkanlık ettiler.
İki Cumhurbaşkanı görüşmelerin ardından ise bir basın toplantısı düzenledi.

"TİCARET HACMİNİN POTANSİYELİ BÜYÜK"

Gül, "dost, müttefik ve stratejik ortak" diye nitelediği Slovenya'nın Cumhurbaşkanı Pahor ve beraberindeki heyeti Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "

 Değerli dostum" diye hitap ettiği Pahor ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesinde görev yaptıkları döneme dayanan dostlukları olduğunu söyleyen Gül, Pahor'un başbakan olduğu dönemde Türk-Sloven ilişkilerinin gelişmesine en önemli katkıyı veren kişiler arasında bulunduğunu, 2011'de başbakan olarak Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında stratejik ortaklık belgesi imzalandığını aktardı. "O günden bugüne Türkiye ile Slovenya arasında gerek siyasi gerek güvenlik gerekse ekonomik konularda çok sıkı bir işbirliği vardır" vurgusu yapan Gül, iki ülke arasında en üst seviyede gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerin bunun en iyi göstergelerinden biri olduğunu aktardı.

Slovenya ile Türkiye'nin NATO'da müttefik olduğunu, Slovenya'nın da üye olduğu AB ile Türkiye'nin üyelik müzakereleri yürüttüğünü hatırlatan Gül, "Bu süre içerisinde Slovenya, Türkiye'nin AB üyeliği doğrultusundaki tüm gayretlerine en samimi destek veren ülkelerden birisidir" derken, Pahor'a ve Slovenya halkına teşekkür etti.

 Gül, "Balkanların istikrarı, güvenliği, Balkanlardaki ekonomik işbirliğine de çok değer ve önem veriyoruz. Bu çerçeve içerisinde ilişkileri geliştirmek için Balkanlarda birçok inisiyatifler vardır. Bunların hepsini destekliyoruz ve Balkanlara güvenlik ve işbirliğini geliştirici yönde adımlar olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de büyük önem verildiğini, 1 milyar dolara yaklaşan ticaret hacminin potansiyelinin büyük olduğunu anlatan Gül, yatırımların önemli olduğunu söyledi. Slovenya'nın uyguladığı yeni ekonomik program çerçevesinde, Türkiye'nin geçen yıllarda yaptığı büyük özelleştirmelerin benzeri özelleştirmelerin Slovenya'da da gerçekleştirileceğini dile getiren Gül, "Cumhurbaşkanı yarın bunlarla ilgili İstanbul'da da bir iş toplantısı yapacak ve Türk yatırımcılara bu toplantıya katılacaktır. Ümit ediyoruz ki onlar da buna büyük ilgi göstereceklerdir" dedi.

 Gerek baş başa gerek heyetler arası görüşmelerde iki ülke ilişkilerini çok daha ileriye taşımak için geniş bir görüş alışverişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, AB ile ilişkileri de ele aldıklarını söyledi. Gül, Pahor'un Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'yi ilk kez ziyaret ettiğine işaret ederek, ziyaretin iki ülke ilişkilerine yeni katkılar sağlamasını diledi.

"TIKANIKLIĞI GÖRDÜĞÜM ZAMAN BÖYLE BİR ÇALIŞMAYA GİRDİM"

Gül, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Gül, AK Parti'nin yeni HSYK düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gül, "Yargıyla ilgili sıcak tartışmalar yaşanırken ben bunların Türkiye'ye zarar vermeden aşılmasını, bir anayasa değişikliğiyle daha doğru olacağını düşündüm, bu çerçevede siyasi partilerimizin başkanlarını davet ettim. Parlamenter demokratik hukuk sistemlerinde, parlamentonun iki meşru ayağı vardır; iktidar ve muhalefet. Ben de muhalefetin işbirliğiyle bu konu eğer bir neticeye ulaştırılırsa, çözülürse karşı karşıya kaldığımız problem, bu sadece bu problemin çözümü değil bütün Türkiye'de çok pozitif bir psikoloji oluşturur ve demokratik sistem içerisinde her şeyin hallolduğunu içeri ve dışarıda gösteririz. Bundan yola çıkarak daha önce TBMM'deki Anayasa Komisyonu'ndaki çalışmaları da inceledim, HSYK'yla ilgili tıkanıklığın, oradaki üyelerin nasıl seçimiyle ilgili noktada kaldığını gördüm, nasıl HSYK olması konusunda partiler arasında bir ayrılık yok. Bağımsız ve tarafsızlığı güçlü olan, AB kriterleri çerçevesine oturmuş bir HSYK'nın oluşmasında bir mutabakat var. O zaman üyelerin nasıl seçileceğiyle ilgili tıkanıklığı gördüğüm zaman böyle bir çalışmaya girdim" dedi.

"ÜMİTLİYİM"

Şu gün itibariyle ümitli olduğunu aktaran Gül, şunları kaydetti:

 "Açıkçası ümidim olmasa, açıkçası olmayacak duaya amin demek için de bir araya gelinmez. Görüşmelerde de bir siyasi partimizin dışındaki diğerleri bu konuda işbirliği yapabileceklerini söylediler. Bunu Başbakanla buluşmamda kendisiyle de paylaştım. Karşılıklı bir olumlu tavır sergilenirse neticeye ulaşabileceğini söyledim. Onlarda dün Sayın Başbakan açıklamalarını müspet yönde yaptı. Ümit ederim ki burada bir neticeye varılır. Tabi ki bunlar uzun görüşmeleri de gerektirmez. Eğer siyasi iradeler samimi bir şekilde ortaya konur ve biz bu işi halledelim iradesi ortaya çıkarsa açılamayacak bir konu yok bence. Seçimin nasıl olacağıyla ilgili birçok örnek var. Avrupa ülkelerinde örnekler var. Değerli hukukçulardan, eski siyasetçilerden hep faydalanılabilir ve bir neticeye varılabilir diye düşünüyorum. Bu da herhalde birkaç gün içerisinde belli olacak bir husustur. Ama önemli olan sadece buradaki tıkanıklığın aşılması değil bütün Türkiye'ye pozitif bir psikolojini yayılmasına çok katkısı olur; iktidar muhalefet bir araya gelip demek ki tıkanılan bir konuyu çözebiliyor diye. Dışarıya da bu çok güzel bir işaret olur."

"DEĞİŞİKLİKLERİN YAPILMASI DÜŞÜNCEMİ PAYLAŞTIM"

Muhalefet ve AB'nin HSYK düzenlemesine gelen eleştirilerin anımsatılması ve "Kanun bu şekilde yasalaşırsa tavrınız ne olacak?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye AB ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke. O açıdan Türk demokrasisi ve hukuk sistemini çok geri düşünmemek gerekir. Unutmayın Türkiye'nin AB müzakerelerine başlaması için demokratik kriterlerinin ve hukuk sisteminin belli bir seviyenin olması gerekirdi. Bunu ben bütün yabancı dostlarımız için de hep söylerim. Türkiye'deki mevcut hukuk ve demokratik sisteminin güçlü olduğunu ve daha da güçlendirmeye ihtiyaç olduğunu görmek gerekir. Bu çerçeve içerisinde Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı prensibi var. Yasama, yürütme ve yargının alanları ayrı ayrıdır ama hepsinin ahenk içerisinde çalışması da bir devlet düzeninin ihtiyacıdır. Zaman zaman bu konularda sorunlar çıkarsa bunlar da konuşularak, görüşülerek halledilecek meselelerdir. Ümit ederim ki bu köklü bir şekilde çözülür. Anayasa değişikliğiyle olmasını ben daha doğru buluyorum. Anayasa değişikliğini de yine AB kriterleri çerçevesinde olmasını arzu ederim. Zaten mevcut çalışmalar da bu yöndedir. Bütün bunlar olmazsa tabi bu taslakla ilgili de bazı değişikliklerin yapılması düşüncemi hükümetle, Sayın Başbakanla ve onlarla da başladım. Bakalım süreç nasıl geçecek, görürüz" diye konuştu.

"BU SORULARIN CEVABI DAHA ÇOK ERKEN"

Sloven bir gazetecinin, "Başbakan Erdoğan'la, Fethullah Gülen arasındaki çekişmenin, AKP üzerinde, Mart ayındaki seçimlerde etkisi olacak mıdır ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisi olacak mıdır? İkinci olarak, sizin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinizde temel rakibiniz Başbakan Erdoğan mı olacak sizce?" sorusuna Gül, şöyle cevap verdi:

 "İkinci soruya vereceğim cevap şu; bu soruların cevabı daha çok erken. Önümüzde daha çok süre var. Günü geldiğinde bunları göreceksiniz.

 Diğer de demokratik nizam içerisinde çeşitli farklı görüşler, düşünceler olabilir. Bunlar ülkelerin istikrarını bozmaz, ayrıca ülkeler arasındaki ilişkiyi de onları da bozmaz. Merak edilecek çok bir şey yok. Biraz Türkiye'deki siyasetin çok daha geleneklerimizden gelen alışkanlığının ortaya çıkmasıdır bugünlerde olup bitenler. Böyle görmekte fayda var diye düşünüyorum."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde