Berlusconi, işe paparazzilikle başlamış

Berlusconi, işe paparazzilikle başlamış

Dünyanın en büyük medya patronlarından olan İtalya Başbakanı Berlusconi, işe paparazzilikle başlamış

Berlusconi, işe paparazzilikle başlamış
16px
24px
13.09.2009 08:59
ABONE OLgoogle

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, elinde çoğunluk oylarını idare eden iktidar asası ve koltuğunun altında o devasa medya imparatorluğuyla gökten zembille inmedi, çizmenin tepesine.

Onun da hatırlamak istemediği yıllar vardı. İtalyan basını bu konuda bir dolu ilginç hikaye anlattı şimdiye kadar. Nasıl mı? Mesela vapurlarda kukla oynatmış. Mesela turistlerin paçasına yapışıp hediyelik eşya satmaya çalışmış. Amerikan filmlerinde sık sık rastladığımız, turistlere rahat vermeyen İtalyan gençlerinin prototip örneği. Ancak tüm bunların ötesinde Berlusconi, eski bir paparazziymiş! Berlusconi'nin hikayesini Gazete Habertürk yazarı Erkan Özarman yazdı...

Berlusconi, Berlusconi olmadan önce paparazziydi

France Dimanche, Fransız yazılı basınının en çok satan magazin dergisi. Yarım asrı geçen yayın hayatıyla dünya üzerindeki tüm frankofonların ve ayrıca İtalyan, İspanyol, Alman ve İngiliz basınının çok yakından takip ettiği bir dergi. İşte o France Dimanche'ın eski yazıişleri müdürü Kont Philippe de Fontreault çok yakın dostum, hani 40 yıllık dost derler ya arkadaşlığın sağlamlığını vurgulamak için, bizimki sahiden de 40 yıllık... Magazin dünyasının bu çok ünlü duayen gazetecisi son 60 yılın birçok olayını yakından bilen, bir kısmına da bizzat tanık olmuş bir isim. Anılarını kitaplaştırsa satış rekorları kırar. Yayın dünyasına o kadar hakim biridir.

Şimdi artık emekliliğin tadını çıkarıyor. Dünyayı geziyor, yazları Ege'deki Yunan adalarını dolaşıyor, bazen Güney'deki şatosunda ama çoğunlukla da Paris'teki malikanesinde kalıyor.

En önemli özelliği, çok sevilen biri olması ve her gece mutlaka ya bir filmin ya da bir tiyatro oyununun galasında, önemli bir partide görülmesi...
Keyifli bir kahvaltıyla birlikte Gala dergisindeki "Berlusconi Boşanıyor" haberini okuyorum. Çat kapı Philippe geldi. Bana eşlik etmesi için çay ikram ettim. Okuduğum haberi görünce kendini tutamadı, "Sen" dedi, "Berlusconi'yi benim tanıdığım dönemde görseydin, ağzın açık kalırdı. O yazıyı başka türlü okurdun."
Meraklandım, kendisine sorduğum ilk soru şu oldu: İtalyanlar'ın çapkın başbakanı o zamanlar ne yapıyordu?

Müthiş bir kahkaha patlattı, "Paparazzi'ydi" derken...

Kadere bakar mısınız? Bu gün dünyadaki bütün paparazzilere savaş açan adam aslında eski bir paparazzi. Gizlice İtalya'daki seks partilerinde uygunsuz fotoğraflarını çekip dünya basınına dağıtan arkadaşlar, başbakanın eski meslektaşları demek ki!
Demek ki, gençliğinde çok ah almış, şimdi ödüyor...

O ZAMANLAR ÇULSUZDU

Philippe anlatmayı sürdürüyor:
"İtalya'nın o dönemdeki ünlü sanatçılarını, Sophia Loren'leri, Gina Lolobrigida'ları sinirden deli eden fotoğrafları getirip bize satardı. Sıcakkanlı bir adamdı. Cana yakındı. Ama aynı zamanda yakışıklıydı da. İltifat etmeyi çok iyi bilirdi.

Dergideki sekreter kızlara, genç kadın muhabirlere ufak tefek de olsa mutlaka hediyeler getirirdi. Ne var ki, iki-üç gün sonra mutlaka odama gelir, kapıyı yavaşça kapatır, gözümün içine baka baka, yumuşacık bir sesle parasının kalmadığını, otel odasını ödeyemediğini, lokantada yediği yemeğin parasını veremeyecek durumda olduğunu anlatırdı. Tabii ki sözünü ettiği paralar o kadar önemli miktarlar değildi ama maalesef o kadar yolsuz kalmış olurdu. Her seferinde aynı şeyle karşılaştığımdan artık ben de alışmıştım...

Aradan birkaç yıl geçti. Paparazzi Berlusconi, bizim dergiyi İtalya'da da basmayı ve temsilciliğini üstlenmeyi teklif etti. Çok cüzi bir para sözkonusuydu. Geçmiş zaman, yanılmıyorsam 5 bin Frank'lık bir anlaşmaydı. Altı ay sonra da, adını değiştirerek bizim dergiyi İtalya'da piyasaya çıkarmayı başardı. Adını 'Stop' koydu. Parasızlıktan, önce siyah-beyaz basabildi. Altı ay içinde de, borç harç başladığı bu macerayı bir milyon satan dergi boyutuna taşıdı. Haliyle bir anda İtalyan yayın hayatının zirvesine yerleşti."

ÖYLE BİR CİNLİK YAPTI Kİ
Hikaye tabii ki burada bitmiyor, Philippe devam ediyor:
"İşin ilginç tarafı şu: Dergi çok para kazanmaya başlayınca biz de haliyle eski anlaşmayı gözden geçirmek istedik. Meğerse Berlusconi, -ne zaman, nasıl yaptığını asla anlayamadım- maddelerden birinde öyle bir cinlik yapmış ki, sözleşmeyi değiştiremedik. Ve o da yıllarca 5 bin Frank'a kapattığı temsilcilik sayesinde milyonlar kazandı.
O korkusuz, o aklına koyduğunu mutlaka yapan Berlusconi zenginleşince televizyon işine girdi. Onu da tutturduktan sonra artık dur diyecek kimse kalmadı.

Veronica Lario ile evlendi. Çok güzel bir kadındı ama hep ikinci, üçüncü sınıf rollerde oynamış bir seks sembolüydü. Berlusconi, karısı ve üç çocuğuyla yarattığı mutlu aile reisi imajı sayesinde de artık 8 milyon euro'luk bir servetin sahibi konumunda.

Bu güne kadar tüm çapkınlıklarına göz yuman karısının nihayet sabrı tükenmiş olmalı ki, benim kocam bir seks bağımlısı, artık çoluk çocukla aşk yaşamaya başlayan bir adamla aynı hayatı paylaşmaya tahammülüm kalmadı diyor."
Philippe'in anlattıkları beni şaşırtıyor ama söylediği bir son cümle var ki, o afallatıyor:
"Okumamış, kültürsüz bir adamın zengin olmasını anlarım. Şans yardım etmiştir. İş hayatının zirvesine de çıkabilir ama bir ülkeyi nasıl idare edebilir ki!" 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde