Başbakan Erdoğan: Bizim milli içkimiz ayrandır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, alkollü içkilerin gazetelerde reklamının yasaklanmasına yönelik çalışma başlattıklarını ve bu reklamların yapılmasını kaldıracaklarını açıkladı. Sigara paketleri üzerine sağlık uyarıları getirildiğine de hatırlatan Erdoğan, "Aynı şekilde alkollü içki ambalajları üzerinde de sağlık uyarılarının uygulanabilirliğine yönelik çalışmaları başlattık" dedi.

 Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Yeşilay tarafından düzenlenen Global Alkol Politikaları Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, meclisin tarihine bakıldığında, çıkan kanunlar arasında çok ilginç bir kanun olduğunu söyledi. Meclisin kuruluşunda "Men-i Müskilat" adı verilen ve alkollü içkileri men eden sarhoşluk verici içkileri yasaklayan bir kanunu çıkarmak olduğunu söyleyen Erdoğan, "Milli mücadelemizin zaferle sonuçlanmasını sağlayan, Cumhuriyetimiz kuruluşuna öncülük eden o gazi meclisimizin, bir Cuma günü dualarla açılan o yüce meclisimizin çıkardığı ilk beş kanundan biri Men-i Müskilat Kanunu'dur. Bunu özellikle, ülkemdeki değişik çevrelere atfen de söylüyorum. Çünkü bunun üzerinde onların da çok daha dikkatle durması lazım. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplanmasından 5, bir yürütme organı oluşturmasından 3 gün sonra, 28 Nisan 1920 tarihinde Trabzon Mebusu merhum Ali Şükrü Bey, ülkede içki üretimi ve tüketiminin yasaklanmasına ilişkin bir kanun teklifi vermişti. Bu kanun meclisin çalışmaları başladıktan sonra sunulan dördüncü kanun teklifiydi" dedi.

"MECLİS KURULDUKTAN BEŞ GÜN SONRA KANUN TEKLİFİ VERİLMİŞ"

Erdoğan, bu teklifin, Meclis oturumunu yöneten Reis tarafından okutulduktan sonra, İstiklal Mücadelesi günlerinde, o buhranlı dönemlerde dahi son derece ehemmiyetli görüldüğünü ve ivedilikle görüşülmek üzere ilgili encümenlere havale edildiğini söyledi. Bu teklifin TBMM kurulduktan sadece 5 gün sonra verilmesinin anlamı olduğunu ve 6 maddeden oluşan içki yasağı teklifinin, Meclise sunulduktan beş ay sonra 14 Eylül 1920 tarihinde alkışlar ve bravo nidaları eşliğinde kanunlaştığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"BİZİM MİLLİ İÇKİMİZ AYRANDIR"

"Ne var ki bu kanun uzun süre yürürlükte kalamadı. Tek parti iktidarının, tepeden inmeci, dayatmacı, çağdaşlaşma zihniyeti yüzenden söz konusu kanun, tümüyle yürürlükten kaldırıldı. Çağdaşlaşacağız, modernleşeceğiz, uygarlaşacağız denilerek, adeta taklitçi bir anlayışla alkol tüketimi özendirmeyi, teşvik edilmeye başlandı. "Bedeli ne olursa olsun' dediler. "Ölenler öldü, kalan sağlar bizimdir' dediler ve öyle yürüttüler. Tek parti iktidarı döneminde alkollü içki o kadar abartılı bir propagandaya dönüştürülmüştür ki lokantalara afişler asılmış. Alkolün ne kadar faydalı olduğu anlatılmıştır. O dönemde alkollü içkilere adeta halis gıda süsü verilmek istenmiştir. Alkollü içki olan bira, bazı kitaplarda Cumhuriyetin ilk yıllarında yayınlanan bazı kitaplarda maalesef milli bir halk içkisi olarak takdim edilmiştir. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır."

"BEN BABAYIM, BAŞBAKANIM, SORUMLULUĞUMUN GEREĞİ BUDUR"

Toplum sağlığı için ciddi tehdit haline gelen alkol bağımlılığından çocukları ve gençleri korumak için bu yönde tedbirler almak zorunda olduklarını söyleyen Erdoğan, "Zira ben babayım, ben insanım, başbakanım sorumluluğumun gereği budur. Onun için de bu adımı atıyorum. Bir kere şunu çok iyi anlamalıyız. Topluma hiçbir yararı olmayan, bilakis zararı olan alkolün, yaşam tarzı olarak savunulacak hiçbir yanı yoktur" diye konuştu. Alkolün birçok hastalığa da davetiye çıkardığını ifade eden Erdoğan, "60 farklı hastalığın nedeni, büyük oranda alkollü içki tüketimine dayanıyor" dedi.

"ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK CEZAEVİNDEN ÇIKIYOR"

Alkolün yıpratıcı olmasının yanında, aile içi sorunlara da neden olduğunu, trafikte de ölümcül kazalara yol açtığını söyleyen Erdoğan, "Özellikle trafik suçları. Bir vatandaş direksiyonda alkolsüz gidiyor. Ama karşı taraftan alkollü birisi geliyor. Ve o alkollü, alkolsüz olan vatandaşı maalesef hattına girerek veya ona çarparak bakıyorsunuz ki alkollü, alkolsüzün ölümüne neden oluyor. Şimdi o alkolsüz aracını kullanan vatandaşın suçu nedir? Günahı nedir? Ondan sonra aradan bakıyorsunuz birkaç ay geçiyor, o alkollü olan cezaevinden çıkıyor. Ama ölen, öldü. Öbürü ise elini kolunu sallayarak yine dolaşıyor. Şimdi bunun üzerinde de çalışıyoruz. Böyle olamaz. Böyle olmaz" sözleri alkışlarla karşılık buldu.

 "ALKOLLÜYDÜ CEZA HAFİFLETİCİ! BÖYLE BİR MANTIK OLAMAZ, ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Bu yönde verilen cezalara dikkati çeken Erdoğan, "Yani elinde silahıyla vurduğu zaman katil cezası çok yüksek, ama alkolik olarak vurup öldürdüğü zaman "alkollüydü, bundan dolayı ceza hafifletici' böyle bir mantık olamaz. Bunun üzerinde de çalışıyoruz. Biliyorum, bazı medya grupları da bundan dolayı bana saldıracak. Milletimin sağlığı için varsın bana saldırsınlar" dedi.

 "ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIN SAĞLIĞININ KORUNMASI"

Dünya Sağlık Örgütü ile bilhassa tütün kullanımının önlenmesi konusunda temin ettikleri verimli işbirliği neticesinde, tütün kullanımının azaltılması konusunda önemli adımlar attıklarını söyleyen Erdoğan, "Türkiye'yi bu alanda dünyaya örnek bir ülke haline getirdik. Şimdi yeni bir adım atıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2010 tarihli alkolün zararlı etkilerinin azaltılmasına ilişkin küresel strateji belgesinde vurgulanan, alkol tüketimi konusunda da örgütle beraber çalışıyoruz. Tekrar ediyorum. Bizim önceliğimiz vatandaşlarımızın sağlıklarının korunmasıdır. Bu yöndeki çalışmalarımızı pekiştiren, uluslar arası ve bölgesel çalışmaları uygulamaları her zaman destekledik, destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz" dedi.

"ANAYASANIN AMİR HÜKMÜ, ALACAĞIMIZ TEDBİRLER VAR"

Erdoğan, bu noktada Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, dünyadaki gelişmiş ülkelerin alkol kontrolü politikalarını yakından incelediklerini, ilgili kuruluşlar aracılığı ile karşılıklı görüşlerini ve görüşmelerini sürdürdüklerini açıkladı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
 "Keza Anayasamızda bize bunu teklif ediyor. Anayasamız bize bunu emrediyor. Ekranları başında bizi izleyen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Bizim bu yaptıklarımız, anayasamızın da aslında amir hükmüdür. Kimse sağdan solda şu veya bu vesilelerle yalan yanlış bir şeyler çıkarmanın gayretine girmesin. Bu bizim iktidarımızdan önce anayasamızda yer almış bir madde. Anayasamızın o maddesini sizlere okuyorum. Anayasamızın 58'inci maddesinde, "Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır' diyor. Bakın, "alır' diyor. "Alabilir' demiyor. Alır demesi, emredici, amir bir hükümdür. Dolayısı ile bizler şu anda bu ülkenin yöneticileri olarak, bunu zaten yapmak zorundayız. Bunun altında da yasal düzenlemeler çıkarmak zorundayız. Bu yasal düzenlemelerle de işte bu adımları atacağız. Ve gerekli bir takım tedbirleri aldık, alıyoruz, alacağımız tedbirler var şu anda, onları da çalıştırıyoruz."

"DERS YAPMAYI MI, KAFAYI BULMAYI MI GELDİ?"

Öğrencilere alkol satışına da sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Bakın, eğitim kurumlarının kampus alanlarında alkol satışı vardı ya alkollü içki satışı vardı. Öğrenciye alkol verilir mi ya Oraya, ders yapmaya mı geldi? Öğrenciliğinin gereğini yapmaya mı geldi, yoksa kafayı bulmayı mı geldi? Böyle saçmalık olur mu? Tabii alkolü alan, kafayı bulan, ondan sonra da kalkar döner bıçağını alır, arkadaşlarının üzerine gider. Bilgisayarı her şeyi unutur, kitabı unutur. Onları yapar. Biz başka şeyleri düşünmenin peşindeyiz. Onun için kampus alanlarında alkollü içki satışını yasakladık, engelledik" diye konuştu.

 GAZETELERDE AKOLLÜ İÇKİ REKLAMI YASAKLANIYOR

Erdoğan, alkollü içkilerin 18 yaş altına satışını yasakladıklarını hatırlattı. Alkollü içki reklamlarına ilişkin kapsamlı düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Eksiğimiz var. Şimdi de gazeteler, bunlar üzerinde de reklamların yapılmasını yasaklama çalışması üzerinde arkadaşlarım çalışıyor. Kısa zamanda gazetelerde de bu reklamların yapılmasını ayrıca kaldıracağız. Çünkü bu reklamlar maalesef aldatıcıdır, bu reklamlar yanıltıcıdır, pazarlama teknikleri ile maalesef ailelerimizi tehdit eden bir unsurdur" diye konuştu.

 ALKOLLÜ İÇKİ AMBALAJI ÜZERİNE DE SAĞLIK UYARILARI GELECEK

Sinema filmlerinde yayınlanan reklamlar için dünya örneklerine uygun kısıtlamalar getirdiklerini söyleyen Erdoğan, şu anda sigara paketleri ve tütün ürünlerinin üzerinde uyarılar yer aldığını hatırlatarak, "Aynı şekilde, alkollü içki ambalajları üzerinde de sağlık uyarılarının uygulanabilirliğine yönelik çalışmaları başlattık" diye konuştu.

"PETROL KUYULARIMIZ OLMADIĞI İÇİN GELİR KAYNAĞIMIZ BU, KUSURA BAKMASINLAR"

Alkollü içkilerden alınan vergiler konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, "Fiyat politikaları belirledik. Yani zaman zaman eğer, bu konuda vergiler artıyorsa kusura bakmasınlar. Mecburuz. Yani ÖTV'lerde bizim petrol kuyularımız olmadığı için en önemli gelir kaynağımız da bu. Onun için üzerinde çalışıyoruz. Vatandaşımızın da sağlığı için çalışıyoruz" dedi.
 Erdoğan, "Türkiye Alkol Kontrol Programı" üzerindeki çalışmaların da sürdüğünü, bu alanda gelişmiş ülkelerdeki standartlar, tedbirler, uygulamalar neyse, benzer tedbirleri almaya ve bunları uygulamaya koymakta kararlı olduklarını vurguladı. Erdoğan, "Çocuklarımızı, gençlerimizi, insanlarımızı bu zararlı alışkanlıktan kurtarmak, bu yıkıcı bağımlılıktan kurtarmak için her türlü tedbiri almak bizim anayasal ödevimizdir vatandaşlık ve insanlık borcumuzdur" dedi.

"ANNE BABALARA SESLENİYORUM, ÇOCUKLARINIZI ALKOLLÜ İÇKİYE TEŞVİK ETMEYİN"

Konuşmasının sonunda anne ve babalara da uyarıda bulunarak, "Anne ve babalara sesleniyorum. Bir gece ansızın çocuğunuz bir trafik kazasında öldüğünü duyduğunuzda ve direksiyonun altında alkollü içki şişelerinin bulunduğunu gördüğünüzde, feryadınızın hiçbir anlamı kalmayacak. Onun için çocuklarınızı alkollü içkiye teşvik etmeyin . Tam aksine alkollü içkilerden alı koymanın adımlarını atın" diye seslendi.