Akif Beki: Moskova’dan taziye de yok!

Akif Beki: Moskova’dan taziye de yok!

"Türkiye’yi kazanma-kaybetme yarışında, ABD’ye mevzi kaptırma pahasına Esad’dan vazgeçmiyorlar"

Akif Beki: Moskova’dan taziye de yok!
16px
24px
28.02.2020 08:30
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki,  "İdlib'de yeni bir hava saldırısı, üç şehit daha var. Ama Moskova oralı değil. Millî Savunma Bakanlığının açıklamasına bakıyorsunuz. Saldırının kimden geldiği belirtilmiyor. Sadece kime misilleme yapıldığı söyleniyor.  Vuran yine meçhul. Ancak cevapsız bırakılmadığının da bilinmesi isteniyor. Karşılığının katbekat rejime verildiği, şuradan anlaşılıyor:

"Ateşkesi sağlamak üzere İdlib bölgesinde bulunan unsurlarımıza düzenlenen hava saldırısı sonucu 2 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 2 kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Bölgedeki Rejim hedefleri derhal ateş altına alınmış; alınmaya devam edilmektedir..." Sorumlu tutulduğu muhakkak. Fakat doğrudan rejim mi yaptı hava saldırısını? Kapalı geçilmiş. Ruslar da ketum. Önceki hava saldırısını üstlenmekten çekinmemişlerdi. Bu sefer ne 'biz yaptık' diyorlar ne de yapmadıklarını söylüyorlar." düşüncesini dile getirdi. 

Kahveci, " Ankara'daki ABD Büyükelçiliği, taziye mesajı yayımlamayı ihmal etmedi yine. Twitter üzerinden, rejimin İdlib'de giriştiği vahşetin arkasında Rusya ve İran'ın desteği olduğunu ayrıca hatırlatmadan da geçmemişler." ifadesini kullandı. 

Beki yazısında şunları kaydetti: 

Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la gerek Astana formatında gerekse ikili görüşme şeklinde bir araya gelmekten de kaçınıyor. 

Tahran'da zirve toplamayı daha önce reddetmişlerdi.

İstanbul'da ikili görüşme seçeneğini de dün Kremlin Sözcüsü Peskov'un ağzından geri çevirdiler. Putin'in programının o tarihte dolu olduğu gibi tepeden bakan bir gerekçeyle...

İktidar sözcülerinin üst üste 'bağlıyız, masadan kalkmıyoruz, bizden yana rahat olun, bir yere ayrılmıyoruz' teminatı verdiği Astana'yı da, Soçi'yi de fiilen askıya almak bu.

Hani 'dostumuz' olduklarını bilmeseniz, yarı yolda yüzüstü bıraktıklarına dahi yorabilirsiniz.

Bu umursamazlığa ne yol açtı?

Ankara’nın, kendini Astana ve Soçi masalarında arkadan hançerlenmiş, ihanete uğramış hissetmesini bile umursamadıklarını sanmam.

Müzakerede el yükseltiyorlar belli ki. 

Ankara, Esad’ın burnunu sürtmeye çalışıyor, süngüsünü düşürüp geri adım attırmaya...

Koruyucu meleği Moskova da izin vermiyor buna. Esad’a ‘dik dur, burnundan kıl aldırma, arkandayım’ mesajı gönderiyor.

Türkiye’yi kazanma-kaybetme yarışında, ABD’ye mevzi kaptırma pahasına Esad’dan vazgeçmiyorlar. 

Ne, tercihe zorlandıklarında hangi tarafı seçeceklerini saklama gereği duyuyorlar. Ne de propaganda savaşında ABD’nin gerisine düşmekten, Türkiye’nin kaygılarına duyarsız ve vurdumduymaz görünmekten çekindikleri var.

İçleri o kadar rahatlatılmasaydı, ‘gidecek yerleri yok, bize mecburlar’ duygusu verilmeseydi...Kaybetmeyeceklerinden emin olmasalardı...Yine de Türkiye’yi böyle ihmal etmeyi göze alırlar mıydı?

Rusya’nın askeri eylemlerini yok saymanın, saldırılarda rejimden başka muhatap tanımamanın geçerli bir nedeni olduğu kesin.

Rusya’yla savaşa girecek, askeri olarak karşı karşıya gelecek değil Türkiye. Bunu öneren de yok.

Ama bu sağduyuyu, Rusların zayıflık ve alttan alma gibi yanlış anlamaması da mı, fırsat kaçmadan önce sağlanamazdı?

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde