Aydın Doğan’a ultimatom: Elemanlarını uyar
“Benim meselem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası meselesidir” diyen Yeni Şafak’ın şahin yazarı Cem Küçük, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’dan ‘Türk devleti’ adına bir istekte bulundu:
05.02.2015 10:17
ABONE OL
“Benim meselem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası meselesidir” diyen Yeni Şafak’ın şahin yazarı Cem Küçük, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’dan ‘Türk devleti’ adına bir istekte bulundu: “Paralel örgüte destek mahiyetinde çalışan elemanlarını uyar ya da uyarı yetmiyorsa gerekeni yap.”
Yargıtay kararı da gerekmez, Kırmızı Kitap esastır
‘Devlet-i ebed müddet’in Bank Asya operasyonu’ başlıklı bugünkü yazısında Gülen Cemaati’ne yakınlığı nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef aldığı Bank Asya’nın yönetiminin gece operasyonuyla ‘ele geçirilmesini’ daha önceden yazdığını hatırlatan Küçük kehanetlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı şekilde paralel örgütün medya organlarına ve ticari işletmelerine de hukukun emrettiği şekilde el konacaktır. Gerçek bir demokratik hukuk devletinde suç örgütlerinin bankası medyası ve şirketleri olamaz. Suç örgütünün varlığı için Yargıtay kararı da gerekmez. Kırmızı Kitap esastır.”
2008-2013 yılları arasında ‘paralel yargı sopasıyla’ yüzlerce işadamının Bank Asya’yla iş yapmaya zorlandığını öne süren Küçük, AKP’nin bu zorbalığa ses çıkarmadığı için eleştirilmesi gerektiğini savundu.
Sen kendini yok ettin Mustafa Akyol
Nedim Şener ve Şener gibi onurlu kalemlerin AKP eleştirilerini sonuna kadar meşru ve haklı bulduğunu vurgulayan Küçük, buna karşın “Çetenin ağına düşerek kendini bitirdi” dediği gazeteci Mustafa Akyol’a ise şöyle seslendi: “Akyol beni sakın başkalarıyla karıştırma. Bazı dostların seni kurtarmak için beni arıyor ama sen kendini yok ettin.”
‘Devlet-i ebed müddet’ için savaşıyorum
“Benim bu köşede yazmaya başladığım ilk günden itibaren meselem AK Parti meselesi değildir” diyen Küçük, meselesinin ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası’ olduğunu, devlet-i ebed müddet (sonsuza dek yaşayacak devlet) için savaştığını söyledi.
Doğan ‘kırmızı çizgi’yi çiğnemezse her yatırımına destek verilir
‘Türk devleti’nin Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’dan tek isteğinin, ‘paralel örgüte destek mahiyetinde çalışan elemanlarını uyarması ya da uyarı yetmiyorsa gerekeni yapması’ olduğunu yazan Küçük, devletin Doğan’la asla bir sorunu olmadığını vurguladı, ‘kırmızı çizgi’yi çiğnememesi halinde her türlü yatırımına destek verileceğini eklemeyi de ihmal etmedi.
Emin Çapa devletine ihanet etti
Sözü Bank Asya operasyonunu eleştiren CNN TÜRK Ekonomi Müdürü, gazeteci Emin Çapa’ya getiren Küçük, şunları yazdı: “Emin Çapa denen şaklaban kılıklı CNN yöneticisi paralel yapı tarafında saf tuttu. Ne tür ilişkilerle ikna edildi yakında kokusu çıkar ama Çapa’nın yaptığı kendi devletine ihanettir.”
Ahmet Hakan ‘paralel yuları’ndan kurtulamıyor
Emin Çapa’nın ardından operasyonu eleştiren isimlerden Radikal yazarı Uğur Gürses’le Doğan Grubu’nu dizayn etmeyi sürdüren Küçük, ‘biraz akıllandı’ dediği Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın da ‘paralel yuları’ndan bir türlü kurtulamadığını yazdı.
İşte o yazı:
"Ahmet Hakan biraz akıllandı sanmıştım ve artık onu yazmıyordum ama son zamanlarda yine Ali Fuat Yılmazer’e yakın bağlantılarla görüşmeye başladı. Coşkun da paralel yularından kurtulamıyor. Oğlunun bile kör paralelci dediği Nazlı Ilıcak’a dair tek eleştiri bile yapamıyorlar.
Yüzlerce yıllık geleneğe sahip Türk devletinin Vaka-yı Hayriye kadar önemli bir beka meselesini 14 yıllık AK Parti icraatı gibi kimse sunamaz. Bu bir devlet-i ebed müddet operasyonudur..."
Yargıtay kararı da gerekmez, Kırmızı Kitap esastır
‘Devlet-i ebed müddet’in Bank Asya operasyonu’ başlıklı bugünkü yazısında Gülen Cemaati’ne yakınlığı nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef aldığı Bank Asya’nın yönetiminin gece operasyonuyla ‘ele geçirilmesini’ daha önceden yazdığını hatırlatan Küçük kehanetlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı şekilde paralel örgütün medya organlarına ve ticari işletmelerine de hukukun emrettiği şekilde el konacaktır. Gerçek bir demokratik hukuk devletinde suç örgütlerinin bankası medyası ve şirketleri olamaz. Suç örgütünün varlığı için Yargıtay kararı da gerekmez. Kırmızı Kitap esastır.”
2008-2013 yılları arasında ‘paralel yargı sopasıyla’ yüzlerce işadamının Bank Asya’yla iş yapmaya zorlandığını öne süren Küçük, AKP’nin bu zorbalığa ses çıkarmadığı için eleştirilmesi gerektiğini savundu.
Sen kendini yok ettin Mustafa Akyol
Nedim Şener ve Şener gibi onurlu kalemlerin AKP eleştirilerini sonuna kadar meşru ve haklı bulduğunu vurgulayan Küçük, buna karşın “Çetenin ağına düşerek kendini bitirdi” dediği gazeteci Mustafa Akyol’a ise şöyle seslendi: “Akyol beni sakın başkalarıyla karıştırma. Bazı dostların seni kurtarmak için beni arıyor ama sen kendini yok ettin.”
‘Devlet-i ebed müddet’ için savaşıyorum
“Benim bu köşede yazmaya başladığım ilk günden itibaren meselem AK Parti meselesi değildir” diyen Küçük, meselesinin ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası’ olduğunu, devlet-i ebed müddet (sonsuza dek yaşayacak devlet) için savaştığını söyledi.
Doğan ‘kırmızı çizgi’yi çiğnemezse her yatırımına destek verilir
‘Türk devleti’nin Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’dan tek isteğinin, ‘paralel örgüte destek mahiyetinde çalışan elemanlarını uyarması ya da uyarı yetmiyorsa gerekeni yapması’ olduğunu yazan Küçük, devletin Doğan’la asla bir sorunu olmadığını vurguladı, ‘kırmızı çizgi’yi çiğnememesi halinde her türlü yatırımına destek verileceğini eklemeyi de ihmal etmedi.
Emin Çapa devletine ihanet etti
Sözü Bank Asya operasyonunu eleştiren CNN TÜRK Ekonomi Müdürü, gazeteci Emin Çapa’ya getiren Küçük, şunları yazdı: “Emin Çapa denen şaklaban kılıklı CNN yöneticisi paralel yapı tarafında saf tuttu. Ne tür ilişkilerle ikna edildi yakında kokusu çıkar ama Çapa’nın yaptığı kendi devletine ihanettir.”
Ahmet Hakan ‘paralel yuları’ndan kurtulamıyor
Emin Çapa’nın ardından operasyonu eleştiren isimlerden Radikal yazarı Uğur Gürses’le Doğan Grubu’nu dizayn etmeyi sürdüren Küçük, ‘biraz akıllandı’ dediği Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın da ‘paralel yuları’ndan bir türlü kurtulamadığını yazdı.
İşte o yazı:
"Ahmet Hakan biraz akıllandı sanmıştım ve artık onu yazmıyordum ama son zamanlarda yine Ali Fuat Yılmazer’e yakın bağlantılarla görüşmeye başladı. Coşkun da paralel yularından kurtulamıyor. Oğlunun bile kör paralelci dediği Nazlı Ilıcak’a dair tek eleştiri bile yapamıyorlar.
Yüzlerce yıllık geleneğe sahip Türk devletinin Vaka-yı Hayriye kadar önemli bir beka meselesini 14 yıllık AK Parti icraatı gibi kimse sunamaz. Bu bir devlet-i ebed müddet operasyonudur..."
