Çok tatlı ve kazançlı bir iş: İşte püf noktaları

Çok tatlı ve kazançlı bir iş: İşte püf noktaları

Pazarın büyüklüğü 1 milyar doları aştı. Üreticiden kilosu 7-8 TL’ye alınan ballar piyasada 15 ile 35 TL arasında alıcı buluyor...

Çok tatlı ve kazançlı bir iş: İşte püf noktaları
16px
24px
23.12.2011 11:38
ABONE OLgoogle

Türkiye’de bu sezon 55 bin arı yetiştiricisi, 5.9 milyon koloniden 83-85 bin ton bal üretti. Pazarın büyüklüğü 1 milyar doları aştı. Üreticiden kilosu 7-8 TL’ye alınan ballar piyasada 15 ile 35 TL arasında alıcı buluyor...

TÜRKİYE Arı Yetiştiricileri Birliği’nin yaptığı çalışmaya göre bu yıl 83-85 bin ton bal üretilecek. Halen piyasada çiçek balı yüzde 70, çam balı ise yüzde 30 paya sahip.

Evet, bu yıl üretim artışı garanti. Bu durum hem üretici hem de satıcının yüzünü güldürüyor. Nihayet bal fiyatları geçmişteki yüksek seviyelerinden normale dönmeye başladı. Türkiye’de üretilen balın neredeyse tamamı iç pazarda tüketiliyor. İhracatımız yok denecek kadar az.

BAL TÜKETİMİ ARTIYOR 

Bal üretimi küresel ısınma, iklim değişikleri gibi doğal faktörlere bağlı olarak değişiyor. 2006’da kuraklık nedeniyle ülkemizde bir bal krizi yaşanmıştı. Öyle ki yıllık üretim 50 bin tona kadar düşmüştü. Neyse ki daha sonraki yıllarda bu kadar zor bir sezon geçirmedi balcılar.

Türkiye’de son 5 yıl içerisinde bal üretiminde ciddi bir değişiklik yok. Ancak bağımsız araştırma şirketlerinin verilerini dikkate aldığımızda, 2006’dan 2010’a kadarki dönemde haneler tarafından satın alınan bal miktarının yüzde 21 arttığını görüyoruz.

ANCAK İÇ PAZARA YETİYOR

Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bahri yılmaz, “Ürettiğimiz bal Türkiye’nin bal ihtiyacını karşılıyor. Pazar hacmi 1 milyar doları aştı. Birliğin Türkiye genelinde 54 bin 432 üyesi var. Bu üyeler 5 milyon 900 bin koloniyle bal üretiyor. Üreticilerden bu sezon balın kilogramı 7-8 TL’den alınıyor. Balın perakende satış fiyatı ise 15 ile 35 TL arasında değişiyor” diyor.

Türkiye'deki balın yüzde 29'u Ege bölgesinde üretiliyor. Ege'yi, yüzde 22 ile Karadeniz, yüzde 13 ile de Akdeniz bölgeleri takip ediyor. Bal üretiminin yoğunlaştığı illerse Sivas, Yozgat, Şırnak, Erzincan, Kars ve Ağrı.

Dünyada arıcılıkta balın yanı sıra arı sütü ve polen ticareti de önemli yere sahip. Türkiye’deyse bunların ticareti henüz yeterli düzeyde değil.

İLK YAYLA BALI ÇIKIYOR

Türkiye'de arıcılık sabit ve gezici olmak üzere iki şekilde yapılıyor. Gezginci olanlar kovanları kamyonlara yükleyip yılın belli dönemlerinde ülkenin bitki örtüsü uygun yerlerine gidiyor ve arılarını bu yörelerde besliyor. Nisanda genelde İç Anadolu yaylalarına çıkılıyor. Yüksek yaylalarda bulunan kır çiçeklerinin özü arıların bal kaynağı oluyor. Sezonun bu ilk balına da yayla balı deniyor. Çam balı üretimi ise ağustosta başlıyor. Son durak ise Ege Bölgesi...

Çam balı üretimi aralık ayına dek sürüyor. Anzer balı, Şemdinli balı gibi ünlü ballarsa az miktarda üretiliyor.

Hakkari Şemdinli’de faaliyet gösteren Altınova Naturel, 2 bin 700 metre yüksekliğindeki Şemdinli Yaylası’na yayılan kovanlardan elde ettiği çiçek ballarını Nehr-i Şemdinli markasıyla tüketicilere sunuyor. Altınova Naturel, 3 yıl önce kurulmuş. 300’ü organik olmak üzere 700 kovana sahip. Şirketin sahibi Sait Erçin, bu sezon 60 ton bal sattıklarını söylüyor.

Muğla Marmaris civarında tedarik ettiği balları piyasaya sunan Gökmen Balcılık ise geçen yıl 20 ton bal satmış. Şirketin bu yılki satış beklentisi yine 20 ton civarında. Gökmen Balcılık’ın sahibi Mustafa Gökmen, “Bölgemizde çoğunlukla çam balı üretiliyor. Az da olsa çiçek balı satışımız da var” diyor.

PAZARIN LİDERİ ALTIPARMAK

Türkiye’de kendi markasıyla ve ambalajlı olarak bal üreten 186 firma faaliyet gösteriyor. Balparmak, Balkovan, Binbirçiçek markalarıyla tanınan Altıparmak, pazar lideri konumunda. Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “2010 yılı verilerine göre ambalajlı bal pazarında yüzde 55 pazar payıyla lider konumdayız” diyor.

Altıparmak Gıda, 1992 yılında kuruldu. İlk yıllarında 60 ton satış hacmine sahip olan şirket, 2010’da 5 bin tona kadar ulaşmış. Altıparmak, önümüzdeki 4 yılda yıllık satış hacmini 12 bin tona çıkarmayı hedefliyor. 2010’da 101 milyon TL ciro elde eden şirketin bu yılki beklentisi ise 120 milyon TL.

Altıparmak Gıda, ilk ihracatını ise 1994 yılında yapmış. Başta Almanya ve ABD’ye olmak yüksek miktarda toptan (varilli) bal sattıklarını söyleyen Özen Altıparmak, “2004 yılından bu yana distribütörlerimiz aracılığıyla HoneyBunch ve Balparmak markalarıyla paketli ürün ihraç ediyoruz” diyor.

Altıparmak Gıda, geçen yıl 100 ton bal ihraç etmiş. Bu yılki beklenti 130 ton civarı.
Altıparmak Gıda, bir yandan yeni ürünlerini piyasaya sunarken, bir yandan da İstanbul Çekmeköy’deki tesislerinde kapsamlı bir yatırıma hazırlık yapılıyor. Özen Altıparmak, “2012’de tamamlamayı hedeflediğimiz proje kapsamında Avrupa’nın en büyük bal analiz laboratuarına ve ambalajlama tesisine sahip olacağız” diyor. 

ANAVARZA’DAN KREM BAL

Sezen Gıda, üretim kapasitesi ve fiili bal üretimi açısından ikinci sırada yer alıyor. Şirket, ballarını Anavarza ve Balçiçek markalarıyla pazarlıyor. Adana Kozan’da bulunan tesisin yıllık üretim kapasitesi 10 bin ton. Bu tesis bünyesinde modern bir bal analiz laboratuarı da bulunuyor.

Sezen Gıda Genel Koordinatörü Can Sezen, “2011’e girerken yüzde 60 büyüme hedefimiz vardı. Şu an itibariyle bu hedefi yakalamış durumdayız. 2012’de 3 bin ton civarında bal üretmeyi hedefliyoruz” diyor.
Sezen Gıda’nın 2011 cirosu 32 milyon TL. 2012 hedefi ise 45 milyon TL. Şirket, bu hedefe ulaşmak için yeni ürün ve projeler üzerinde çalışıyor. Tüketiciye yeni tatlar sunmak için üniversitelerle işbirliği yaptıklarını söyleyen Can Sezen, bu konuda Mersin Üniversitesi’yle birlikte geliştirdikleri krem balı örnek gösteriyor. Anavarza Krem Bal, yakında bir reklam kampanyasıyla tüketicilerin beğenisine sunulacak.

Koloni sayısında dünya ikincisiyiz ama...

FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı) verilerine göre koloni sayısı açısından dünya sıralaması Çin, Türkiye, Etiyopya, İran, Rusya, Arjantin, Tanzanya, Kenya ve ABD şeklinde. Ancak dünya genelindeki bal üretimine göre yapılan sıralamada Türkiye ilk 10’a dahi giremiyor.

Dünyanın en çok bal üreten ülkeleri Çin, Arjantin, Ukrayna, ABD, Meksika,  Rusya Federasyonu, Hindistan ve Etiyopya şeklinde sıralanıyor. Yani koloni sayısı (arı nüfusu) açısından dünya sıralamasında ikinci olsak da üretimde gerilerdeyiz. Bu durum kovan başına verimliliğin düşük olmasından kaynaklanıyor. Ülkemizde kovan başına verimlilik ortalaması 17 kilo. Oysa bu rakam Meksika’da 27, Çin’de 33, Arjantin’ ve Macaristan’da 40, Avustralya’da 55 ve Kanada’da 64 kilo.

İlyas ÇOLAK / Sinop Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı

“Yanıltıcı reklamlara dikkat!”

Son dönemde artan bal reklamlarının tüketiciyi yanılttığını düşünüyorum. Türkiye'de kaliteli bal, zaten tanıtım olmadan tüketiciye ulaşıyor. Eğer tanıtımı yapılan bal kalitesine güveniyorsa laboratuar testlerinden çıkan sonuçları da açıklaması gerekiyor. Yoksa laf olsun diye “balımız sağlıklı, doğal” denilmemesi gerekiyor. Ayrıca gerekli analizleri yapılmadan ve açıkta satılan balların tüketilmesi sağlık açısından sorunlara yol açabilir. 

Başlangıç için 30 kovan ideal

İlk kez arı yetiştiriciliğine girecek girişimcilere 30 kovanla bu işe başlamaları öneriliyor. Çünkü arıcılıkla ilgili devlet desteklerinden yararlanabilmek için en az 30 kovana sahip olmanız şart. Ayrıca arı yetiştirici ya da bal üretici derneklerinden birine üye olmanız gerekiyor.

Kovan tedariki oldukça kolay. Birliklerden ya da özel şirketlerden satın alabilirsiniz. Bir kovanın satış fiyatı mevsimine göre 200-250 TL arasında değişiyor. Ana arıların satış fiyatı ise 30 TL. Bunları sadece bakanlığın satış izni verdiği işletmelerden alabilirsiniz. Bundan sonra kovanları koyacağınız yer önemli. Yer seçimi bölge ve mevsim koşullarına göre değişiyor.

Bu arada Artvin, Ardahan ballarına ve organik bal üreticilerine kovan başına 20 TL devlet desteği verildiğini belirtelim.

Arı Platformu’ndan girişimcilere destek

BALDER (Bal Paketleyicileri, İhracatçıları ve Sanayicileri Derneği) bal pazarının büyümesi ve Türk ballarının dünya piyasalarındaki itibarının artmasına yönelik projeler geliştiriyor. Bu doğrultuda arıcılara “Bal Sektörü İçin İyi Hijyen Uygulamaları” konulu eğitimler veriliyor.

BALDER ayrıca iş dünyası, üniversite ve kamu kurumlarını “Arı Platformu” çatısı altında bir araya getiriyor. Arı Platformu; bal, arı sütü, polen, propolis gibi arı ürünlerinin sağlık üzerine etkilerini araştırıyor. Bu yeni bilgiler doğrultusunda kamuoyunu aydınlatmak amacıyla hareket ediyor. Arı ürünleri konusunda iş dünyası, üniversite ve kamu işbirliğini sağlamayı, sektörlerin bilgi ve teknoloji transferini kolaylaştıracak ortak kullanım alanları yaratmayı amaçlıyor. Platform, yerli üreticilerin girişimcilik kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar da yürütecek.

Ersan Çıplak/Para Dergisi

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde