Çinlilerle kaybedeceğimiz savaş yerine İtalyanlarla kazanabileceğimiz savaşa girdik

Yüksek teknolojiye geçen Türkiye'nin en eski tekstil firmalarından İpekiş'in Genel Müdürü Aşkın Kandil, butik pazarda agresif stratejiyi benimsediklerini kaydetti.

Bu yüzden Batı'ya yöneldiklerini belirten Kandil, "Çinlilerle kaybedeceğimiz savaş yerine İtalyanlarla kazanabileceğimiz savaşa girdik." dedi. Müşteriye yakın olmak isteyen şirket, İtalya'da İpekiş SPA isimli firma kurdu. Merkezi Bilella olan şirketin başında satış ve pazarlama kabiliyeti olan İtalyan bir kumaş tasarımcısı bulunuyor. Bunun kendilerine çok kolaylıklar sağladığını anlatan Kandil, Pepe, Christian Dior ve Versace gibi firmalara kumaş tedarik eder hale geldiklerine dikkat çekti.

Versace, bayan ve erkek takımlarında kullandığı kumaşlarının yüzde 60'ını İpekiş'ten alıyor. Türkiye'de aynı sektördeki rakiplerine 'meslektaş' demeyi tercih eden genel müdür, rakiplerinin tamamını takip ettiklerinin altını çizerek, "Biz İtalyanlarla rekabet ederken meslektaşlarımız Çin ve Uzakdoğu ile rekabet ediyor." dedi. Türkiye'deki meslektaşlarıyla teknolojileri yakından takip ettiklerini kaydeden Kandil, ancak kendilerinin herkesten önce refleks gösterip hızlı hareket ederek bu konuda liderlik yaptıklarını ifade etti.

1 Ekim 1925'te kurulan İş Bankası iştiraki İpekiş, 1991'de Tarman Grup'a satıldı. 20 yıllık sürede teknolojisi tamamen yenilenen şirket, butik üretim üzerine yoğunlaştı. Nano teknolojili ürünleri mikro kapsülleri içine yerleştirilen özelliklerin solüsyon haline getirilerek kumaşa işlenmesi olarak tanımlayan Aşkın Kandil, bu kapsüllerin kullanım sırasında patlayarak kumaşa bakterileri uzak tutma, koku yayma, zayıflatma, su-kir tutmama, kırışmama gibi özellikler kazandırdığı bilgisini verdi. Şirket, üzerinde çalıştığı ürününün mikro kapsüllerini Alman Rudolf Droner'e ürettiriyor.

230 çalışanıyla 30 milyon dolar ciro elde eden İpekiş, bunun yüzde 40'ını ihraç ediyor. Türkiye satışlarının da büyük bölümünün Avrupa'da kullanıldığını ileri süren Kandil, "Üretimimizin yüzde 80'inin yurtdışında tüketildiğini söyleyebiliriz." diye konuştu. Diğer taraftan Amerika'ya döşemelik kumaş da satan İpekiş, denim (kot) görünümlü kumaş da üretiyor. Ortadoğu'da serin tutan 'Cooldark' kumaşının çok sattığını bildiren genel müdür, markalarını bütün dünyaya kabul ettirmek için yola çıktıklarını dile getirdi. Kuruluşlarının 100. yılı 2025'te bir dünya markası olmayı hedefleyen İpekiş, son 3 yılda yıllık yüzde 12 büyüyor. Kandil, tamamen özkaynak kullanarak Türkiye'nin büyüme ortalamasının biraz üzerinde büyümeye devam edeceklerini söyledi.

AVRUPADAN 'BİZİ ALIN' TEKLİFLERİ VAR

Özellikle komşu ülkelerde Türki-ye'nin bir marka değeri olduğunu anlatan Aşkın Kandil, "Katma değerli ürünler üreterek bu yolda ilerleyeceğiz. Artık İtalya'nın hâkim olduğu pazarda etkin olduğumuzu söyleyebiliriz." şeklinde konuştu. Uzun vadede Avrupa'da marka satın alarak büyümeyi planladıklarını açıklayan Kandil, "Bölgedeki gelişmeleri takip ediyoruz. 'Bizi alın' diye gelen şirketler de var, onları da değerlendiriyoruz." diye konuştu. Ülke markasının hâlâ ürün markasının önünde olduğuna dikkat çeken üst yönetici, bu sebeple İtalyan şirket almayı tercih edeceklerini belirtti ve devam etti: "Ülkenin imajı bir pazara kolay girmemizi sağlıyor. Ama biz girmeyi başardığımız pazarlarda kalmayı da başarıyoruz."

Nano teknolojiye talepler arttı kapasitemiz yüzde 30 büyüyor

Yüksek ve nano teknolojili kumaşlar üreterek Avrupalı rakiplerin pazarlarına göz diken İpekiş, 2 yıldır fonksiyonel kumaşlar üzerinde çalışıyor. 2011'de 8 adet nano teknolojili kumaşı piyasaya süren şirketin genel müdürü, "Ürünlerimize o kadar talep geldi ki kapasitemizi yüzde 30 artıracak makine parkuruna yatırım yapıyoruz." dedi. Halihazırda anti-stres ve anti-polen kumaşlar üzerinde çalıştıklarını belirten Aşkın Kandil, sene sonuna kadar ürün yelpazesine 2 yeni özellikli kumaş daha katacaklarını kaydetti.

Serkan Şahin/Zaman