Bakanlar denizciliğin sorunlarını konuştu

Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yeni gemi siparişlerinin neredeyse yüzde 90 civarında azaldığını belirterek, buna paralel olarak yaklaşık 50 bin çalışanın da işini kaybettiğine dikkat çekti.

TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi toplantısı TOBB Birlik Merkezi'nde yapıldı. Konsey toplantısına Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım katıldı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, denizcilik sektörünün gündemdeki konularını ele alacaklarını belirterek, denizcilik sektörünün sorunlarının mali krizle yakından ilgili olduğunu, bunu son bir yıldır en belirgin şekilde yaşadıklarını söyledi.

KRİZ DENİZCİLİĞİ ETKİLEDİ

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, denizciliğin güçlü bir konumda olan bir sektör olduğunu ifade ederek, “Ama küresel krizin Türkiye'yi Başbakan Erdoğan'ın ifadesiyle 'teğette geçse' önemle etkilediği sektörlerden bir tanesi” dedi.

Krizle birlikte siparişlerin iptal edildiğini kaydeden Yazıcı, bunların bir şekilde aşılacağını söyledi. Yazıcı, gümrüklerde yaşanan taşınma sorunların yapılan düzenlemeler sonrasında önemli ölçüde azaltıldığını dile getirdi.

GEMİ SİPARİŞLERİ YÜZDE 90 AZALDI

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel krizle birlikte ortaya çıkan tahribatın sektördeki olumlu tabloyu değiştirdiğini belirterek, küresel krizin olumsuz etkilediği sektörlerin başında denizciliğin yer aldığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, sektöre yeni bir ivme kazandırılması gerektiğini söyledi. Sektörün üretim kapasitesinin beşinci sıradan onuncu sıraya gerilediğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, yeni gemi siparişlerinin neredeyse yüzde 90 civarında azaldığını kaydetti. Buna paralel olarak yaklaşık 50 bin çalışanın da işini kaybettiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, sektörel teşvik getiren Güney Kore ve Çin'in de kalan müşterileri kaptığını ifade etti.

“KANUNLAR DEĞİL ZİHNİYET DE DEĞİŞMELİ”

10 yılda katedilen mesafenin bir yılda kaybedilme noktasına gelindiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Hem yeni limanlara hem de mevcut limanların kapasitesinin artırılmasına ihtiyaç vardır. Ne yazık ki bu noktada da yargının bazı kararlarını anlamakta güçlük çekiyoruz. İşte İzmir Limanı baktığımız zaman gecikmenin yol açtığı olumsuz durum ortada. Mersin Limanı özellikle iptal edilmesindeki sebebi maalesef anlayamıyoruz. İzmir Limanı'nda iki ayda vereceğimiz kararı 2 yılda verdiğimizden dolayı yaklaşık 1 milyar doların üzerinde bir kaynağı heder ettik. Hem Hazine hem ihracatçı hem de Türkiye kaybetti. Bu durum yargı reformunda sadece kanunlar değil zihniyetinde değişmesi gerektiğini de göstermektedir.”