Bakanlar uzun konuştu, Autoshow'da kriz çıktı

Bakanlar uzun konuştu, Autoshow'da kriz çıktı

Türkiye'nin en büyük Autoshow'unda bakanların geç kalması ve uzun konuşması yüzünden krizle açıldı

Bakanlar uzun konuştu, Autoshow'da kriz çıktı
16px
24px
01.11.2012 15:19
ABONE OLgoogle

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan otomotiv sektörünün, en büyük şovu İstanbul Autoshow 2012 iki bakanın katılımıyla açıldı. Ancak iki bakanın açılışa katılması krize neden oldu. Saat 11.30'da açılması gerekn fuar ancak 13'te açıldı. Birçok lansman karıştı. Otomotiv firmaları ve basın mensupları yaşanan olaylara isyan etti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, İnovasyon Fuarı'nı açılış yaptıktan sona Autoshow'a geç katıldı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da konuşmasını uzatınca sektör adeta isyan etti.

İŞTE BAKANLARIN KONUŞMALARI

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de tüketicinin talebini karşılayacak yeni modellerin de üretime katılması gerektiğini belirterek, ''Yeni markaların Türkiye'de yatırım yapması, var olan yatırımların yeni modellerle zenginleşmesi gerekiyor'' dedi.

      Ergün, basın ve VIP gününde açılışı gerçekleştirilen İstanbul Autoshow 2012 fuarında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için üretim yapısını değiştirmesi gerektiğini belirterek, ''Bu üretim yapısıyla hedeflerimize ulaşma imkanımız yok. Üretim yapımızın içine ileri teknoloji, yüksek katma değerli ürünleri koymamız lazım. Bu da Ar-Ge, teknolojik ilerlemeye verdiğimiz önem ile olacaktır'' diye konuştu.

      Her sektörde yeni bir aşamaya geçilmesi gerektiğini ifade eden Ergün, şunları kaydetti:
      ''Bu aşamaları geçmediğimiz sürece herhangi bir sektörü geliştirebilmemiz mümkün değil. 20 yıl önce aldığımız otomobillerin camları otomatik değildi. Sağ ayna opsiyoneldi. Bir ülkenin ekonomisi üretime, sanayiye dayanıyorsa, gerçek bir ekonomidir. Üretime dayanmayan ekonomiler, birtakım yeni değerler oluşturabilirler. Ama o değerler sanayi kadar kalıcı değildir. Sektörün Türkiye açısından öneminin farkındayız. Türkiye bir üretim, teknoloji merkezi olmalı. Türkiye aynı zamanda otomotiv sektörü için yeni markaların yaratıldığı bir merkez olmalı. Otomobil sahipliği düşük, dünya ortalamasının altındayız, ama sahip olma arzusu yüksek. Altyapı yatırımları da genç bir nüfusun olması da bunu teşvik ediyor. Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde milli gelirinin artması, önümüzdeki 10 yıl içinde 25 bin dolarlık milli gelir düzeyine ulaşması da bu sektör açısından önemli. 10 yıl sonra Türkiye'nin iç pazarında muhtemelen 2 milyon araç satılacak.''
      
     ''Ürettiğimiz modeller içerdeki tüketicinin ihtiyacına kafi gelmiyor''
     
     Geçen yıl iç pazarda 600 bin araç satıldığını anımsatan Ergün, ''Bugün ana sanayiye bir mesaj vermek istiyorum; üretilen otomobillerin yüzde 75'ini ihraç ediyoruz ama tükettiğimiz otomobillerin yüzde 75'ini de ithal ediyoruz. Ürettiğimiz model ve markalar içerdeki tüketicinin ihtiyacına kafi gelmiyor. Yeni markaların Türkiye'de yatırım yapması, var olan yatırımların yeni modellerle zenginleşmesi gerekiyor. Türkiye'de tüketicinin talebini karşılayacak yeni modellerin de üretime katılması gerekiyor'' diye konuştu.

      Ergün, ana üreticilerin Türkiye'de bir marka oluşturmayı milli görev olarak kabul ettiğini belirterek, şunları söyledi:

      ''Türkiye'nin 2023'te dünyada bazı alanlarda markaları olmalı ve dolaşmalı. Bunlardan biri de otomobil olmalı. Ana üreticilere 50 yıldır ortaklık yaptığınız ortaklar var. Tasarımı, markası bize ait olan yeni bir işi aynı ortakla yapabilmeliyiz. Bazı markalar kendilerine o kadar güvenir hale geldiler ki başkasının tasarımının arkasına bile markasını koyacak hale geldi. Bir marka oluşturmanın önemini sektörün görmesi lazım. Sektörün Türkiye açısından önemini biliyorum. Türk sanayisi içinde inovasyona açık en önemli sektör. Türkiye'de Ar-Ge'ye en çok önem veren sektör. Bu tür fuarlar sektörün gücünü göstermek açısından önemli. Bu güç gösterisinin içerisinde Türkiye'de otomotiv sanayisi bütün halde yer almalı.''

 Çağlayan: ''2003'ten sonra hükümetlerimizin aldığı tedbirlerle, ihracatta dünyanın inadına sürekli büyüdüğümüz bir ortamda, gittiğimiz her yerde herkes Türkiye'nin başarı hikayesini konuşuyor''

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''2003'ten sonra hükümetlerimizin aldığı tedbirlerle, ihracatta dünyanın inadına sürekli büyüdüğümüz bir ortamda, gittiğimiz her yerde herkes Türkiye'nin başarı hikayesini konuşuyor'' dedi.
      Çağlayan, basın ve VIP gününde açılışı gerçekleştirilen İstanbul Autoshow 2012 fuarında yaptığı konuşmada, sektörün bir yandan üretim yapısı, diğer yandan ihracat yapısı üzerinde yıllardır çalıştığı önemli bir gelişme olduğunu belirterek, Türkiye'nin lojistik, coğrafi ve nüfus özelliklerinin avantajlarını anlattı.
      Türkiye'nin küresel yönetim merkezi haline gelmek için ciddi mesafe katettiğini dile getiren Çağlayan, şöyle konuştu:
      ''Türkiye'ye gelenler önemli altyapısı için geliyor. Faaliyette olan 46 havaalanına, lojistik avantajına, 700 bin gencin üniversiteden mezun olduğu, işgücü arzının, niteliğinin ve sayısının arttığı yere geliyorlar. Avrupa'nın haftalık çalışma saati ortalama 37 saattir, Türkiye'de bu rakam 45 saattir. Sektörün geçen yıl yaptığı üretim miktarı, kapasitesi ve geçen yıl yaptığı üretiminin yüzde 67'sini ihracat yapan, otomobil ihracatının yüzde 75'ini Avrupa'ya yapan bir sektörün öneminin farkındayız. Sektörün diğer sektörlerle olan bağlantısı da beni ilgilendiriyor. Dünya çelik üretiminin yüzde 15'ini, cam üretiminin yüzde 25'ini, petrol ve lastikte yüzde 60'ını sizin sektörünüz tüketiyor. Teşvik sistemimizi yaparken ince eleyip sık dokuduk. Ar-Ge'ye verdiğimiz desteklerin şimdi Türkiye'ye yatırım yapma noktasında faydası olacaktır.''
      
     ''Türkiye'nin başarı hikayesi konuşuluyor''
     
     Çağlayan, Türkiye ile övündüğünü belirterek, ''Türkiye, başarı hikayesinin konuşulduğu bir ülke olmuştur. 2003'ten sonra hükümetlerimizin aldığı tedbirlerle, ihracatta dünyanın inadına sürekli büyüdüğümüz bir ortamda, gittiğimiz her yerde herkes Türkiye'nin başarı hikayesini konuşuyor. Türkiye başarı hikayesini yazarken bunun temel direği siyasi ve ekonomik istikrardır. Kamu özel sektör diyaloğuna verdiğimiz önemle buldozer gibi adeta en geniş imkanları, otobanları ortaya çıkarttık. Bu başarının asıl kahramanı Türk özel sektörüdür. Artık devlet size rakip olmuyor'' şeklinde konuştu.
      Türkiye'nin üretim sisteminin değişmesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, öncelikle sanayicinin zihinsel devrime ihtiyacı bulunduğunu söyledi.

      Çağlayan, son 3 yıldaki ihracat kilogram fiyatlarını anlatarak, ''Türkiye'nin 2023 ihracat hedefini bu rakamlarla yakalayamayız. Almanya, Güney Kore ve Japonya'da olduğu gibi ihracat kilogram fiyatımızı 3-4 dolar arasında yapmamız lazım. Bizim mutlak surette mevcut yapımızdan çıkarak yeni bir anlayış değişikliğine girmemiz gerekiyor'' diye konuştu.
      
     ''Türkiye'ye AB'ye ders veriyor''     

     Çağlayan, Avrupa Birliği (AB) kapısında 50 yıllık macerası olan Türkiye'nin AB'ye ders verdiğini anlatarak, ''Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne almayanlar utanmalı. Türk iş adamlarına vize engeli koyan Avrupa Birliği utanmalı. Bu tamamen Avrupa Birliği'nin samimiyetsiz yaklaşımı ve ikiyüzlülüğünün sonucudur. Gümrük Birliği anlaşması yapan Türkiye'nin iş adamına uygulanan vize engeli, ticarette haksız rekabettir, teknik engeldir ve insan hakları suçudur'' diye konuştu.
      
     ''TL ile yapılan dış ticaret hacmi 13,1 milyar dolar olacak''

     
     Birçok ülke Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ''kendi 'TL zone'unuzu kurun'' dediğini ifade eden Çağlayan, ''Bunun altında çok önemli başarılar var. Türkiye, 21 ayrı para birimiyle ithalat ve ihracat yapan bir ülke. Ülkemizin ihracatında TL'nin kullanımı giderek artıyor. Geçen sene TL ile ithalatımız 13,4 milyar lira oldu. İthalatımızda TL'nin fazla olmasının en büyük göstergesi Türkiye'ye mal satanların güvenidir. TL, güvenli bir para birimidir. Şu anda 208 ülke ve gümrük bölgesine TL ile ihracat yapıyoruz. Bu yıl için beklentimiz, Türkiye'nin TL ile yaptığı toplam dış ticaret hacmi dolar bazında 13,1 milyar dolar olacak'' diye konuştu.
      Çağlayan, Türkiye'nin kendisinin yerli araç yapması konusunun önemine işaret ederek, ''Bu konuda sektörde biraz tembellik gördüğümüzü ifade etmem lazım'' dedi.
      
     Ekim ayı ihracat rakamları
     
     TİM tarafından ekim ayı ihracat rakamlarının açıklandığını anımsatan Çağlayan, ''Geçen aya göre, 25 milyon dolarlık düşüş bayramdan dolayıdır. Ortalama günde 400 milyon doların üzerinde ihracat yapıyoruz. Eğer bayramda da yapabilseydik bu rakamlarımız daha yüksek olacaktı. İhracatçılar birliği kayıtlarına girmeyen diğer rakamlar da girdiği zaman ekim ayı ihracatı 13 milyar doları geçecektir'' diye konuştu.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde