Bahçeli'den kızdıracak açıklama: MÜSİAD'ın ne olduğu belli

Bahçeli'den kızdıracak açıklama: MÜSİAD'ın ne olduğu belli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , koalisyon görüşmelerinde Ahmet Davutoğlu’na 3 şart öne süreceklerini belirtti. bahçeli, hükümete yakın MÜSİAD içinde ilginç açıklamalarda bulundu

Bahçeli'den kızdıracak açıklama: MÜSİAD'ın ne olduğu belli
16px
24px
08.07.2015 08:26
ABONE OLgoogle
MHP lideri Devlet Bahçeli daha önce de sıklıkla dile getirdiği 3 şartı, koalisyon görüşmeleri için kendisini ziyaret edecek olan AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na da aynen söyleyeceğini belirtti: 'Çözülme süreci' son bulmalı, 17-25 Aralık dosyaları açılmalı, Erdoğan Saray'ı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmeli.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , koalisyon görüşmelerinde Ahmet Davutoğlu’na 3 şart öne süreceklerini belirterek, “Birbirimizi aldatmanın gereği yok diyeceğiz. Koalisyon kurup birbirimizi karakol amiri gibi takip ettirmenin gereği yok, diyeceğiz. Tek başına iktidar olmadığına göre sorunları çözecek koalisyon kurulmalı, diyeceğiz. Bunun için en geçerli model Ak Parti- CHP modelidir. BU modeli hayata geçirin diyeceğiz. Bize düşen ana muhalefettir” dedi.

Hürriyet gazetesinden Ahmet Hakan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasal sınırlarına çekilmesi tartışmalarına ilişkin olarak da “[Erdoğan] Çankaya fanusuna girmeli” dedi.

MHP lideri Bahçeli, Davutoğlu’na “aynen söyleyeceğini” belirttiği üç şartı da şöyle sıraladı:

Çözüm süreci denen 'çözülme süreci' son bulmalı

17-25 Aralık dosyaları açılmalı, sorumlular yargılanmalı.

Erdoğan Saray’ı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmelidir.

MÜSİAD'A NEDEN RANDEVU VERMEMİŞ

Bahçeli ayrıca, seçimden sonra kendisiyle görüşmek isteyen MÜSİAD heyetine randevu vermediğini açıkladı: "Seçimden sonra önemli sivil toplum örgütleri bizden randevu istediler. TÜSİAD, TOBB ve MÜSİAD... MÜSİAD'ın ne olduğu belli. Ona randevu vermedim ama diğer iki kuruluşun yetkilileriyle burada görüştüm."

Ahmet Hakan’ın soruları ve Devlet Bahçeli’nin yanıtları şöyle:

Ahmet Davutoğlu partinize geldiğinde ne söyleyeceksiniz?

Devlet Bahçeli: Bu zamana kadar ne söylediysek aynısını söyleyeceğiz. Diyeceğiz ki: Çözüm süreci bir çözülme sürecidir ve hemen bitirilmelidir. 17/25 Aralık'ın üzerine sonuna kadar gidilmelidir. Recep Tayyip Erdoğan Saray'dan çıkıp Çankaya fanusunun içine girmelidir.

Yani koalisyon şartlarınızı tekrarlayacaksınız?

Devlet Bahçeli: Evet... Bunları söyleyeceğiz. Her şeyi söyleyeceğiz.

Başka ne diyeceksiniz?

Devlet Bahçeli: Sizinle "çözüm süreci" konusunda hiçbir birlikteliğimiz yok diyeceğiz. Ayrıca 17/25 Aralık konusu var diyeceğiz. Saray'dan Çankaya'ya taşınma konusu var diyeceğiz. Bunların haricinde çok konu var diyeceğiz. Ardından da ekleyeceğiz: Beraber koalisyon kurup birbirimizi aldatmanın gereği yok diyeceğiz. Koalisyon kurup birbirimizi karakol amiri gibi takip ettirmenin gereği yok diyeceğiz. Bu bakanlığı bu parti kontrol edecek, şu bakanlığı şu parti kontrol edecek... Böyle şey olabilir mi?

Bu sözlerinizle Ahmet Davutoğlu'na kapıyı kapatmış olacaksınız. Kendisine başka bir yol önerecek misiniz?

Devlet Bahçeli: Elbette... Türkiye'yi düşünerek kendisine bir yol önereceğiz.

Hangi yol bu?

Devlet Bahçeli: Bugün Türkiye'de kutuplaşma var. Recep Tayyip Erdoğan, kendi partisine taban bulabilmek için Türkiye'yi ciddi manada kutuplaştırmış, cepheleştirmiştir. Bugün Türkiye'nin en önemli meselesi bu sosyal yarılmadır. Bu ayrışma, tam manasıyla bir felakete dönüşmüştür. Yeniden kaynaşmanın sağlanması, nesiller alacaktır.

O denli büyük mü sorun? Kutuplaşma sorunu bu denli yükselmiş midir?

Devlet Bahçeli: Tabii efendim. Bugün çok kişi birbiriyle alışveriş yapmıyor. Aynı yolda karşılaşanlar, kaldırım değiştiriyor. Herhangi bir gerginlik, herhangi bir çatışma olmasın diye insanlar karşı karşıya gelmek istemiyor.

Neden böyle oluyor?

Devlet Bahçeli: Televizyonlarda Recep Tayyip Erdoğan'ın bıkma bilmez, usanma bilmez konuşmaları, her gün yepyeni bir stres kaynağı haline geliyor. Her konuşması yeni bir toplumsal depresyon kaynağı... Bunu düşünen yok. Bunun önlemini almayı akıl eden yok. Bir kişi de çıkıp "Sayın Cumhurbaşkanım veya Sayın Başbakanım... Lütfen biraz sakin olalım" demiyor. Böyle telkinde bulunan yok.

Böyle söyleyebilecek kimse kalmış mıdır acaba?

Devlet Bahçeli: Ama etrafında bu kadar bilim insanı var.

Onlar herhangi bir uyarıda bulunabilirler mi?

Devlet Bahçeli: Efendim, zaten sıkıntı burada. Aydınlar kalkıyorlar, mesela en son iki yüzü bir araya gelip bir bildiriye imza atmışlar. Fakat Türkiye'nin yarılmasını mesele etmiyorlar. Toplumsal yarılma en önemli mesele. Kaynaşma, kucaklaşma sağlanmalı. İnsanlar otobüs duraklarında hafif bir yer değişikliği yapsalar, kavga çıkıyor. Herkesin elinde silahtan ziyade bıçak var. Bir bıçak usulü çıktı. Öbür taraftan kadına şiddet almış başını gitmiş. Huzursuzluklar var. Bunları nasıl kaynaştıracaksınız? Bunlar önemli şeyler.

Davutoğlu'na bunları anlatacaksınız, ardından da ne diyeceksiniz?

Devlet Bahçeli: Bu sorunları anlatacağız, ardından da tek başına iktidar olmadığına göre bu sorunları çözecek bir koalisyon kurulmalı diyeceğiz. Bunun için de en geçerli model AK Parti/CHP modelidir. Bu modeli hayata geçirin diyeceğiz. Biz seçim gecesi söyledik: Bize düşen anamuhalefettir. Böyle bir koalisyon modeli ortaya çıkarsa... Biz Türkiye'nin yararına olan uygulamaları destekleriz, yararına olmayan uygulamalara da muhalefet ederiz. Yapıcı bir muhalefet oluruz.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde