Cargill raporu ve gerçekler

Cargill raporu ve gerçekler

Kotalar nedeniyle işleyecek pancar bulamayan, zamanında teknolojileri yenilenmeyen bu tesislere 'zarar ediyor' bahanesi ile satışı kimi inandırabilir?

Cargill raporu ve gerçekler
16px
24px
27.03.2018 07:47
ABONE OLgoogle

Halen üretimde olan 14 şeker fabrikasının, “zarar ediyor” savı ile özelleştirileceği söyleniyor. 2001 yılında çıkarılan “4634 Sayılı Şeker Kanunu” gereği AB ve DTÖ kurallarına uyum için konulan, pancar üretim kotaları nedeni ile işleyecek yeterli pancar bulamayan, zamanında teknolojileri yenilenmeyen bu tesislere “zarar ediyor” bahanesi ne kadar geçerli olur ve kimi inandırabilir?

Bilindiği gibi bu tesislerin çoğu Doğu Anadolu bölgemizdedir. Pancarın en iyi yetiştiği yer ise bilindiği gibi 800m rakımın üstünde yayla alanlarıdır. Bu bilindiği halde neden o bölgelere pancar kotası konulduğu her zaman sorulacak bir sorudur.

Doğudaki bu fabrikaların iklim gereği pancar işleme sezonunun kısa olması, havaların erken soğuması nedeniyle fazla enerjiye gereksinimi olmaktadır. Bunun da çözümü vardır; örnek verilecek olursa, bu fabrikalarda alımı yapılan pancarlar kısa sürede melasa çevrilerek büyük tanklara doldurulup demir yolu ile daha sıcak bölgelerdeki fabrikalarda şekere çevrilebilir.  İşte Cargill’in yazdığı şeker raporu: Fabrikaları satın daha hızlı büyürsünüz

Kaldı ki, özelleştirilecek fabrikaların çoğunda bu sorun yoktur. Teknolojilerinin yenilenmesine gelince, Türk Şeker AŞ’nin bünyesinde bulunan 5 adet makina fabrikası ile bu kolayca yapılabilir. Şimdiye kadar bunun gerçekleştirilmemesi de ayrı bir sorudur. Zira dünyada giderek büyüyen bir şeker açığı varken ve şeker üreticisi ülkelerin, üretimlerini giderek artırdıkları bilinirken; bunca yıllık tecrübe, birikim ve yetişmiş eleman mevcutken; bu olanakları değerlendirip kâr etmek olanaklı iken bu tesisleri satmak akılıca görünmüyor.

PAHALI ŞEKER

Orhangazi’de fabrikası bulunan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üreticisi Cargill şirketinin, Tarım Bakanlığına sunduğu bir raporu inceledim. Raporda üstüne basa basa, Türkiye’de şekerin Japonya’dan sonra en pahalı ülke olduğu ve kendilerinin Türk halkına ucuz fiyata şekerli gıdalar yedirebileceklerini savunmaktadırlar. Bunda haklı olabilirler, bu kıyaslama bir bütünlük içinde yapılırsa, bu gerekçenin doğruluğu kalmaz. Şöyle ki, Türkiye ile kıyaslanacak ülkelerdeki çiftçilerin üretim için kullandığı girdilerden başlamak gerek. Örneğin, yoğun tarımsal üretim yapan 20 ülke içinde en pahalı mazotu kullanan Türk çiftçisidir. Yine tarımsal desdeklerden en az yararlanan Türk çiftçisidir. Türk çiftçisi pancar üretiminde gelişen biyoteknolojiler konusunda da destek görmemektedir. Oysa şeker fabrikalarının ilk kurulduğu yıllarda şeker şirketi, üreticisine sadece pancar üretiminde değil, bütün modern tarım tekniklerini öğretmede de üreticilere örnek olmuştur.  Amerikalı Cargill, hükümeti böyle ikna etmiş!

ÖZELLEŞTİRME KURBANI

Yukarda bahsedilen “4634 Sayılı Yasa” ile, pancar üreticisi çiftçiler, şeker fabrikası ve fabrikanın kurulu bulunduğu bölge halkı ile olan bütünlük bozulmuş, yıllar içinde oluşan fabrika, bölge çiftçisi ve hatta banka arasındaki dayanışma da bozulmuştur. Banka demişken, bilindiği gibi Şekerbank; Pankobirlik, şeker fabrikaları ve kamunun ortak olduğu bir banka idi. Bu banka ihtiyaç duyduğu zaman şeker fabrikalarına ve çiftçiye ucuz kredi veriyordu. Özelleştirme furyası sonucu bu banka da çoğunluğu Pankobirlik yöneticilerinin olmak üzere, yabancıların da ortak olduğu özel banka haline geldi.

Yani bütün bu şeker fabrikalarının üzerine emperyalist Batı’nın kurguladığı oyun sonucu son özelleştirilmeler de gerçekleşirse bütünlük tamamen bozulacak ve emperyalizmin “böl ve yut” politikası ile Türk şeker üretimi teslim alınacaktır. Bu arada, Cumhuriyetin eserleri olan bu kuruluşların bulunduğu yerlerdeki halkın sosyal gelişmesine yaptığı olumlu gelişmeler de emperyalizmin gözünden kaçmış değildir. Söz konusu bu tesislerin özelleştitilmesi veya kapanması Türk milletini sadece ekonomik yönden etkilemeyecek, sosyal yönden de gelişmesini engelleyecektir.

Süleyman Yutddaşer/Aydınlık (Usmer Tarım Komisyonu Başkanı)

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde