Baykal bu kez yeşil ışık yaktı

Baykal bu kez yeşil ışık yaktı

CHP lideri Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın randevu isteğine cevap verdi..

Baykal bu kez yeşil ışık yaktı
16px
24px
09.09.2009 11:10
ABONE OLgoogle

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın randevu isteğini reddetmekten üzüntü duyacağını belirterek, ''Başbakan'ın başvurusunu reddetmek uygun değildir, doğru değildir bunu biliyorum ama biz bu sürecin hiçbir şekilde parçası olmayız'' dedi.

Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı. 

Bir soru üzerine, ''demokratik açılım'' çalışmalarıyla ilgili TBMM'de gizli oturum yapılmasını çok yanlış bulduklarını ifade eden Baykal, ''Milletten bu konuların saklanması doğru değildir. Bırakın milleti, partilerden saklıyor. PKK'nın ne düşündüğünü kendisi biliyor, milletten onu saklıyor. Böyle bir çalışmanın parçası olmak söz konusu olamaz'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, Ramazan Bayramı'ndan sonra kendisinden randevu isteyeceğini açıkladığının hatırlatılması üzerine de Baykal, şöyle konuştu:
''Başbakan'ın müracaatını reddetmekten üzüntü duyarım. Böyle bir şey istemem. Başbakan'ın başvurusunu reddetmek uygun değildir, doğru değildir bunu biliyorum ama biz bu sürecin hiçbir şekilde parçası olmayız. Bir randevu talebi de yok zaten. Randevu talebi ortaya çıkarsa sorunun cevabı ortaya çıkar.''

''ŞİMDİ NİFAK SOKULDU''

Baykal, ''Başbakan Erdoğan sık sık 'Her türlü riski göze alacağım' ifadesini kullanıyor. O risklerden biri de bölünme olabilir mi?'' sorusuna şu karşılığı verdi:
''Başbakan'ın kendisi için alacağı riskler bizi ilgilendirmez. Başbakan millet için risk alıyor, buna hakkı yok. Milletin riske girmesine, milli birliğin riske girmesine yol açıyor. Bundan da en büyük zararı görecek olan, hayatını güvenceye almış olan milyonlarca Kürt kökenli insandır. Milyonlarca Kürt kökenli insan bu tartışma olduğu zaman tedirginliğe girmiştir. Herkes rahatsızlanmaya başlamıştır. Böyle bir derdi yok Türkiye'nin. Kürt kökenli insanların ezici çoğunluğunun da yok, Kürt kökenli olmayan vatandaşlarımızın da böyle bir sorunu yok.

Kardeşçe yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Şimdi nifak sokuldu, fitne sokuldu. Acaba elinde silah olan Kürt kökenli insanların dayattığı istikamete mi gideyim, burada mı kalayım. Ne hakkınız var insanları bu acıya sürüklemeye, bu ıstırabı yaşatmaya? Onları bölmeye ne ihtiyacı var Türkiye'nin? O insanlar çok ciddi risk içinde. Gencecik bir çocuk çıkıyor diyor ki 'Benim liderim Apo, sizin lideriniz Atatürk'. Bu süreci buraya getirdi. Bunlar televizyonda konuşulur hale geldi. Konuşulan her söz Türkiye'yi çok ciddi bir şekilde sarsıyor, yaralıyor. Kürt kökenli insanları da yaralıyor. O da kendini sorguluyor. 'Kürt kökenliyim. Ben Atatürk'ü liderim olarak kabul ediyorum. O mu doğru, bu mu doğru' diyor. Buna ihtiyaç var mı? Kim açtı bunları? Başbakan açtı Başbakan. Bu süreci o açtı. Çok yanlış, çok tehlikeli.

Çıkış yolu, kimliklerimize saygı talep ederek kaynaşacağız. Kimliklerimizi bilerek, özgürce yaşayarak hepimiz bütünleşeceğiz. Bu acıları yaşayan bir sürü kesim var Türkiye'de. Alevilere yönelik de bu laflar zaman zaman ortaya atılır. Ama ne oldu? Bölemediler. Aleviler çıktı, dedi ki 'Kesinlikle bunu reddediyoruz. Biz azınlık değiliz, bu milletin bir parçasıyız' dediler. Az mı acı çekti onlar? Hiçbir zaman kendilerini bu milli bütünlüğün dışında algılamadılar. Kürt kökenli insanlarımızın ezici çoğunluğu da kendilerini büyük milli birliğin parçası olarak düşünüyorlar. Niye onların huzurunu bozuyorsun Sayın Başbakan? Niye onları bir etnik kimlik temelinde ayrışma konusunda baskı altına alan adımlar atıyorsun?

Çok yazık, çok... Risk alıyormuş. Kendin için istediğin riski al ama milleti riske sokuyorsun. Milleti riske sokmasına izin vermemek lazımdır. Bu konuda da görev hepimizin.''

Baykal, basın toplantısının ardından, il başkanlarıyla bir araya geldi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde