Bir külah dondurmaya serveti teptiler

Bir külah dondurmaya serveti teptiler

Sanovel ve Sagra'nın veliahtıyken her şeyden vazgeçen Toksöz kardeşler dondurma işine girdi.

Bir külah dondurmaya serveti teptiler
16px
24px
07.08.2011 10:16
ABONE OLgoogle

Toksöz ailesinde ikinci nesil baba mesleğini bıraktı. Sanovel ve Sagra'nın veliahtıyken her şeyden vazgeçen Toksöz kardeşler dondurma işine girdi. 6 milyon $'a fabrika kuran iki kardeş L'era Fresca markasını yurtdışına açmayı planlıyor

Çikolata ve ilaçla adını duyuran Ürgüplü Toksöz ailesinde ikinci nesil, baba mesleğini terk etti. Boğaziçi mezunu iki kardeş geçtiğimiz aylarda dondurma sektörüne girdi. İlaç şirketi Sanovel ile çikolata markası Sagra ve Tadelle'nin sahibiyken her şeyden vazgeçerek "L'era Fresca" markasıyla dondurmacılık yapmaya başlayan Ahmet ve Zafer Toksöz'ün ayrılış öykülerini ve yeni işlerindeki hedeflerini dinledik. Baba eczacı olunca, iki kardeş de aynı mesleği seçmiş. İlaç sektörü büyüdükçe Sanovel markasıyla aile, Türkiye'nin en büyükleri arasına girmiş. O dönemde iki kardeş gıda pazarlarını incelemeye başlamış. Üç yıl önce ise aile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun ihalesine girerek Sagra'yı almış. Ahmet Toksöz o dönemi şöyle anlatıyor: "Firma eski ve kötü durumdaydı. Bir yıl kapalı kaldı. İlaççı olduğumuz için nasıl yaparız diye yola çıktık. Sağra ve Tadelle'yi bir Belçika çikolatası haline getirdik. Sarelle'yi de içinde kimyasal olmayan, trans yağı olmayan bir fındık ezmesi haline getirdik. Geri dönüşümleri çok iyi oldu."
 
'YA SEN DEVAM ET YA BİZ' DEDİK

Peki ya sonra? 2010'dan sonra işler büyüdükçe, firma aileye dar gelmeye başlıyor. Aileyle olan ayrılma sürecini anlatan Toksöz, "Biz aslında ikinci nesiliz ama çocukluktan beri işin içindeyiz. Babam da çok genç, o yüzden 'Ya sen bu işe devam et ya biz yapalım' dedik. O da 'Ben burayla ilgilenirim, siz kendi yolunuza gidin' dedi. Biz de kendi yolumuzu çizdik. O günkü nakit akışımızı çevirebilmek için enerji işine girdik. Toptan alım satımla uğraştık" diyor.

Yaklaşık 1 yıldır meslekleri ve bildikleri işe en yakın gördükleri dondurma işine girmeye karar veren Toksöz Kardeşler, 6 aylık araştırmalar sonucunda farklı bir dondurma yaratmışlar. Adını da L'era Fresca koymuşlar. L'era Fresca diğer markalardan biraz farklı. İçeriğinde farklı olarak glikoz- fruktoz içeren özel karışımlara, koruyucu, gıda boyası, trans yağ, margarin, GDO ve emülgatöre yer verilmiyor. Özellikle meyveli dondurmalarda ise hiç yağ bulunmuyor. Yoğurtlu çeşitlerinde sadece yüzde 2.5, fındık ve fıstıklı gibi çeşitlerinde ise sadece yüzde 8 civarında yağ oranı mevcut.

40 ŞUBEDEN SONRA HEDEF YURTDIŞI

İkitelli Sanayi sitesinde 6 milyon dolara kurdukları üretim tesislerinde görüştüğümüz Ahmet ve Zafer Toksöz kardeşlerin hedefi ilk etapta İstanbul'da 10 mağazaya ulaşmak. Türkiye çapında 40 mağazaya ulaştıktan sonra da yurtdışına açılmak. Özellikle Moskova, Kiev, Tiflis ve Dubai gibi şehirlerde 8-10 dondurma mağazası açmayı hedefleyen kardeşler, L'era Fresca olarak üretimden tüketime özel bir zincir kurduklarını belirtiyorlar. Zafer Toksöz "Sütümüzü kendimiz işliyor, pastorizasyonu, deodorizasyonu (koku alma) ve homojeniasyonu biz gerçekleştiriyoruz. Özel olarak seçtiğimiz fındık ve fıstığı kavurmak için özel makinelerimiz mevcut. Meyvelerimiz ise taze olarak kullanılıyor. Biz tam otomasyona sahip üretim merkezimiz ve üretim tekniğimiz ile yüzde 100 hijyen üretim gerçekleştiriyoruz" dedi.

Günde 8 bin litre üretim yapıyor

Şu anda L'era Fresca fabrikasının kapasitesi herhangi bir yatırım yapmadan 100 dükkana yetecek seviyede. 8 bin litre dondurmayı üç vardiyalı şekilde üretebiliyorlar. İyi bir dondurma mağazası normalde günde 100-150 kilo arasında dondurma satabiliyor.

1 milyar liralık piyasa

 Dondurma pazarında son dönemde yaşanan büyüme, litre bazında yüzde 28 gibi bir oranda gerçekleşti. Bu oran ile dondurma, gıda sektöründeki bisküvi, atıştırmalık, gazlı içecekler, meyve suları gibi diğer tüm ana kategoriler içinde en hızlı büyüyen kategori oldu. 2009'da 104 milyon litre ve 800 milyon TL ile kapatan pazar, 2010 yılı sonunda 134 milyon litreye ve 945 milyon TL büyüklüğe ulaşarak 1 milyar TL'ye dayandı. Pazardaki bu büyümenin temelinde kişi başı dondurma tüketimindeki artış yatıyor.

1990'da, yıllık kişi başı dondurma tüketimi 0,3 litrelerde seyrediyordu. Bu rakam 2009 yılında 9 kat artarak 2,8 litrelere yükseldi. 2010 yılında ise 3,5 litreye çıktı. Dolayısıyla Türkiye'de kişi başı dondurma tüketim miktarı 21 yılda 10 kat arttı. Bunu gören girişimciler yeni yeni markalar yaratıp, dükkan açmaya başladı. Hatta dünyaca ünlü İtalyan dondurma markaları Türkiye'ye akın etmeye başladı.

Sinan Özedincik/Sabah

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde