Çin’e Türk şarabı

Çin’e Türk şarabı

Alkollü ürünlerin tanıtım ve satışını düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinin üstünden bir yılı aşkın süre geçti.

Çin’e Türk şarabı
16px
24px
17.10.2014 15:39
ABONE OLgoogle
Ceyhan Konuk'un haberi

Alkollü ürünlerin tanıtım ve satışını düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinin üstünden bir yılı aşkın süre geçti. İç tüketimin bir ölçüde daraldığı pazarda üreticiler çareyi dış pazarlara yönelmekte buluyor…

BU yılın bağbozumu şu günlerde ilk ürünlerini vermeye başladı. Kapadokya ve Güneydoğu gibi bölgeler için henüz vakit varken, Ege ve Trakya kıyılarında beyaz üzümler kesiliyor. Türkiye’de üretilen üzümün yaklaşık yüzde 5’inin şarap üretiminde kullanıldığı tahmin ediliyor. Oranı düşük gibi görünse de en katma değerli tarım ürünü olarak kabul edilen şarap üretimi, bağcılar için önemli gelir kalemlerinden biri durumunda. Ancak, son yıllarda getirilen yasal düzenlemeler, şarap üretimini giderek yapılması zor bir iş haline getiriyor.

Peki, geçtiğimiz yıl haziran ayında yürürlüğe giren ve alkollü ürünlerin tanıtım ve satışını düzenleyen 6487 sayılı yasanın ardından gerçekleşen ilk bağbozumu nasıl geçiyor?

Bağcılar da şarap üreticileri de biraz tedirgin bir bekleyiş içinde. Sektör temsilcileri, bu ilk yılda şarap tüketiminin yüzde 15–20 seviyelerinde düşüş gösterdiğini söylüyor. Bu düşüş stokları şişirirken, şarap üreticilerinin alımlarını sınırlıyor; bu durum da üzüm fiyatlarının düşmesine neden oluyor. 

Öte yandan eldeki stokları eritmek için, özellikle butik şarap üreticilerinin dış pazarlara ağırlık vermeye başladığı gözleniyor. Türkiye’de halihazırda tamamı kayıtlı 55 milyon litre şarap üretimi var. Bunun 2 milyon litresi ihraç ediliyor. Ancak önümüzdeki yıllarda bu oranın artacağına kesin gözüyle bakılıyor. Şarap üreticileri için en büyük pazarlar ABD ve İngiltere. Bir de yeni bir pazar var, Çin. Şarap kültürünün yeni yeni gelişmeye başladığı Çin pazarı, büyük tüketim potansiyeli nedeniyle birçok üreticinin yakın markajına girmiş durumda.

ÇİN, ÇOK ŞEY VAAT EDİYOR

Şarapla henüz tanışan Çin pazarı son dönemde şarap üreticileri için iyi bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Yüklü miktarlarda siparişleriyle dikkat çeken pazara son dönemde ihracat yapmayan Türk şarap üreticisi kalmadı desek yeridir. Çin’e şarap ihracatı henüz genel ihracat içinde yüzde olarak düşük olsa da önümüzdeki dönem artacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Butik şarap üreticisi Aker Wine, son dönemde Çin pazarına yoğun ihracat yapan şirketlerden. Şirketin sahibi Mesut Aker pazarın potansiyelinden oldukça memnun. Bu yıl Çin’e 60 bin şişe şarap sattıklarını söyleyen Aker, önümüzdeki yıl için Çin’den daha yüklü miktarda sipariş aldıklarını ekliyor. Öte yandan Aker ABD pazarına özel üretim yaptıklarını da açıklıyor. 150 dönümlük bağında kimyasal madde kullanılmadan üretim yapılan Aker Wine, iç pazardaki daralmaya çözüm olarak ihracata yönelen şirketlerden. 

Bir diğer butik şarap üreticisi Likya Wine ise, ABD’ye bu yıl ihracata başladı. Şirketin kurucusu Burak Özkan, bu pazarın büyüklüğüne işaret ediyor. Avrupa ülkelerine de satış yapan şirketin toplam üretiminin içinde ihracat henüz yüzde 5’ler seviyesinde. Ancak Özkan önümüzdeki yıl ihracata ağırlık vereceklerini söylüyor. Yasayla beraber iç pazarın bir tehdit içinde olduğunu söyleye Özkan, ihracatın olumlu etkisine inanıyor.

SİNGAPUR’A İHRACAT YAPIYOR

Yasanın ardından iç pazarın belirgin şekilde daraldığını ve daralmaya devam edeceğini söyleyen Yazgan Yönetim Kurulu Üyesi Murat Yazgan, tüm şarap üreticilerinin dış pazar arayışında olduğunu söylüyor. 5,5 milyon litrelik üretiminin yüzde 2’sini ihraç eden Yazgan da ihracatta çıkış olduğuna inanan şirketlerden. Murat Yazgan, kısa süre sonra ABD’ye ihracata başlayacaklarının bilgisini veriyor. Kanada ile de görüşmelerin devam ettiğini belirten Yazgan, “Pazarlarımızı Türklerin yoğun olduğu yerlerden seçmiyoruz. Farklı pazar arayışlarımız var. Özellikle üst segment ürünlerimizi ihraç etiğimiz için de bir talep sorunuyla karşılaşmıyoruz” diyor.

Şirket Singapur’a da ihracat gerçekleştiriyor. Murat Yazgan, bir dönem Çin pazarına da ürün gönderdiklerini ancak daha sonra pazarın niteliklerinden dolayı çıkmaya karar verdiklerini belirtiyor. Şarap üreticileri açısından ihracatın iyi fırsatlar sunduğunu söyleyen Yazgan, halihazırda Singapur dışında İngiltere, Belçika ve Hollanda pazarlarında ihracat gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Murat Yazgan bu pazarlarda Öküzgözü, Boğazkere ve Kalecik Karası gibi Türk üzümlerinin oldukça ilgi çektiğini söylüyor. 

“HERKES İHRACAT DERDİNDE”

Yıllık 200 bin şişe üretiminin yüzde 5’ini ihracat eden Büyülübağ, özellikle Hollanda pazarı konusunda iddialı. Almanya’ya ihracata başladıklarını ayrıca ABD ve İngiltere’ye satış yaptıklarını belirten şirketin kurucusu Alp Törüner, daralan iç talebin üreticileri dış pazara yönelttiğini söylüyor. Törüner, “İç pazar sınırlı, ancak dış pazarda fırsatlar sınırsız” diyor. Dış pazarda büyümenin Türk şarap üreticileri açısından bir süreç olduğunu anlatan Törüner, ancak Büyülübağ’ın da tüm Türk şirketlerinin de bu süreci hızlandırarak yönlerini ihracata çevirdiklerini söylüyor. Dış pazarda pek çok fırsat olduğunu belirten Törüner, özellikle yüklü miktarda üretim yapanlar için Çin’in iyi bir alternatif olduğuna işaret ediyor. 

“TURİZMDEN AYRI DÜŞÜNÜLMEMELİ”

Butik şarap üreticisi Diren Şarapları’nın bağlı olduğu Diren Holding’in CEO’su Ozan Diren’in verdiği bilgiye göre, yasa daha çok anlık satın alma kararı verilerek tüketilen kategorileri etkiledi ve bu kategorilerde tonaj kaybı yaşandı. Diren, şarap pazarında turizmin öneminin altını çiziyor ve “Anadolu topraklarının en büyük değerlendiren olan şarabı, turizmden ayrı düşünmemek gerekiyor. Tarihi ve kültürel bir değer olarak Türk şarabını, anavatanından dünyaya tanıtmak için sektörel olarak aksiyon alıyoruz” diyor.

Ağırlıklı olarak İngiltere ve ABD’ye ihracat yaptıklarını belirten Ozan Diren, pek çok şarap üreticisinin gündeminde olan Çin hakkında ise şunları söylüyor: “Çin, dinamikleri oldukça farklı olan bir pazar. Bu ülkede pek çok bağlantımız var. Tüketimin de çok yüksek olduğu bir ülke. Ancak tereddütte düştüğümüz pazarlardan biri olduğunu da belirtmek isterim. Şu anki stratejimiz, sınırlı üretimimizi rekabetin daha kaliteli olduğu alanlara kaydırmak.”

“HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIZ”

Şarap Üreticileri Derneği Başkan Yardımcısı ve Doluca Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Kutman Oral, Ali Başman’dan biraz daha karamsar bir tablo çiziyor. Tüketimdeki daralmanın henüz ölçülemediğini dile getiren Oral, önümüzdeki yıllarda yasanın etkilerinin daha çok kendini göstermeye başlayacağını savunuyor. Yasanın akşam alkol satışının sınırlayan maddesinin, özellikle esnafa zarar vereceğini, dolayısıyla tüm alkollü içki pazarını olumsuz etkileyeceğini söyleyen Oral, yasanın en can alıcı kısmının ise tanıtım ve reklam yasağı olduğunun altını çiziyor. Oral şunları söylüyor:

“Hiçbir yeni ürünümüzü tüketiciye tanıtma imkanı bulamıyoruz. Bunun tüketimi etkilemesi kaçınılmaz. Yasakların ardından yapılacak ilk bağbozumu bu sene gerçekleşecek. Hiçbirimiz daha önce böyle bir yasal düzenleme görmediğimiz için, öngörmekte zorlanıyoruz. Ancak bu mutlaka üzüm üreticine de yansıyacak. Bu sene yaşanacak küçülme bir başlangıç.”

İç pazarda yaşanın daralmanın yerinin, ihracat ile doldurulmasının pek mümkün olmadığını anlatan Oral, dış pazarlardaki başarının iç pazar başarısından güç aldığını söylüyor. Oral, Doluca’nın ihracatı hakkında ise şu bilgileri veriyor:

“Satışımızın yüzde 15’ini ihraç ediyoruz. Yasadan sonra da bu oranda bir değişiklik yapmadık. En büyük pazarımız ise Almanya. Bunun en büyük sebebi Türk nüfusunun fazla olması. Öte yandan Türkiye çok fazla Alman turist ağırlıyor. Dolayısıyla Almanlar Türk şarabıyla tanışma fırsatı buluyor. Bunun dışında şarap üretimi sınırlı olan İngiltere, Belçika, Hollanda, İsveç, Norveç gibi ülkeler var. ABD, Japonya, Çin de pazarlarımız arasında.”
Para Dergisi
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde